GENEL - 26 Şubat 2021 Cuma 15:59

Kızının katili ile kızını aramış

A
A
A
Kızının katili ile kızını aramış

İzmir’in Menderes ilçesinde, parkta tanıştığı bir kişi tarafından boğularak öldürülen ve ormanlık alana battaniyeye sarılı şekilde cansız bedeni bulunan Ayşe Nazlı Kınacı’nın (20) babası Altan Kınacı, “O katil kızıma uyuşturucu vermemiş olsaydı kızım onun gibi üç kişi komaya sokar, elini elleyenin elini keserdi” dedi.

İzmir’in Menderes ilçesinde, parkta tanıştığı bir kişi tarafından boğularak öldürülen ve ormanlık alana battaniyeye sarılı şekilde cansız bedeni bulunan Ayşe Nazlı Kınacı’nın (20) babası Altan Kınacı, “O katil kızıma uyuşturucu vermemiş olsaydı kızım onun gibi üç kişi komaya sokar, elini elleyenin elini keserdi” dedi. Kınacı, kızının katili olduğunu bilmeden kızını aramaya yardım edermiş gibi görünen caniye para vermeyi bile düşündüğünü de söyledi.


İzmir’in Menderes ilçesinde Taylan Özgür İmal tarafında boğularak öldürüldükten sonra cansız bedeni battaniyeye sarılı halde ormanlık alanda bulunan Ayşe Nazlı Kınacı’nın (20) babası Altan Kınacı; kızının, arkadaşı Özlem Ö.’ye, kendisini kurtarmaları için çok sayıda mesaj ve ses kaydı ile konum gönderdiğini söyledi. Genç kızın, öldürülmeden önce arkadaşı Özlem Ö.’ye, “Beni al, korkuyorum” yazılı mesajlar ile “Beni bırak” çığlığı attığı ses kayıtları ile bulunduğu yerin konum bilgilerini gönderdiği ortaya çıktı.


Kızının 13 Şubat’ta kız arkadaşının sevgilisinin evine gittiğini ifade eden Ayşe Nazlı Kınacı’nın acılı babası Altan Kınacı, “Orada çıkan tartışmadan sonra sakinleşmek için gittiği bölgedeki bir parkta hıçkırarak ağlarken yanına Taylan Özgür İmal denen cani geliyor ve teskin etme bahanesiyle yaklaşıyor. Birkaç saat yanında durduktan sonra, kızım ona telefonunu kullanıp kullanamayacağını soruyor, o da veriyor. Telefonla arkadaşına mesaj yazıyor. Ardından Taylan, kızımı sahile götürüyor. Biz o akşamdan itibaren kızımdan haber alamıyoruz. Orada kızıma ne yedirip, içirdi bilmiyoruz. Bir şey verdiğinden eminim çünkü kızım kendini kolayca teslim edecek biri değildi” dedi.



“Bu belgeler daha önce elimde olsaydı onu öldürür cezasını da çekerdim”


Ayşe Nazlı’nın arkadaşı Özlem Ö.’ye attığı mesajların kendilerine geç iletildiğini belirten baba Kınacı, bu sürede buluştukları İmal’ın soğukkanlılıkla yardım etmeye çalışıyormuş gibi göründüğünü de ifade ederek, “Kızımı son gören o olduğu için beraber karakola da gittik. Hatta yardımcı olduğu için kendisine teşekkür ettiğim gibi cebine para koymayı bile düşündüm. Özlem, kızımın kendisine 13 Şubat’ta o caniyle nasıl mücadele ettiğini gösteren mesajları attı. Mesajlarda konum, fotoğraf ve ses kayıtları vardı. Bu belgeler daha önce elimde olsaydı onu öldürür cezasını da çekerdim. Devletim ne ceza kesecekse ben ona razıyım. En ağır cezayı almasını istiyorum” dedi.



“Elini elleyenin elini keserdi”


Acılı baba, katil zanlısı İmal’ın ifadesinde “Ayşe Nazlı ile kendi rızasıyla birlikte olduk” diyerek yalan söylediğini, bunun mesajlar ve ses kayıtlarıyla kanıtlandığının altını çizerek, “Biz çocuklarımızı Türk örf ve adetlerine göre yetiştirdik. Kızımız, bizim boynumuz yere eğilmesin diye bu mesajları göndermiş. Ayşe Nazlı’ya uyuşturucu bir şey vermemiş olsaydı kızım onun gibi üç tane Taylan’ı komaya sokardı. Öyle bir babayiğitti benim kızım. Elini elleyenin elini keserdi” diye konuştu.


“Bizim aşkımız, sevgimiz çok farklıydı” diyen Kınacı, “O benim dünyamdı. Başka dünyalar bitmesin. Bugün de kızımın mevlidi var. Ben onun düğününe davet etmek isterdim sizi ama gelen her şey Allah’tan. Diyecek bir şey yok” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.