SAĞLIK - 12 Ağustos 2022 Cuma 08:54

Organlarının bir bölümünün alınmasına yol açan kansere karşı zafer kazandı

A
A
A
Organlarının bir bölümünün alınmasına yol açan kansere karşı zafer kazandı

Kanser tanısıyla rahmi, yumurtalıkları, bağırsaklarının bir bölümü, safrakesesi ve dalağı alınan Duygu Özbaşar, 7 ay içinde hem hayatının şokunu hem de en büyük sevincini yaşadı.

Kanser tanısıyla rahmi, yumurtalıkları, bağırsaklarının bir bölümü, safrakesesi ve dalağı alınan Duygu Özbaşar, 7 ay içinde hem hayatının şokunu hem de en büyük sevincini yaşadı. Son tetkiklerinin “temiz” çıktığını belirten Özbaşar, “Allah tüm hastalara bu sevinci yaşatsın” dileğinde bulunurken, Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, “Hastamızın son tetkiklerinde herhangi bir hastalık bulgusu saptanmadı, artık takip programımıza girdi” dedi.


Uzun bir süredir ebru sanatıyla ilgilenen Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Duygu Özbaşar (40) için şansızlıklar tüm dünyayı altüst eden korona virüs salgınıyla birlikte başladı. Ebru atölyesi projesini pandemi patlayınca rafa kaldırmak zorunda kalan Özbaşar, o günlerde ciddi sağlık sorunlarının olabileceğini aklının ucundan bile geçirmemişti. Özbaşar, hiçbir sağlık sorunu yokken 2021 Aralık ayında anlam veremediği bir karın şişliği yaşamaya başladı. Soda içerek kurtulmaya çalıştığı karın şişliği geçmeyince soluğu Kent Hastanesi’nde aldı. Burada tahlil ve tetkikleri yapılan 40 yaşındaki Özbaşar’ın kanser olduğu tespit edildi. 20 Aralık’ta Kent Onkoloji Merkezi’ne yatan Özbaşar iki gün sonra yumurtalık kanserinin karın zarına yayılması nedeni ile ameliyata alındı. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Aras Emre Canda ve Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof.Dr. Uğur Saygılı tarafından gerçekleştirilen ameliyat 8 saat sürdü. Ameliyatta Özbaşar’ın rahim ve yumurtalıklarının yanı sıra safrakesesi, dalağı ve bağırsağının bir bölümü alındı, karın zarı temizlendi, HİPEK denilen sıcak kemoterapi uygulandı. Özbaşar, bir bölümü kesilmiş bağırsağının ağzı dışarı alınıp torba takılmış halde 7 ay geçirirken, ameliyattan bir süre sonra Medikal Onkolog Doç. Dr. Gürbüz Görümlü’nün takibinde kemoterapi sürecine girdi. 6 kür kemoterapi alan Özbaşar’a 13 Haziran’da PET çekildi. Tüm vücutta kanser taraması yapan bu tetkikten “zafer” müjdesini alan Özbaşar 20 Haziran’da tekrar ameliyat masasına yattı, bağırsağı Prof. Dr. Canda tarafından tekrar vücut içine alındı.



“21 gün kuralını uyguladım”


Duygu Özbaşar, kansere karşı mücadelesinde çok zor süreçleri hastalığı yeneceğine dair inanç ve telkinlerle atlattığını ve “mutlu son”a ulaştığını söyledi. 2021 Aralık’ta hayatının şokunu, 2022 Haziran’da ise hayatının ön büyük sevincini yaşadığını belirten Özbaşar, "7 ay önce karın şişliği şikayetlerim başlamıştı. Soda içiyorum, geçmiyordu. Bastırınca acı veriyordu. Kent Hastanesi’ne başvurduk ve yapılan tetkiklerde doktorum sol yumurtalığımın bitmiş olduğunu belirtip, rahim kanserinden de şüphelendiğini söyledi. Her şey ameliyatta karnım açılınca daha net ortaya çıkacaktı. Çıktı da. Ameliyat ve sıcak kemoterapi tedavimin ilk adımıydı. Sonrasında 1.5 ay tavana bakarak yaşadım, bağırsağım dışarıdaydı. Kemoterapilerden sonra ağrılarım da oldu saçlarım da döküldü. Tanı koyulduğunda büyük bir şok yaşamıştım, devamındaki süreç de ağırdı, zordu. İnsan kendine konduramıyor, ben de konduramadım ama bir kez bile neden benim başıma geldi, demedim. Güçlü olmanın, kendini değerli hissetmenin önemine inandım. Kanseri yenen hastaları internette araştırıp önerilerine kulak verdim. 21 gün kuralı uyguladım. Bu kural da, 21 gün boyunca her gün ben iyiyim, ben değerliyim, hayatımda ne yaşadımsa hepsi geride kaldı. Bundan böyle beni iyi hissettirecek olan olayları, durumları ve insanları kendime çekiyorum ve hepsini şefkatle hayatıma kabul ediyorum. Bu sözleri tekrarladım. Bu bana çok iyi geldi. Eminim herkese de iyi gelecektir. PET tetkikim temiz çıktı, tedavilerim bitti. Daha ne isteyebilirim ki. Kelimelerle anlatılamayacak bir sevinç yaşadım. Allah tüm hastalara bu sevinci yaşatsın" diye konuştu.



