GENEL - 02 Aralık 2019 Pazartesi 11:26

Genç girişimcinin projesine iki ödül birden

A
A
A
Genç girişimcinin projesine iki ödül birden

Girişimci Mimar Selin Küçük Şahin’in ekibiyle patentini aldığı "Ergo-Field" isimli entegre arazi veri işleme platformu projesi, 4.

Girişimci Mimar Selin Küçük Şahin’in ekibiyle patentini aldığı "Ergo-Field" isimli entegre arazi veri işleme platformu projesi, 4. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı ISIF’19’da "En İyi Ulusal Buluş Ödülü" ve altın madalyaya layık görüldü.


Henüz lise öğrencisiyken fizik dersi için hazırladığı karanlıkta okunabilen kitap, güneş enerjisiyle çalışan sensörlü perde gibi dikkat çeken dönem ödevi projelerine imza atan Selin Küçük Şahin, yenilikçi proje merakını iş yaşamında büyük bir başarıya dönüştürmeyi başardı. Girişimci Mimar Selin Küçük Şahin, Yaşar Üniversitesi Bilgi Teknolojileri ve Transfer Ofisi Minerva Kuluçka Merkezinde ekibiyle birlikte hayata geçirdiği "Ergo-Field: Arazi Çalışmalarında Kullanılan Ölçüm ve Lazer Tarama Cihazlarına Entegre Olabilen Ergonomik ve Elektronik Tablet Kılıfı" ismini verdiği tescilli buluşu ile 4. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı ISIF’19’da hem ‘En İyi Ulusal Buluş Ödülü’ hem de altın madalyayı kazandı. Çocukluğundan bu yana ilgi duyduğu alanlarda araştırma yapmayı, fikir üretmeyi ve bir ürün ortaya koymayı benimsediğini anlatan Şahin, Ergo Field’in iki ödül birden kazanmasının gururunu yaşadıklarını söyledi.


Selin Küçük Şahin, kendisine ödül getiren buluş fikrinin ortaya çıkış hikayesini şöyle anlattı:


"2012-2014 yılları arasında Hattuşa ve 2015-2016 yıllarında Kültepe kazılarında, kazı mimarı olarak çalıştım. Bir asırdır kazı ve belgeleme çalışmaları sürdürülen bu alanlar benim için inanılmaz bir zaman yolculuğuydu. Henüz teknoloji ile tanışmayan ilk zamanlarından, günümüz teknik ve teknolojik araçlarının kullanıldığı döneme kadar yapılan çalışmaları analiz etme fırsatım oldu. Bu sayede mevcut sistemdeki yetersizlikleri ve problemleri görebildim. Teknolojiyi etkin şekilde kullanarak iş süreçlerinde, maliyeti düşürmek, kağıt kullanımını sıfırlamak, hızı ve kaliteyi artırmak oldukça önemli. Yaşadığımız gezegene ekonomik, toplumsal ve çevreci yaklaşımlar ile saygı göstermemiz gerekiyor. İş fikri de tam olarak bu vizyon ile ortaya çıktı. Personel sayısının, zamanın ve bütçenin kısıtlı kullanılan yöntemlerde hata payının yüksek olduğu mimari belgeleme sürecinin iyileştirilmesi için kafa yormaya başladım. Bir takım deneme ve yanılmalarla çözümün ancak kapsamlı bir Ar-Ge projesi olarak, çok çok disiplinli bir çalışmayla oluşturulabileceğini anladım. Hayatımda radikal değişiklikler yaparak kendimi bu projenin hayata geçmesine adadım" dedi.



"Ülkemizde ve dünyada çok sayıda arkeolojik alan var"


Ergo-Field ismini verdikleri tasarımlarının içinde mimar, endüstriyel tasarımcı, yazılım ve elektronik mühendislerinden oluşan bir ekiple "Ofisi araziye taşıdık" sloganıyla ortaya çıktığını kaydeden Selin Küçük Şahin, "Arkeoloji, haritacılık, inşaat, madencilik gibi alanlarda saha çalışması ile ofis çalışmasını birleştiren entegre bir çözüm. Çizim ve raporlama gibi tüm teknik çalışmaların tek bir ergonomik, dijital platform üzerinden, sahada yürütülebilmesini sağlıyor. İlgili arazi sektörlerinde kullanılan arazi ölçüm, tarama ve konumlandırma cihazlarından, tablet bilgisayar ortamına anlık veri alarak; bu verinin hızlı, kolay ve hatasız şekilde, gerçek zamanlı işlenebilmesini sağlıyor. Zamanımızın dörtte üçünü yenilikçi iş fikirleri üzerinde yoğunlaşarak bunları geliştirmekle geçiriyorsak, çeyreğini de sahada geliştirdiğimiz ürünler ile hizmet vererek geçiriyoruz. Arkeoloji, çıkış noktamız ve en çok değer verdiğimiz hizmet alanımız. Ülkemizde ve dünyada çok sayıda arkeolojik alan var. Bunların hızlı ve hatasız şekilde belgelenmesi, tarihin aydınlanması, kültürel değerlerimizin farkına varmak açısından çok önemli. Bizim ve buluşumuzun bu noktada etkisi büyük" diyerek ürünlerini de anlattı.


