GENEL - 28 Ekim 2020 Çarşamba 10:55

İEKKK’da gündem "yüzülebilir Körfez" ve Alsancak

A
A
A
İEKKK’da gündem "yüzülebilir Körfez" ve Alsancak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, korona virüsü önlemleri nedeniyle internet üzerinden yapılan İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu toplantısında “yüzülebilir Körfez” hedefiyle ilgili konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, korona virüsü önlemleri nedeniyle internet üzerinden yapılan İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu toplantısında “yüzülebilir Körfez” hedefiyle ilgili konuştu. Başkan Soyer, "Bu yıl ilk defa orta Körfez’de Güzelbahçe’de bir plajımız mavi bayrak aldı" dedi.


İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde kurulan, kentte etkin role sahip kurum ve kuruluşların temsilcilerinin üye olarak yer aldığı İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK)’nun 93. toplantısında, “yüzülebilir Körfez” hedefi ile Alsancak’ın sorunları ve gelecek perspektifi ele alındı.


Toplantı İZSU Genel Müdürlüğü Körfez Şube Müdürü Selçuk Dündar’ın sunumu ile başladı. Dündar, 2000 yılında devreye giren Büyük Kanal Projesi ile bataklık halindeki İzmir Körfezi’nde yaşanan iyileşmeyi aktardı. Körfez’e gelen kirlilik kaynakları ile mücadele ettiklerinin ve yağmur suyu ayrıştırma projelerine ağırlık verdiklerinin altını çizen Dündar, derelerin düzenli olarak temizlendiğini, Körfez’deki su kalitesinin ise sürekli gözlendiğini kaydetti. Büyük Kanal Projesini artan nüfusa göre geliştirdiklerini, Güzelbahçe ve Çiğli ileri biyolojik atık su arıtma tesislerinin kapasitesini artıracaklarını söyleyen Dündar, İzmir’deki arıtmalardan çıkan çıkış suyu kalitesinin de yüksek olduğunu belirtti. Dündar, körfezdeki berraklık oranında 2002 yılıyla kıyaslandığında dört kata kata kadar iyileşme gözlendiğine dikkat çekti.



"Karşıyaka ve Karataş’ta mavi bayrağı göndere çekeceğiz"


İzmir’in kişi başına arıtılan atık su miktarı ve ileri biyolojik atık su arıtma tesisi sayısı ile lider kent olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu çalışmalar bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin imkanları ile gerçekleşti ve gerçekleşmeye devam edecektir. Körfez’in kirlenmesini önlemeye yönelik çalışmalara odaklanmış durumdayız. Dere ağızlarında dip temizleme çalışmalarının yanı sıra yağmur suyu ayrıştırma çalışmalarımız da yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu yıl ilk defa orta Körfez’de Güzelbahçe’de bir plajımız mavi bayrak aldı. Mavi bayrak biliyorsunuz uluslararası bir çevre ödülü. Temizlik, hijyen, güvenlik ve deniz temizliği kriterleri esas alınarak değerlendirme yapılıyor. Diliyorum ki bu istikrarlı çalışmalar sonucu Karşıyaka ve Karataş’ta ö nümüzdeki yıllarda mavi bayrağı göndere çekeceğiz" diye konuştu.



Körfez’e kirlilik akışını durduracağız


Kurul üyelerinden İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz’ün Körfez’deki sirkülasyon kanalından vazgeçilme sebebine ilişkin sorusuna da yanıt veren Başkan Soyer, “Dip temizliği konusunda çalışma artarak devam edecek; fakat kanal açmak sadece kanalı açmakla biten bir süreç değil. Deniz suyunun sirküle edilmesini sağlamak için Körfez çıkışına dev pompalar ve motor konmasını gerektiren bir süreç. Hangi çapta hangi ölçekte yaparsanız yapın yetersiz kalacağını düşündük. Biz doğanın akışına uygun dip taraması yapıp Körfez’e gelen kirliliğin önüne geçerek önceliğimizi kirletmemeye vereceğiz; çünkü Körfez biz kirletmezsek kendi sirkülasyonu, dip dalgaları ile kendi kendini yenileyecektir” şeklinde konuştu.


