POLİTİKA - 18 Temmuz 2021 Pazar 17:21

Osmanağaoğlu’ndan turizm değerlendirmesi

A
A
A
Osmanağaoğlu’ndan turizm değerlendirmesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda görüşülen Turizm Teşvik Kanunu’nun 2.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda görüşülen Turizm Teşvik Kanunu’nun 2. bölümü üzerine MHP Grubu adına konuşan MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Ege Turizm Merkezleri Çeşme Projesi’ni oldukça önemsediklerini ve yapılan çalışmaları yakından takip ettiklerini ifade ederek, "İzmir turizmine, ülke turizmine katkı sunacağına inandığımız her türlü adımın amasız ve fakatsız yanındayız. Çünkü İzmir bizim, Türkiye bizim, gelecek bizimdir" dedi.


MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Turizm Teşvik Kanunu’nun 2. bölümü üzerine MHP Grubu adına konuşma yaptı. İzmir’in turizm sektöründe attığı adımlarla şimdiye kadar birçok alanda ilkleri gerçekleştirdiğini ifade eden Tamer Osmanağaoğlu şunları söyledi: “Tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerinin yanında kültür ve sağlık turizmi alanlarında da birçok merkeze sahip olan İzmir’imizin bu konumunu dünya çapında da perçinlemesi ertelenemez bir görev ve sorumluluktur. Bergama, Çeşme, Ödemiş, Tire, Efes müzeleri ile Agora, Kadifekale, Tepekule, Sığacık, Ürkmez, Urla, Foça, Değirmendere gibi tarihi alanlara sahip ören yerlerine sahip, kültür turizmi olanaklarını ülkemizde sunan ilk il olan İzmir bunu sonuna kadar hak etmektedir. Ege Turizm Merkezleri Çeşme Projesi’ni oldukça önemsediğimizi, yapılan çalışmaları yakından takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Doğal yaşama zarar vermeyecek, çevre duyarlılığı taşıyan bir anlayışın hâkim olacağı bu projenin sadece İzmir’imiz için değil, Ege Bölgesi ve ülke turizmimiz açısından da önem arz ettiği muhakkaktır. Bu sebeple sürecin sosyal, ekonomik ve ekolojik yapıda meydana getireceği değişimlerin iyi hesaplanarak hareket edilmesi oldukça önemlidir."


Kısa, orta ve uzun vadeli tanıtım stratejilerinin oluşturulması, akıllı şehir uygulamasının yaygınlaştırılması, butik otellere sahip merkezlerin çoğaltılması, sağlık ve güvenlik hassasiyetlerinin öne çıkarılması, anket çalışmalarına yoğunluk verilmesi gibi önerilerini de sıralayan Osmanağaoğlu, “Milletimizin turizm alanındaki tecrübesi ve kabiliyeti tartışmasız çok kıymetlidir. Bize düşen sorumluluk; bu tecrübelerin ziyan edilmemesi, kabiliyetin ise yerinde kullanılmasını sağlamaktır. Bu sebeple İzmir turizmine, ülke turizmine katkı sunacağına inandığımız her türlü adımın amasız ve fakatsız yanındayız. Çünkü İzmir bizim, Türkiye bizim, gelecek bizimdir" diye konuştu.



Türkiye’nin turizmdeki performansını anlattı


Turizm sektörünün ve İzmir turizminin geleceğine ilişkin önerilerini de paylaştığı konuşmasında Osmanağaoğlu, “Dünya ekonomisinin adeta küçülmeye girdiği salgın döneminde; hükümetimizin almış olduğu önlemler, turizmcilerimizle sergilediği dayanışma, işletmecilerimizin fedakârlıkları, turizm sektörüne nefes aldıran destek paketleri ülkemizde yaşanan bu sürecin en az hasar ile atlatılmasında etkili olmuştur” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin turizmdeki rakiplerinde ve ana pazarlarında yaşanan ekonomik küçülmelere dikkat çeken Osmanağaoğlu, 2009’da yaşanan küresel krizin 3 katı etki eden salgın sürecine rağmen Türkiye turizminin toparlanmak için gerekli birikime sahip olduğunu söyleyerek, “Ülkemizin turizmdeki rakipleri ve ana pazarlarındaki ekonomik görünümüne ilişkin IMF’nin 2020 raporuna bakıldığında, Akdeniz havzasındaki rekabet ettiği ülkelere göre performansı bunun en büyük göstergesidir. Öyle ki; Yunanistan’daki ekonomik küçülme yüzde 10, İtalya’daki küçülme yüzde 9,1, İspanya’da yüzde 8, Fransa’da yüzde 7,2’dir. Bu oran ana pazarlarımız olarak adlandırılan Almanya’da yüzde 7, İngiltere’de yüzde 6,5, Rusya’da ise yüzde 5,5 oranında olmuştur. Covid-19’un turizm sektörüne verdiği zararın 2009 yılındaki küresel ekonomik krizin 3 katına ulaşması göz önünde bulundurulduğunda bu mücadelenin ehemmiyeti çok daha iyi anlaşılacaktır” sözlerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.