GENEL - 13 Ocak 2018 Cumartesi 16:37

İzmir, Neşet Ertaş’ı unutmadı

A
A
A
İzmir, Neşet Ertaş’ı unutmadı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2012 yılında İzmir’de kaybettiğimiz büyük halk ozanı Neşet Ertaş’ın ismini Buca’da yaşatıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2012 yılında İzmir’de kaybettiğimiz büyük halk ozanı Neşet Ertaş’ın ismini Buca’da yaşatıyor. Adatepe semtinde 19 bin metrekare alan üzerine kurulan Neşet Ertaş Parkı törenle hizmete açıldı.


Anadolu’nun en büyük halk ozanlarından biri olan, Yaşar Kemal’in “Bozkırın Tezenesi” olarak andığı Neşet Ertaş’ın adı, son nefesini verdiği İzmir’in en güzel parklarından birinde yaşayacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca Adatepe’de gecekondulaşan yapıların arasında bir dönem kaçak moloz döküm yeri olarak da kullanılan alanı cennetten bir köşeye dönüştürdü.


Büyükşehir Belediyesi, dikilen yüzlerce ağaç, su kanalları, havuzlar ve seyir teraslarıyla kentin en güzel noktalarından biri haline getirdiği parka, Neşet Ertaş’ın adını verdi. Sanatçının portresinin üzerine işlendiği saz heykeli konulan ve duvarında kaleme aldığı “Güzel İzmir sana geldim” şiirinin yazılı olduğu park törenle hizmete açıldı. İzmirlilerin de büyük ilgi gösterdiği açılış töreninde Türk Halk Müziği’nin güçlü sesi İsmail Altunsaray da sahne aldı.



“Adına yakışmasını istedik”


İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan, Kırşehir’de dünyaya gelen, son nefesini İzmir’de veren Neşet Ertaş’ın Anadolu insanının yüreğinin sesi olduğunu belirterek, “Bu dünyada her gelen bir iz bırakıyor. Ama büyük gönül insanlarının, dava adamlarının bıraktığı iz hem çok derin hem çok anlamlı oluyor. Bugün işte öyle bir ismin adını taşıyan bir parkın açılışındayız. Bu parklar yapılır, yıkılır yeniden yapılır. Gerekirse altın kaplama yapılır. Ama Neşet Ertaş gibi insanların ismini taşımazsa öksüz kalır. Tıpkı bu ülkenin her yerinde ismini gördüğümüz Mustafa Kemal Atatürk gibi. Çünkü onun isminin olduğu yerde umut vardır” dedi.


Neşet Ertaş’ın Kırşehir’in Türkiye’ye, Türkiye’nin de dünyaya bir hediyesi olduğunu vurgulayan Dr. Sırrı Aydoğan, “Pir Sultan Abdallar, Karacaoğlanlar, Aşık Veyseller’den aldığı bayrağı son nefesine kadar onuruyla taşıdı. Bütün Türkiye’nin gönlünü fetheden usta ozan, ömrünün son demlerini çok sevdiği İzmir’de geçirdi. ‘Gezdim tüm dünyayı gördüm/Güzel İzmir sana geldim/Benim şirin güzel yurdum/Güzel İzmir sana geldim’ mısralarıyla İzmir’e olan sevgisini anlattı. ‘Kimdir necidir sormayan/Kimseyi hakir görmeyen/İnsanlıktan ödün vermeyen/Güzel İzmir sana geldim’ sözleriyle bu kentin sosyolojik analizini değme akademisyenlere taş çıkaracak bir ustalıkla yaptı. Hem türküleriyle hem de insani yönüyle sevgiyi, saygıyı hak eden bu büyük ustanın adını kentimizde yaşatmayı bir borç bildik” diye konuştu.


Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina ile birlikte bu parka çok emek verdiğini ve açılışı da çok heyecanla beklediğini dile getiren Aydoğan, “Kendisi ağır bir grip geçirdiği için açılış törenine katılamadı. Ama bugün ben dahil hepimiz onun vekiliyiz” dedi.



Büyük bir dönüşüme tanıklık ettik


Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina ise bundan 1 yıl önce bir mezbelelik haldeki alandan seslenmenin mutluluğunu yaşadığını belirterek, “Metropollerde kişi başına düşen yeşil alanları arttırmak görevlerimiz arasında. Bu alan bu nedenle çok kıymetliydi. Kentin merkezinde kalan bu alanın Hasanağa Bahçesinden sonra ilçemizdeki en büyük yeşil alan olmasını istedik. Büyükşehir Belediye Başkanımızla bu niyetle temasa geçtiğimizde böyle güzel bir tablo oluşmasını biz de beklemiyorduk. Burada büyük bir dönüşüme tanıklık ettik. Bu parkta büyük emekleri olan Büyükşehir Belediye Başkanım Aziz Kocaoğlu’na ve değerli ekibine teşekkür ediyorum. Ortaya çıkan eser bu takdiri fazlasıyla hak ediyor” diye konuştu.



Çorak toprak cennete döndü


13 bin metrekaresi yeşil alan olarak düzenlenen Neşet Ertaş Parkına11 adet seyir terası ile basketbol sahası, kondisyon seti ve 2 adet yeni nesil çocuk oyun alanı kuruldu. 270 metrekare büyüklüğündeki su kanalı ile 55 metrekarelik su oyunu havuzu, alana ayrı bir renk kattı. Parkta 5 bin 811 metrekare çim alan düzenlendi ve 380 adet çınar, gülibrişim, Himalaya Sediri, çitlenbik, mavi selvi, iğde, dişbudak, jakaranda, lale ağacı, kavak, badem, süs ve can eriği ağacı dikildi. Neşet Ertaş Parkı, ayrıca çiçekli çalı grubundan beyaz abelya, dağ muşmulası, sarı papatya, defne, altuni taflan, gravilya, yayılıcı ardıç, lavanta, biberiye, adaçayı, kekik ve zeytin çalısı ile renklendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.