EKONOMİ - 13 Şubat 2020 Perşembe 10:54

(Özel) Otomobilde ‘al-sat’ dönemini bitiren çalışma

A
A
A
(Özel) Otomobilde ‘al-sat’ dönemini bitiren çalışma

İkinci el otomobil alım satım işiyle uğraşan kişiler için yetki belgesi alma süresi 31 Ağustos 2020’ye kadar uzatılırken, “al-sat” adı verilen uygulamanın sona erecek olması galerici esnafını sevindirdi.

İkinci el otomobil alım satım işiyle uğraşan kişiler için yetki belgesi alma süresi 31 Ağustos 2020’ye kadar uzatılırken, “al-sat” adı verilen uygulamanın sona erecek olması galerici esnafını sevindirdi. Son dönemde 0 kilometre otomobilde piyasa fiyatlarının yükselmesiyle birlikte işleri açılan galerici esnafı, yönetmeliğin değişmesiyle birlikte 2. el otomobilde güvenilir satış ortamının oluşacağını belirtti.


Sıfır kilometre 2019 ve 2020 model araçların piyasa fiyatlarındaki artık tüketicileri 2. el otomobile yöneltti. 2. el otomobildeki satış rakamlarının özellikle 2019’un son aylarında patlamasıyla birlikte 2019 yılının en karlı yatırımı da 2. el otomobil satışları oldu. 2. el otomobil piyasalarındaki hareketlilik ise galerici esnaflarını mutlu etti.


2. el otomobilde bayram havası yaşandığını söyleyen İzmirli 15 yıllık galerici esnafı Fahri Karlık, “Şu anda işlerimizin zirve olduğu bir dönem. 2. elde çok güzel bir hareketlilik var. 2. elin bayramı diyebiliriz. Araçlarımızı alıyoruz ve hemen 10 gün içerisinde satılıyor. 2. elde temiz araç bulmak zor. Biz aracı bulduğumuz zaman ekspertiz yaptırıyoruz. Aracımızın tüm bilgilerini detaylı bir şekilde incelettikten sonra müşterilerimizi bekliyoruz” dedi.



“En az bir 3 ay daha bu yükseliş devam eder”


2019’un son aylarında başlayan hareketliliğin yaza kadar sürmesini beklediklerini belirten Karlık, “Bu hareketlilik 3 ay önce başladı. 3 aydan beri müthiş bir hareketlilik var. Bunun nedeni ise sıfır kilometre araçların fiyatları çok yükseldi. Sıfır kilometre araçların fiyatları yükselince vatandaşlar da 2. el araçlara rağbet gösterdi. 2. elde şu an araçlar çok değerlendi. Müşterilerimiz de memnun, biz de memnunuz çok güzel bir alışveriş sezonu var şu an. Önümüz kış. Kıştan çıkıp yaza giriyoruz. En az bir 3 ay daha bu yükseliş devam eder. 2. el araçlar zirve. Ben 2. el araç alacaklara tavsiyem mutlaka alacakları araçları bir ekspertize götürsünler. En azından ne alacaklarını bilsinler” ifadelerini kullandı.


Öte yandan Ticaret Bakanlığı tarafından 8. aya kadar uzatılan yetki belgesi alma zorunluluğunu değerlendiren Karlık, “Herkes galerici. Biz istiyoruz ki bu işi bilenler yapsın. En azından 2. el araç alacaklar nereden aldıklarını bilsin. Biz aracımıza garanti veriyoruz. Ama merdiven altı diye tabir ettiğimiz insanlar var. Vatandaş kendi üstüne alıyor, eşinin üstüne alıyor, ağabeyinin, teyzesinin üstüne alıp bu tür işleri yapanlar var. Bunlara kesinlikle müsaade edilmeyecek ve 8. aydan itibaren ustalık belgesi alan, ruhsatı olan, yetki belgesi olan galeriler bu işi yapacak. Dışarıdan tanımadığın bir kişiden araç aldığın zaman ileride sorunlar çıkıyor, sıkıntılar yaşanıyor. Vatandaşlar muhatap bulamıyor” dedi.



“Çok ciddi cezalar gelecek”


Bazı kişilerin yetki belgesi almadan yıllık 3 satış hakkı sonrasında akrabalarının üzerinden araç alıp satarak bu işi yürüttüğünü belirten Karlık, bu durumun da takibe alınacağını belirterek, “Vatandaşın 3 araba almaya hakkı var. 3 araç alıp satıyor. 3 arabadan sonra bu kişiler yakın akrabalarının üzerine de araç alıp satıyorlar. Ama devlet buna müsaade etmeyecek artık. Bunlar takip edilecek çok ciddi cezalar da gelecek. Bu işi yapanlara 50 bin TL’den başlayan cezalar verilecek. Biz bunu destekliyoruz. Herkes kendi işini yapsın. Galerici kendi işini yapsın, emlakçı, berber, manav kendi işini yapsın. Galericilik mesleğinin de bir itibarı var. Bu işi bilenler yapsın. Devletimizin de bu işin üstüne gideceğinden eminiz. Bu işi yapanlar varsa da bir an önce bıraksınlar. Çünkü çok ciddi cezalar gelecek. Kimse ceza yiyip canı yanmasın. Bu işten vazgeçsinler” diye konuştu.



