ASAYİŞ - 06 Kasım 2017 Pazartesi 16:35

Küçük Yağmur’un davasında adli görüşmecisi tanık olarak dinlendi

A
A
A
Küçük Yağmur’un davasında adli görüşmecisi tanık olarak dinlendi

İzmir’in Bornova ilçesinde, torununun arkadaşı 9 yaşındaki Yağmur K.

İzmir’in Bornova ilçesinde, torununun arkadaşı 9 yaşındaki Yağmur K.’yı taciz ettiği suçlamasıyla hakkında çocuğa cinsel istismardan, küçük kızın ilk duruşma öncesi kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi sonrası ek iddianameyle kasten adam öldürmek suçundan da dava açılan tutuksuz sanık Tuncay Ç.’nin yargılanmasına devam edildi. Tanık olarak dinlenen, Yağmur K.’yı Çocuk İzleme Merkezi’nde dinleyen Sosyal Hizmet Uzmanı A.B.A., Yağmur’un olaydan dolayı içine kapanık, ağlamaklı, çekimser olduğunu, kendine alıştırdıktan sonra açılarak sanığın oyuncak vermek bahanesiyle odada özel bölgelerini ellediğini anlattığını söyledi


Bornova ilçesinde, torununun arkadaşı 9 yaşındaki Yağmur K.’yı taciz ettiği iddia edilen ve ardından kızın ölümüyle sonuçlanan olayda Tuncay Ç. hakim karşısına çıktı. İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinde 6. celsesi görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Tuncay Ç., sanık avukatı Hüseyin Karaboğa ölen Yağmur K.’nın ailesinin avukatları Ayşe Esra Ünlü Polat Miray Sayman, İlke Erol, Bedriye Kurtuluş Türk, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan katıldı. Mahkeme heyeti, Tuncay Ç.’nin, Yağmur K.’yı kasten öldürme suçundan müebbet hapis ile cezalandırılması için açılan dava ile bu dosyanın birleştirilmesine karar verdi.



Özel bölgelerini ellediğini anlatmış


Tanık olarak olay sonrası Behçet Uz Çocuk Hastanesi Çocuk İzleme Merkezi’nde Sosyal Hizmet Uzmanı olarak Yağmur K. ile adli görüşme yapan A.B.A. dinlendi. Yağmur K.’nın ilk başlarda çekimser davrandığını, ağlamaklı, içine kapanık olduğunu belirten tanık A.B.A, ’’Yağmur ile oyun odasında baya vakit geçirdik. Çünkü yaşadığı olayla ilgili kapanıktı. Sohbet ederek kendime alıştırdım. Adli görüşme odasına tek başına girmek istemedi, annesiyle girdi. Bana alıştığı için anlatmaya başladı. Arkadaşının evine oynamak için gittiğini, arkadaşının dedesinin manzarayı izlettirmek için arka balkona götürdüğünü, daha sonra oyuncak vermek için odaya götürdüğünü, burada kıyafet içerisinden özel bölgelerine ellediğini, sanığın elinden tutarak zorla cinsel organına ellettirdiğini, önce üzerine uzandığını sonra koltukta kucağına oturtuğunu söyledi’’ dedi. Resimlerle Yağmur’un kendini daha iyi ifade ettiğini belirten tanık A.B.A., ’’Yağmur’un önüne çıplak kız çocuğu ve erkek çocuğu fotoğrafı koyduk. Resimler üzerinden sanığın ön özel bölgesini ellediğini gösterdi. Sanığın zorla elini tutarak, erkek cinsel organın göstererek ellettirdiğini söyledi’’ dedi



Yurtdışı yasağı ve adli kontrol şartı konuldu


Müşteki avukatları, sanığın cezasının ağırlaştığını, sanığın tutuklanmasını talep etti. Duruşma savcısı, sanığın gelinen noktada tutuksuz yargılanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasının devamı, sanığa yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartı koyarak eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.



