SPOR - 13 Eylül 2021 Pazartesi 17:33

Fatih Çintimar: “2024 Paris Olimpiyatları, Türk atletizminin madalya alma olimpiyatı olacaktır”

A
A
A
Fatih Çintimar: “2024 Paris Olimpiyatları, Türk atletizminin madalya alma olimpiyatı olacaktır”

Turkcell Atletizm Süper Ligi’nde şampiyonlar 14-15 Eylül tarihlerinde İzmir’de belirlenecek.

Turkcell Atletizm Süper Ligi’nde şampiyonlar 14-15 Eylül tarihlerinde İzmir’de belirlenecek. Final müsabakaları öncesinde Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Türk atletizminin son yıllarda büyük bir ivme kat ettiğini belirterek, “2024 Paris Olimpiyatları, Türk atletizminin madalya alma olimpiyatı olacaktır” dedi.


Turkcell Atletizm Süper Ligi’nin final müsabakaları 14-15 Eylül tarihlerinde İzmir Halkapınar Atatürk Stadı’nda gerçekleştirilecek. Erkekler ve kadınlarda sekizer takımın yer alacağı Süper Lig’de şampiyonlar, iki gün sonunda belirlenecek. Final müsabakaları öncesinde İzmir Atatürk Stadyumu yanında bulunan TAF Yüksek Performans Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, ENKA Spor Kulübü sporcusu Tuğba Danışmaz ve Fenerbahçe Spor Kulübü sporcusu Özkan Baltacı yer aldı.


Toplantıda konuşan Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, TAF Turkcell Yüksek Performans Merkezi’ni Turkcell ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte Türk sporunun hizmetine sunduklarını söyledi. Fatih Çintimar, “Bundan sonra da daha büyük bir organizasyonla İzmir’i sadece Süper Lig anlamında değil, diğer anlamda da pistleri yenileyerek burasının tam bir olimpik merkez olmasını sağlamak istiyoruz. Buradan sayın bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na da teşekkür ediyorum” dedi.



Fatih Çintimar: “2024 Paris Olimpiyatları, Türk atletizminin madalya alma olimpiyatı olacaktır”


Fatih Çintimar, Türk atletizminin son yıllarda çok ciddi bir yol kat ettiğini kaydederek, “2024 Paris Olimpiyatları, Türk atletizminin madalya alma olimpiyatı olacaktır. Bundan sonra da her olimpiyatta Türk atletizminin madalyalarla dönebileceğine inanıyorum. İyi bir altyapıya sahibiz. Son yapılan Dünya Şampiyonası’nda 14 tane sporcumuzun finalde yarışması, atletizmin önümüzdeki dönemde ülkemizi çok farklı noktalarda temsil edeceğini gösteriyor. Bunları yaparken en büyük hayalimiz bu başarılardı. Türk atletizmini zirveye taşımaya devam edeceğiz. İnşallah bundan sonra da emin adımlarla koşmaya devam edeceğiz. Sporcularımızın yarın başlayacak olan yarışmaları sakatlanmadan atlatmalarını diliyorum” diye konuştu.



Tuğba Danışmaz: “2020 Olimpiyatları olmadı belki ama 2024’te kürsüde olacağım”


22 yaşındaki Milli Atlet Tuğba Danışmaz, sezonun son iki yarışının kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, “Elimizden en geliyorsa yapacağız. 13 yıldır spor yapıyorum, 12 yıldır ENKA spor kulübündeyim. Bu ailenin parçası olmaktan çok mutluyum. Ben bu sene olimpiyatlara gidemedim, kıl payı kaçırdım. Gitmeyi çok istiyordum ama olmadı. Olmaması üzdü ama sonrasında yapılan Avrupa Şampiyonası’nda ülkeme altın madalyayı kazandırdım. O biraz tuzu biberi oldu. Seneye yapılacak olan Avrupa Büyükler Şampiyonası’nda ülkemi yine en güzel şekilde temsil edip finalde yarışmayı istiyorum. Finalde yarışıp ülkemi kürsüde temsil etmeyi düşünüyorum. 2020 Olimpiyatları olmadı belki ama 2024’te kürsüde olacağım” dedi.



Özkan Baltacı: “Kulübüme 8 puanı kazandırmayı hedefliyorum”


27 yaşındaki Milli Atlet Özkan Baltacı, TAF Yüksek Performans Merkezi’nin sporcular için inanılmaz bir tesis olduğunu ve en ince ayrıntıların düşünüldüğünü ifade ederek, “Bugün de burada Turkcell Süper Lig kulüpler son kademesindeyiz. Benim için sezonun son yarışması artık. Burayı da güzel geçirmek ve güzel bir sonuç elde etmek istiyorum. Kulübümü iyi temsil etmek istiyorum. Terimizin son damlasına kadar kulübümüzü temsil etmemiz lazım. Sakatlığım var ama bana engel değil. Kulübüme 8 puanı kazandırmayı hedefliyorum” diye konuştu.



