EKONOMİ - 07 Temmuz 2020 Salı 15:46

Ege İhracatçı Birliklerinden sürdürülebilirlik manifestosu

A
A
A
Ege İhracatçı Birliklerinden sürdürülebilirlik manifestosu

2020 yılını "Sürdürülebilirlik Yılı" ilan eden Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), sürdürülebilirlik manifestosunu açıkladı.

2020 yılını "Sürdürülebilirlik Yılı" ilan eden Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), sürdürülebilirlik manifestosunu açıkladı. EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB’nin kendi elektriğini kendisinin üreteceğini ve yeşil ofis olma hedefleri olduğunu dile getirirken, sürdürülebilirlik projelerine devletin yüzde 50 destek vermesi talebinde bulundu.


Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, sürdürülebilir ihracat yolunda ihracatçıların yanında olduklarını, kurum içi çalışmalarla da ihracatçılara örnek olmaya çalıştıklarını dile getirdi. Eskinazi, insanlığın bugünkü hızla tüketmeye devam ettiği takdirde 1.6 dünyaya ihtiyaç olduğunu, bunun da mümkün olmadığını, dünyadaki kıt kaynakların optimum kullanımının ve geri kazanımın hayati öneme sahip olduğunu kaydetti.


Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Manifestosunu kamuoyu ile paylaşmak amacıyla dijital ortamda, EİB Birlik Başkanlarının katılımıyla basın toplantısı düzenleyen Eskinazi, “İçinde bulunduğu pandeminin en önemli nedenlerinden birinin de dünya genelinde sürdürülebilirlik konusunda doğru sınav vermememiz olduğuna inanıyoruz. Dünyamızın sınırlı kaynaklarını hızla tüketiyor ve gelecek nesillerden bize emanet olan dünyamızı çok fazla kirletiyoruz. Hazır giyim sektörümüzden örnek verirsek; dünyada hazırgiyim üretiminde kullanılan su miktarının 5.6-9.4 trilyon litre civarında olduğu tahmin ediliyor. Her yıl 13 milyon tonluk konfeksiyon atığı oluşuyor. Dolayısıyla mevcut üret-tüket sistemi dünya limitlerini oldukça zorlamaya başlıyor. Dünyadaki birçok sanayi sektörü karbon ve su kirliliğinde maalesef sorumluluk taşıyor. Dünya nüfusu hızla artıyor. Dünya nüfusunun 2050’de 9,8 ve 2100’de 11,2 milyarı geçmesi bekleniyor" diye konuştu.



EİB kendi elektriğini kendi üretecek


Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde “Sürdürülebilirlik Grubu” kurdukları bilgisini veren Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Grubumuz; korona virüse rağmen dijital ortamda yoğun bir mesai yaptı ve Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Manifestosununu oluşturdu. Öncelikle karbon ve su ayak izini minimuma indirmek istiyoruz. Yenilenebilir kaynaklardan enerji kullanımını arttırmayı amaçlıyoruz. Ege İhracatçı Birliklerinin kullandığı elektriği binamıza kuracağımız güneş panellerinden üretmek için proje üzerinde çalışıyoruz. Dünyamızda yaşanılan son gelişmeler, mal ve hizmet sektörü ayırt etmeksizin tüm sektörlerin insanlığa ve doğaya verdiği zararların artık farkına varıldığını gösteriyor. Aynı zamanda sürdürülebilirlikle ilgili yatırımların finanse edilmesi de önümüzdeki dönemde bir zorluk olarak karşımıza gelecek. Sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmalar yapan firmalarımızın harcamalarının yüzde 50’sinin devlet destekleri kapsamına alınmasını talep ediyoruz" dedi.


“Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını bir yol haritası olarak kabul edeceğiz” diye konuşan Eskinazi, sürdürülebilirlik adına en önemli hedeflerinden birinin de dünyanın en büyük doğa koruma kuruluşlarından biri olan Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)’nın WWF Yeşil Ofis Programına dahil olmak ve aynı zamanda çevre konusunda en kapsamlı sertifikasyonlardan olan ISO 14001’i almak istediklerini sözlerine ekledi.



Sertbaş: "Dünyamızı kirletmememiz gerektiğine inandık"


Hazırgiyim sektörünün sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmalara ilk aşamada müşterilerin talepleriyle başladığını dile getiren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Kendimizde artık dünyamızı kirletmememiz gerektiğine inandık. Şu anda sürdürülebilirlik ile ilgili yoğun çalışmalar yapıyoruz. Eğitimler ve çalışmalar yapıyoruz. Sürdürülebilirlik ile ilgili 26 firmanın katılımıyla devam eden UR-GE projemiz var" dedi.


Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep ise pandeminin birçok detayı bütünde anlattığını, sürdürülebilirliğin ölçek ekonomisine endekslenmesi ve yönetişimselleşmesinin çok önemli olduğunu kaydetti.



Girit: “Virüs dünyaya ayar çekti”


FAO’nun yayınlamış olduğu rapora göre 1.6 dünyaya ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit de, korona virüsünün dünyaya yeni bir ayar çektiğini, sürdürülebilirliğin hayvansal mamullerde de önemli olduğunu dile getirdi.


Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya ise Hayatımız Maden Çalıştayında en önemli konu başlıklarından birinin “Sürdürülebilir Madencilik” olduğu bilgisini verdi.


Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Sürdürülebilir madencilik adı altında 16 tane STK’nında bir araya geldiği platform oluşturduk. Madenciler diyoruz ki milli ve değerli olan madenlerimizi biz işleyeceksek bunları 80 milyonun sahip olduğu değerlerin bilinciyle özenle işlememiz gerekiyor."


Covid-19 salgınının tarımın önemli olduğu gerçeğini ortaya çıkardığını ifade eden Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı ise sağlıklı ürünler için sürdürülebilirliğin olmasının şart olduğunun altını çizdi.



Uçak: “Tarıma yöneliş var”


Tarım sektöründe sürdürülebilirliğin pandemi döneminde daha da önem kazandığına değinen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak da, pandemi döneminin tarıma ilgiyi arttırdığını, sanayicilerin tarım yatırımlarına yöneldiğini, bu ilginin tarımda katma değerli üretim ve sürdürülebilirliğe güç vereceğini vurguladı.


Toplantıda Ege İhracatçı Birliklerinin 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etmesinin isabetli bir karar olduğunun pandemi ile daha net ortaya çıktığını savunan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci de, toplantıda yaptığı konuşmada, tarımsal üretimdeki kayıpların önlenmesinin sürdürülebilirlik açısından önemine temas etti.


