ASAYİŞ - 06 Nisan 2021 Salı 11:14

Dini nikahlı eşe kabusu yaşattı

A
A
A
Dini nikahlı eşe kabusu yaşattı

İzmir’in Karabağlar ilçesinde yaşayan fizyoterapist Tenzile Tutum, sosyal medya üzerinden tanıştıkları ve daha sonra dini nikah kıyarak birlikte yaşadıkları kişi tarafından türlü işkencelere maruz kaldığını iddia etti.

İzmir’in Karabağlar ilçesinde yaşayan fizyoterapist Tenzile Tutum, sosyal medya üzerinden tanıştıkları ve daha sonra dini nikah kıyarak birlikte yaşadıkları kişi tarafından türlü işkencelere maruz kaldığını iddia etti. Talihsiz kadın, dini nikahlı eşinin kendisine şiddet uygulamasının yanı sıra uyuşturucu kuryeliği yaptırdığını da öne sürerek, "Şu an kendisi cezaevinde; ama ben çok korkuyorum. Bu insan yeniden salıverilirse işini tamamlamaya gelecek" dedi.


İddiaya göre Karabağlar ilçesinde yaşayan Tenzile Tutum, S.Ö. ile sosyal medyadan tanışıp sevgili oldu. Daha sonra da dini nikahla evlendiği S.Ö. tarafından bir süre sonra şiddete maruz kalmaya başlayan Tutum, ayrılmak istediğini dini nikahlı eşine söyledi. Bunun üzerine kendisine tehditler savuran şahıs, gerçek yüzünü talihsiz kadına göstermeye başladı. Tutum, uyuşturucu kuryeliği yapmak için S.Ö. tarafından zorlandığını, şikayetçi olmak istediği her seferde ölüm tehdidi aldığını ve işkence gördüğünü iddia etti.


Hem fiziksel hem de psikolojik şiddete maruz kalan Tenzile Tutum, tanınmamak için saçlarını kestirdiğini söyledi. Öte yandan gözaltındayken cezaevine girmeden önce kendisine ’Son bir kez sarılayım’ diyen S.Ö.’nün korona virüs testinin pozitif çıktığını söyleyen Tutum, ’Cezaevine girerken bile bana hastalık bulaştırarak zarar vermek istedi’ diye konuştu.



Kabus gibi günler


Sosyal medyadan tanışıp sevgili olduğu, daha sonra da dini nikah kıyarak birlikte yaşadıkları S.Ö.’nün kendisine bir süre sonra işkence ve zorlama yaptığını söyleyen Tenzile Tutum, yaşadığı kabus gibi günleri anlattı.


Tutum, "2005 yılında eşimi kaybetmiştim. Yalnızlık artık bana çok zor gelmeye başlamıştı. Sosyal medya üzerinden bu kişi ile tanıştık. 3 ay konuştuktan sonra dini nikah kıyarak aynı evde yaşamaya başladık. Başlarda gerçek yüzünü bana göstermemişti. Bana cezaevinden pandemi dolayısıyla çıktığını, uyuşturucu yüzünden içeriye girdiğini anlatmıştı. Ben de ’herkes hata yapar, devlet affetmiş, ben neden affetmeyeceğim’ dedim; fakat dini nikah kıyıldıktan 1 ay sonra bana şiddet uygulamaya başladı. Daha sonra bana zorla uyuşturucu kuryeliği yaptıracağını söyledi. Gördüğüm şiddetten sonra kendisini terk edeceğim söylediğimde ’Sen beni terk edemezsin’ diyerek tehditler savurdu. Bana zorla uyuşturucu içirdi, zorla uyuşturucu kuryeliği yaptırmaya çalıştı. Daha önce 3 cinayet işlediğini, suçlarını başkalarının üstlendiğini, benim de aynı şeyi yapacağımı söyledi" dedi.



"Gece gelip beni izliyormuş"


Her türlü çabasına rağmen evine bir şekilde girmeye çalışan S.Ö.’nün kendisine yedek anahtar yaptırdığını söyleyen Tutum, "Aynı anda hem fiziksel hem de psikolojik şiddete maruz kaldım. Ağza alınmayacak küfürler savuruyordu. En sonunda kendisinden bir şekilde kurtularak evimden uzaklaştırdım. Ben kurtuldum sanıyordum; ancak gece gelip beni izliyormuş. Evin 4 tane yedek anahtarını yaptırmış. Daha sonra evin kilitlerini değiştirdim, yine bir şekilde evime girmiş" şeklinde konuştu.



