GENEL - 08 Aralık 2018 Cumartesi 18:15

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu:

A
A
A
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu:

İZMİR (İHA) – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İzmirlinin çizgisini, duruşunu, vazgeçmediği değerleri Kordon’da 2 kadeh rakıya indirgemek kimsenin hakkı ve haddi değildir” dedi.

İZMİR (İHA) – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İzmirlinin çizgisini, duruşunu, vazgeçmediği değerleri Kordon’da 2 kadeh rakıya indirgemek kimsenin hakkı ve haddi değildir” dedi.



Kentlilere keyifli vakit geçirebilecekleri yeni rekreasyon alanları oluşturan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu kez Gaziemir EVKA-7’de yaklaşık 40 dönümlük alanda düzenlemesini yaptığı Zeytin Park Yaşam Korusu’nu hayata geçirdi. Betonarme hiçbir yapının inşa edilmediği Zeytin Park, doğal yapısıyla kendisine hayran bıraktı. Zeytin ağaçları tarafından güzel kokuların yayıldığı park, kalabalık törenle hizmete açıldı.



"Hedefe kilitlenmek mevkiiyle makamla olmaz"


İzmirlilerin yoğun ilgi gösterdiği açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, siyasetin önce ülke, millet ve devlet için yapıldığını hatırlatarak, “Bizler sadece aracıyız. Önemli olan ülkedir, vatandaşımızdır, doğamızdır, suyumuzdur, toprağımızdır. Siyasette iddia edeceğiz, tabii ki mücadele edeceğiz ama ne her şeyin sonu ne her şeyin başlangıcıdır siyaset. Yerelde ve genelde ülkeye hizmet etmek için meşakkatli bir yolculuktur. Yolculuğun en önemli kriteri de bu işi severek, inanarak yapmaktır. Kişisel menfaatleri beyninde yıkıp yola çıkmaktan geçer” dedi.



"Bu bir nöbet değişimi"


Başkan Kocaoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Partiler araçtır ve onlar da ölümlüdür. Dünyanın en eski partilerinden CHP’de siyaset yapmak zor iştir. Gelenekleri, görenekleri, kırmızı çizgileri vardır. Her ne kadar toplumla erozyona uğrasa da, özü durmaktadır. Özü giderek güçlenecek ve ülke için siyaset yapan insanların egemen olduğu, bütün siyasi partilerin örnek alacağı bir örgüt haline gelecektir. Çıkış yolu budur. Ülkeye hizmet etmek, kendini vakfetmekten geçer. Yakınlarını ihmal etmekten, mevkii makamı bir tarafa bırakmaktan, parayı pulu unutmaktan geçer. Siyaset adama koltuk da verir koltuktan da alır. Bu bir görevdir. Nöbete gidilir, nöbet biter ve evine, sivil hayata dönersin. Bunun için hiç kimsenin kimseyi kırmaya hakkı yok.”



"Ancak bu kadar İzmirli olursunuz"


AK Parti İl Başkanı’nın “Aziz Kocaoğlu ne kadar İzmirliyse, Nihat Zeybekçi de o kadar İzmirli” sözüne cevap veren Başkan Kocaoğlu, “Ben 1968 senesinde üniversite okumak için İzmir’e geldim. 1978 senesinde ticarethane kurdum. 50 senedir de İzmir’de yaşıyorum. 30 Ağustos 1978’den beri de bu kentte vergi mükellefiyim. Bütün işim gücüm burada. İzmir’i sindirmek, hissetmek, İzmirliyi tanımak, İzmir’in duruşunu, hassas değerlerini bilmek gerek. Siz eğer ‘Aziz Kocaoğlu gibi İzmirli’ gibi bir sıfat takmak istiyorsanız, İzmirlinin çizgisini, duruşunu, vazgeçmediği değerleri 2 kadeh rakıya indirgiyorsanız, ancak bu kadar İzmirli olursunuz. Kimsenin buna hakkı da yoktur haddi de değildir. Herkes tarafından böyle bilinsin” şeklinde konuştu.



"İzmir’de hak arama özgürlüğü var"


‘İZBAN’da grev var, grev olacak’ söylemlerine de yanıt veren Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti:


“Yüzde 50 ortağı olduğumuz İZBAN, Türkiye’de incelenmeye değer bir ilktir. Türkiye ekonomisinin Cumhuriyet’in kazandırdığı ekonomik değerlerin; Sümerbankların, Eti Bankların, basma fabrikaların heba edilmeyip, yok edilmeyip ortadan kaldırılmayıp, büyütülmesinin formülüdür. Türkiye’de bir devlet kurumuyla, bir yerel yönetimin yüzde elli ölümüne ortaklığıdır. İstismara fırsat vermeyen, kimsenin arka bahçesi olmayacak bir nikahtır bu ortaklık. Onun için verimli ve başarılıdır. Peki, neden başka hiçbir kurumda grev olmuyor? Hiç sordunuz mu? Düşündünüz mü? Başka yerde sendika yok mu? İzmir’in dışındaki belediyelerde sendika yok mu? Çünkü burada hak arama özgürlüğü var. Bu kent özgür bir kent. Burada yerel yönetimin şemsiyesi, iş odaları, sivil toplum örgütleri ve İzmirli hemşerilerimizle kurduğumuz bir kent mekanizması var, insana emeğe bakışımız var. Başka yerde uygulanamayan demokratik haklar burada sorgulanıyor.”



