EĞİTİM - 14 Eylül 2020 Pazartesi 11:27

İzmir’de yeni eğitim öğretim yılı törenle başladı

A
A
A
İzmir’de yeni eğitim öğretim yılı törenle başladı

2020-2021 eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda tören gerçekleştirildi.

2020-2021 eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda tören gerçekleştirildi. Törende İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, açıklamalarda bulundu.


İzmir’de 2020-21 eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda tören gerçekleştirildi. Törende Atatürk büstüne çelenk sunulurken, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, açıklamasının ardından anı defterini imzaladı.


Törende yaptığı konuşmada pandemi nedeniyle yüz yüze etkileşimin sınırlandığı bu dönemde yaklaşık 850 bin öğrenci, 60 bin öğretmen ve okul çalışanı ile yeni bir öğretim yılına "merhaba" dediklerine değindi. Yahşi açıklamasında şu sözlere yer verdi: "Eğitimciler olarak önce yüce Allah’ın sonra aziz milletimizin en kıymetli emaneti olan yavrularımızın sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Hepimiz öğrencilerimize kavuşacağımız onlarla göz göze geleceğimiz günleri heyecanla bekliyoruz. İnanıyorum ki birbirine kenetlenmiş kocaman bir aile olarak edindiğimiz tecrübelerle bu süreçten daha da güçlenerek çıkacağız. İzmir eğitim ailesi olmanın mayasında birlik içinde biricik olmak ve bu ülkenin hikayesini sınırların ötesine taşımak vardır. İzmir’in evlatları tarihini bilen, manevi değerlerini özümsemiş, vatan toprağında köklenen bir nesil olarak yarınlarımızın teminatı olacaktır. Bu dönemde okulundan öğretmenlerinden ve arkadaşlarından ayrı kalan çocuklarımızın gayretine, umuduna ve inancına şahitlik etmekten büyük bir kıvanç duyuyorum. Öğrencilerimiz süreci sabırla, vazgeçmeden ve pes etmeden yöneterek onlara olan güvenimizi haklı çıkardılar. Milletimizin evlatlarını yarına hazırlayan, kalbi öğrencileri için atan kıymetli meslektaşlarım; bu zor günlerde evlatlarımızın hayallerine giden yolu açmak için çalışıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘’Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” sözünün bilinciyle karşımıza çıkan her zorluk, ilerlemek ve bir sonraki safhaya geçebilmek üzere bizi motive ediyor. Evlatlarımıza da bizi biz yapan bu gücü, bu ruhu aktarmaya devam edeceğiz. Yarının ufkunda çığır açan bir nesil hedefimize doğru ilerlerken en büyük gücümüz, desteğimiz olan değerli velilerimiz; pandemi sürecinde gördük ki birlikte hareket ettiğimiz sürece her zorluğun üstesinden gelebiliriz. Biz, birbirine yürekten bağlı, büyük ve güçlü bir aileyiz. Bu süreçten edindiğimiz tecrübeler ışığında şartlar ne olursa olsun zorluklara yenilmeden, yenilenerek çıkacağız. Ay yıldızlı bayrağımızın dalgalandığı her yerde geleceği inşa etmeye devam edeceğiz. Bu duygularla 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılının öğretmen, öğrenci ve velilerimize hayırlı olmasını diler; tüm eğitim camiasına sağlık, mutluluk ve başarı temenni ederim."


İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, açıklamasının ardından törende bulunan minik öğrencilerle sohbet etti ve ardından fotoğraf çektirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Kavaz: ‘Ticari ahlakın dozu kaçtı’ Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Erzurum Başkanı Abdulkerim Kavaz, enflasyonla mücadeleden kamu tasarruflarına, asgari ücretten İsrail ile ticaretin kısıtlanmasına kadar gündemdeki birçok önemli konulara ilişkin çok kritik açıklamalarda bulunarak, "Türkiye’de maalesef yüksek enflasyonla birlikte ticari ahlakın dozu kaçtı. Ne yazık ki, birçok şeyi bahane edip zam yapan insanlar var" dedi. İsrail’in Filistin’e saldırıları sonrası bazı İsrail ürünlerine yönelik vatandaşların gerçekleştirdiği boykotu değerlendiren Kavaz, Filistin için yapılan boykotu önemli bulduklarını söyledi. “Onlara sattığımız ürünlerden çok, onlardan aldığımız mallarda boykot daha önemli.” diyen Abdulkerim Kavaz, “Boykot ettiğimiz ürünleri biz kendi üretimimizle raflara koyabilmeliyiz. Bunu koyamıyorsak bu da iş adamları olarak bizim ayıbımız diyoruz. Bizim mutlaka boykot edilen ürünlerin daha kaliteli ve ekonomik olanını üretmemiz gerekiyor” dedi. “Üyeleri arayıp, kiminle ticaret yapıyorsun deme yetkimiz yok” İsrail ile ticaret eleştirileri yapılırken zaman zaman Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin de adının geçirilerek yapılan eleştirilerin hatırlatıldığı Kavaz, “İsrail ile ticaret konusunda hassasiyet ve tepki gösterenleri ikiye ayırmak lazım. Gerçekten Filistin’de yaşananlara yüreği yanan, kederlenen ve ne yapabiliriz derdine düşen samimi insanların gayretlerini çok önemsiyoruz. Bu insanların da bizi samimiyetle eleştirmesine hep hoşgörü ile baktık ve kendimizi de sorguladık. Ama manevi değerleri ön planda tutan hassas işadamlarından oluşan bir kurumu sırf eleştiri konusu yapmak için eleştirenleri ise art niyetli olarak algıladık. Bize gelene kadar o kadar kurum varken neden Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği’ni öne çıkardılar? Bizim 14 bin üyemiz, 60 bin üye iş yerimiz var. Bizim yönetim olarak tek tek üyeleri arayıp ‘Sen ne yapıyorsun, kiminle ticaret yapıyorsun’ diye sorma gücümüz de yok, bunu yapma yetkimiz de yok. Sonuçta devletin izin verdiği bir ticaret yapılıyor, gayrimeşru değil. Dolayısıyla bu açıdan bakınca Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin hedefe konmasını, seçim öncesi bu kampanyaların koro halinde dile getirilmesini iyi niyetli bulmadık. Ama iyi niyetle yapılan bütün eleştirilerin de, bu noktadaki feryatların da bizim için kıymetli olduğunu söylüyoruz” ifadelerini kullandı. “Keşke daha önce kısıtlama adımlarını atsaydık” Hükümetin İsrail’e ihracatta 54 kalemde aldığı kısıtlama kararına da değinen Kavaz, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye, küresel ekonominin bir parçası. Dolayısıyla atılan tüm adımları devletimiz mutlaka artısını eksisini tartarak atar. Türkiye’nin attığı bu adım 25 Mart’taki BM Genel Kurulu’nda alınan ateşkes kararının devamı Çünkü yaptırımı olan, bağlayıcılığı olan bir ateşkes kararını bir ülke dikkate almıyorsa bir sonraki adım ekonomik yaptırımdır. Türkiye de BM kararına paralel bir adım atmıştır. Doğru da yapmıştır. Biz bunu destekliyoruz. Keşke daha önce bu adımları atmış olsak. Orada 7,5-8 milyon civarında Müslüman Filistinli yaşıyor; ama işgal altındaki topraklarda, ama İsrail kimliği taşıyarak Bu insanların orada yiyecek, içecek, giyecek ve temizlik ürünleri ile ilgili Türkiye’nin malına ihtiyaçları var. Ama bu noktada demirdir, bakırdır, çeliktir, boyadır, kablodur Bunun izahlı bir tarafı yok. Biz üyelerimize, ‘Vicdanı olan, Filistin hassasiyeti olan herkes kendi vicdanını sorgulasın. Bizim açımızdan şu zamanda bu doğru bir ticaret değildir’ demiştik.” “Kamu