"Beni tanımasın diye saçlarımı kestirdim"


S.Ö.’nün kendisini tanımaması için saçlarını kestirdiğini söyleyen talihsiz kadın, hem evde hem de sokakta çok kez şiddete maruz kaldığını, defalarca hastanelik olduğunu belirtti.


Şiddet mağduru Tutum, "Bazen ona iyi davranıyordum ki kapıyı açsın kaçabileyim diye. Gördüğüm şiddete dayanamadım. Bir ara biz yeniden ayrıldıktan sonra, beni tanımasın diye saçlarımı kestirdim. Yine olmadı. En son elmacık kemiğimi kırıp, arabamı da çaldıktan sonra ben savcılığa şikayette bulundum. Davanı geri çekmezsen arabanı perte çıkartırım diye tehdit etti beni. Savcılık tarafından serbest bırakıldı, gün kırılan elmacık kemiğime, aynı yere yine vurdu. O gün ameliyata alındım. Daha sonra bir gün polis taklidi yaparak kapıyı çaldı. Ben de durumu anlamayarak kapıyı açtım. O gün yine beni darp etmeye başladı. Elindeki bıçakla yatak odasına götürdü. Oradaki bütün eşyaları dağıttı. Sonra beni dışarı çıkartıp sokakta dövdü. Daha sonra olay yerine polis geldi benim kafamdan ve kulaklarımdan akan kanı görünce durumu sağlık ekiplerine bildirdiler. Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdüler beni orada anladım ki kulağımı ısırmış" sözlerine yer verdi.



’Son bir kez sarılayım’ diyerek korona bulaştırmak istemiş


Gözaltına alındığı gece korona virüs olduğunu öğrenen S.Ö.’nün, virüsü kendisine bulaştırmak için buluşma ayarladığını ve burada kendisine sarılarak virüs bulaştırmak istediğini öne süren Tutum, "Ben böyle bir zihniyet hayal edemiyorum" dedi.


Tutum, ertesi gün polis merkezinde şikayetçi olduğumu gittiğimde polislere ’Beni bir daha ellerimde kelepçe ile göreceksiniz; çünkü ben artık dayanamıyorum. Ben öleceğime o ölsün. Ben bu adamı öldüreceğim’ dedim. O gece elimde bıçakla evimde nöbet tutup uykusuz kaldım. Daha sonra bu kişiyi yakalatmak için polis ekipleri ile müşterek bir çalışmaya girdik. Kendisi benimle buluşmak istediğini son bir kez sarılmak istediğini söyledi. Sosyal medya üzerinden attı, bu mesajların ekran görüntüsünü ben polislerle paylaştım. Buluşma ayarladığımız yere gittiğimizde polis ekipleri tarafından yakalandı. Meğer kendisi korona virüs kapmış ve bana sarılmak istemesinin sebebi de buymuş. Bunu ben sonradan öğrendim. Gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilecekti. Cezaevine girmeden önce korona virüs testi pozitif olduğu için 14 gün karantinaya alınmış. Ben böyle bir zihniyet hayal edemiyordum" ifadelerine yer verdi.



"Bu insan yeniden salıverilirse işini tamamlamaya gelecek"


Tenzile Tutum, kendisine şiddet uygulayan S.Ö.’nün cezaevinden tahliye edilmesinden endişelendiğini belirterek, devlet yetkililerine çağrıda bulundu.