Ürünlerine hem yurt içinden hem de yurt dışından gelip ülkemizde kazı çalışması yürüten arkeologlardan ilgi olduğunu ifade eden Selin Küçük Şahin, geçtiğimiz ekim ayında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Gürbüzer’in başkanlığında yürütülen Amos Antik Kenti Arkeoloji Projesinde haritalama ve mimari belgeleme sürecini yürüttüklerini belirtti. Şahin, "Kullandığımız kendi geliştirdiğimiz sistemle, mevcut yöntemlerle, çok sayıda personelle üç yıl sürecek çalışmanın yüzde 70’ ini bir ay içerisinde iki kişi tamamlamayı başardık. Çalışmada rol almamızı sağlayan Pensilvanya Üniversitesi’nden değerli arkeolog Asil Yaman’a bizi bulup bu projede çalışmak üzere davet ettiği için teşekkür ediyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Koltuğa oturan depremzede öğrenci: "Binaların yüksek olmasını istemiyorum" Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla koltuğunu devralan depremzede öğrenci Eylül Nacar’ın, ‘Yaşadığımız çok büyük depremden biz çocuklar çok etkilendiğimiz için artık binaların yüksek olmasını istemiyoruz’ sözleri yürekleri ısıttı. Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla makamını temsili olarak Cebelibereket Şehit Ahmet Yılmaz İlkokulu 1/A sınıfı öğrencisi Eylül Nacar’a bıraktı. Ziyarette İl Milli Eğitim Müdürü Aydın Albak, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mulla Katık, Cebelibereket Şehit Ahmet Yılmaz İlkokulu Müdürü Dilşat Davarcı, Öğretmen Züleyha Çolak, Eylül’ün Annesi Selin Nacar ve Babası Mustafa Nacar yer aldı. Eylül Nacar, Vali Yılmaz’ın Osmaniye’de öncelikli hedefinin ne olduğu sorusu üzerine, “Binaların çok yüksek olmasını istemiyorum. Yaşadığımız çok büyük depremden biz çocuklar çok etkilendiğimiz için artık binaların yüksek olmasını istemiyoruz. Bir de binaların sağlam olmasını, daha çok yeşil alanın ve parkların olmasını istiyorum. Biz çocuklar bisiklet yolları istiyoruz. "dedi. Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet’i telefonla arayan Eylül, Başkan Çenet’e binaların yüksek olmaması, daha çok yeşil alan, park ve bisiklet yolları olması konusundaki taleplerini iletti. Eylül Nacar ziyaretin sonunda Vali olmanın kendisi için çok güzel bir duygu olduğunu ve bundan mutluluk duyduğunu söyledi.
Manisa Başkan Durbay: “Manisa’yı festivaller kenti yapacağız” Manisa 484. Uluslararası Mesir Macunu Festivali sergilerinin açılışında konuşan Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, "Manisa’mızı festivaller kenti yapmak için daha fazla çalışacağımızın sözünü veriyoruz" dedi. 484. Uluslararası Mesir Macunu Festivali etkinlikleri başladı. Festival kapsamında Fatih Sergi Salonu’nda festival sergilerinin açılışı yapıldı. Manisa Valisi Enver Ünlü, Şehzadeler Kaymakamı Fatih Genel, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ve protokol üyelerinin hazır bulunduğu açılışta konuşan Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Manisa’yı festivaller kenti yapmak için daha fazla çalışacaklarının sözünü verdi. Dünya üzerinde çocuklara armağan edilmiş ilk ve tek çocuk bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladıklarına değinen Başkan Durbay "Dünya’da çocuklara bayram armağan eden Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum" şeklinde konuştu. Aynı zamanda Manisa’nın en büyük festivali olan Uluslararası Mesir Macunu Festivali’nin bu yıl 484.’sünün kutlandığına değinen Başkan Durbay şöyle devam etti; "Manisa Valiliğimiz ve derneğimiz ile birlikte yeni seçilmiş belediye başkanları olarak festivalimizi organize ediyor olmaktan büyük bir mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Kentimiz tarihe tanıklık etmiş kültürü ve sanatıyla eşsiz kentlerden bir tanesi. Manisa Mesir Macunu Festivali de dünyanın en eski festivallerinden biri. Bizler de Manisa’mızı bundan sonra daha kapsamlı daha coşkulu festivallere hazırlamak için sabırsızlanıyoruz. Bu işbirliğinde Valiliğimize ve derneğimize de teşekkür ediyor bundan sonra Manisa’yı festivaller kenti yapmak için hep beraber daha fazla çalışacağımızın sözünü veriyor, 484.’sünün kutladığımız Uluslararası Mesir Macunu Festivalinin hepimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum"