ÇEVRE - 18 Temmuz 2021 Pazar 16:59

Gediz Nehri için 12 maddelik "kurtuluş reçetesi"

A
A
A
Gediz Nehri için 12 maddelik "kurtuluş reçetesi"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği Başkanı Tunç Soyer, İzmir Körfezi’ne akan Gediz Nehri’ndeki kirliliğin kaynağını tespit etmek için “Temiz Gediz Temiz Körfez” sloganıyla çıktığı turu Foça’da eski Gediz yatağında noktaladı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği Başkanı Tunç Soyer, İzmir Körfezi’ne akan Gediz Nehri’ndeki kirliliğin kaynağını tespit etmek için “Temiz Gediz Temiz Körfez” sloganıyla çıktığı turu Foça’da eski Gediz yatağında noktaladı. 4 günlük yürüyüşün ardından tespitlerini ve çözüme yönelik yol haritasını paylaşan Başkan Soyer, alınacak önlemlere ilişkin 12 maddelik deklarasyon ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin eylem planını açıkladı.


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği Başkanı Tunç Soyer, İzmir Körfezi’ne akan Gediz Nehri’ndeki kirliliğin kaynağını tespit etmek için “Temiz Gediz Temiz Körfez” sloganıyla çıktığı turu tamamladı. 14 Temmuz Çarşamba günü başlayan ve dört gün süren havza turu kapsamında Gediz Nehri’nin doğduğu Murat Dağı’ndaki Karapınar Şelasi’nde kaynağından pırıl pırıl doğan sudan içen Başkan Soyer, daha sonra 401 kilometrelik hatta 1800 kilometre kat ederek adım adım kirliliğin kaynağını yerinde inceledi. Soyer, Gediz Nehri’nin doğduğu Murat Dağı’ndan başladığı havza turunu Tuzçullu’dan tekneyle geldiği, nehrin İzmir’e döküldüğü Foça eski Gediz yatağında sonlandırdı. Yüzlerce doğa gönüllüsü tarafından ellerinde


pankartlarla karşılanan Tunç Soyer, konuşmasına etkinliğe katılan belediye başkanlarını kürsüye davet ederek başladı. Başkan Soyer, konuşmasında kirliliğe yönelik edindiği gözlemleri paylaşarak, kısa vadede yapılması gerekenleri sıraladı. Soyer, tur sonunda alınacak önlemlere ilişkin 12 maddelik deklarasyon ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin eylem planını açıkladı.



“Ben elimi taşın altına sokmaya karar verdim”


Başkan Soyer, Gediz Nehri’nin Gediz Havzası ile Salihli, Turgutlu, Menemen ovaları sayesinde Türkiye tarımının yüzde 10’unu üreten bir bölgeyi suladığını belirterek, “Gediz sadece İzmir için değil, sadece Manisa, Uşak, Kütahya için değil. İstanbul ve Ankara, yani Türkiye için çok önemli. Bu tur boyunca dört felaketi birlikte gördük, yaşadık. İlki iklim değişikliği. Yerküre ısındıkça da su kaynaklarımız azalıyor. Marmara Gölü’nün kuruduğunu gördük. İçimiz parçalandı. 10 metrede su çeken üreticimiz artık 300 metrede su çekmez halde. Vahşi sulama gerektiren tarım ürünleri yetiştirmeye devam ediyoruz. Doğru tarım politikaları önemli. Ürüne göre su değil, suya göre ürün tasarlamak zorundayız. Su kaynakları bu kadar azalırken hala binlerce dekar alanda silajlık mısır üretiyoruz. Gediz kirlenmeye, zehirlemeye devam ediyor. Bu böyle devam edemez, etmeyecek. Bugüne kadar bu dört şehirden süzüle süzüle giden Gediz Nehri’nin sahibi yoktu. Ben elimi taşın altına sokmaya karar verdim” dedi. Soyer, şimdi yeni bir sayfayı açacaklarını ve Gediz’i temizlemek, kirletilmesini engellemek için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.



“Toprakların bereketini bolluğunu iade edeceğiz”


"Bu karanlık tablo, bir kader değil" diyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şunları söyledi:


“Bizim ’Başka bir tarım mümkün’ felsefemizin iki temel aksı var. Birincisi kuraklıkla mücadele, ikincisi yoksullukla mücadele. Kuraklıkla da mücadele ederek yoksullukla da mücadele ederek yepyeni bir ürün deseniyle bu bereketli toprakların, bolluk üreten toprakların eski haline getirilmesi, geleceğe taşınması mümkün. Küçükbaşı desteklemeye devam edeceğiz. Başka bir tarım mümkün ve biz bu tarımı mümkün kıldıkça, toprakların bereketi bolluğunu iade edeceğiz.”



"İzmir’de tüm dere yataklarını koruyacak yatırımları yapıyoruz"


Gediz’e giderken kendisine İzmir sınırları içinde yapılması gerekenleri hatırlatanlar olduğunu belirten Soyer, “İzmir’de doğup İzmir’de denize dökülen bütün dere yataklarımızla ilgili proje, imalat çalışmalarımız hepsi yürüyor. Pamucak’ta denize kanalizasyon akmaması için Selçuk Arıtma Tesisimizi yapıyoruz. Kemalpaşa’da Nif zehirlenmesin diye arıtma tesisimizi yapıyoruz. Torbalı’da, Ödemiş’te yapıyoruz ama bizim irademiz dışında, Körfez’imizi, havzamızı zehirleyen Gediz ile başka türlü mücadele edemezdik. Onun için gittik Murat Dağı’na. Göreceksiniz, çok kısa sürede Gediz’i tertemiz yapacağız. Kirletmelerine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.



“Gediz sahipsiz değildir”


Başkan Soyer, “Turgutlu OSB, sanayi tesislerinin atığını bırakın dere yatağına, sulama kanalına akıtıyor. Sulama kanalında su var, yanda meyve bahçeleri sebze tarlaları var. Üretici suyu alıyor, tarlasına su veriyor. Vatandaş bilmiyor ki, meyve sebzesini zehirle suluyor. Biz burada bilmiyoruz ki masamıza gelen sebze meyve o zehirli suyla sulanmış. Ne gıda güvenliği kalmış, ne insan sağlığı kalmış. Her şeyi bitirmişler. Ne kadar kirleten varsa Gediz’i, hepsiyle ilgili suç duyurularında bulunacağız, hepsiyle ilgili davaları açacağız. Bu vatan, bu Gediz sahipsiz değildir” dedi.



İşte 12 maddelik Gediz deklarasyonu


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 12 başlıkta alınması gereken önlemleri ise şöyle açıkladı:


"1. Gediz Nehri’nin doğduğu Murat Dağı, Milli Park, denize döküldüğü Gediz Deltası, UNESCO Dünya Doğal Mirası ilan edilmeli.


2. Marmara Gölü’ne ivedilikle Ahmetli regülatöründen su verilmeli. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ağustos ayı içerisinde göle on gün süreyle can suyu vereceğiz. O gölü kurutmayacağız.


3. Havzanın en temel kirlilik kaynaklarından biri Turgutlu Organize Sanayi Bölgesinin (OSB) arıtması derhal yapılmalı. Aksi takdirde o OSB derhal kapatılmalı.


4. Gördes’teki nikel madeni ile Murat Dağı’ndaki madenlerin faaliyetleri derhal durdurulmalı. Türkiye’nin en büyük tatlı su rezervlerinden biri olan Gediz Hazvası madenciliğe, kum ocaklarına, taş ocaklarına kapatılmalı.


5. Havzadaki tüm köy yerleşimleri için paket arıtma tesisleri derhal yapılmalı.


6. Havzadaki tüm kaçak kuyular Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından kontrol altına alınmalı. Yeni kuyuların açılmasına izin verilmemeli.


7. Tarımda havza ölçeğinde ürün planlaması yapılmalı. Su tüketmeyen tarımsal ürünler teşvik edilmeli.


8. Havzada salma sulamaya son verilerek damlama sulama tekniklerine geçiş hızla tamamlanmalı. Demirköprü Barajı’nın 100 bin dekar sulama alanı, bir an önce kapalı sisteme geçirilmeli.