S.Ö.’nün serbest bırakıldığında kendisini öldürmesinden korktuğunu dile getiren Tutum, "Şu an kendisi cezaevinde; ama ben çok korkuyorum. Bu kişi beni dövdüğünde ben bayılmış numarası yapmıştım. Benim baygın halimi görmesine rağmen hala vurmaya devam ediyordu. Bu adamda acıma duygusu yok, vicdan yok, Allah korkusu yok. Ben çok korkuyorum; çünkü bu insan yeniden salıverilirse işini tamamlamaya gelecek. Adaletten beklentim; kesinlikle bu tarz insanlara ikinci bir şans verilmesin. Devletimiz ikinci şansı verdiği için ben de güvendim ve verdim zamanında. Bunlar durmuyorlar. Bunların yeri dışarısı değil. Ben bu kişinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Bana yapan başkasına da yapacak. Mahkeme günü gelince eminim ki devletimiz, adaletimiz hakkını verecektir. Umudum o yönde. Benim gibi birçok kadın bu halde. Devlete sığındım, başka kimsem yok. Önce Allah, sonra devletimiz. Ben ölünce mi sesim duyulacak? Ben ölünce mi bu adam hak ettiği cezayı alacak? Çok korkuyorum; geceleri uykularım kaçıyor. Onun bana yaptıkları aklıma gelince iştahtan kesiliyorum. Psikolojik olarak bittim. Maddi olarak bittim, çevrem bitti. İnsanların yüzüne bakacak halim kalmadı. Onun cezaevinden çıkmasını istemiyorum. Devletimiz bu konuda bana yardım etsin" diye konuştu.


