GENEL - 20 Kasım 2020 Cuma 11:34

Kızılçullu’nun tarım projesine Sırbistan onuru

A
A
A
Kızılçullu’nun tarım projesine Sırbistan onuru

İzmir’in Buca ilçesinin coğrafi işaretlerini bulmak için kırsalda araştırma başlatan Kızılçullu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencileri, hazırladıkları sosyal sorumluluk projeyle Sırbistan’da gümüş ve bronz madalya kazandı.

İzmir’in Buca ilçesinin coğrafi işaretlerini bulmak için kırsalda araştırma başlatan Kızılçullu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencileri, hazırladıkları sosyal sorumluluk projeyle Sırbistan’da gümüş ve bronz madalya kazandı. Türkiye ve Buca’yı gururla temsil eden gençler, Buca’nın kendine has ürünleri razakı üzümü ve Kırıklar kavununu dünyaya tanıtırken, bölge halkıyla yaptıkları görüşmelerle yerelde farkındalık oluşturdu.


Kızılçullu Bilim ve Sanat Merkezinin öğrencileri, yeni projeleriyle Buca markasını dünyaya tanıtmaya devam ediyor. Buca’nın coğrafi işaretlerini bulmak, bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla sosyal sorumluluk projesi hazırlayan öğrenciler, Sırbistan’da başarı elde etti.


Hazırladıkları projeyle, Sırbistan Yetenekli Gençler Merkezi tarafından 14-15 Kasım 2020 tarihlerinde organize edilen Uluslararası Sosyal Bilimler Genç Bilim İnsanları Konferansında (ICYSS) Buca’yı ve Türkiye’yi temsil eden öğrenciler, Buca razakısı ve Kırıklar kavununu dünyaya tanıttı. 9 ülkeden, 67 araştırma projesiyle 83 öğrencinin finalist olarak katıldığı yarışmada, Dilruba Sağır ve Toprak Asıg gümüş madalya kazanarak dünya ikincisi, Çınar Ceviz ve Azra Karabağ ise bronz madalya kazanarak dünya üçüncüsü oldu.


Kızılçullu öğrencileri, Kaynaklar ve Kırıklar bölgesinde yaptığı saha araştırmasında aldıkları toprak örnekleriyle laboratuvarda inceleme başlatmıştı. Toprağın pH değeri, tuzluluk oranı, kireç oranı, mineralleri ve elementlerini inceleyen gençler, Buca razakısı ve Kırıklar kavununun yetişebileceği en uygun şartların Kaynaklar ve Kırıklar bölgesi olduğunu tespit eden sosyal sorumluluk projesi hazırlamıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.