9. Havzadaki tüm arıtma tesisleri eksiksiz işletilmeli, mevzuat gereği arıtma yapması gereken tüm tesisler yüzde 100 denetlenmeli. Mevcut arıtma sistemlerinin çalışıp çalışmadığı tespit edilmeli, çalıştırılmayan tesisler için idari ceza işlemler yapılmalı. Salihli OSB gibi arıtması efektif çalışan tesisler için elektrik tamamen ücretsiz olmalı.


10. Gediz Nehri ve kolları boyunca söğüt gibi temizleyici bitkilerin gelişmesine olanak verecek alanlar oluşturulmalı.


11. Gediz Havzası’ndaki düzensiz katı atık sahalarının tümü rehabilite edilmeli.


12. Havzadaki tüm jeotermal sondajların deşarjlarının kontrol altına alınmalı, etkin bir denetim yapılmalı, reenjeksiyon kuyuları doğru çalıştırılmayan ve yapılmayan tüm işletmeler derhal kapatılmalıdır. Tarım alanlarında jeotermal sondajlara izin verilmemeli.”



İzmir Büyükşehir Belediyesi harekete geçiyor


Gezi boyunca karşılaştığı muhtarlar, vatandaşlar ve derneklerin son derece duyarlı olduğunu belirten Başkan Tunç Soyer, “Hepsi bizimle yol arkadaşlığı yapmaya hazır. Biz de onların yaptıkları tespitlerin kayıtlarını aldık. Suç duyurusunda bulunacağımız noktalar konusunda onlardan destek aldık. Bu mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz. Çünkü bu vatan hepimizin” ifadelerini kullandı. Kısa vadede yapacaklarını da anlatan Soyer, “Suç duyurusunda bulunacağız, davalarımızı açacağız. Daha az su tüketen küçükbaş üretimini teşvik etmek için Gediz Havzası’nda da İzmir Büyükşehir Belediyesinin BAYSAN şirketi vasıtasıyla yaptığımız gibi küçükbaş alımını destekleyeceğiz. Atalık tohumlarla, susuz hububat tarımı yapan üreticilerin ürünlerini taban fiyatının üç katına, samanı ise güncel fiyatının iki katına almayı taahhüt ediyoruz. Gediz’in en kirli kollarından biri Alaşehir Çayı’nı temizlemek amacıyla Alaşehir bölgesinde 25 milyon liralık paket arıtma tesisi yapıyoruz” diye konuştu.



"Bizim hayatımız elektrik bedelinden ucuz değil"


Soyer, Turgutlu OSB’nin zehir deşarj ettiği noktayı gördükten sonra yaşadığı şaşkınlığı ise, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 200 bin lira ceza yazdığını söylediler. Bizim ödediğimiz bedelin, sağlığımız, soframız, tarlamızla ödediğimiz zararın bedeli 200 bin lira olamaz. Buna asla izin vermeyeceğiz. Buradan çığlığımı atıyorum. Bizim hayatımız sizin elektrik faturası bedelinden daha ucuz değil" sözleriyle dile getirdi.



“Türkiye’de siyasetin dili değişmeli”


Türkiye’de siyasetin dilinin, içeriğinin, üslubunun değişmesine ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Soyer, “Bu yaptığım şey, siyasetin ta kendisidir. Siyaset eğer hayatı dönüştürmekse, hayatı dönüştürmenin sanatıysa, evet biz böyle yaparak bu hayatı değiştireceğiz. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, yalın ayak ölüme giderken bize cennet bir vatan bıraktı. O cennet vatanın nehirleri pırıl pırıl akıyordu, gölleri pırıl pırıldı. Dağları, meraları yemyeşildi. Biz bunları katlettik, yok ettik, zehirledik. Şimdi geriye dönüp onların mirasına, gelecek kuşakların geleceğine sahip çıkmamız gerekiyor. Siyasetse, evet siyaseti böyle yapacağız. Çünkü milliyetçilik de budur, yurtseverlik de budur. Biz bu vatana sahip çıkacağız” dedi.



