ASAYİŞ - 06 Nisan 2021 Salı 11:14

Dini nikahlı eşe kabusu yaşattı

A
A
A
Dini nikahlı eşe kabusu yaşattı

İzmir’in Karabağlar ilçesinde yaşayan fizyoterapist Tenzile Tutum, sosyal medya üzerinden tanıştıkları ve daha sonra dini nikah kıyarak birlikte yaşadıkları kişi tarafından türlü işkencelere maruz kaldığını iddia etti.

İzmir’in Karabağlar ilçesinde yaşayan fizyoterapist Tenzile Tutum, sosyal medya üzerinden tanıştıkları ve daha sonra dini nikah kıyarak birlikte yaşadıkları kişi tarafından türlü işkencelere maruz kaldığını iddia etti. Talihsiz kadın, dini nikahlı eşinin kendisine şiddet uygulamasının yanı sıra uyuşturucu kuryeliği yaptırdığını da öne sürerek, "Şu an kendisi cezaevinde; ama ben çok korkuyorum. Bu insan yeniden salıverilirse işini tamamlamaya gelecek" dedi.


İddiaya göre Karabağlar ilçesinde yaşayan Tenzile Tutum, S.Ö. ile sosyal medyadan tanışıp sevgili oldu. Daha sonra da dini nikahla evlendiği S.Ö. tarafından bir süre sonra şiddete maruz kalmaya başlayan Tutum, ayrılmak istediğini dini nikahlı eşine söyledi. Bunun üzerine kendisine tehditler savuran şahıs, gerçek yüzünü talihsiz kadına göstermeye başladı. Tutum, uyuşturucu kuryeliği yapmak için S.Ö. tarafından zorlandığını, şikayetçi olmak istediği her seferde ölüm tehdidi aldığını ve işkence gördüğünü iddia etti.


Hem fiziksel hem de psikolojik şiddete maruz kalan Tenzile Tutum, tanınmamak için saçlarını kestirdiğini söyledi. Öte yandan gözaltındayken cezaevine girmeden önce kendisine ’Son bir kez sarılayım’ diyen S.Ö.’nün korona virüs testinin pozitif çıktığını söyleyen Tutum, ’Cezaevine girerken bile bana hastalık bulaştırarak zarar vermek istedi’ diye konuştu.



Kabus gibi günler


Sosyal medyadan tanışıp sevgili olduğu, daha sonra da dini nikah kıyarak birlikte yaşadıkları S.Ö.’nün kendisine bir süre sonra işkence ve zorlama yaptığını söyleyen Tenzile Tutum, yaşadığı kabus gibi günleri anlattı.


Tutum, "2005 yılında eşimi kaybetmiştim. Yalnızlık artık bana çok zor gelmeye başlamıştı. Sosyal medya üzerinden bu kişi ile tanıştık. 3 ay konuştuktan sonra dini nikah kıyarak aynı evde yaşamaya başladık. Başlarda gerçek yüzünü bana göstermemişti. Bana cezaevinden pandemi dolayısıyla çıktığını, uyuşturucu yüzünden içeriye girdiğini anlatmıştı. Ben de ’herkes hata yapar, devlet affetmiş, ben neden affetmeyeceğim’ dedim; fakat dini nikah kıyıldıktan 1 ay sonra bana şiddet uygulamaya başladı. Daha sonra bana zorla uyuşturucu kuryeliği yaptıracağını söyledi. Gördüğüm şiddetten sonra kendisini terk edeceğim söylediğimde ’Sen beni terk edemezsin’ diyerek tehditler savurdu. Bana zorla uyuşturucu içirdi, zorla uyuşturucu kuryeliği yaptırmaya çalıştı. Daha önce 3 cinayet işlediğini, suçlarını başkalarının üstlendiğini, benim de aynı şeyi yapacağımı söyledi" dedi.



"Gece gelip beni izliyormuş"


Her türlü çabasına rağmen evine bir şekilde girmeye çalışan S.Ö.’nün kendisine yedek anahtar yaptırdığını söyleyen Tutum, "Aynı anda hem fiziksel hem de psikolojik şiddete maruz kaldım. Ağza alınmayacak küfürler savuruyordu. En sonunda kendisinden bir şekilde kurtularak evimden uzaklaştırdım. Ben kurtuldum sanıyordum; ancak gece gelip beni izliyormuş. Evin 4 tane yedek anahtarını yaptırmış. Daha sonra evin kilitlerini değiştirdim, yine bir şekilde evime girmiş" şeklinde konuştu.



