GENEL - 12 Ocak 2021 Salı 11:33

DEÜ’den Ege’nin ilk kapsamlı ’Covid-19 İzlem Merkezi’

A
A
A
DEÜ’den Ege’nin ilk kapsamlı ’Covid-19 İzlem Merkezi’

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma Uygulama Hastanesi, korona virüs (Covid-19) salgını ile mücadele kapsamında Ege Bölgesinin ilk kapsamlı ‘Covid-19 İzlem Merkezi’ni açtı.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma Uygulama Hastanesi, korona virüs (Covid-19) salgını ile mücadele kapsamında Ege Bölgesinin ilk kapsamlı ‘Covid-19 İzlem Merkezi’ni açtı. Merkezde, korona virüs tedavisi sonrasında oluşacak kronik rahatsızlıklar ve organ yetmezliği gibi konularda sıkıntı yaşayan hastalara hizmet verilecek; hastaların, tetkik ve tedavilere hızlıca erişmeleri sağlanacak. Salgınla mücadelenin başarıya ulaşmasında hastaların ya da hastalık geçirenlerin yakından takip edilmesinin ve bilgi toplanmasının gerekli olduğunu kaydeden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, bu noktada merkezin önemli bir ihtiyacı karşılayacağını belirtti.


Çin’de başlayan ve kısa sürede küresel bir felakete dönüşen Covid-19 salgınının Türkiye’de ilk görüldüğü mart 2020’den itibaren hastalıkla mücadelede tanı, teşhis ve tedavi hizmetlerini aralıksız sürdüren DEÜ, Ege Bölgesinde önemli bir ihtiyaca cevap verecek ’Covid-19 İzlem Merkezi’ni kurdu. Covid-19 tedavisi sonrasında oluşacak kronik rahatsızlıklar ya da organ yetmezliği gibi konularda sıkıntı yaşayan hastalara hizmet verecek merkezde, hastaların tetkik ve tedavilere hızlıca erişmeleri sağlanırken; burada elde edilen veriler ışında yeni bilimsel araştırmaların da önü açılmış olacak. Merkezin hem koordinasyon hem de bilgi toplama açısından önemli bir görevi yerine getireceğini ifade eden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Üniversite olarak bu süreçteki önceliğimiz, hastalarımızın tedavi edilmesi ve sağlıklarına kavuşturulması oldu. Olağanüstü şartların ortaya çıktığı bu hassas dönemde, kısa vadeli ve ivedi formüllerin bulunması gerekiyordu. Üniversite olarak bizler de büyük bir titizlik ve sorumlulukla çalıştık. Geldiğimiz noktada ise bulaş riski son derece yüksek bu virüsün hastalar üzerindeki uzun vadeli etkilerini tespit etmemiz, verilerini toplamamız ve seyrini izlememiz gerektiğini düşündük. Buradan hareketle DEÜ Rektörlüğü olarak, üniversite hastanemizdeki hocalarımızın gayretleriyle bir merkez oluşturmaya karar verdik” dedi.



"Uzun vadeli riskler de daha net şekilde ortaya çıkartılabilecek"


Merkezde oluşturulan yazılım sayesinde hastalarla ilgili geniş bir veri tabanının oluşturulacağını kaydeden Rektör Hotar, “Salgınla mücadelede bilinmezliği ortadan kaldırmak ve başarıyı artırmak için daha çok bilgiye sahip olmanız gerekiyor. Bu merkezimizde zaman içinde hastalarımızdan elde edilecek somut verileri, bulguları veya olay hikayesini ilerleyen dönemlerde araştırmacılarımızın ve bilim insanlarımızın hizmetine sunacağız. Bu sayede hastalığa bağlı oluşabilecek uzun vadeli riskler de daha net şekilde ortaya çıkartılabilecek. Böylece merkezimiz, ilaç geliştirmeden tedavi yöntemlerine kadar birçok aşamada ya da protokolde bilim dünyamıza referans teşkil edecek. İş ve işlemlerini kapsamlı olarak planladığımız merkezimizde ulusal sağlık politikalarımıza uygun çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Merkezimizin ülkemize hayırlı olmasını diliyor; açılmasında emeği geçen aile fertlerimize de teşekkür ediyoruz” diye konuştu.