“Pırıl pırıl Türkiye’yi hep beraber kuracağız”


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz’in kirlenmesine izin vermeyeceklerini belirterek, şunları söyledi:


“İlk gün Kayapınar Şelalesi’ni gördüğümde bir şimşek çaktı beynimde ve bütün o güzergah boyunca hep şunu aklımdan geçirdim; kirletmezsek, zehirlenmesine izin vermezsek, o gümbür gümbür Gediz’i tekrar eski günlerine geri getirecek; o şelale gürül gürül, pırıl pırıl burada Gediz’i beslemeye devam edecek, İzmir Körfezi’ni temizlemeye devam edecek. Doğanın kendini tedavi etmek, iyileştirmek yaşatmak gibi bir gücü var. Pırıl pırıl Türkiye’yi hep beraber kuracağız. Gediz’i katletmelerine izin vermeyeceğiz, kirletmelerine asla izin vermeyeceğiz. Gediz bizim atalarımızdan miras kaldı, torunlarımıza bırakacağız.”


Başkan Tunç Soyer, Gediz Havzası Erozyonla Mücadele (GEMA) Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu’na katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi. Programa CHP Parti Meclisi Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Saruhanlı Belediye Başkanı Zeki Bilgin ile Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, muhtarlar, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş VEDAŞ ekiplerinin kış mesaisi sürüyor Muş’ta kışın sert ve zorlu iklim şartlarına rağmen gece gündüz demeden elektrik arızalarını gidermek için çalışan Vangölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi ekipleri, Ramazan ayında sahur ve iftarda vatandaşların karanlıkta kalmaması için çaba sarf ediyor. Karlı yolları aşarak sarp yamaçlarda çalışan ekipler, donatılmış araçlar ve özel ekipmanlarla arızalı bölgelere ulaşıyor. Gecenin karanlığında, soğukta ve zorlu doğa şartlarına rağmen hızlı hareket ederek enerji kesintilerini zamanında gideren ekipleri, etkili olan yağışlar nedeniyle yıldırımın düştüğü elektrik direklerinin yerine yenisini dikmek için karlı yolları aşarak arızayı onardı. İhbar üzerine kent merkezinden 18 kilometre mesafedeki Derecik köyüne bağlı Emek mezrasının 2 bin 500 rakımlı kırsalında yıldırım düşmesi sonucunda yanan elektrik direğini değiştirerek yerine yenisini dikmek için harekete geçen ekipler, kar kalınlığının yer yer 2 metreyi bulduğu bölgede araçlarla ilerleyemeyince yola yürüyerek devam etti. Ekipler, her türlü zorluğa rağmen kesintisiz enerji sağlama hedefi doğrultusunda kararlılıkla çalışmalarını sürdürüyor. Bölgeye giderek çalışmaları yerinde inceleyen VEDAŞ Muş İl Müdürü Suat Coşar, zor bir coğrafyada oldukça kritik bir görev yaptıklarını ifade ederek, “Vangölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (VEDAŞ) olarak zor bir coğrafyada oldukça kritik bir görevi ifa etmekteyiz. Bölgemizde etkili olan yağışlar nedeniyle dün meydana gelen fırtınada iki tane yüksek gerilim direğimize yıldırım isabet etmesi sonucu elektrik dağıtım şebekemizde hasarlar meydana gelmiştir. Derecik köyüne bağlı mezralarımıza ait elektrik dağıtım şebekesinde meydana gelen bu arızalar ekiplerimizce giderilmektedir. Zor bir coğrafyada oldukça kritik bir görevi ifa etmekteyiz. Bölgemizde olan etkili yağışlar zaman zaman şebekemize zarar vermektedir. Vatandaşlarımızın bu Ramazan ayında sahur ve iftarda karanlıkta kalmaması için ekiplerimiz canla başla çalışmakta” dedi.