Son olarak Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, gıda ürünlerinde geri dönüşümü olan ambalaj ürünlerinin kullanılmasının hem döngüsel ekonomi açısından hem de sağlık açısından yararlı olacağına işaret etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kulüpler Birliği, TFF seçimini haziranda istiyor Kulüpler Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleriyle ilgili açıklama yayımlayarak, seçimin haziran ayının ilk haftası yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Kulüpler Birliği’nin konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: "Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı tarafından 18 Temmuz’da yapılacağı ilan edilen seçimli genel kurul tarihinin, aşağıda paylaştığımız sebeplerden ötürü haziran ayının ilk haftasında yapılmasının elzem olduğunu düşünmekteyiz. Ülkemizde futbol sezonu genel olarak her yıl Mayıs ayının bitimiyle kapanmakta, Avrupa Kupaları öne elemesi oynayacak kulüplerimiz açısından ise en geç Haziran sonu itibarıyla futbol faaliyetleri yeniden başlamaktadır. Hal böyle iken, yeni sezon planlamalarının tamamının bu takvime uygun olarak yapılması gerekmektedir. Zira; 1. Spor kulüplerinin mali takvim yılı 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasındadır. Bu kapsamda, Kulüp Lisans ve Finansal Sürdürülebilirlik Talimatı’nda yapılması gereken değişikliklerin bu takvime uygun olarak yapılması kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu konularda yeni sezon için yapılacak değişiklikler için yeni yönetime kendi bakış açısı, futbol yönetim anlayışı ve ilkelerine uygun hareket alanı tanınmalıdır. 2. Ülkemizde futbol faaliyetlerinin sezon içerisinde ortaya çıkan eylem ve davranışlar, TFF Yönetim Kurulu ve Hukuk Kurulları ile diğer yürütme kurulları tarafından değerlendirilerek karara bağlanmaktadır. Gelinen noktada, en büyük sorun ülkemiz futbolunun organizasyonu ve idaresinden sorumlu TFF Yönetim Kurulu’na ve diğer kurullara duyulan güvensizliktir. Dolayısıyla, kurulların yönetim ve karar istikrarı sağlayabilmesi adına aynı yönetim anlayışı ile döneme başlaması ve devam etmesi elzemdir. Bu sebeple, yeni seçilecek yönetimin kendi bakış açısı ve ilkelerine uygun kurullar oluşturması için yeni sezon başlangıcına kadar makul bir zaman dilimi tanınmalıdır. Yeni yönetim, 18 Temmuz’da seçildikten sonra kendi ilke ve bakış açısıyla yeterli çalışma zamanı olmasa da bu değişiklikleri yapmış olsa dahi ilan ve tahkim itiraz süreleri dikkate alındığında liglerin başlama tarihine yetişmesi mümkün değildir. 3. 2024/2025 futbol sezonunun 9 Ağustos 2024 tarihinde başlayacağı ilan edildiği göz önünde bulundurulduğunda; transfer dönemlerinin, lig statülerinin, A Takım listelerinin ve futbolcu uygunluklarının yeni yönetim tarafından hazırlanması fiilen mümkün olmayacağından, değişmesini talep ettiğimiz bugünkü anlayışla hazırlanması hedeflenen amaca hizmet etmeyecektir. 4. Yeni sezon için yapılacak olan hakem klasman atamalarının belirlenmesinin yeni seçilecek yönetim kuruluna bırakılması gerekmektedir. Bu sebeple yeni seçilecek yönetime hareket alanı bırakmayacak olan 18 Temmuz tarihinin kabulü mümkün değildir. 5. Ülke futbolunun yönetim esaslarını teşkil eden TFF Ana Statüsü, talimatlar, lig ve kupa statülerinin maddi gerçekliğe uygun olarak detaylı araştırma ve futbol paydaşlarıyla bilgi alışverişi neticesinde hazırlanması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmayan talimatların yıl içerisinde sezon devam ederken sürekli olarak revizyona uğraması hakkaniyet ve adalet duygularını zedeleyecektir. En güncel örnek olarak 2023/2024 futbol sezonu içerisinde Futbol Disiplin Talimatı’nın 44.maddesinin 3.fıkrasında yapılan değişikliğin tahkim kurulu tarafından iptal edilmesi karşımıza çıkmaktadır. 6. 2024/2025 sezonu TFF bütçesinin mevcut Yönetim Kurulu tarafından belirlenirken, seçilecek yeni yönetimi etkileyebilecek kararların alınma ihtimali de bugünkü talebimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz futbolunun içerisinde bulunduğu kaotik durum, bir gün dahi gecikmeyi kaldırabilecek noktada değildir. Bunun için hep birlikte şahsi menfaat ve beklentilerimizi bir kenara bırakarak Haziran ayı başında TFF Seçimli Genel Kurulu’nu yapmak zorundayız. Bugün bu sorumluluktan kaçanlar tarihte Türk futboluna verdikleri zararla hatırlanacaktır."
Edirne Önce kardeşleri sonra kendisi... Edirne’nin en meşhur ciğercisi hayatını kaybetti Edirne’de 2 ay önce toprağa verdiği ağabeyinin acısını sindiremeden geçen hafta Perşembe günü yine bir ağabeyini daha toprağa veren Edirne’nin meşhur ciğercisi Bahri Dinar, uyurken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Edirne’nin tanıtıma büyük katkı sağlayan kentin sevilen yüzü, Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı 63 yaşındaki Bahri Dinar, hayatını kaybetti. Sabah eşi tarafından yatağında hareketsiz halde bulunan Dinar’ın kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi. İki ay içersinde 2 kardeşini toprağa veren ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın kalbi daha fazla bu acılara dayanamadı. Ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın ağabeyleri Nazmi Dinar (68) Şubat ayında geçirdiği kalp krizinden, Bahattin Dinar (65) ise Perşembe günü Uzunköprü ilçesinde geçirdiği iş kazasında hayatını kaybetmişti. Ciğerci Bahri Dinar, ikindi namazının ardından Eski Camide düzenlenen cenaze töreni ile birlikte son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine katılan çok sayıda vatandaş, göz yaşlarına hakim olamadı. Cenazeye Adülhey de katıldı Kurtlar Vadisi dizisinde hayat verdiği Abdülhey karakteriyle akıllarda yer edinen ünlü oyuncu Kenan Çoban da, "Sabah çok üzücü bir haberle uyandık. Yakın dostumdu. Bahri abi bir değerdi. Ciğerci Bahri diye anılıyordu ama bizim ciğerimizi yaktı. Edirne’mizin Türkiye’mizin başı sağ olsun" dedi.