ÇEVRE - 24 Temmuz 2021 Cumartesi 12:23

İzmir’in en uzun tüneli için ihale tarihi belli oldu

A
A
A
İzmir’in en uzun tüneli için ihale tarihi belli oldu

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca ile İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali arasında şehir trafiğine girmeden bağlantı sağlayacak tünel ve viyadük projesini tamamlamak için çalışmalarını sürdürüyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca ile İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali arasında şehir trafiğine girmeden bağlantı sağlayacak tünel ve viyadük projesini tamamlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Dev projenin birinci etabını oluşturan iki viyadük, iki karayolu alt geçidi ve bir üst geçit inşaatını yüzde 65 oranında tamamlayan Büyükşehir, projenin ikinci etabını oluşturan Buca Tüneli ve diğer etaplar için de 19 Ağustos’ta ihaleye çıkıyor. Tünel tamamlandığında İzmir’in en uzun karayolu tüneli olacak.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca ile Bornova arasında kesintisiz ulaşım sağlayacak projenin önemli ayaklarından olan ’Buca Tüneli’ni sonlandırmak için kolları sıvadı. İlgili firmanın işten çekilmesi nedeniyle yarım kalan tünel inşaatının ivedilikle bitirilmesi için yeniden ihaleye çıkılıyor. Tünel inşaatı yıl sonunda tamamlanması hedeflenen viyadüklerle birlikte Konak’tan şehirlerarası otobüs terminaline ulaşımı kolaylaştıracak. Şehir içi trafiği de rahatlatacak projenin toplam uzunluğu 7,1 kilometreyi bulacak. Tünel ise tamamlandığında İzmir’in en uzun karayolu tüneli unvanına sahip olacak.



Maliyeti 1 milyar lira


Maliyeti 1 milyar lirayı bulacak projenin kent ulaşımını kolaylaştıracağını, Buca ile Bornova arasında seyahat süresini kısaltacağını belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "İzmir’de pandemiyle artan trafik sorununu hafifletmek için kısa ve uzun vadeli projeler geliştiriyoruz. Bir yandan kritik noktalarda düzenlemeler yaparak trafiği rahatlatırken diğer yandan bu tarz büyük yatırımlarımızı hayata geçirmek için çalışıyoruz. Trafik yoğunluğunu büyük ölçüde hafifletecek çok önemli yatırımı tamamlamak için 19 Ağustos’ta ihaleye çıkıyoruz. Bu projeyi de hizmete aldığımızda İzmir girişinden, çevreyolundan itibaren Konak’a kadar viyadük ve tünelle beraber kesintisiz bir ulaşım imkanı sağlamış olacağız. Bu proje şehir içindeki trafik akışını da çok büyük ölçüde rahatlatacak. Bu bölgedeki akışın rahatlaması, kentin diğer bölgelerindeki rahatlamayı tetikleyecek, onun önünü açacak” dedi.



Uzunluğu 2.5 kilometre


İzmir’in en uzun tüneli ’Buca-Onat Caddesi ile Şehirlerarası Otobüs Terminali ve Çevre Yolu Arası Bağlantı Yolu Projesi’nin ikinci etabı kapsamında inşa edilecek. Derin çift tüp tünelin uzunluğu 2,5 kilometre olacak ve iki gidiş-iki geliş toplam dört şeritli olarak hizmet verecek. Tünelin yüksekliği 7,5 metre, genişliği ise 10,6 metre olacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi Buca Onat Caddesi ile Şehirlerarası Otobüs Terminali ve Çevre Yolu Arası Bağlantı Yolu Yapılması Birinci Etap ikmal işi kapsamında bin 850 metrelik güzergahta iki viyadük, iki alt geçit ve bir üst geçit inşa ediliyor. İnşaatın yüzde 65’i tamamlandı.



