ASAYİŞ - 10 Mayıs 2021 Pazartesi 00:14

İzmir’de tam kapanma kurallarına uymayanlara 34 milyon liranın üzerinde ceza

A
A
A
İzmir’de tam kapanma kurallarına uymayanlara 34 milyon liranın üzerinde ceza

İzmir’de 29 Nisan’da uygulanmaya başlanan tam kapanma kurallarına uymayan 14 bin 93 kişiye 34 milyon 171 bin 282 lira idari para cezası uygulanırken, 4 kişi hakkında da adli işlem başlatıldı.

İzmir’de 29 Nisan’da uygulanmaya başlanan tam kapanma kurallarına uymayan 14 bin 93 kişiye 34 milyon 171 bin 282 lira idari para cezası uygulanırken, 4 kişi hakkında da adli işlem başlatıldı.



İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ve İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle 29 Nisan akşamından bu yana uygulanan tam kapanma kapsamında denetimlerini sürdürüyor. Vatandaşlara uyarılarda bulunarak izin belgelerini sorgulayan ekipler, tedbirlere uymayanlara ise cezai işlem uyguluyor. Kent genelinde gündüz 365 gece ise 270 uygulama noktasında, bin 123 ekip ve 3 bin 157 personelle denetimleri sürdüren polis ve jandarma güçleri, vatandaşların kurallara riayet etmesi için çalışmaları sürdürüyor.



İzmir Valiliği tarafından sosyal medyada yapılan açıklamada, 29 Nisan’dan bu yana ’tam kapanma’ sürecinde yapılan denetimlerde sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal etmekten 4 kişi hakkında adli işlem başlatıldığı ve 11 bin 668 kişiye 31 milyon 374 bin 69 lira idari para cezası, sosyal mesafe kuralına uymayan 295 kişiye 901 bin 813 lira idari işlem, maske takma kuralına uymayan 2 bin 130 kişiye ise 1 milyon 895 bin 400 lira idari işlem uygulandığı; toplamda ise 14 bin 93 kişiye, 34 milyon 171 bin 282 lira cezai işlem uygulandığı bildirildi.


Tam kapanmanın biteceği 17 Mayıs sabahına kadar ekipler, sıkı denetimlerini İzmir genelinde sürdürecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.