Kastamonu Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: “İnşallah çok kısa sürede ilçelerimize doğalgaz gelecek” Kastamonu’nun Ağlı ilçesinde vatandaşlara seslenen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Doğalgazın sadece Ağlı’ya değil, olmayan diğer ilçelere de gelmesini ben yakından takip ediyorum. İnşallah çok kısa sürede ilçelerimize doğalgaz gelecek” dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu’nun Ağlı ilçesinde AK Parti tarafından düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri için vatandaşlardan destek isteyen Bakan Yumaklı, Kastamonu’nun doğalgaz olmayan ilçelerinde çalışmaların başlatılması için sürecin takipçisi olacağını belirtti. 28 Mart 2023 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yerel seçimlere hazırlanmak için çalışmalara başladıklarını belirten Bakan Yumaklı, “İlk günden itibaren, 28 Mayıs’ın bir sonraki gününden itibaren 31 Mart’a, Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa etme adına, yerel yönetimleri de buna dahil etmek üzere çalışmalara başladık. Çok kıymetli yol arkadaşlarımız, dava arkadaşlarımız bununla ilgili gece gündüz çalıştınız. Özellikle hanım kardeşlerime teşekkür ediyorum. Kadın kolları her yerde bizim partimizin mutlak surette en sağlam gücü olmuştur. Yine gençlik kollarımız enerjileriyle destek vermiştir. Ana kademede görev yapan kardeşlerimiz, gönül verenlerimiz hep birlikte gerçek belediyeciliğin AK Parti belediyeciliği olduğunun da şuurunda. Bu toprakların bakanı olarak da benim bununla alakalı tahayyüllerimi de gözeterek inşallah birkaç gün sonra sandığa gidecekler. Burada önemli olan şey ne? Önemli olan Kastamonu’nun 19 ilçesinin ve merkez ilçenin benim mensubu partinin adayları tarafından kazanılması. Bu hakikaten son derece önemli. Kastamonu’nun bundan sonraki gelecek tahayyülü ile alakalı, yapacağı projelerle alakalı önemli” dedi. “İnşallah çok kısa sürede ilçelerimize doğalgaz gelecek” Kastamonu’da yapılması gereken tüm projeleri takip edeceğini belirten Yumaklı, “Doğalgaz artık bir lüks değil, olması gereken bir husus. Özellikle hanımefendilerin bunu beklediğini biliyoruz. Doğalgazın sadece Ağlı’ya değil, olmayan diğer ilçelere de gelmesini ben yakından takip ediyorum. İnşallah çok kısa sürede ilçelerimize doğalgaz gelecek. Çok önemli, çünkü bildiğim kadarıyla burada altyapı çalışması hiç yok. Bununla alakalı da ben kendim Kastamonu’nun diğer konuları olduğu gibi bunları da takip edeceğim. Başka bir takibim daha var. Şimdiden söyleyeyim. Siz Bülent Başkanı seçtiğiniz andan itibaren onları da takip etmeye başlayacağım” diye konuştu. “Ağlıdan öyle ses gelsin ki İstanbul bile duysun” Vatandaşlardan İstanbul’daki yakınlarını AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’a oy vermeleri için ikna etmelerini isteyen Bakan Kurum, “Benim bir istirhamım da şu olacak. İstanbul’da ikinci nüfusuz. Bütün ilçelere hemen hemen gitmeye çalıştım, oradaki derneklerimizle bir araya geldim, Kastamonulu kardeşlerimizle hemhal olduk. Onlara dedim ki ‘Kastamonu’da eşinizi, dostunuzu arayın, benim mensup olduğum partinin adaylarının bu seçimden en iyi oyla çıkması için onlara mutlak suretle bunu yapmaları gerektiğini söyleyin’ dedim. Onlar da bunu kabul ettiler. Şimdi tersini söyleyeceğim. İstanbul’da eşimizi, dostumuzu arayarak orada yine benim mensup olduğum partinin adayı olan Murat Kurum’a oylarını vermelerini, onun da aynı şekilde Bülent Başkan gibi İstanbul’a hizmet etmesi için, o icazeti vermeleri için söz istiyorum. Sizlerden de bununla ilgili söz istiyorum. Biz gittikten sonra telefonlara sarılıp İstanbul’un hangi ilçesinde olursa olsun eşinizi, dostunuzu, çoluğunuzu, çocuğunuzu arayıp Murat Kurum’a oy vermeleri için söz veriyor musunuz? Ağlıdan öyle ses gelsin ki İstanbul bile duysun” şeklinde konuştu.
