SAĞLIK - 03 Haziran 2020 Çarşamba 10:07

İzmir Sağlık-Sen, ek ödemeleri sordu

A
A
A
İzmir Sağlık-Sen, ek ödemeleri sordu

Normalleşme sürecinin sağlık çalışanlarına etkisini değerlendiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, normalleşme sürecinde hasta kabullerinde tedbirlerin alınmaya devam edileceğini, bu sebeple de hastanelerin normal hasta kapasitesinin sadece yüzde 20-25’i oranında hasta kabul edebileceğini söyledi.

Normalleşme sürecinin sağlık çalışanlarına etkisini değerlendiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, normalleşme sürecinde hasta kabullerinde tedbirlerin alınmaya devam edileceğini, bu sebeple de hastanelerin normal hasta kapasitesinin sadece yüzde 20-25’i oranında hasta kabul edebileceğini söyledi. Bu durumun sağlık çalışanları ödemelerine yansıyacağına dikkat çeken Yıldırım, “Hastanelerin normal zamanda baktıkları hastanın ancak yüzde 20-25’ini kabul edebilecek. Hastaneler fatura kesemeyecek, sabitleri bile ödeyemeyecek. Sağlık çalışanlarımızın ek ödemeleri ne olacak?” dedi.


Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, normalleşme sürecinde hastanelerin kapasitelerinin ancak yüzde 20-25’i oranında hizmet verebileceğini söyledi. Bu durumun sağlık çalışanlarını ödemeler noktasında sıkıntıya düşüreceğini öne süren Yıldırım, “Normalleşme süreci kapsamında hastanelerde de bulaşı önlemek amacıyla çeşitli tedbirler alınacak. Bu tedbirlerin başında sosyal mesafe kuralı gelmektedir. Normalleşme sürecinde hastaneler pandemi öncesi günlük hasta kabulünün ancak yüzde 20-25’i kadar hasta kabul edebilecek. Günde 100 kişi alınıyorsa, artık 20 kişi alınacak. Koridorlarda insan sayısının fazla olmasını önlemek amacıyla hasta sayısı azaltılacak. Poliklinik hizmetini alamayanlar acile gidecek. Acil için nasıl bir çözüm öngörülüyor; buna dair planlama henüz yok. Meseleye sağlık çalışanlarımız açısından bakacak olursak, bu şartlarda ek ödemeler konusunda büyük sıkıntılar yaşanacak. Hastaneler normal zamanda baktıkları hasta sayısının çok azına bakacak. Fatura kesemeyecek, bu durumda ek ödemeyi değil sabitleri bile ödeyemeyecek duruma gelecek. Sağlık Bakanlığımız yaptığı açıklamada 1 Haziran tarihinden itibaren tavandan ek ödemelerin sona ereceğini, 3 ay önceki döneme geri dönüleceğini bildirdi. Bu durumda sağlık çalışanlarımızın ek ödemeleri ne olacak?” diye sordu.



“Bin TL seyyanen iyileştirme yapılmasını talep ediyoruz”


Sağlık personeline ek ödeme yapılamamasının mevcut hastaların bile mağduriyetine sebep olabileceğini söyleyen Başkan Yıldırım, “3 aylık tavandan ödemeler memnuniyet değil, memnuniyetsizlik getirdi. Şu anki sistemde ek ödemenin dahi yapılamayacak olmasını öngörmek cumanın gelişini perşembeden görmektir. Sağlık personeline ek ödeme yapamadığınız zaman mevcut hastaların bile mağdur olabilmeleri söz konusu olacaktır. Bu kapsamda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’dan tüm sağlık çalışanlarımıza unvan farkı gözetmeksizin taban maaşlarına bin TL seyyanen iyileştirme yapılmasını talep ediyoruz. Adaletsizlik üzerine kurulu döner sermaye sisteminde değişiklikler yapılarak adaletli hale getirilmesini ve emekliliği de yansıtılmasını ivedilikle talep ediyoruz” diye konuştu.



Talepleri sıraladı


Yıldırım, pandemi sürecinin kahramanları olan sağlık çalışanlarında büyük tahribatlara neden olduğunu savundu. Süreçten psikolojik olarak da etkilenen sağlık çalışanları için taleplerde bulunan Başkan Yıldırım, şunları söyledi: “Pandemi süreci tüm dünyaya olduğu gibi Türkiye’ye de maddi ve manevi büyük hasarlar verdi. Ülkemiz bu süreci diğer ülkelere nazaran çok daha başarılı yürüttü. Yürütülen başarılı sürecin kahramanları hiç kuşkusuz ki sağlık çalışanlarımızdır. Pandemi sürecinin sağlık çalışanlarımız üzerinde neden olduğu tahribat da büyüktür. Ailelerinden ayrı kaldılar, evlerine gidemediler, insanlar salgın sebebiyle evlerinden çıkamazken hastanelerde yattılar. Virüsle yüz yüze savaştılar. Psikolojik, sosyolojik ve aklınıza gelen tüm açılardan negatif yönde etkilendiler. Bu tahribatın bir miktar da olsa iyileştirilebilmesi için Sağlık Bakanlığımıza büyük iş düşmektedir. Bizim bu kapsamda başlıca talebimiz Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanı kardeşlerimizin şehit sayılmasıdır. Bu talebimiz yerine getirilirse destansı mücadelenin yaşanılan zamanın ötesine taşan anlamlar olduğunu her daim hatırlatacaktır. Öte yandan salgın nedeniyle ertelenen unvan değişikliği sınavı kapsamında sağlık çalışanlarımıza jest yapılarak unvan değişikliğinin sınavsız yapılması, sağlık çalışanlarımızı çok mutlu edecektir. Pandemi sürecinde esnek çalışmada gündüz mesaisi yapıp 16.00’dan 08.00’a kadar kesintisiz çalışan tüm sağlık çalışanlarına nöbet ücretlerinin verilmesini istiyoruz. Korona virüs acı da olsa pek çok gerçeğin farkına varılmasını sağladı. Bunlardan biri de huzurevi, bakımevi, çocuk esirgeme kurumunda ter akıtan sosyal hizmet çalışanlarımızın durumudur. Özlük ve sosyal hakları itibariyle pek çok sorunu bulunan bu arkadaşlarımızın mağduriyeti de bir an evvel giderilmelidir."



“3600 ek gösteride kangren oldu”


3600 ek göstergenin sağlık çalışanları açısından kangrene döndüğünü ifade eden Yıldırım, “Yıllardır üzerinde durduğumuz, defalarca dile getirdiğimiz 3600 ek gösterge, sağlık çalışanları için kangren haline geldi. Nasıl ki ‘tarih-matematik-Türkçe öğretmeni’ gibi bir ayrım yapılmaksızın ‘öğretmen’ deniliyorsa, nasıl ki emniyet mensupları için ‘narkotik-asayiş-karakol’ ayrımı yapılmaksızın ‘polis’ deniliyorsa, sağlık çalışanlarımız için de ‘hemşire-ebe-memur’ ayrımı yapılmamalıdır. Bu çok büyük bir adaletsizlik, büyük bir yaradır. Bu güne kadar açık olan ve kanamaya devam eden bu yaranın artık sarılması gerekmektedir. Hiçbir ayrım gözetilmeksizin tüm sağlık lisansiyerleri 3600 ek gösterge hakkından faydalanmalıdır” sözlerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.