İhale sürecinin ardından inşaatlar başlıyor


Tünel inşaatının ihalesi ile birlikte projenin üçüncü ve dördüncü etaplarında yer alan iki adet alt geçit, sekiz adet menfez, beş adet kavşak, iki adet üst geçit ve duvar imalatlarını içeren inşaatların ihalesi birlikte yapılacak. Projenin Homeros Bulvarı ile tünel arasında bulunan 850 metrelik üçüncü etabında Çaldıran, Hürriyet, Mehtap, Çamlık mahallerine bağlantı sağlanarak bölgede trafik problemlerinin çözümlenmesi hedefleniyor. Bu kapsamda üç kavşak, bir alt geçit, bir menfez ve duvar imalatları yapılacak. Projenin 4. etabı; imalat çalışmaları devam eden 1. etap ile tünel arasında kalan bin 773 metrelik kısmı kapsıyor. Bu aşamada iki kavşak, iki üst geçit, bir alt geçit, yedi menfez ve duvar imalatları yapılacak. Çalışmalar bu etapta bin 773 metrelik bölümün 750 metrelik kısmında başlayacak. İhale sürecinin tamamlanmasının ardından başlayacak imalatlar 3 yılda tamamlanacak.



Ne olmuştu?


Tünel ihalesini alan yüklenici firmanın 4735 Sayılı Kanun’un “Sözleşmelerin Tasfiyesi ve Devri” başlıklı geçici dördüncü maddesine dayanarak işin tasfiyesi için başvuruda bulunması üzerine yaklaşık 250 metresi tamamlanan tünelde inşaat çalışmaları 2019 yılı ağustos ayında durmuştu.



Şehir trafiğine girmeden otogara ulaşılacak


7,1 kilometrelik güzergah 35 metre genişliğinde üç geliş-üç gidiş toplam altı şerit bölünmüş yol ile 2,5 kilometrelik çift tüp iki şerit gidiş-iki şerit geliş toplam dört şerit derin tünelden oluşuyor. Tünel ve viyadük projesi ile Çamlık, Mehtap, İsmetpaşa, Ufuk, Ferahlı, Ulubatlı, Mehmet Akif, Saygı, Atamer, Çınartepe, Merkez, Zafer, Birlik, Koşukavak, Çamkule, Meriç, Yeşilova ve Karacaoğlan mahalleleri aşılarak Bornova Kemalpaşa Caddesi’nden otogara bağlantı sağlanacak. Homeros Bulvarı ve Onat Caddesi üzerinden İzmir’in en uzun tünelini geçen araçlar, şehrin yoğun trafiğine girmeden otogar ve çevre yoluna ulaşabilecek. Dev yatırım tamamlandığında kent içi trafik rahatlayacak, şehir trafiğine girmeden Buca’daki Homeros Bulvarı, Işıkkent’teki otogara bağlanacak.