Hedef günde 500 hasta


DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Serdar Bayrak, şu bilgileri verdi:


"Bugüne kadar 7 binin üzerinde hasta, tedavi için hastanemize başvurdu. Covid-19 salgını bilinmezliklerle dolu bir süreç olduğundan, hastaların uzun dönemdeki takiplerini yapabilmek, hastalığın seyrini anlayabilmek için ’Covid İzleme Merkezi’ne ihtiyaç duyduk. Rektörlüğümüzden alınan destek çerçevesinde merkezimizi oluşturduk. Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanlığındaki hocalarımız ve tıpta uzmanlık öğrencilerimiz ile hastalarımızın takipleri yapılacak. Covid-19’un uzun dönemli etkileri tamamen ortaya çıkarılmaya çalışılacak. Türkiye’de kurulan Covid-19 izlem merkezlerinde ilk sıralardayız. Ege Bölgesinde bu ölçekte bir merkez de ilk defa oluşturuldu. Günde yaklaşık 500 hastaya ulaşmayı hedefliyoruz. Ulaştığımız hastalara anket ve testler uygulayarak, analizlerini gerçekleştireceğiz. Anlamlı istatistik verilere ulaştığımızda bilimsel sonuçlarını deklare edeceğiz."



Covid-19 veri tabanı


Covid-19 İzlem Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Belgin Ünal, salgının başında bu yana tanı, teşhis ve tedavi alan hastaların izlemini yapacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “Merkezimiz, Covid-19 hastalıklarını izleyen tanısını koyan ve tedavisini yapan anabilim dalları ile birlikte oluşturduğumuz bir yerdir. İzlemlerde erken tanı ve uygun klinik yönlendirme ile aslında hastaların sağlık durumunu iyileştirmeye çalışıyoruz. Başhekimlik tarafından görevlendirilmiş 10 personelimize, görüşmeler ile ilgili eğitim verdik. Hastaları aradıklarında verileri kaydedecekleri yazılımı oluşturduk. Böylece hastanemize başvuran tüm hastaların geniş bir veri tabanı oluşacak. Hastalar bu merkeze başvurarak Covid-19 tedavisi sonrasında oluşacak kronik rahatsızlıklar, organ yetmezliği gibi birçok konuda sağlık hizmeti alabilecek. Elde edilen bilgilerle oluşturulacak veri tabanı araştırmacılara büyük kolaylık sağlayacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır DTSO’da “Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamın Artırılması Projesi” düzenlenen etkinlikle başladı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı bünyesinde yürütülen AB destekli "Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi" açılışı düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezin’de düzenlenen DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kamu Kuruluş Temsilcileri ve Sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Kaya, "Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentte işletmelerin büyümesi, yeni girişimlerin kurulması ve daha katma değerli üretim ve hizmet sunumu için insan kaynağının oldukça önemlidir. Bu nedenle kendi kurduğumuz merkezlerde gençlere ve kadınlara yönelik çalışmalara son yıllarda öncelik vermeye başladık” dedi. “Ekonomimiz için oldukça önemli bir avantaj olan gençlerimizin ve kadınlarımızın işgücüne katılımının düşük olması en temel sorunlarımızdan biri” diyen Kaya, “Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşletmelerimiz de son yıllarda artan bir şekilde çalışan bulmakta zorlanıyor. Bunun nedenlerine odaklanmak, çözümler üretmek ve