POLİTİKA - 11 Aralık 2018 Salı 18:04

Kocaoğlu’ndan "Kararınızdan bir dönüş olabilir mi?" sorusuna net yanıt

A
A
A
Kocaoğlu’ndan "Kararınızdan bir dönüş olabilir mi?" sorusuna net yanıt

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 31 Mart seçimlerinde aday olmama kararını gözden geçirmesi yönündeki daveti net bir şekilde yanıtlayarak, "Bu karar 2014’te alındı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 31 Mart seçimlerinde aday olmama kararını gözden geçirmesi yönündeki daveti net bir şekilde yanıtlayarak, "Bu karar 2014’te alındı. Binali Bey’in aday olması ve pompalanmasından dolayı, siyasette iddia ve tahrik önemli bir unsurdur. ‘Şöyle adam, böyle adam, seçim kaybetmedi’ dediler, biz de girdik. O zamanki kararımızı 5 yıl ertelemiş olduk. Çok büyük bir anormallik olmazsa şimdi kararımız kesindir. Benim adaylık için geriye dönüşüm diye bir şey söz konusu değil. Türkiye için, İzmir için ’yak kendini’ derlerse yakarım. O noktaya da inşallah gelmeyiz" dedi.



İzmir’de, 2004 yılından bugüne kente yaptığı hizmetler nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu için teşekkür toplantısı düzenledi. Kalabalık bir davetli topluluğuna seslenen Başkan Kocaoğlu, İzmir Modeli olarak anılan özgün yönetim şeklini ve kentin kalkınmasına katkı sağlayan çalışmalarını anlattı.



15 sene belediye başkanlığının ardından yeniden aday olmama kararını açıklamasıyla birlikte katıldığı tüm toplantılarda İzmir Modeli’ni anlatmasının istendiğini belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, "Gezgin vaiz gibi olduk. Eskiden Ramazan’da gezgin vaizler köy köy dolaşır anlatırlardı. Biz de şimdi öyle bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz” dedi.



Geçmiş yıllarda İzmir’e dışarıdan bakanların, "Siz kimliğinizi bulamamışsınız, bu kadar sektörle uğraşılmaz" şeklinde eleştiriler yönelttiğini vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "Özellikle İstanbul ayağı ve devlet bürokrasisi. Bu kent kasaba değil. Bu kent Türkiye’nin en çok üreten kenti. Her sektörde büyümek zorundadır; çünkü her sektörde birikimi, tarihi ve yatırımı vardır. İzmir’e böyle bakmak gerekir. Aradan 15 yıl geçse de bu bakış açısını yeni yeni törpüleyebildik" şeklinde konuştu.



İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, katılımcı demokrasiye ilişkin görüşlerini ise şu sözlerle ifade etti:


"Gerçekten katılımcı yerel yönetimi, demokrasiyi, bizim yöneticilerimiz uygulayabiliyorlar mı? O uygulama olgunluğu, becerisi bizim yöneticilerimizde var mı? Ama ideal yöntem bugün budur. Paylaşmak. Seçim arifesinde ’at babam at’ diyerek işler gidiyor. Bu belediyenin parası var mı? Kaynak nereden geliyor? Şunu yapacağım diye atarsın, sonra hepsi havada kalır. Yapamayacağınız şeye söz verdiğiniz için baştan maçı kaybeder güveni zedelersiniz. Hiçbir şey de yapamazsınız. Çalışabilmeniz için güven tesis etmeniz birinci koşuldur. Parayı da bulmanız gerekir. Bizim ilk 3 senemiz finans gücümüzü arttırmakla geçmiştir. Başka türlü hiçbir şey yapamazdık. Hazır burada limanımız var. Tarama yapılacak. İzmir, liman faaliyetinin artmasıyla maksimum iki senelik parayla maliyeti karşılayacak durumda. Onu bile yapamadık. İzmir ekonomisi büyüyecek, İzmir tarımı büyüyecek. Tarım dünyanın en kritik sektörü oldu. Hapla beslenme noktasına gelmediysek üretmek zorundayız. Siz bu coğrafyada Avrupa’yı besleyemeyecek düzeye geldiyseniz ekonomiyi yönetemiyorsunuz."



"Çok büyük bir anormallik olmazsa şimdi kararımız kesindir"


Kocaoğlu, konuşmasının ardından soruları da yanıtladı. Başkan Kocaoğlu, "Aday olmama kararınızdan bir dönüş olabilir mi?" şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:


"Bu karar 2014’te alındı. ’Ben bu işi biliyorum, ölene kadar yapacağım’ diye bir şey yok. Bir arkadaş gelecek bayrağı yukarı taşıyacak. Binali Bey’in aday olması ve pompalanmasından dolayı, siyasette iddia ve tahrik önemli bir unsurdur. ‘Şöyle adam, böyle adam, seçim kaybetmedi’ dediler, biz de girdik. O zamanki kararımızı 5 yıl ertelemiş olduk. Çok büyük bir anormallik olmazsa şimdi kararımız kesindir. Bir olayın getirisini, götürüsünü, faydasını, zararını teraziye koymaya şartlanmış bir adamım. Benim geriye dönüşüm diye bir şey söz konusu değil. Türkiye için, İzmir için ’yak kendini’ derlerse de kendimi yakarım. O noktaya da inşallah gelmez. İyi bir arkadaş gelir, biz de gider işimize, bakar torun severiz. Bırakmayanlara saygı duyuyorum; ama ben böyle düşünüyorum. Belediye başkanlığı yıpratıcıdır. İcra makamıyız. Taze kana ihtiyaç var."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.