“Tüm zorluklarla pozitif kişiliğiyle başa çıktı”


Özbaşar’ın zorlu bir ameliyat sürecinin ardından gördüğü kemoterapi kürlerinin tamamlandığını belirten Kent Onkoloji Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Görümlü de “Hastamızın yapılan son tetkiklerinde herhangi bir hastalık bulgusu saptanmadı. Tedavisi tamamlandı ve artık takip hastamız. Özbaşar bu süreçte hep uyumlu, pozitifti. Tüm zorluklarla bu pozitif bir kişiliğiyle başa çıktı ve örnek oldu” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Taksim’de test sürüşüne çıkan akülü nostaljik tramvaya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi Taksim ve İstiklal Caddesi’nin simgelerinden biri olan tramvayın yerine yapılan akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Vatandaşlar akülü tramvaya yoğun ilgi gösterdi. Beyoğlu’nda 1990 yılından beri Taksim - Tünel arasında hizmet veren nostaljik tramvaylar yerine kullanılacak akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Sabah saatlerinde başlayan test sürüşü sefer saati bitene kadar devam etti. Yeni akülü tramvayın, elektrik telleriyle teması bulunan eski tramvayların yerini alacağı öğrenildi. Akülü nostaljik tramvay test sürüşünde vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Yenilenen nostaljik tramvayın ilk yolcularından olan Hayri Taş, “Güzel olmuş, eskisi güzeldi ama bu daha güzel, orijinal olmuş. Etrafı kapalı olmuş, gerçekten güzel. Değişime uymak zorundayız, değişiklik her zaman iyidir. Gerçekten çok güzel olmuş, Beyoğlu’na yakışmış” dedi. Akülü nostaljik tramvayı beğenmediğini belirten Mahmut Genç, “Nostaljik tramvayı birçok sefer kullandım. Bu şekilde akülüye geçmesi belki eski formundan birazcık değişiklik, inovatif olmuş olabilir. Ama bazı şeylerin orijinal formunda kalması gerekiyor. Çevreci falan ama üstten o tellerin gidiyor olmasını takip etmek de garip bir heyecan katıyordu. Biraz da böyle binelim bakalım nasıl olacak. Trenin yeni formunda ön tarafta insanların ayaklarını koyup asılabilecekleri yerleri kaldırmışlar. Keza kapıların oradaki merdivenleri de kapatmışlar. Bu bence hoş bir şey değil. Çünkü bu birazcık aslında bu tramvayın kültürüne ait olan bir şeydi. Ben defalarca kez burada sallanarak Şişhane’ye inmişimdir, Şişhane’den Taksim tarafına çıkmışlığım var. Aslında akbil kullanan birisiyim ama bunun keyfi bambaşka oluyordu. Bunu kaldırıyor olmaları bence tamamıyla kültürü yok etti. Çünkü insanlar burada sadece tramvayın fotoğrafını çekmiyorlardı, buraya asılan insanların da fotoğraflarını çekiyordu. Bu belki birazcık tehlikeli tarafları kesinlikle var bunun ama bazı şeyler simgeseldir. Bu simgesel şeylere dokunmak birazcık orijinalliği yine bozan şeylerden birisi. Ben bunu kesinlikle hiç beğenmedim, hiç hoşlanmadım buraya insanların tutunabilecekleri yerlerin yapılmasını yeniden istiyorum” diye konuştu.
Erzurum Tortum ekşi pestili artık coğrafi işaretli Ülkemizde coğrafi işaretli ürün çeşitliliğinde Gaziantep ve Konya’dan sonra en çok ürüne sahip olan Erzurum’da Tortum ekşi pestili de TÜRKPATENT tarafından tescillendi. Tortum Belediyesi tarafından 2022 yılında mahreç işareti almak için TÜRKPANET kurumuna başvurusu yapılan Tortum ekşi pestili, Erzurum’un 55’inci coğrafi işaretli ürünü oldu. Erzurum’un Tortum ilçesine ait kızılcıklar özenle seçilerek marmelat haline getiriliyor. Daha sonra bu