Özkan Baltacı: “Olimpiyattan bana kalan cümle ‘yılmamak’ oldu”


2020 Tokyo Olimpiyatlarını da değerlendiren Özkan Baltacı, 1 ay kala kasığında yaşadığı yırtık nedeniyle sakatlık geçirdiğini belirterek, “Federasyonumuz beni çok hızlı bir şekilde tedaviye yönlendirdi. Hızlı bir şekilde dönüş yaptık, elimden geleni yaptım. Bu olimpiyatta maalesef istediğimiz olmadı. 2024 Olimpiyatları daha iyi olacaktır, az bir zaman kaldı. Olimpiyattan bana kalan cümle ‘yılmamak’ oldu. Olimpiyatlar da başarısızlık oldu ama bu önemli değil daha çok üstüne koyacağım. Kendimi şimdiden hazırlıyorum. Eminim böyle güzel olacaktır benim için” ifadelerini kullandı.


Baltacı, sporcusu olduğu Fenerbahçe’nin en büyük spor kulübü olduğunu vurgulayarak, “Fenerbahçe sadece futboldan ibaret değil, birçok amatör branşı bünyesinde bulunduruyor. Biz de buna yakışır bir sporcu olmaya çalışıyoruz. Bazen başarısız da oluyoruz ama sahada iyi mücadele etmek önemli bizim için. Diğer kulüplere de saygı duyuyor ve başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Deprem uzmanından uyarı: “Tokat’ın üzerinde bulunduğu fay hattında beklenen büyük şiddetli deprem hala olmadı” Gazi Üniversitesi DEMAR (Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi) Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ın da üzerinde bulunduğu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda beklenen büyük şiddetli depremin hala olmadığını kaydetti. Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ta meydana gelen ve Samsun, Yozgat, Çankırı ve Çorum gibi çevre illerde de hissedilen 5.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu. Arslan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Bingöl çevresinde birleşen Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın birbirleri üzerinde sürekli hareket halinde olduğunu kaydederek, “Son 1 ayda özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın her iki ucunda hareketlenmeler mevcut. 4’ün üzerinde çok fazla sayıda deprem oldu. Hem Doğu bölgesinde özellikle Adıyaman’ın biraz daha ilerisinde depremler oldu hem de hattın batı ucunda yani Yunanistan’da 4’ün üzerinde depremler oldu. Dolayısıyla bu fay hattının üzerinde bir hareketlenmenin olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Doğu Anadolu Fay Hattı’nın, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na doğru 9 metre kaydığını kaydeden Arslan, yukarıya doğru meydana gelen hareket sonucu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda kırılmalar meydana geldiğini ve Tokat’ın da bu hat üzerinde olduğunu kaydetti. Arslan, iki hattın birleştiği noktalarda bulunan Bingöl, Erzincan, Bitlis ve Muş çevresinde stres birikimi yaşandığını kaydetti. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde ortaya çıkan jeolojik verilere değinen Arslan, 10 yıl içerisinde bu hat üzerinde 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimalinin yüzde 90 olduğuna dikkati çekti. "Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır" Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirten Arslan, sözlerine şöyle devam etti: “Ne zamana kadar? Periyodu doluncaya kadar. Kahramanmaraş depreminin periyodu 450 ila 500 yıl civarındadır. Dolayısıyla da Pazarcık bölgesinde fayın tekrar kırılması için 450 yıla daha ihtiyacımız var ancak buradaki kırık meydana geldiğinde hem Elazığ ve Bingöl’e doğru olan bir bölgede hem de Hatay’ın daha güneyinde olan bölgelerde gerilme birikmesi meydana geldi. 9 metreye ileriye doğru giden hareket, Malatya civarında durdu. Sonra bu hareket bir türlü devam edecek, kırılmayı tamamlayacak.” “Önümüzdeki 10 yılda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” Bingöl civarında büyük şiddetli depremin hala olmadığını ifade eden Arslan, “İki fay hattının buluştuğu kavşak nokta olan Bingöl’de henüz beklediğimiz deprem olmadı. Bu depremi de hakikaten bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca 7.0 ila 7.5 büyüklüğündeki depremi beklememek çok hata değil ama zamanlamasını söyleyebilmek çok zor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde kesinlikle 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” değerlendirmesinde bulundu.