En uzun tünel


Buca Ufuk Mahallesi ile Bornova Çamkule arasında tamamlanacak 2.5 kilometrelik derin çift tüp tünel, aynı zamanda “tamamı kent sınırları içinde olan en uzun karayolu tüneli” olma özelliğini taşıyacak. İzmirlilerin halen kullanmakta olduğu Bayraklı 1 Tüneli 320 metre, Konak Tüneli bin 674 metre, Bayraklı 2 Tüneli ise bin 865 metre uzunluğunda.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da kadın muhtar, ikinci adaylığında 25 yıllık muhtarı devirdi Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde ikinci adaylığında muhtar seçilen Çiçek Gözen, 25 yıllık muhtarı devirerek göreve başladı. Şeyh Şamil Mahallesi’nde önceki dönem muhtar adayı olan 58 yaşındaki 4 çocuk annesi Çiçek Gözen, seçimi kaybetmesine rağmen pes etmeyip çalışmalarına başladı. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde tekrar aday olan Gözen, en yakın rakibi 25 yıllık muhtarı, 1200 oy fark atarak devirdi. 2’si kadın, 6 erkek azasıyla göreve başlayan Gözen, kadın muhtar olunması mahalledeki kadınları sevindirdi. Çiçek Gözen, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, Şeyh Şamil Mahallesi’nde ikamet ettiğini, ev hanımı olduğunu ve ticaretle uğraştığını söyledi. Geçen dönemde muhtar adayı olduğunu hatırlatan Gözen, çok güzel gittiğini, bir talihsizlik yaşanıp çok az farkla kaybettiğini ifade etti. “ Bırakmadım, pes etmedim, yoluma devam ettim, bu dönem yine aday oldum” diyen Gözen, “Çok büyük bir farkla, 1200, önceki muhtarımız Mehmet Kızıltepe 25 yıllık muhtardı, kazandık.6 erkek, tek kadın aday bendim. Doğuda kadınları biraz yadırgıyorlardı, ‘kadın nasıl aday olur, nasıl muhtar olur.’ İnşallah kadın muhtarlar daha da çoğalır. Sadece evde oturup yemek yapmak, temizlik yapmak olmasın. Allah’ın izniyle daha iyi yerlere varırız. Kadınlar, her alanda olsunlar. Kadınlar, her yerde, her alanda olsun. Bunu istiyoruz, bunu diliyoruz” dedi. Şeyh Şamil Mahallesi’nde yaklaşık 21 bin seçmen olduğunu aktaran Gözen, “Kullanılan oy sayısı 10 bin civarıydı. 3 bin 250 oy ile seçildim. Azalarım, 2 bayan, 6 da erkek. Mahallede genelde kadınların işi düşüyor. Kadın muhtar olunca, kadınlar istedikleri saatte gelip derdini, sorunlarını anlatabiliyor. Ama erkek olunca ister istemez çekindikleri de oluyor” diye konuştu. 4 gündür mesai başladığını kaydeden Gözen, “Bayanlar geliyor, yıllardır söylemediklerini söylüyor. Bugün bir bayan geldi şaşırıp kaldım. Kadının her yeri yara bere içinde. Ama gelip kimseye anlatamıyor derdini. Yardım istedi, Allah’ın izniyle elimden geleni yapacağım. Bu tür durumlarda kadının muhtar olması anlıyor” şeklinde konuştu. Mahalle sakini Sozdar Sarıca, çok memnun olduklarını, bayan muhtar olmasını çok istediklerini dile getirdi. Yaklaşık 3-4 yıldır mahalleye taşındıklarını belirten Sarıca, “Benim işim oluyor muhtarlıkta. Erkekler genelde çok fazla gelip gidemiyor. Onun için bayan olmasını istiyorduk. Özelikle ablaya verdik, oylar topladık. Bayanların işi bir tek ev işleriyle kalmasın, her yerde olsunlar” dedi.