marmelat pestil şeklinde serilerek kurutuluyor ve ekşi kızılcık pestili elde ediliyor. Geleneksel üretim şekli bozulmadan üretilen ve tamamen doğal yöntemlerle hazırlanıyor. Tortum ekşi pestilinde şeker ve renklendirici bulunmuyor. Sadece su ve kızılcık kullanılıyor Tortum ekşi pestili, doğal olarak yetişen kızılcık meyvesi ve içme suyu kullanılarak Tortum ilçesinde üretiliyor. Tadı ekşi, rengi parlak kırmızı olan Tortum ekşi pestili endüstriyel ve geleneksel olmak üzere iki şekilde üretiliyor. Tortum ekşi pestilinin üretiminde, genel pestil üretimlerinden farklı olarak, nişasta, un, şeker, fındık veya ceviz kullanılmıyor. Şeker ilavesi yapılmadığı için de kızılcık meyvesinin verdiği ekşi tada sahip olup coğrafi sınırda “ekşi pestili” olarak adlandırılıyor. Tortum ekşi pestilinin geçmişi eskiye dayanıyor. Tortum ilçesinin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip ve ilave bileşen içermeyen, sadece kızılcık meyvesi kullanılarak üretilmesi coğrafi sınıra özgü olmasını sağlıyor.
İstanbul Taksim’de test sürüşüne çıkan akülü nostaljik tramvaya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi Taksim ve İstiklal Caddesi’nin simgelerinden biri olan tramvayın yerine yapılan akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Vatandaşlar akülü tramvaya yoğun ilgi gösterdi. Beyoğlu’nda 1990 yılından beri Taksim - Tünel arasında hizmet veren nostaljik tramvaylar yerine kullanılacak akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Sabah saatlerinde başlayan test sürüşü sefer saati bitene kadar devam etti. Yeni akülü tramvayın, elektrik telleriyle teması bulunan eski tramvayların yerini alacağı öğrenildi. Akülü nostaljik tramvay test sürüşünde vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Yenilenen nostaljik tramvayın ilk yolcularından olan Hayri Taş, “Güzel olmuş, eskisi güzeldi ama bu daha güzel, orijinal olmuş. Etrafı kapalı olmuş, gerçekten güzel. Değişime uymak zorundayız, değişiklik her zaman iyidir. Gerçekten çok güzel olmuş, Beyoğlu’na yakışmış” dedi. Akülü nostaljik tramvayı beğenmediğini belirten Mahmut Genç, “Nostaljik tramvayı birçok sefer kullandım. Bu şekilde akülüye geçmesi belki eski formundan birazcık değişiklik, inovatif olmuş olabilir. Ama bazı şeylerin orijinal formunda kalması gerekiyor. Çevreci falan ama üstten o tellerin gidiyor olmasını takip etmek de garip bir heyecan katıyordu. Biraz da böyle binelim bakalım nasıl olacak. Trenin yeni formunda ön tarafta insanların ayaklarını koyup asılabilecekleri yerleri kaldırmışlar. Keza kapıların oradaki merdivenleri de kapatmışlar. Bu bence hoş bir şey değil. Çünkü bu birazcık aslında bu tramvayın kültürüne ait olan bir şeydi. Ben defalarca kez burada sallanarak Şişhane’ye inmişimdir, Şişhane’den Taksim tarafına çıkmışlığım var. Aslında akbil kullanan birisiyim ama bunun keyfi bambaşka oluyordu. Bunu kaldırıyor olmaları bence tamamıyla kültürü yok etti. Çünkü insanlar burada sadece tramvayın fotoğrafını çekmiyorlardı, buraya asılan insanların da fotoğraflarını çekiyordu. Bu belki birazcık tehlikeli tarafları kesinlikle var bunun ama bazı şeyler simgeseldir. Bu simgesel şeylere dokunmak birazcık orijinalliği yine bozan şeylerden birisi. Ben bunu kesinlikle hiç beğenmedim, hiç hoşlanmadım buraya insanların tutunabilecekleri yerlerin yapılmasını yeniden istiyorum” diye konuştu. (YEÇ-RU