Bunun üzerine Başkan Soyer, birleşik çalışan yağmur suyu ve kanal sistemini birbirinden ayırmak için yağmur suyu kanallarının imalatına başladıklarını, 385 kilometre uzunluğundaki yağmur suyu hattının ise proje çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, böylelikle Körfez’e akan kirliliğin büyük ölçüde önünü keseceklerini söyledi.



"Körfezin cıvıl cıvıl, rengarenk olacağı günleri iple çekiyoruz"


Kurul üyelerinden söz alan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Turgay Büyükkarcı’nın Körfez’de yelken sporunun geliştirilmesi ve marina yapılması ile ilgili görüşlerine Başkan Soyer, “Körfezin cıvıl cıvıl, rengarenk olacağı günleri iple çekiyoruz. Az kaldı. Levent Marina’yı devraldık. Orada bir küçük adım atıyoruz. Hazırlıklar bitmek üzere. İzmir Ticaret Odası ile de mendireğin marina olarak kullanılması için girişim başlattık. Ankara’da gerekli görüşmeler İzmir Ticaret Odamız öncülüğünde devam ediyor. Dileriz yelkenliler için burayı marina olarak kullanabiliriz. Marina Körfez’in olmazsa olmazıdır. Burası da olmazsa başka çözümler bulacağız” yanıtını verdi.


Kurul üyelerinden iş insanı Kemal Çolakoğlu ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait olan Karşıyaka’daki tersanenin Aliağa’ya taşınabileceğini bununla ilgili olarak İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulunun bu konu üzerinde çalışma yapabileceğini dile getirdi.



"Karşıyaka alt geçidi için ihaleye çıkıyoruz"


93. İEKKK’de İzmir Büyükşehir Belediyesinin başta; ulaşım, trafik, otopark olmak üzere Alsancak ile ilgili plan ve çalışmalarına ilişkin oluşturulan Alsancak Komitesi’nin görüşlerine yer verildi. Komite adına konuşan Kemal Çolakoğlu, yer altı otoparkları yapılarak Alsancak’ın yayalaştırılması gerektiğine dikkat çekerek, Alsancak Garı önünde trafiğin yer altına alınması için Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan projenin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Alsancak Garı önündeki trafiğin yer altına alınması ve üzerinde 15 bin metrekareye yakın bir meydan düzenlemesi için kararlılıkla çalıştıklarını kaydeden Başkan Soyer, "Jeolojik bir takım öngörülemeyen sıkıntılar yaşadık. Bunun çözümüne yönelik de çalışıyoruz. Vazgeçmiş değiliz. Karşıyaka Çarşı ile iskeleyi birleştirecek alt geçit için yılbaşında ihaleye çıkıyoruz. Böylece Karşıyaka Çarşısı’ndan gelen aksı denizle, denizle Karşıyaka Çarşısı’nı buluşturma imkanı bulacağız" dedi.