Tokat Bakan Işıkhan: "SGK’ya en çok borçlu 5 belediyenin 5’i de CHP belediyesi" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Tokat’ta yaptığı açıklamada 2023 yılında Türkiye ekonomisin yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke olduğunu söyledi. Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Tokat’a gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Belediye Nikah Salonu Kültür Sarayı’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı Buluşmaları” toplantısına katıldı. “Son 5 yılda yaşadığımız afete rağmen vatandaşımızın yanındayız” Burada konuşan Bakan Işıkhan, “Biliyorsunuz bu hafta 2023 yılı işgücü verileri açıklandı. 2023 yılında işsizlik oranı 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. Toplam işsizlik oranı ve genç işsizlik oranı son 10 yılın en düşük seviyesine geldi. İşsiz sayısı 2023 yılında, bir önceki yıla göre 318 bin kişi azaldı. Hem kadın hem genç hem de toplam istihdam oranı ve iş gücüne katılım oranı son 21 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Ayrıca; 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına milli gelir de, 13 bin 110 dolarla, tarihin en yüksek düzeyini gördü. Bu veriler gösteriyor ki; pandemiye rağmen, bölgemizdeki savaşlara rağmen, geçtiğimiz yıl yaşadığımız asrın felaketine rağmen, doğru yoldayız. Son 5 yılda yaşadığımız bunca afete ve felakete rağmen, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebiliyoruz. Artık bu güçte bir devletiz. Dolayısıyla; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşallah sizlerin desteğiyle başaracağız. Bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icra atlarımızın de o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar” dedi. "SGK’ya en çok borçlu 5 belediyenin 5’i de CHP belediyesi" SGK’ya en fazla borcu olan 5 belediyenin 5’inin de CHP Belediyesi olduğunu hatırlatan Bakan Işıkhan, “Her geçen gün CHP’li belediyelerin borçları giderek artıyor. Hatta Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borç durumu o kadar vahim hale geldi ki, toplam borcu son 5 yılda 20 katına çıkmış. Ankara büyükşehir iflasa sürükleniyor. Biz bu gerçeği ortaya koyunca, 30 büyükşehir belediyesinin borcunu açıklamamız yönünde bir talep geldi. Ben de şimdi, büyükşehir borçları ile ilgili bilgileri vermek istiyorum. Aziz milletimiz, görsün, takdir etsin. Ankara, İzmir, İstanbul, Adana Büyükşehir Belediyelerinin borcu tüm büyükşehirleri aşmış. Türkiye’de 30 Büyükşehir Belediyesi var. Bu 30 belediyenin toplam borcu 20 milyar lira. 30 Büyükşehir’den 11’i CHP’li ve bu 11 CHP’li belediyenin toplam borcu 15 Milyar lira. Yani; 30 Büyükşehir’den yalnızca 11’i CHP’li olmasına rağmen, 30 Büyükşehir Belediyesinin toplam borcunun yüzde 75’i tek başına CHP’ye ait. Ankara için durum daha da vahim. 30 Büyükşehir’in toplam borcunun yüzde 25’i tek başına Ankara Büyükşehir Belediyesine ait. Sadece Ankara Büyükşehir Belediyesinin borcu 4,5 milyar lira ve CHP’li olmayan 19 büyükşehir belediyesinin tamamının borcu toplamına eşit düzeyde. Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de yaşayan vatandaşlarımızın dikkatini çekmek istiyorum. Ortada borcunu 20 kata kadar artıran bu belediyelerin yaptıkları elle tutulur bir hizmet de yok, yatırım da yok. Peki bu kadar parayı nereye harcıyorlar? Bu çok haklı ve yerinde bir soru. Bu kritik sorunun cevabını da ben aziz milletimizin takdirine bırakıyorum” diye konuştu.