"Beni tanımasın diye saçlarımı kestirdim"


S.Ö.’nün kendisini tanımaması için saçlarını kestirdiğini söyleyen talihsiz kadın, hem evde hem de sokakta çok kez şiddete maruz kaldığını, defalarca hastanelik olduğunu belirtti.


Şiddet mağduru Tutum, "Bazen ona iyi davranıyordum ki kapıyı açsın kaçabileyim diye. Gördüğüm şiddete dayanamadım. Bir ara biz yeniden ayrıldıktan sonra, beni tanımasın diye saçlarımı kestirdim. Yine olmadı. En son elmacık kemiğimi kırıp, arabamı da çaldıktan sonra ben savcılığa şikayette bulundum. Davanı geri çekmezsen arabanı perte çıkartırım diye tehdit etti beni. Savcılık tarafından serbest bırakıldı, gün kırılan elmacık kemiğime, aynı yere yine vurdu. O gün ameliyata alındım. Daha sonra bir gün polis taklidi yaparak kapıyı çaldı. Ben de durumu anlamayarak kapıyı açtım. O gün yine beni darp etmeye başladı. Elindeki bıçakla yatak odasına götürdü. Oradaki bütün eşyaları dağıttı. Sonra beni dışarı çıkartıp sokakta dövdü. Daha sonra olay yerine polis geldi benim kafamdan ve kulaklarımdan akan kanı görünce durumu sağlık ekiplerine bildirdiler. Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdüler beni orada anladım ki kulağımı ısırmış" sözlerine yer verdi.



’Son bir kez sarılayım’ diyerek korona bulaştırmak istemiş


Gözaltına alındığı gece korona virüs olduğunu öğrenen S.Ö.’nün, virüsü kendisine bulaştırmak için buluşma ayarladığını ve burada kendisine sarılarak virüs bulaştırmak istediğini öne süren Tutum, "Ben böyle bir zihniyet hayal edemiyorum" dedi.


Tutum, ertesi gün polis merkezinde şikayetçi olduğumu gittiğimde polislere ’Beni bir daha ellerimde kelepçe ile göreceksiniz; çünkü ben artık dayanamıyorum. Ben öleceğime o ölsün. Ben bu adamı öldüreceğim’ dedim. O gece elimde bıçakla evimde nöbet tutup uykusuz kaldım. Daha sonra bu kişiyi yakalatmak için polis ekipleri ile müşterek bir çalışmaya girdik. Kendisi benimle buluşmak istediğini son bir kez sarılmak istediğini söyledi. Sosyal medya üzerinden attı, bu mesajların ekran görüntüsünü ben polislerle paylaştım. Buluşma ayarladığımız yere gittiğimizde polis ekipleri tarafından yakalandı. Meğer kendisi korona virüs kapmış ve bana sarılmak istemesinin sebebi de buymuş. Bunu ben sonradan öğrendim. Gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilecekti. Cezaevine girmeden önce korona virüs testi pozitif olduğu için 14 gün karantinaya alınmış. Ben böyle bir zihniyet hayal edemiyordum" ifadelerine yer verdi.



"Bu insan yeniden salıverilirse işini tamamlamaya gelecek"


Tenzile Tutum, kendisine şiddet uygulayan S.Ö.’nün cezaevinden tahliye edilmesinden endişelendiğini belirterek, devlet yetkililerine çağrıda bulundu.


