SAĞLIK - 15 Temmuz 2020 Çarşamba 10:41

Egeli 419 hekim şifa dağıtacak

A
A
A
Egeli 419 hekim şifa dağıtacak

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesindeki eğitimlerini tamamlayan 419 hekim mezuniyet heyecanı yaşadı.

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesindeki eğitimlerini tamamlayan 419 hekim mezuniyet heyecanı yaşadı. Türkiye ve dünyanın dört bir yanında şifa dağıtacak Egeli hekimler, Hipokrat Andı ile mesleğe ilk adımlarını attı. Pandemi nedeniyle yalnızca öğrenciler ve öğretim üyelerinin katıldığı tören, aileler için internet ortamında canlı olarak yayınlandı.


Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 60. Dönem Mezuniyet Töreni, Ege Kampüs Tören Şölen Alanında düzenlendi. Törene Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün, dekan ve başhekim yardımcıları, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Pandemi nedeniyle alınan önlemler kapsamında yalnızca öğrenciler ve öğretim üyelerinin yer aldığı tören, aileler için www.youtube.com aracılığı ile “Ege Tıp EMEDA” sayfası üzerinden canlı olarak yayınlandı.



“Uzun ve zorlu yolu başarıyla yürüdünüz”


Türkiye’ye 419 hekim kazandırmanın gururunu yaşadıklarını söyleyen Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gürgün, mezunlara seslendi. Egeli genç hekimlerin uzun ve zorlu bir yolu başarıyla yürüdüklerini hatırlatan Prof. Dr. Gürgün, “Sizleri yetiştiren ve doktor olmanızdaki en büyük destekçileriniz olan değerli ailelerinizi salgın nedeniyle törenimize maalesef davet edemedik. Gösterdikleri anlayıştan ötürü kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Pandemi sürecinde biz sağlık çalışanlarına çok önemli görev ve sorumluluklar düştü. Korona savaşında en ön cephede sağlık ordusu görev aldı, kendilerinin ve ailelerinin canı pahasına savaştı ve mücadele etmeye de devam ediyor. Sağlık çalışanlarımız aylarca evlerine gidemedi, çocuklarını göremedi, onlara sarılamadı” dedi.



“Pandemide iyi bir sınav verdik”


EÜ’nün pandemi sürecinde iyi bir sınav verdiğine değinen Dekan Prof. Dr. Gürgün, “Pandemi seyrinde fakültemiz ve hastanemiz gerek sağlık hizmeti alanında gerekse eğitimde çok iyi bir sınav verdi ve büyük bir başarıya imza attı. Verdiğimiz mücadele; hocalarımızın ve tüm sağlık çalışanlarımızın olağanüstü gayreti, Rektörümüz Necdet Budak hocamız tarafından sağlanan malzeme, ekipman ve sağlık personeli desteği ile sağlık alanında ülkemizin en başarılı fakültelerinden biri olduğumuzu gösterdi” diye konuştu.



“Hastalarınızı ailenizden biri gibi düşünün”


Pandemi döneminin hekimliğe yeni adım atan meslektaşları açısından ders çıkarılacak örneklerle dolu olduğunu söyleyen Dekan Prof. Dr. Gürgün, “Hekimlik üstün çalışma istek ve azmine sahip kişilerin seçtiği bir meslektir. İçinde her zaman karşılıksız yardım etme duygusu barındırır. Bu duygular ve yapılan işler gece-gündüz, özel günler demeksizin devam eder. Bu denli kutsal olan bu meslekte hastalarla güçlü duygusal bir bağ kurabilmek çok önemlidir. Çünkü hastalarımız, en zayıf zamanlarındadır ve sizlerden çok şey beklemektedir. Hastalarınızı kendinizden ve ailenizden biri gibi düşünün. Hastanın duygularına, ihtiyaç ve isteklerine özellikle de son isteklerine önem verin. Unutmayın; hekimlik yaşam boyu öğrenme gerektirir ve ne kadar çok öğrenirseniz hayat kurtarma şansınız o kadar artar” sözlerine yer verdi.



“Ege Tıp bir çınar, ekol ve gelenektir”


EÜ Tıp Fakültesi 60. Dönem birincisi Şule Yıldız Sağcan, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinin sadece iyi bir tıp fakültesi değil aynı zamanda bir çınar, ekol ve gelenek olduğunu kaydetti. Pandemi döneminde yaşamını yitiren sağlık çalışanlarını anan Sağcan, hekimin en önemli sorumluluğunun vicdani sorumluk olduğunun altını çizdi.



Hipokrat andı ile mesleğe adım attılar


Konuşmaların ardından dereceyle mezun olan Şule Yıldız Sağcan, Mert Delikaya ve Berke Aksüt’e plaket ve diplomaları protokol üyeleri tarafından verildi. EÜ Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Apaydın, mezun olan oğlu Can Apaydın’a diplomasını verdi. Diplomalarını alan mezunlar, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Rüçhan Sertöz eşliğinde Hipokrat Andı ile meslek yaşamlarına ilk adımı attı. Diploma törenin sonunda Egeli hekimler, keplerini fırlatıp mutluluklarını paylaştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.