Ankara Kendi enerjisini üreten anaokulu çevreci bireyler yetiştiriyor Etimesgut’ta güneş paneli ile elektrik üreten ve yağmur suyu deposuyla da bahçesinde meyve yetiştiren Mehmetçik Anaokulu, iklim değişikliği ve çevre kirliliğine karşı bilinçli bireyler yetiştiriyor. Ankara’nın Etimesgut ilçesinde 250 öğrencinin eğitim aldığı Mehmetçik Anaokulu, birçok devlet okuluna örnek teşkil ediyor. Okulun çatısına günde 20 kilovat elektrik üretmesi için kurulan güneş paneli, tüm okulun ihtiyacı olan enerjiyi karşılıyor. Öğrencilerin tükettikleri gıdayı tanımaları ve doğayla iç içe olmaları için ise okulun bahçesine hobi bahçeleri kuruldu. Okul çatısına inşa edilen yağmur suyu deposu ile bahçede yetiştirilen meyveler sulanıyor. Öğrenciler, bu sayede çevreye duyarlı bir şekilde yetişme ve öğrenme fırsatı buluyor. Bunun yanı sıra anaokulunda kurulan çevre atölyeleriyle doğayı kirlilikten koruyabilecek fikirler üretiliyor. Boşa giden güneş enerjisi elektriğe çevrildi Mehmetçik Anaokulu Müdürü Nuri Varış, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukları doğayı temiz tutma ve sürdürülebilir enerji konusunda bilinçlendirmeyi amaçladıklarını ifade etti. Çocukların küçük yaşta bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizen Varış, “Kendi imkanlarımızla okulumuzun çatısına 20 kilovatlık güneş enerjisi sistemi kurduk. 15 gündür gündüz enerjimizin tamamını güneşten tabiri caizse hasat edip elektriğimizi üretiyoruz. 21’inci yüzyılda özellikle enerji sektöründeki kısıtlamalardan ya da sıkıntılardan dolayı biz de boşa giden bir güneş enerjisini okulumuzda elektriğe çevirerek, yeşil ve sürdürülebilir enerji politikası ürettik” ifadelerini kullandı. Çocuklar yağmur suyu deposu ile tarım yapıyor Okulun çatısına kurulan yağmur suyu deposu ile suyun doğru kullanımının sağlandığına işaret eden Varış, “Depomuzda yağmur suyumuzu biriktiriyoruz. Okulumuzun arka bahçesinde çocuklarımızla yaptığımız organik hobi bahçesinde de o yağmur suyunu sulama amaçlı kullanıyoruz. Doğal olarak bizim bir damla feda edecek suyumuz yoktur mesajı da veriyoruz. 3 ve 6 yaş arasındaki çocuklara bu bilinci oluşturuyoruz” diye konuştu. Okul Müdürü Varış, çocukların rutin eğitimine ilişkin, “3 yaşındaki çocuğu bazen aldığımızda konuşma problemi yaşıyor. Bazen kendini ifade etme problemi yaşıyor. Buradaki temel hedefimiz kendini ifade edebilen, haklarını savunabilen ve kendine güvenen bireyler yetiştirmek” ifadelerine yer verdi. "Uygulamalar çoğaldıkça desteğimiz artacak" Okul Aile Birliği Başkanı Kürşat İlgün ise şunları kaydetti: “Yenilenebilir ve sürdürülebilir enerjinin desteklenmesi, projelerle tanıtılması ve öğrencilerde bu bilincin oturtulmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bizler veliler olarak bu tip uygulamalar çoğaldıkça okullara desteğimizin daha fazla artacağını düşünüyorum.” "Bu konuda bilinçlenmek bizi mutlu ediyor" Bir anaokulu öğrencisi çevreci uygulamalara ilişkin, “Anaokulumuz kendi enerjisini kendi üretiyor. Bundan çok mutluyuz. Bu konuda da bilinçlenmek bizi mutlu ediyor” dedi. Anaokulu öğretmeni Derya Vural ise çocukların doğayla dost olabilmesini küçük yaşta uygulamalı olarak gösterdiklerine dikkati çekerek, “Öğrencilerimizin bu farkındalığı sınıfta normal rutinlerinde bile bana dönütler vererek ‘Artık pet şişe kullanma öğretmenim’, ‘Tek kullanımlık kağıtların bir yüzünü değil iki yüzünü değerlendirelim’ şeklinde onlara bunların geçtiğini ve daha bilinçli yetiştiklerini görebildik” açıklamasında bulundu. Öğrenciler uygulamalardan memnun Ürettikleri fikirleri aileleri ile hayata geçiren öğrenciler, okul bahçesinde kurulan stantlarda projelerini anlattı. Öğrencilerden Kemal Akıl, “Biz bu etkinlikte fırtınada yuvası bozulan