Toplantıda konuşan İEKKK Başkanı Sıtkı Şükürer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in görev süresinin 550 gününde yaptıklarını anlattığı sunumuna değinerek, “Bu sunum İzmir Büyükşehir Belediyesinin vizyonuna ve buna bağlı olarak İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulunun nasıl çalışacağına dair önemli ipuçları veriyor. Bu vizyon tarımı, toprağı kirletmeyen, doğaya saygılı, nitelikli sanayi ve hizmet sektörüne vurgu yapıyor. Refah içeren, paylaşımcı, çok sesli, demokratik bir İzmir hayali kuruyor. Bunu da hep birlikte gerçekleştirmemiz için bizlere el uzatıyor. Kurul üyelerinden de böylesi bir İzmir’e dair işbirliği talep ediyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Ehliyetsiz sürücünün çarptığı motosiklet sürücüsü ağır yaralandı, kaza sonrası kavga çıktı Antalya’nın Manavgat ilçesinde motosiklet ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada motosiklet sürücüsü ağır yaralandı. Kaza sonrası yaralanan motosiklet sürücüsünün yakınları, otomobil sürücüsüne saldırmak istedi. Kavgayı vatandaşlar güçlükle ayırdı. Kaza, Remzi Güven Caddesi’nde meydana geldi. Alınan bilgiye göre; İmam Hatip Lisesi istikametinden gelip 3544 Sokak istikametine gitmekte olan İsa Ali Ceylan’ın kullandığı 07 N 9247 plakalı otomobil ile Remzi Güven Caddesi üzerinde Bayır Mezarlığı istikametinden gelip Mehmet Akif Ersoy Caddesi istikametine gitmekte olan Hasan Kocademir’in kullandığı 07 LA 787 plakalı motosiklet çapıştı. Kazada yaralanan ve sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılan motosiklet sürücüsünün hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi. Olayı haber alıp gelen motosiklet sürücünün yakınları ise yaşı küçük olan ve ehliyeti bulunmayan otomobil sürücüsüne saldırdı. Kavgayı çevredeki vatandaşlar güçlükle ayırabildi. 38 bin 931 TL ceza Kazanın ardından Manavgat Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan kontrolde sürücü belgesi olmadığı belirlenen 17 yaşındaki otomobil sürücüsüne ve otomobil sahibine ayrı ayrı 12 bin 977 TL, motosiklet sürücüsüne de hurdaya ayrılmış motosiklet ile trafiğe çıkmaktan 12 bin 977 TL olmak üzere toplam 38 bin 931 lira para cezası uygulandı.
İstanbul Evcil hayvan endüstrisi İstanbul’da buluşuyor Evcil hayvan ürün ve hizmetleri sektörünü bir araya getiren, Türkiye evcil hayvan sektöründeki en büyük organizasyon Petzoo Fuarı, 9-12 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Küresel evcil hayvan ürün, malzeme ve aksesuar sektöründe son 5 yılda büyüme kaydedildiği ifade edilirken Uluslararası Evcil Hayvan Ürün, Malzeme ve Aksesuar Tedarikçileri Fuarı (Petzoo) 9-12 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Her yıl yerli ve yabancı binlerce ziyaretçiyi ağırlayan fuar uluslararası pazarda yer almak, global iş birlikleri kurmak, marka ve ürünlerini tanıtmak isteyen Türk firmaları için fırsatlar sunuyor. “105 ülkeye mama, 120 ülkeye kedi kumu ihracatı" Evcil hayvan ürünleri sektörünün gelişimi açısından fuarın çok önemli olduğunu vurgulayan Ulusal Fuarcılık Genel Müdürü Selçuk Çetin, “Ulusal ve uluslararası evcil hayvan ürünleri sektörünün bir araya gelmesini sağlayan buluşma noktası fuar, pazar büyütme, sektörü geliştirme, ihracatı arttırma odaklı bir organizasyon. Türkiye’nin markası Petzoo artık dünyanın pek çok ülkesinde tanınıyor. Türkiye pazarında yerli ürün ve hizmetler hakimiyet kurdu hatta yurtdışında da söz sahibi olmaya başladı. 30 bin metrekarelik alanda gerçekleştireceğimiz fuara yoğun bir talep var, şimdiden çok az yerimiz kaldı. Geçen sene katılımcı firma ve markalar, ürünlerini ve hizmetlerini 120 ülkeden gelen 50 bin civarında ziyaretçiye tanıtma imkanı buldu. Bu yıl özellikle yurtdışında yaptığımız özel tanıtım çalışmaları ile çok daha fazla yabancı ilgisi bekliyoruz. Rakamlar Türkiye’nin potansiyelinin ve sektörün globalleşmesinin göstergesidir. Evcil hayvan ürünleri sektörü günümüzde 300 milyar dolarlık dev bir pazar haline geldi. 105 ülkeye mama, 120 ülkeye kedi kumu ihracatı gerçekleştiren Türk pet sektöründe yaklaşık bin firma faaliyet gösteriyor. 2025 yılı sonunda yeni pazar arayışı ile ihracatın 500 milyon dolara çıkacağını öngörüyoruz. Günümüzde evcil hayvanlara dair her türlü ürün ve hizmet Türkiye’de üretilebiliyor. Fuarda, evcil hayvan sahiplerinin ihtiyaç duyabileceği her şeyi bir arada bulmak mümkün” dedi.
Bingöl Binlerce yıllık tarihi olan 5 katlı Zağ Mağaraları turizme kazandırılmayı bekliyor Bingöl’de 2019-2022 yılları arasında yüzey araştırmaları çerçevesinde incelenen 5 katlı Zağ Mağaları’nın binlerce yıllık tarihi olduğu tespit edildi. MS 100 ve 200’lü yıllarda ilk Hristiyanlar tarafından inşa edildiği ileri sürülen mağaraları daha sonra Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullandı. Tarihi alanın çevre düzenlemesi yapılarak turizme kazandırılması bekleniyor. Bingöl Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nebi Butasım, Bingöl merkeze bağlı Kuşburnu köyü kırsalında bulunan 5 katlı Zağ Mağaraları hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Binlerce yıllık tarihi olan mağaralarının ilk Hristiyanlık döneminde kayalar arasına oyma yapılarak inşa edildiğini aktaran Doç. Dr. Butasım, MS 100 ve 200’lü yıllarda Roma İmparatorluğunun zulmünden kaçan Hristiyanların burada ibadet ettiklerini söyledi. 2019-2022 yüzey araştırmaları çerçevesinde mağaraların incelendiğini belirten Doç. Dr. Butasım, ’’Sanat tarihi alanında yaklaşık 20 yıldır Bingöl üzerinden çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımız ekseninde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar Daire Başkanlığının izni ve Bingöl Üniversitesinin destek ve katkılarıyla Bingöl merkeze bağlı bulunan Zağ mağaraları üzerinde yüzey araştırmaları yaptık. 3 yıl boyunca yaptığımız araştırmalar neticesinde Zağ mağarasının yek pare bir kayaya oyma yaşam alanı ve manastır kilisesi şeklinde, mini bir şapel halinde yapılan bir kompleks olduğunu tespit ettik. Zağ Mağaralarıyla ilgili tarihsel olarak çok net bilgilere sahip olmasak da içindeki şapel ve yapının genel özelliklerinden M.S. 2’nci yüzyılda yani 100 ve 200’lü yıllar arasında ilk inşa edildiğini, tek tanrıya inanan Hristiyanlar tarafından inşa edildiğini ileri sürüyoruz. O dönemde özellikle tek tanrıya inanan Hristiyanların Roma devleti tarafından kabul edilmediğini biliyoruz. İşte bu tek tanrıya inanan Hristiyanlar Roma imparatorluğundan kaçmak için bu tür yapılar inşa etmişler. Zağ mağarası da bunlardan biri” dedi. ’’Turizme kazandırılmalı’’ 2003 yılında Bingöl’de meydana gelen depremden dolayı ön cephesinin yıkıldığını aktaran Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası 5 katlı sistem üzerine inşa edilmiş, girişi gizli bir geçitle sağlanmıştır. 2003 Bingöl depreminde ön cephesi tamamen yıkıldığı için ön cephe şuan da açık görünüyor. Şapel dediğimiz alanında büyük kısmı maalesef tahrip oldu. Bu giriş yukarıdan yine kayaya oyulmuş bir asansör gibi düşünelim, bir baca şeklinde kayadan aşağıya doğru iniliyor. Birinci katta odalar mevcut, ikinci katta ise yine odalar sağlı sollu ve su sarnıcı olarak tespit ettiğimiz yerler var. Yine üst katlarda çapraz geçişlerle birbirine bağlantıları sağlayan odalar mevcut. Zağ Mağaraları doğal ve beşeri unsurlardan dolayı tahrip olmaya yüz yüze kalmış bir yapı. Buranın ivedilikle hem yollarının yapılması hem güçlendirilmelerinin yapılması, çevre temizliği gibi çeşitli restorasyonlarının da yapılması önemlidir. Bölgenin ve şehrin turizmine önemli katkılar sağlayacak bir değerdir’’ diye konuştu. ’’600’lü yıllarda Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullanmış’’ 634’lü yıllarda Müslümanların ilim merkezi olarak söz konusu alanı kullandığını dile getiren Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası tabi ilk dönemlerde Hristiyanlar tarafından kullanıldıktan sonra 634’lü yıllardan sonra Diyarbakır’ın fethi ile Bingöl’de İslam akınlarıyla İslam beldesi olmaya başlamış. İşte bu dönemlerden sonra özellikle Osmanlı döneminde Zağ mağaraları yapısına hiç karışılmadan Müslümanlar tarafından kullanılmış. Özellikle bölgede ilmin merkezi haline gelen bir medrese okul olarak hizmet vermiştir” şeklinde konuştu. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünden alınan bilgilere göre, Zağ mağaralarının restorasyonu için proje hazırlandığı ve turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.