"Vadesi geçmiş bir kuruş borcumuz yok"


Türkiye’deki kriz ortamı olduğunu ve herkesin etkilendiğini savunan Başkan Kocaoğlu, “Bu krizden en az etkilenecek ve en hafif atlatacak olan, 5 yıldır finans yapısını güçlendiren İzmir Büyükşehir Belediyesi‘dir. Bizim IMF ile işimiz olmaz, olamaz. O hazinenin yetkisi. Bir kuruş itibarı olan, iş bilen, iş yapmak isteyen adam, özel sektörde de, devlette de borçlanır. Bunun ölçüsü şudur; vadesi geçmiş borcun var mı? Borcunu zamanında ödüyor musun? Borç ödeme ahlakı esnafın bir numaralı ahlakıdır. Ticaret itibardır, güven üzerine kurulur. Ne kadar çek, senet yazarsan yaz. Bizim şu anda vadesi geçmiş bir kuruş borcumuz yok. Kendi göbeğini kendi kesen, hazinenin kefil olmadığı kendimizin alıp kendimizin yaptığı bir kurumuz” dedi.



"Kendi partisini kötüleyen adamı başkan yapmazlar"


İzmir’in yerel seçime giderken ayrı bir özelliğinin olduğunu da söyleyen Aziz Kocaoğlu, “Büyükşehir ve büyük ilçelerin tamamı CHP’de. Zaman zaman aday adayı arkadaşlar Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirmeye, kendi ilçesindeki belediye başkanını da eleştirerek kendine yer açmaya çalışıyor. Bu siyasette doğru değil. Belediye başkanının arkasında durmak zorundasınız. Belediye başkanı kötülenerek siyaset yapılmaz, başkan hiç olunmaz. Kendi partisini kötüleyen adamı, başkan yapmazlar. Saçma sapan haberleri bir tarafa bırakarak otursun beldesinde, ilçesinde ne gibi projeler yapacak lokmayı nasıl büyütecek onu yazsın, onu çalışsın. Sizin ilçenizdeki kavga kimseyi ilgilendirmiyor. Partiyi aşağıya çekmekten oy kaybına uğratmaktan başka bir şey olmaz. Tavsiyem projelerinize odaklanın. Bırakın bunları bunlar zararlı şeyler. Kötü söz sahibine aittir onu aşağıya çeker” diye konuştu.



"Bizlere güvenin"


Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol ise şunları söyledi:


“2009 yılında göreve geldiğimizde birçok projeye imza attık ama bunların başında Aziz Kocaoğlu vardı. Birçok projeye birlikte imza attık. Belediyemize birçok yatırım yaptı. Katlı otoparktan tutun da yeşil alanlara, kapalı spor salonundan kültür merkezine kadar pek çok hizmeti Gaziemir’e getirdi. 10 yıl önce kasaba görüntüsünde olan Gaziemir, bugün Türkiye’de yaşanabilir 23. kent oldu. Yemyeşil bir kent. Bir yeşillik daha katıldı. Gaziemir’in en büyük parkı Zeytin Park oldu. Bizler yapıyoruz sizler bu projelere sahip çıkacaksınız. Çocuklarımıza bırakacağınız en büyük zenginlik yeşilliktir. Elimizden geldiğince de bu zenginliklere yenisini eklemeye devam edeceğiz. Bu alanları imara açmak istiyorlar ancak bizler Aziz Başkan ile birlikte direniyoruz. Bir metre kare yeşillik alanı bile imara açmadık. Birileri rant peşinde koşuyor bizler ise hizmet peşindeyiz. Bizlere güvenin desteğinizi esirgemeyin.”



Tören sonunda Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na belediyenin zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağı hediye edildi.



Gaziemir’e yeni nefes


Yaklaşık 3 milyon liraya mal olan Gaziemir Zeytin Park Yaşam Korusu’nu oluştururken mevcut 350 adet zeytin ağacı koruyan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bunlara ek olarak 46 adet ağaç ile abelya, ardıç, eskolonya ve teksanum gibi türler başta olmak üzere 11 bin 500 adet çalı grubu bitki dikimi gerçekleştirdi. Mezem, katırtırnağı, orman sarmaşığı, menekşe ve sıklamen gibi türlerden oluşan 225 bin adet yer örtücü, sarılıcı, soğanlı ve mevsimlik çiçek dikimi ise bölgeye ayrı bir renk kattı. 55 adet çatılı piknik masasının bulunduğu Zeytin Park Yaşam Korusu’nda doğayla uyumlu yürüyüş yollarının yanı sıra engelsiz spor ve engelsiz oyun alanları, oyun grupları ve çok amaçlı sahalar da bulunuyor. 10 adet çeşme ve taşınabilir büfenin de yer alacağı Zeytin Park, bölge sakinlerinin her ihtiyacına cevap verebilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.