bir kuş için ev tasarladık” dedi. Defne Simay Ceylan ise, “Biz bu etkinlikte deniz kirliliğine çözüm bulduk. Babalarımızla birlikte atık toplayan bir gemi tasarladık. Geminin ucunun rahat etmesi için üçgen şekilde tasarladık ve güç kaynağı olarak da pil kullandık” ifadelerini kullandı. Yağmur Ada Gürel de, “Biz bu etkinlikte küresel ısınmaya çözüm bulduk. Doğa dostu araba tasarladık. Havanın gücüyle hareket eden balon araba yaptık. Balonumuzu şişirip bıraktığımızda aracımız hareket etti arkadaşlar” diye konuştu. Ece Duğan, “Biz bu etkinlikte uzay çöplerine çözüm bulduk. Annelerimizle birlikte Mars’a düşen bir keşif aracı tasarladık. Aracımız uzun kolları ile keşif yaptı hem de çöpleri topladı” ifadesini kullandı. Velilerden Filiz Gürel ise, "Kızımla birlikte bu projeye dahil olduğum için çok mutluyum. Okullara da örnek olmasını tavsiye ederim" dedi. Okul bahçesinde kurulan hobi bahçesinde çapa yapmayı öğrenen bir kız öğrenci, “Buradaki çileği biz yetiştiriyoruz ve biz de yiyoruz” dedi.
Aydın Bankta unutulduktan sonra çalınan döviz dolu çantayı, polis bulup sahibine teslim etti Aydın’ın Kuşadası ilçesinde bir kişi, havaalanı servisini beklerken oturduğu bankta içi döviz dolu el çantasını unuttu. İki şahıs tarafından çalınan çantayı, yaptıkları 5 günlük titiz çalışmanın ardından bulup sahibine teslim eden polis ekipleri, şüpheliler hakkında ise ’açıktan hırsızlık’ suçundan işlem yaptı. Olay, 9 Nisan Salı günü saat 20.45 sıralarında Turgut Özal Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ramazan Bayramı arifesi sebebiyle İstanbul’a gidecek olan Yusuf Bostan, yol kenarında bulunan bir banka oturup, havalimanı servisini beklemeye başladı. Bu sırada Bostan, el çantasını bankın üzerine bıraktı. Servisin kendisini almak için durmasından sonra araca binen Bostan, havalimanına vardığında el çantasının yanında olmadığını fark etti. Bunun üzerine Kuşadası’na geri dönen Bostan, oturduğu banka giderek çantasını aradı ancak bulamadı. Kamera kayıtları incelendi Kuşadası İlçe Emniyet Müdürlüğü, Yusuf Bostan’ın durumu kendilerine bildirmesi üzerine harekete geçti. Asayiş Büro Amirliği bünyesinde kurulan özel bir ekip, bölgedeki güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye aldı. Polislerin yaptığı incelemede, bankta unutulan çantayı alan kişilerin Ş.S. ve Ç.Ş. oldukları belirlendi. Kimlik tespitleri yapılan şüpheliler, İzmir’de yakalanarak gözaltına alındı. Yusuf Bostan’ın çantası ise 14 Nisan’da içerisinde bulunan döviz, ziynet eşyaları ve pasaportlarla beraber kendisine teslim edildi. İki zanlı hakkındaysa ‘açıktan hırsızlık’ suçundan işlem yapıldı. “Dürüst davransalardı ödül verirdim” Çantasına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Yusuf Bostan, "Öncelikle Kuşadası İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne çok teşekkür ederim. Kısa sürede çantamı bulup, bana teslim ettiler. Çantamda 10 bin 360 sterlin, 2 bin 890 avro, bin 200 ABD doları, 4 ata altını, pasaportlarım ve cep telefonum bulunuyordu. Tabi dövizlerin bir kısmı Türk Lirası’na çevrilip, harcanmış. Cep telefonu da tahminimce satılmış. Ancak geriye kalanlara da şükrediyoruz. Eğer çantamı bulduklarında dürüst davranıp, bana ulaştırsalardı bu iki kişiye zaten ödül verirdim" diye konuştu.