İddialara göre S.Ö. tarafından türlü işkencelere ve zorlamalara dayanamayan Tenzile Tutum, şüpheli hakkında Şehit Şakir Özgan Polis Merkezi Amirliğine giderek şikayetçi olduğunu söyledi. S.Ö.’nün kendisine attığı mesaj üzerine buluşma noktası ayarlayan Tenzile Tutum’un ihbarı üzerine şüpheli, Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelinin tutuklanmasına karar verildi. Korona virüs testinin pozitif çıktığı öne sürülen S.Ö., 14 günlük karantinanın ardından cezaevine gönderildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Soydan: “Vakit geldi, Mersin’e çok güzel projeler kazandıracağız” Cumhur İttifakı Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Serdar Soydan, kente çok güzel projeler kazandıracaklarını belirterek, “Tarihi ve kültürel mirasımızı öne çıkaracağız. Dünya harikası yerlerimiz var, buraları yeni baştan ele alacağız. Mersin’in acil ve öncelikli sorunları var, bunlara hızlıca eğileceğiz" dedi. Seçim çalışmalarına kentin her yerinde devam eden Soydan, belediyeciliğin, yaşadığı şehri sevme işi olduğunu dile getirerek, "Biz birliğin gücü ile elimizden gelenin fazlasını yaparak kentimizde mutluluğu daim kılacağız. Artık vakit geldi. Mersinli hemşerilerim pazar günü sandığa gidecek ve oyunu verecekler. Sadece oy vermeyip, Mersin’in değişimi içinde ilk ışık yakılmış olacak. Biz inanıyoruz. Birbirimize olan sevgi, saygı ve dayanışma duygusu ile Mersinimizi birlikte güzelleştireceğiz. İstikrarlı ve daha güçlü yarınlar için el ele verip, hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz" diye konuştu. “Az kaldı Mersin, biz geliyoruz” "Biz Mersin sevdalısıyız" diyen Soydan, şöyle devam etti: ”100 projemiz çok beğenilmiş, takdir toplamıştı. Sorunları ile büyüyen kentimize nefes aldırmamız lazım. Şimdi onları yapma zamanı. Kentimize artı değer sağlayacağız. Az kaldı Mersin, biz geliyoruz. Yüreğimizdeki Mersin aşkıyla, kentimize liyakati, yönetimde şeffaflığı, hizmette kaliteyi, projelerde vizyonu getiriyoruz.” “Sandığa gidelim, Mersin geleceğini değiştirelim” Mersinlileri sandığa giderek oy kullanmaya davet eden Soydan, "Pazar günü Mersin’in geleceğini oylayacağız. Bir 5 yıl daha kaybetmeyelim. 100 projemizle Mersin’i hakkettiği yere biz taşıyacağız. Onun için mutlaka sandığa gidelim ve oyunuzu, söylediklerini yapabilecek en iyi tercihiniz olan Serdar Soydan’dan yana kullanın" ifadelerini kullandı. Konuşmasını, ”Sizlerin heyecanı ve sevgisi bize ilham veriyor, dualarınız, destekleriniz bizi güçlü kılıyor. Hepinize minnettarız" diye sürdüren Soydan, "Bizim yolumuz kardeşlik, hak, hakikat yolu. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Bizim yol arkadaşlarımız sizlersiniz. 1 Nisan sabahı yeni umutlarla güzel günlere merhaba diyeceğiz" şeklinde konuştu. “Bizim bu şehre sözümüz var” Soydan, Mersin’in sorunlarına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı; "Biz yola çıktığımızda kentin dört bir köşesine hizmet götüreceğimizi ifade ettik. Ayırmadan, ayrışmadan, canla başla geleceğimizi söyledik. Bizim bu şehre sözümüz var, yeminimiz var. Cumhur İttifakı olarak, birliğin gücü ile her yerde yılmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şehrimizin kalkınması adına her alanda var gücümüzle çalışacağız. Artık bu kent Cumhur İttifakı belediyeciliği ile tanışmalıdır. 31 Mart’ta bunu başaracağız ve hep birlikte kazanacağız.”
Erzincan Eczacı Odası Başkanı Sarıkaya; “Eşdeğer ilaç güvenli ilaçtır” 56. Bölge Erzincan Eczacı Odası Başkanı Eczacı Burak Sarıkaya, bir açıklama yaparak eşdeğer ilacın güvenli ilaç olduğunu belirtti. Erzincan’da bir ilaç mümessili ile eczacı arasında eşdeğer ilaç konusunda çıkan tartışma nedeniyle 56. Bölge Erzincan Eczacı Odası Başkanı Eczacı Burak Sarıkaya bir açıklama yaparak eşdeğer ilacın güvenli ilaç olduğunu ifade etti. Sarıkaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Eşdeğer ilaçlar, orijinal ilaçların aynı etken maddeyi içeren ve aynı farmasötik formülasyona sahip olan alternatifleridir. Dolayısıyla, kalite ve güvenlik konusunda endişe oluşturmazlar. Eşdeğer ilacın orijinal ilaçla aynı tedavi etkinliğine sahip olduğu, bilimsel çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Eşdeğer ilaç; kaliteli, güvenilir ve etkin bir ilaçtır. İlacın uzmanı olan eczacılar, aynı etken maddeyi, aynı miktarda içeren ilaçlar arasında eşdeğerini verme yetkinliğindedir. 2009 yılında Sağlık Bakanlığının yayımladığı "Eşdeğer İlaç Kullanımı" konulu genelgede eşdeğer ilaç kullanımının yaygınlaştırılmasının altı çizilmiş, eczacının eşdeğer ilaç verme yetkisine sahip olduğu da önemle vurgulanmıştır. Eşdeğer ilaçlar, belirli ilaçların beklenmedik bir şekilde piyasadan çekilmesi veya arz sorunları nedeniyle tedavilerin aksamasını önlemede önemli rol üstlenirler. Toplum sağlığı için önemli avantajlar sunarlar. Eşdeğer ilaçların kullanımı ve tercihi sağlık harcamalarını azaltabilir. Çünkü bu ilaçlar genellikle orijinal ilaçlardan daha uygun fiyatlıdır. Bu durum, hem hastalar hem de sağlık sistemleri için ekonomik yükü hafifletir. Hatta yerli firmalara ait eşdeğer ilaçların kullanımı ise bir ülkenin sağlık sistemini güçlendirir ve yerel ekonomiye katkı sağlar. Bu ilaçların geliştirilmesi ve üretilmesi, yerli araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik eder ve ülkenin ilaç endüstrisini destekler. Ayrıca, eşdeğer ilaçlar ve milli ilaçlar, ilaç tedavisine erişimde eşitliği artırabilir. Daha uygun fiyatlı ve yerel olarak üretilen ilaçlar, daha fazla insanın tedaviye erişimini sağlayabilir. Yerli ilaç endüstrisini destekleyerek ülke ekonomisine katkı sağlarlar. Bu nedenle, bu tür ilaçların kullanımı ve desteklenmesi, sağlık politikalarının önemli bir parçası olmalıdır. Bir ülkenin kendi ilaç endüstrisine yatırım yapması ve yerel olarak ilaç üretmesi, dış bağımlılığı azaltabilir, istihdamı artırır ve yerel talebi karşılamak için daha fazla imkan sağlayabilir. Tekrar hatırlatmak istiyoruz. Eşdeğer ilaç, referans ilaçla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirliktedir. Eşdeğer ilaç konusunda eczacınıza güvenin.”