projeler geliştirmek önceliğimiz oldu. Bu kapsamda da Diyarbakır Sanayi Mektebi başta olmak üzere merkezlerimiz bünyesinde eğitimler, farkındalık çalışmaları, etkinlikler düzenliyoruz. Şimdi de işletmeler tarafında eşleştirme, gençler ile bir araya getirmeye odaklanmaya başlayacağız” ifadelerinde bulundu. Genç nüfusun kalıcı işsiz olması, ev genci denilen, görünmeyen, iş aramayan gençlerin sayısında artışın kent için önemli toplumsal ve ekonomik sorunlar barındırdığına değinen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek dönemde en çok eğilmemiz ve üzerinde durmamız gereken hususun gençlerimizin iyi eğitim alması, eğitimlerden sonra desteklenmesi ve istihdama aktif ve sürdürülebilir bir şekilde katılması olmalı. Elbette bu sadece oda olarak bizim işimiz değil ve tek başımıza da yapabileceğimiz bir husus değil. Biz iki yıldır farklı işbirlikleri ile bu alanda çalışıyoruz ve hem gençlerin hem de işletmelerin karşılaştıkları sorunları kısıtları daha iyi görüyoruz. Şimdi tüm STK’larımızın ilgili kurumlarımızın ve yerel yönetimlerimizin bu soruna birlikte daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün aldığımız hibe desteği ile başlattığımız çalışmaları sizlerle paylaştık. Bunları yaparken de yerelde işbirlikleri sağladık. Ben proje süresince işbirliği sağladığımız İŞ-KUR Müdürlüğümüze, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yenişehir Halk Eğitim Müdürlüğüne, Karacadağ Kalkınma Ajansına, Gençlik ve Değişim Derneğine çok teşekkür ediyorum." Daha sonra konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Faruk Korkmaz, “Genç nüfusumuz ilimiz ekonomisi için en önemli avantajlardan biri. Ancak gençler sürdürülebilir bir şekilde istihdama katılamıyor ve iş aramaktan vazgeçiyor. Bu sorunun çok fazla nedeni var elbette. Önemli yapısal sorunlarımız da var. Ancak yerelde çözümler üretilmesi ve yerel dinamiklerin bu sorunu sahiplenmesi oldukça önemlidir. Diyarbakır Sanayi Mektebi’ni 2019 yılında açtık. Önceleri yaygın nitelikli eğitimler ile başladık. KOBİ’ler, çalışanlar, kadın girişimciler için 100’ün üzerinde eğitim düzenledik ve yaklaşık 5 bin kişiye ulaştık. 1,5 yıldır eğitimde, istihdamda ve mesleki eğitimde olmayan gençlere yönelik çalışma yapıyoruz. Moda tasarım, aşçı yardımcılığı, barista, yazılım dilleri gibi eğitimler düzenledik ve sonrasında da işletmeler ile nasıl eşleştirebileceğimize bakmaya başladık. Sanayi Mektebi’nde düzenlediğimiz eğitimleri, İŞ-KUR İl Müdürlüğü, Milli İl Eğitim Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, Gençlik Değişim Derneği ile yapıyoruz. Şu an Sanayi Mektebinde animasyon, web tasarım, kısa film ve grafik tasarım eğitimlerimiz var” şeklinde konuştu.
İstanbul Bakan Yerlikaya: "Beraberliğimize, kim yan bakıyorsa biz de onlara düz bakacak değiliz” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “İstanbul’un Huzuru, Büyükçekmece’nin Huzuru İftar Buluşması” programına katıldı. Yerlikaya, "Son çırpınışlarını gördüğümüz başta bölücü terör örgütü olmak üzere FETÖ, DHKP-C, MLKP, yani bizim birliğimize, beraberliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize kim yan bakıyorsa biz de onlara düz bakacak değiliz” dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “İstanbul’un