İstanbul Yapay zeka ekonomisi 10 yılda 20 kat büyüyecek Bahçeşehir Üniversitesi Global Başkan Yardımcısı Dr. Serdar Şenel, “AI ekonomisinin önümüzdeki on yılda yirmi kat büyüme potansiyeli barındırdığı açık. Bu büyüme, doğru politikalar, yatırımlar ve eğitim stratejileri ile desteklenirse gerçekleşebilir. Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için bu bir fırsat penceresi” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi ev sahipliğinde Kemerburgaz’daki Future Campus’te iki gün boyunca gerçekleştirilen Uluslararası Yapay Zeka Zirvesi, akademi ile birçok sektörü bir araya getirdi. Binlerce kişinin katıldığı zirvede, yapay zekanın (AI) gelecekteki yol haritası çizildi. Türkiye ve MENA bölgesinin en kapsamlı yapay zeka zirvesinin çıktılarının önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacağını dile getiren BAU Global Başkan Yardımcısı Dr. Serdar Şenel, “Geleceğin ekonomik dönüşümü, yapay zekanın sürüklediği inovasyon dalgasıyla şekilleniyor. Önümüzdeki on yıl içinde AI ekonomisinin yirmi kat büyümesi, birçok analistin öngördüğü bir senaryo. Bu, sadece bir tahmin olmakla kalmayıp AI teknolojilerinin şimdiden endüstrileri nasıl dönüştürdüğüne ve iş modellerini nasıl yeniden tanımladığına dair güçlü göstergelerle destekleniyor. AI’nin ekonomik potansiyeli, otomasyondan veri analitiğine, kişiselleştirilmiş tüketici deneyimlerinden akıllı şehir çözümlerine kadar geniş bir yelpazede kendini gösteriyor. Şirketlerin verimliliğini artırıyor, yeni gelir akışları oluşturuyor ve rekabet avantajı sağlıyor. Araştırmalara göre, yapay zekanın işletmelere sağladığı ek değer 2022 yılında 3.4 trilyon doları buldu ve bu rakamın her yıl artarak devam etmesi bekleniyor” dedi. Ekonominin yapı taşları değişebilir Zirvenin düzenleyici komite başkanlığını da yapan Şenel, “Veri, yapay zeka ekonomisinin büyüme potansiyelini tetikleyen ana faktörlerden biridir. Büyük veri setlerini analiz etme ve bunlardan anlamlı iç görüler çıkarma kapasitesi, yapay zekayı güçlü bir araç haline getiriyor. AI, bu verileri kullanarak iş süreçlerini iyileştiriyor, kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunuyor ve böylece tüketici memnuniyetini ve sadakatini artırıyor. Pek çok ekonomist ve sektör analisti, yapay zekanın ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin, internetin ilk ortaya çıktığı döneme benzer bir etki oluşturabileceğini öngörüyor. Yapay zekanın getireceği dönüşüm, iş modellerini ve tüketici beklentilerini yeniden şekillendirerek, ekonominin yapı taşlarını değiştirme potansiyeline sahip” diye konuştu. Ekonomik refahın artışını tetikleyecek Şenel, “AI ekonomisinin önümüzdeki on yılda yirmi kat büyüme potansiyeli barındırdığı açık. Ancak bu büyüme, doğru politikalar, yatırımlar ve eğitim stratejileri ile desteklenirse gerçekleşebilir. Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için bu bir fırsat penceresi olarak görülebilir, zira AI teknolojileri dünya genelinde ekonomik katma değeri artıran anahtar bir rol oynayacak. Sonuç olarak, yapay zeka ekonomisinin önümüzdeki on yılda beklenen büyümesi, dünya genelinde ve Türkiye’de ekonomik dönüşümlere zemin hazırlayacak ve yeni iş alanları, sektörel iyileşmeler ve genel ekonomik refahın artışını tetikleyecektir. Bu potansiyeli tam olarak gerçekleştirmek için, ilgili tüm tarafların, hükümetler, iş dünyası, akademi ve sivil toplum - etkin bir iş birliği ve koordinasyon içinde hareket etmeleri gerekmektedir” dedi.