S.Ö.’nün serbest bırakıldığında kendisini öldürmesinden korktuğunu dile getiren Tutum, "Şu an kendisi cezaevinde; ama ben çok korkuyorum. Bu kişi beni dövdüğünde ben bayılmış numarası yapmıştım. Benim baygın halimi görmesine rağmen hala vurmaya devam ediyordu. Bu adamda acıma duygusu yok, vicdan yok, Allah korkusu yok. Ben çok korkuyorum; çünkü bu insan yeniden salıverilirse işini tamamlamaya gelecek. Adaletten beklentim; kesinlikle bu tarz insanlara ikinci bir şans verilmesin. Devletimiz ikinci şansı verdiği için ben de güvendim ve verdim zamanında. Bunlar durmuyorlar. Bunların yeri dışarısı değil. Ben bu kişinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Bana yapan başkasına da yapacak. Mahkeme günü gelince eminim ki devletimiz, adaletimiz hakkını verecektir. Umudum o yönde. Benim gibi birçok kadın bu halde. Devlete sığındım, başka kimsem yok. Önce Allah, sonra devletimiz. Ben ölünce mi sesim duyulacak? Ben ölünce mi bu adam hak ettiği cezayı alacak? Çok korkuyorum; geceleri uykularım kaçıyor. Onun bana yaptıkları aklıma gelince iştahtan kesiliyorum. Psikolojik olarak bittim. Maddi olarak bittim, çevrem bitti. İnsanların yüzüne bakacak halim kalmadı. Onun cezaevinden çıkmasını istemiyorum. Devletimiz bu konuda bana yardım etsin" diye konuştu.


İddialara göre S.Ö. tarafından türlü işkencelere ve zorlamalara dayanamayan Tenzile Tutum, şüpheli hakkında Şehit Şakir Özgan Polis Merkezi Amirliğine giderek şikayetçi olduğunu söyledi. S.Ö.’nün kendisine attığı mesaj üzerine buluşma noktası ayarlayan Tenzile Tutum’un ihbarı üzerine şüpheli, Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelinin tutuklanmasına karar verildi. Korona virüs testinin pozitif çıktığı öne sürülen S.Ö., 14 günlük karantinanın ardından cezaevine gönderildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Muğla Başkan Köksal Üniversite öğrencileri ile buluştu Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, Kötekli Gençlik Merkezinde üniversite öğrencileri ile buluştu. Buluşmada gençlik merkezinin (MEGEM) nasıl daha etkin ve verimli olabileceği konusu ile ilgili öğrencilerin taleplerini dinleyen ve notlar alan Köksal, gençlerin belediyeden beklentilerine yönelik de çözüm önerilerini paylaştı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrenci topluluklarının, gençlerin ve vatandaşların yoğun katılım gösterdiği gençlik merkezindeki buluşmada konuşan Köksal, “Kentimizi ortak akılla yönetecek, taleplerin önceliğine göre hizmet üreteceğiz demiştik. Sizlerin öncelikli olarak ulaşım ücretleri ile ilgili talebinizi Büyükşehir Belediyemiz ile görüşerek çözdük. Böylece otobüslerin ring seferleri 1 TL’ye düştü. Ayrıca otobüslerin sefer saatleri de güncelleniyor” dedi. Üniversite kent entegrasyonunu sağlamak istediklerini belirten Köksal, “Gençlik merkezimizi sizlerin talepleri doğrultusunda daha verimli, kent merkezimizde sizlerin kentin yaşamına, üretimine dâhil olacağı bir proje hazırlıyoruz. Sizlere Menteşe’de bir alan tahsis edeceğiz. Bu alanda dans, spor, yemek, satranç, kodlama, meslek etkinlikleri gibi yeni deneyimler kazanacak ve ilgi alanlarınıza göre yeteneklerinizi keşfedeceksiniz. Fikir üretebileceğiniz, sosyalleşeceğiniz, satış yapabileceğiniz ve kentin yaşamı içerisinde aktif olarak yer alacağınız bir alan oluşturacağız. Her zaman sizlerle bir arada ve iletişim halinde olmak istiyoruz” diye konuştu. Köksal, “Gençlik Birimi ve Gençlik Meclisi kuracağız” Başkan Köksal, gençlik birimi ve gençlik meclisi kuracaklarını belirterek, “Yarınlarımızı, sizlerle birlikte doğru şekilde inşa etmek istiyoruz. Bu anlamda gençlik birimi ve gençlik meclisi oluşturacağız. Sizlerin enerjisinden, fikirlerinden faydalanmak istiyoruz” dedi. Başkan Köksal konuşmasının ardından sözü buluşmaya katılan öğrencilere bıraktı. Sırayla söz alan ve buluşma için Başkan Köksal’a teşekkür eden öğrenciler, gençlik merkezinin daha etkin kullanılması ile ilgili önerilerini ve belediyeden farklı konulardaki beklentilerini açıkladılar.