Huzuru, Büyükçekmece’nin Huzuru İftar Buluşması” programına katıldı. Esenyurt Gökevler Mahallesi’nde bulunan bir otelin davet salonunda düzenlenen programa Bakan Yerlikaya’nın yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, AK Parti Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Recep Erol, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, dernek temsilcileri katıldı. Programda Kuran’ı Kerim Tilaveti okunmasının ardından iftar yapıldı. Programda konuşan Bakan Yerlikaya, “Biz seçimin huzur ve güven ortamında olmasından sorumluyuz. Yol arkadaşlarım ile beraber inandığımız hizmetin tecelli etmesi ile ilgili sizlerin karşısında gelip bunları anlatıyoruz. Birileri bundan huzursuz oluyor. Onları huzursuz etmeye de Allah’ın izniyle devam edeceğiz. 14-28 Mayıs seçimini nasıl huzur ve güven ortamında yaptıysak Allah’ın izniyle İçişleri Bakanlığı 600 bin mesai arkadaşımızla bu huzuru da güveni de en güzel şekilde sağlayacağımıza da inancımız tam” dedi. “Bizim birliğimize, beraberliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize kim yan bakıyorsa biz de onlara düz bakacak değiliz” Terörle mücadelede yapılan faaliyetlerle ilgili konuşan Yerlikaya, “Göreve geldiğimiz ilk andan itibaren 40 yıldan beri mücadele ettiğimiz ve artık son çırpınışlarını gördüğümüz başta bölücü terör örgütü olmak üzere FETÖ, DHKP-C, MLKP, yani bizim birliğimize, beraberliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize kim yan bakıyorsa Cumhurbaşkanımızdan ve sizlerden almış olduğumuz cesaretle biz de onlara düz bakacak değiliz. Geldiğimiz ilk günden beri istikametimiz, adımlarımız, hukuk, insan hakları dedik ve aynı o şekilde devam ediyoruz ama devletin ve milletin iradesinden daha büyük bir güç yoktur. Biz hükümet ve devlet olarak azim ve kararlılıkla bu tüm terör örgütleri ile ilgili 10 aydan beri ve 21 yıldan beri yaptığımız ve hep üzerine katlayarak gitmiş olduğumuz başarıları Allah’ın izniyle artarak devam ettiriyoruz. Organize suç örgütleri ile mücadele ediyoruz. Bunlar şehir eşkıyaları yani suç işlemekte kibirlenenler. Taptıkları tek şey para. Arkadaşlarıma ‘Şehirde vatandaşlarımızın bildiği, hissettiği bir organize suç örgütü var ve halen siz bunlarla ilgili fiziki, teknik takip, planlı projeli bir iş yapmazsanız sizi orada durdurmam’ diyorum. Benim arkadaşlarım, mülki idare amirleri, illerde valilerimiz, emniyet, jandarma, savcılıklar hep beraber öyle bir uyum içerisinde çalışıyoruz ki 4 Hazirandan bugüne 421 yerel, bölgesel, ulusal, çapta organize suç örgütünü çökerttik götürüp adalete teslim ettik” ifadelerini kullandı. “Huzur yerelden başlar diyoruz" Uyuşturucu ile mücadeleyle ilgili yapılan faaliyetleri de anlatan Bakan Yerlikaya, “Huzur yerelden başlar diyoruz. Bizler polis, jandarma, sahil güvenlik, istihbarat ile beraber suçun her türlüsü ile uğraşıyoruz. İki görevim var benim: Önlemek, yakalamak. Suç işlenmesini önlemek için sahaya iyi basmam lazım. Teknolojiyi kullanmam lazım. İstanbul ve Büyükşehirleri kamera ile donatmam lazım. Sayıyı artırmam lazım. Bunları yapıyoruz. Daha 3 ay evvel İstanbul’a 7 bin polis, 1800’e yakın araç verdik. Günlük trafik devriye sayısı 395 idi. Şu anda bin 296. Şimdilik ve daha