Ankara Atılım Üniversitesi sağlık turizmi alanında sertifikalı program başlattı Ticaret Bakanlığı ile protokol imzalayan Atılım Üniversitesi, sağlık turizminde faaliyet gösterecek olan ve sektöre yeni gireceklere yönelik sertifikalı bir program başlattı. Atılım Üniversitesi tarafından sağlık turizmi alanında sertifikalı program Ticaret Bakanlığı ile iş birliği çerçevesinde başlatıldı. Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu, Sağlık turizmi hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu. Tengilimoğlu, sağlık turizminin son yıllarda büyüyen alanlardan biri olduğunu belirterek, "Sağlık turizmin de birkaç alt boyut var. Medikal turizm, termal turizm, yaşlı ve engelli turizmi gibi turizm türleri var. Diğer turizm türünde yüzde 4’lerde 5’lerde büyüme varsa sağlık turizminde daha büyük bir büyüme var. Bunda ülkelerin insanların bulundukları ülkelerdeki sağlık, tedavi, rehabilitasyon ve koruyucu sağlık hizmetleri gibi sağlığın iyileştirmesi ile ilgili hizmetlerle ilgili bulundukları ülkelerdeki imkanların kısıtlı olması veya pahalı olması çeşitli nedenlerden dolayı veya gizli tutmak için kendi ülkesinde bilinmesini istemediği için başka ülkelere yönelmekte. Sınır ötesi hasta hareketliliği dediğimiz sağlık turizminde birçok ülke pazardan pay almaya çalışıyor. Pazar payını 3,5 trilyon dolar üzerinde olduğu söyleniyor. Geçmiş yıllarda daha çok gelişmiş ülkeler pay alırken, son yıllarda gelişmekte olan ülkeler, özellikle Türkiye, Hindistan, Malezya, Singapur, diğer Polonya gibi ülkelerinde pazardan almaya çalıştığını görüyoruz" diye konuştu. "Merdiven atlı uygulamaların sıkı denetlenmesi gerekiyor" "Son 15-20 yıl içerisinde gerçekten Türkiye bu alanda büyük bir ivme kazandı, sağlık turizmi alanında büyük bir gelişme katetti" diye konuşan Tengilimoğlu, şunları kaydetti: "Hala da katetmeye devam etmekte. Burada biraz daha planlı programlı ve koordinasyon içerisinde bu sağlık turizmine yönelmemiz gerekiyor. Kontrol dahilinde yönelmemiz gerekiyor. Ülkeye döviz girdisi sağlasın mantığıyla değil de uzun vadeli düşünmek lazım bu alanı. Bu alandaki denetimlerin sıklaştırılması lazım. Merdiven altı uygulamaları özellikle kozmetik cerrahide saç ekimi gibi diğer alanlardaki uygulamaların sıkı denetlenmesi gerekiyor. Her ne kadar Sağlık Bakanlığı sağlık turizm faaliyetinde bulunacak olan kurumlara, kuruluşlara sağlık turizm yetki belgesi verse de bu belgenin de çok kolay verilmemesi gerekiyor. Türkiye’de kozmetik cerrahi son yıllarda çok arttı. Diş yine sağlık turizmiyle ilgili hastaların tercih ettiği alan. Kanser tedavileriyle ilgili, kalp damar hastalıklarıyla ilgili çeşitli branşlarda enfeksiyon hastalıkları hatta obezite, tüp bebek uygulamaları gibi birçok alanda sağlık turizm konusunda Türkiye tercih edilen bir ülke haline geldi." Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında dünyada ilk 10 arasında yer aldığını söyledi. "Eğitimimiz yaklaşık bir buçuk ay sürecek " Geçtiğimiz yıl sağlık turizminde ve yabancı dil eğitiminde sertifikalı bir eğitim programının başlatılması amacıyla Ticaret Bakanlığı ile bir protokol imzaladıklarını ifade eden Tengilimoğlu, şunları söyledi: "Sağlık turizminin gelişmesi konusunda Ticaret Bakanlığının çok büyük destekleri var. Sağlık turizminde faaliyet gösterecek olan, sektöre yeni girecek olanlara yönelik, sektörde halihazırda sağlık turizmi yetki belgesi almış olan kurum ve kuruluşlarda görev olan personelin sertifikalanmasıyla ilgili bir destek bu. Bakanlık sertifika programının yüzde 60’ına destek vermekte, yüzde 40’ına da adaylar veya kurumlar kendi ceplerinden karşılamakta. Bu büyük bir imkân, gerçekten zengin bir program. Bu eğitimlerin ciddi bir şekilde yürütülmesi, bu belge sertifikasyonların sektöre de gerçekten ayırt edicilik bir özelliğinin bulunması bizim için önemli. 24 Nisan’da başlayacak olan eğitimimiz yaklaşık bir buçuk ay sürecek. Online olarak verilecek eğitime Türkiye’nin herhangi bir yerinde kendini bu alanlarda geliştirmek isteyenler katılabilir. Kayıtlar halihazırda devam etmekte. Bu eğitimler Atılım Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi tarafından verilecek. Bu eğitimi başarıyla tamamlayan adaylara sertifikalarını veririz, sektörde de bunun meyvelerini alırız diye ümit ediyorum."