tasarrufları izleme komitesi kurulsun” Son günlerde enflasyonla mücadele konusunda kamunun tasarruf politikalarına yönelik çeşitli kesimlerde tartışmalar yapılırken konuyla ilgili konuşan Kavaz, daha önce kamu tasarruflarını inceleme komisyonu önerisi getirdiklerini, bu önerilerinin bugün de geçerli olduğunu kaydetti. OVP’nin hazırlık sürecinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve ekonomi kurmayları ile çeşitli istişareler gerçekleştirdiklerini hatırlatan Kavaz, “Dolmabahçe’deki bir toplantıda, yetkililerimize ilettik. Özel sektörden, piyasalardan kemer sıkması beklenirken ve ülkemizin gerçekleriyle ilgili tasarruflu davranılması teşvik edilirken, buna kamunun da öncülük etmesi gerektiğini söyledik. Bunu yaparken de bir kamu tasarruflarını izleme komitesi gibi bir birim kurulmasını, 2 aylık, 3 aylık, 6 aylık, bir yıllık tasarruf hedeflerinin konulmasını, bu hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin de kamuoyuna deklare edilmesini söyledik. Bu teklifimiz hala geçerli. Çünkü ilçelerde bile genel müdür yardımcıların dahi ithal lüks arabalara bindiğini vatandaşlarımız, üyelerimiz bize söylüyor. Bu durum vatandaşları rahatsız ediyor tabii. Sonuçta tasarruf politikası topyekun olacak. Bu arada Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği olarak ‘İsraf ekonomisinden kanaat ekonomisine geçiş’ isimli bir rapor da hazırlıyoruz. Haziran sonuna kadar tamamlamayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. “Aslolan alım gücünü artırmak” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın asgari ücrete temmuzda herhangi bir ara zammın gündemlerinde olmadığına ilişkin sözlerini de değerlendiren Kavaz, “Çalışma Bakanı’nın fikrine biz de katılıyoruz. Türkiye’de maalesef yüksek enflasyonla birlikte ticari ahlakın dozu kaçtı. Maalesef birçok şeyi bahane edip zam yapan insanlar var. Asgari ücretteki 10 puanlık bir artış enflasyona en az 1,2 puan etki ediyor. Sene başında verilen zammın da hiç fena bir zam olmadığını düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısında enflasyonun da azalmasını gördüğümüz zaman insanların alım gücünün çok fazla erimeyeceğini düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısındaki bir ara zam hem OVP’de hem de birçok firmanın yıllık bütçelerini etkileyecek bir olumsuzluğa sebep verebilir. Aslolan alım gücünü artırmaktır, alım gücünü korumaktır. Yoksa asgari ücrete zam yapalım her şeye yeniden zam gelsin enflasyon tekrar artsın. Bir sarmala giriyoruz maalesef. Bu noktada enflasyonu düşürmek ve alım gücünü artırmak esas olmalıdır” şeklinde konuştu. “Fedakarlık üretim şartlarını durdurarak olmamalı” Ekonomik görünüme ilişkin olarak da belli göstergelerin OVP hedefleriyle uyumlu şekilde gerçekleştiğine işaret eden Kavaz, şöyle devam etti: "İş dünyasının en büyük iki sıkıntısı vardı. Biri öngörülebilirlik olmayışı, ikincisi de döviz hareketliliği. OVP ve 12. Kalkınma Planı ile 5 yıllık bir program açıklandı. Para politikası ve mali politikalar belirlendi. Bu iki husus ortadan kalkmış durumda. Bizler iş adamları olarak Türkiye’de ekonominin 2024, 2025 ve 2026’da nerelere gideceğini, enflasyonda ne olacağını ve dövizin yaklaşık nerelere geleceğini görebiliyoruz. Ekonomiyi soğutacaksak büyümeden biraz fedakarlık yapmak gerekiyor deniliyor. Bu üretim şartlarını durdurarak olmamalı. Tüketimleri azaltarak olmalı. Bizler üretmeli, istihdam sağlamalı ve ihraç etmeliyiz. Türkiye’nin cari açığının azaltılmasının çok daha doğru olacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda yatırım yapanları, üretim yapanları destekleyecek mekanizmalar oluşturulmalı. Alınacak önlemler kademeli ve dengeli bir şekilde yapılmalı. Seçimsiz 4 yılımız var. Bu dönemde yapısal reformlar hayata geçirilmeli. Dijital dönüşüme, verimliliğe odaklanmamız lazım."