Olayın geçmişi


Olay, Kızılay Mahallesi’nde geçen 29 Temmuz akşamı meydana geldi. İlkokul öğrencisi Yağmur K., babasından izin alıp komşularının kızı G.A. ile balkonlarında oynamaya başladı. Oyunda yaşadıkları tartışma sırasında arkadaşı küsüp yanından ayrıldı. Bunun üzerine tek kalan Yağmur K.’nın yanına gelen arkadaşının dedesi Tuncay Ç. iddiaya göre bebek alacağı vaadiyle küçük kızı torununun odasına götürdü. Hem bu odada, hem de evin salonunda torunu olmadığı sırada Tuncay Ç.’nin tacizine uğradığı öne sürülen Yağmur K., bu durumdan rahatsız olup dışarı çıkarak karşıdaki evlerine gitti. Yaşadıklarını annesine anlatması üzerine ailesi polise şikayette bulundu. Gözaltına alınan Tuncay Ç., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılık soruşturmasından sonra da Tuncay Ç. hakkında İzmir 7’inci Ağır Ceza Mahkemesinde “çocuğa cinsel istismarda bulunmak” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yağmur K., iddiaya göre ilk duruşmada tacizcisiyle karşılaşacağı için yaşadığı stres ve korkuya minik kalbinin dayanmaması sonucu davadan iki gün önce geçtiğimiz 21 Kasım’da kalp krizinden hayatını kaybetti. Mahkeme heyeti, ikinci duruşmaya avukatı ile birlikte gelen sanık Tuncay Ç., tutukladı. Mart ayında yapılan üçüncü celsede Adli Tıp Kurumundan gelen rapora göre küçük kızın kalp krizinden öldüğünün belirtilmesi üzerine sanık tahliye edilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sarıyer’de taksiciyi öldüren şüphelinin ifadesi ortaya çıktı: "Taksiciden para çalmak için araca binmiştim" Sarıyer’de aracına bindiği taksiciyi 5 yerinden bıçakladıktan sonra yol kenarına atarak ölümüne neden olan şüphelinin savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Şüphelinin ifadesinde, "Taksici ile aramda her ne kadar taksimetre ücreti ile ilgili tartışma çıkmış ise de ben paraya ihtiyacım olduğu için ve taksiciden para çalmak için araca binmiştim" dediği öğrenildi. Sarıyer Tarabya Mahallesi Pamuk Sokak’ta dün meydana gelen olayda iddiaya göre İran uyruklu şüpheli Yoosef Bagherian Gharehtapeh (43), taksici Yaşar Yanıkyürek’in (58) kullandığı ticari taksiye binmiş, ücret konusunda yaşanan tartışma sonucu ise şüpheli, Yanıkyürek’i 5 yerinden bıçakladıktan sonra araçtan atarak araçla birlikte kaçmıştı. Olayın hemen ardından şüpheli Yoosef Bagherian Gharehtapeh, olay yerinden 300 metre ileride yakalanarak gözaltına alınmıştı. Şüpheli Yoosef Bagherian Gharehtapeh emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilmiş, burada Savcılığa ifade veren şüpheli, daha sonra ‘canavarca hisle kasten öldürme’ ve ‘yağma’ suçlarından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı. "Taksimetre açık değildi ama yaklaşık 1, 1 buçuk saat kadar gezmiştik" Şüphelinin Savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Kimlik tespitinde sabit ikametgahı olmadığını belirten ve muhasebecilik yaptığını ifade ettiği öğrenilen şüpheli tercüman eşliğinde verdiği ifadesinde, "Ben Türkiye’ye 11 Şubat 2024’de yasal yollarla 3 aylık vizeyle giriş yaparak geldim. Amacım çalışmak için iş araştırmaktı. Burada iş bulamazsam kaçak olarak Almanya’ya gidecektim. İran’da muhasebecilik yapardım. İstanbul’a buradan Almanya’ya kaçak gidebilmek için geldim. İstiklal Caddesi’nde ismen tanımadığım ve bilmediğim bir Türk ile tanıştım, ondan Almanya için haber bekliyordum. 