bunları artıracağım. Asayiş devriyesi bin 200 küsur idi. 2 bin 400’e çıktı. Evden hırsızlık 2024 Ocak, Şubat, Mart ayında 75 gün günlük Türkiye ortalaması 98’dir. 1 yıl önce 2023’teki ilk 75 günde 162 idi. Çünkü benim polisim öyle bir heyecanla çalışıyor ki. Onlarla gördüğünüz yerde öz çekim yapın. Sözde en büyük baronundan sokaktaki torbacıya varıncaya kadar 10 ayda 120 tona yakın yakaladık. Günlük sahayı çok iyi takip ediyoruz. Sizden yardım istiyorum. Duyduğunuz gördüğünüz, bildiğiniz, hissettiğiniz uyuşturucu temini satışı veya kullanışı ile ilgili bir mesele varsa rica ediyorum. 112’yi arayın çünkü NARVAS diye bir yazılım sistemimiz var ve 3 yıldan beri çalışıyor. Bunun mucidi İstanbul Narkotik Şube. Gelen telefonları tek tek kaydediyoruz. Gördüklerinizi söyleyin bu seferberlik ruhuyla yapılabilecek bir mücadele” diye konuştu. Konuşmasının devamında Bakan Yerlikaya, “Belediye başkanlığı şehrin gelişmesi, güzelleşmesi hemşehrilerin tüm ortak ihtiyaçlarının emanet edildiği emin kişi demektir. Sizin içinizden burayı bilen yukarıya çıktıktan sonra sizi tanımayacak olan değil, kibir yapacak olan da değil, makam verildiği zaman daha tevazu, indiği zamanda çıktığı zamanda aynı duruşta olan birisi. Takım oyunu oynayacak. Teşhisi doğru yapıp tedavisini doğru yapacak. Yaptığı zaman ben ben demeyecek. Biz yaptık diyecek. İyi ki varsınız diyecek. Muhtarlarımıza STK’larımıza hangi vilayetten buraya geldi ve artık Büyükçekmece nüfusuna kayıtlıysa ister 50 yıl önce, ister dün sabah sen benim hemşerimsin sen benim kardeşimsin kucaklaşmasını yapacak. Bizim kardeşimiz Recep Erol tam da böyle birisi” dedi.
Muş Muş Valisi Çakır, üs bölgesinde askerlerle iftar yaptı Muş Valisi Avni Çakır, Şehit Jandarma Üsteğmen İsmail Moray Üs Bölgesi’nde görev yapan askerlerle iftar yaptı. Muş-Diyarbakır karayolunun 35 kilometresindeki Şehit Jandarma Üsteğmen İsmail Moray Üs Bölgesine gelen Vali Çakır, askerlerle bir araya gelerek iftarını açtı. Vali Çakır, askerlere hitaben yaptığı konuşmada zorlu şartlarda kutsal bir görev ifa ettiklerini belirterek, "Her gün iftar soframızı, ramazanın bereketine uygun bir şekilde sizin gibi kahramanlarımızla, vatandaşlarımız ve öğrencilerimize beraber paylaşmaya gayret ediyoruz. Bu akşam da Moray üs bölgesindeyiz. Şehir merkezinde kar yok. Ama üs bölgesinde bir metre yaklaşan kar örtüsü var. Ne kadar güç şartlarda çalıştığınızı bir kez daha gördük. Zorlu şartlarda görev yaptığınıza şahitlik ederek bir kez daha sizlerle gurur duyduk. Hafta sonu yapılacak yerel seçimler de sizlerin üstün görev anlayışınızla huzur ve güven içerisinde geçmesi için desteğiniz çok önemli. Vatandaşımızın güven ortamını hafta sonu sağlayacağız. Çok zor şartlarda kutsal bir görev ifa ediyorsunuz. Sizlerin bu ramazanda görev şartlarınızı, zorluğunu daha da arttığında farkındayız. O yüzden sizlere tekrar tekrar vatanımız, milletimiz, devletimiz adına teşekkür ediyorum. Hepinizin oruçlarını Allah kabul etsin. Hepinize bundan sonraki yaşantınızda sağlık, mutluluk ve başarı dolu hayırlı günler diliyorum" dedi. İftar programına İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Kasım Ermiş ve İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman katıldı.