İstanbul Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 44,2 azaldı İhracat 2024 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 artarak 21 milyar 82 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 27 milyar 853 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,2 azalarak 6 milyar 771 milyon dolara geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2024 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 artarak 21 milyar 82 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 27 milyar 853 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Şubat döneminde ihracat yüzde 8,5 arttı, ithalat yüzde 16,0 azaldı Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artarak 41 milyar 78 milyon dolar, ithalat yüzde 16,0 azalarak 54 milyar 33 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat yüzde 12,3, ithalat yüzde 5,2 arttı Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2024 Şubat ayında yüzde 12,3 artarak 17 milyar 438 milyon dolardan, 19 milyar 589 milyon dolara yükseldi. Şubat ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 5,2 artarak 19 milyar 958 milyon dolardan, 20 milyar 989 milyon dolara yükseldi. Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Şubat ayında 1 milyar 400 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 8,5 artarak 40 milyar 578 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 93,3 oldu. Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 44,2 azaldı Şubat ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,2 azalarak 12 milyar 130 milyon dolardan, 6 milyar 771 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Şubat ayında yüzde 60,5 iken, 2024 Şubat ayında yüzde 75,7’ye yükseldi. Dış ticaret açığı Ocak-Şubat döneminde yüzde 51 azaldı Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 51 azalarak 26 milyar 419 milyon dolardan, 12 milyar 955 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Şubat döneminde yüzde 58,9 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 76,0’a yükseldi. Şubat ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,0 oldu Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2024 Şubat ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,0, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,2, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,4 oldu. Ocak-Şubat döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 93,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu. Şubat ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı yüzde 68,8 oldu Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2024 Şubat ayında ara mallarının payı yüzde 68,8, sermaye mallarının payı yüzde 15,8 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,3 oldu. İthalatta, 2024 Ocak-Şubat döneminde ara mallarının payı yüzde 70,9, sermaye mallarının payı yüzde 14,9 ve tüketim mallarının payı yüzde 14,0 oldu Şubat ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu Şubat ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 722 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 332 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 158 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 73 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 66 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,1’ini oluşturdu. Ocak-Şubat döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 3 milyar 484 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 536 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 169 milyon dolar ile Irak, 2 milyar 156 milyon dolar ile İtalya ve 2 milyar 88 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,3’ünü oluşturdu. İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Şubat ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 27 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 434 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 218 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 543 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 337 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 45,1’ini oluşturdu. Ocak-Şubat döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 8 milyar 352 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 6 milyar 327 milyon dolar ile Çin, 4 milyar 135 milyon dolar ile Almanya, 2 milyar 739 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 730 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 44,9’unu oluşturdu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 2,1 arttı Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Şubat ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 2,1, ithalat yüzde 4,9 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 10,2 artarken, ithalat yüzde 12,7 azaldı. Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 2,7 oldu Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsıyor. Şubat ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94 oldu. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 2,7, Ocak-Şubat döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,5, Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,1 olarak gerçekleşti. Şubat ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 79,6, yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,5, Ocak-Şubat döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 77,6, Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,1 oldu. Özel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Şubat ayında 19 milyar 241 milyon dolar oldu Özel ticaret sistemine göre, 2024 yılı Şubat ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,2 artarak 19 milyar 241 milyon dolar, ithalat yüzde 9,0 azalarak 26 milyar 298 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayında dış ticaret açığı yüzde 40,7 azalarak 11 milyar 895 milyon dolardan, 7 milyar 57 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Şubat ayında yüzde 58,8 iken, 2024 Şubat ayında yüzde 73,2’e yükseldi. İhracat 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde 37 milyar 174 milyon dolar oldu Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 artarak 37 milyar 174 milyon dolar, ithalat yüzde 15,9 azalarak 51 milyar 69 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 47,0 azalarak 26 milyar 239 milyon dolardan, 13 milyar 895 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Şubat döneminde yüzde 56,8 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 72,8’e yükseldi.