17 Nisan tarihinde öğlen 12.00 gibi kaldığım otelden çıktım. Yaya olarak yarım saat gezdikten sonra orada gördüğüm ticari taksiye bindim. Taksi şoförüne beni gezdirmesini ve otele geri getirmesini söyledim. Niyetim bir müddet gezip geri dönmekti. Taksici Şişli taraflarını gezdirdi, deniz kenarından sahili gezdirdi. Birkaç yere daha götürdü. Bana 17.00’ye kadar gezdirebileceğini söyledi. Sarıyer’e geldiğimizde benden taksi ücreti olarak 200 dolar istedi. Taksimetre açık değildi ama yaklaşık 1-1 buçuk saat kadar gezmiştik’’ dedi. "Ben paraya ihtiyacım olduğu için ve taksiciden para çalmak için araca binmiştim" Şüpheli ifadesinin devamında, "Ben kendisine ‘dolarla anlaşmamıştık, benden neden dolar istiyorsun’ dedim. Bu esnada aracı durdurmuştu. Taksiye ilk binerken ben kendisine ‘500 lira param var beni o kadar ücretle gezdir’ demiştim. Bunu hatırlatıp 200 dolar vermeyeceğimi söyleyince tartışmaya başladık. Kendisi bana küfür etti, küfür etmeye devam edince de kendisini Taksiciler Odası’na şikayet edeceğimi söyledim. Küfürlere devam edince sinirlendim ve cebimde taşıdığım çakı bıçağını çıkardım ve çok kez kendisini bıçakladım. Ben onu bıçaklarken o da beni engellemeye çalışıyordu. Kendisini yaraladıktan sonra taksiden yere attım ve şoför koltuğuna geçtim. Taksinin kapı kolu içinde paralar vardı, onları da üzerime aldım. Oradan kaçmaya çalışırken bir müddet araçla devam ettim. Sonra polisler beni durdurup yakaladılar. Taksici ile aramda her ne kadar taksimetre ücreti ile ilgili tartışma çıkmış ise de ben paraya ihtiyacım olduğu için ve taksiciden para çalmak için araca binmiştim. Olay nedeniyle pişmanım. Suçlamaları da haliyle kabul ediyorum’’ dediği öğrenildi.
Çanakkale Hayır çeşmesi yapmak isterlerken hayatlarını kaybettiler Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde dün tarlada hayır çeşmesi için su kanalı açtıkları sırada toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybeden Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan köy camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazlarının ardından toprağa verildi. Lapseki ilçesine bağlı Kangırlı köyünde saat 16.30 sıralarında su kuyusundan hayır çeşmesi oluşturmak için kanal yapımı sırasında toprak kayması meydana geldi. 3 kişi toprak altında kaldı. İhbar üzerine bölgeye jandarma, sağlık personeli, AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. Ekipleri tarafından toprak altından çıkarılan kepçeci Refik Bilgiç, sağlık ekiplerince Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesine kaldırıldı. İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, AKUT, UMKE ekipleri tarafından yarı beline kadar toprağa gömülü halde olan Tahir Ödemiş göçükten kurtarıldı. Ambulansa alınan Tahir Ödemiş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesine kaldırıldı. Tahir Ödemiş, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kurtarma çalışmaları kapsamında toprak kayması sonucu göçük altında kalan Sefer Arslan’ı da cansız bedenine ulaşıldı. Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi morguna kaldırılan Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın cenazeleri otopsinin ardından ailelerine teslim edildi. Kangırlı köyünde tarlada hayır çeşmesi için su kanalı açtıkları sırada toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybeden Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın cenazeleri köy camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazlarının ardından toprağa verildi. Cenaze törenine, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Lapseki Kaymakamı Emre Öztürk, Çanakkale Belediye Başkanvekili Av. Bülent Şarlan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Tahir Ödemiş ve Sefer Arslan’ın yakınları ile çok sayıda vatandaş katıldı.