“Galerici esnafı bizler için güven kaynağı”


Otomobil almak için galeride bulunan müşterilerden Mehmet Karagöz, sıfır kilometre araçların fiyatlarındaki yükselişten dolayı 2. el tercih ettiğini belirterek, “Sıfır araçların fiyatlar tabi çok yüksek olduğu için beni 2. el araca yöneltti. Benim için daha cazip olduğunu düşünüyorum. Daha güvenilir. Piyasada ayaklı galericiler var. Onlardan almaktansa hazır mekanı olan, galerisi olan bir arkadaşımızdan araba almak daha güvenilir. Bir problem yaşandığında arkadaşımızla konuşabiliyoruz. Yeterince de yardımcı oluyorlar. Bu da bizler için güven kaynağı” dedi.



“İnsanlar internet üzerinden zamlandırıp da satmaya kalkıyorlar”


İnternet üzerinden 2. el otomobillerin fiyatlarının şişirilerek satıldığını ve esnafların araba bulmakta güçlük çektiğini vurgulayan İzmir Otokent Başkanı Fevzi Demir, “Aslında satışlarımız çok iyi bu aralar. 12. ay ile 1. ay arası sıfırlara fazla bir zam yapılınca herkes 2. ele yönelmeye başladı. Esnaflarımız da zor durumda. Her gün yeni bir zam geliyor. İnsanlar internet üzerinden zamlandırıp da satmaya kalkıyorlar. Esnafımız sattığı 110 bin liralık arabayı kendisi karlı sattığı halde 3-5 gün sonra almaya kalktığı zaman aynı paraya da bulamıyor. Bu da sıfır kilometre araçlarla ilgili oldu. Tahmin ediyorum böyle sürmeyecek kısa bir zaman içerisinde düzelecektir. Bugün bir sıfır kilometre otomobil 170-180 bin lira olmuş. Herkes o paralarda araç alamıyor. Gelip de kendi bütçesine göre 2. el arıyorlar. O yüzden de maşallah bu aralar işlerimiz güzel” dedi.


2. elde yükselen fiyatlar nedeniyle esnafların araç bulmakta güçlük çektiğine değinen Başkan Demir, “İnsanlar ellerindeki malları çıkarmak istemiyor. Satmak isteyenler de çok yüksek bir fiyatla satmaya kalkıyor. Esnaflar da yüksek fiyattan alınca, yüksek paralara satmaya başlıyorlar. O da aslında mantıklı değil. Esnaflarımız da zor durumda. Sattığı arabanın yerine araba koyamıyor. Ama tahmin ediyorum böyle gitmeyecek. Bu sıfır araçlarda bir indirim yaparlarsa düzelecektir” ifadelerini kullandı.



Otomobilde ‘al-sat’ dönemini bitiren çalışma


Öte yandan galerici esnaflarının uzun yıllardır sona ermesi için uğraştığı “al-sat” adı verilen uygulama da sona erecek. İkinci el otomobil ticaretiyle uğraşan kişiler için yetki belgesi alma süresinde değişikliğe gidildi. Ticaret Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğine göre, yetki belgesi alma ya da faaliyet alanını uygun hale getirme şartları 31/08/2020 tarihine kadar uzatıldı. Yönetmeliğe göre piyasada “al-sat”çı olarak bilinen kişiler en fazla 3 araç alıp satabilecek. Kotanın dışına çıkanlara ise ağır para cezaları kesilmesi hedefleniyor.


Yeni yönetmelik değişikliğini değerlendiren Başkan Demir, “Şimdi bir yasa çıktı. Biz esnaflarımıza yetki belgelerini verdik. Yeterlilik belgelerini de verdik. Ağustostan sonra kesinlikle yetki belgesi olmayan noterden satış yapamayacak. Bir de 3 araba şartı var. 19 ay önce Ankara’da görüşmeler yapmıştık. Bunu bizzat gündeme getirmiştim. Onunla ilgili de 3 araba alıp sattıktan sonra devam edenlere 50 bin lira ceza verilecek. Zaten 3 araba da yok teyzesinin üzerine aldı, amcasının üzerine aldı, TC kimlik numaralarından takibi yapılacak. Onlar da cezalandırılacaktır. En azından vergisini kaçırmayacak. Burada benim esnafım vergi ödüyor, sigortasını ödüyor, işçi paralarını ödüyor, kirasını ödüyor. Dışarıdaki adam al-sat yapacak, vergi ödemeyecek bu da vergi kaçakçılığına giriyor. O yüzden bu yasayı getirmeleri esnafım adına da çok iyi oldu. Hatta Ticaret Bakanımıza da teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.



“50 bin TL para cezası olacak”


Al-satçıların 3 araba sonrası akrabaları üzerinden bu işi yürüttüğünü ancak bunların da takibe alınacağını vurgulayan Demir, “Otomobili kendi üstüne alıyordu, karısının üstüne alıyordu, çocuğun üzerine alıyordu böyle böyle 1 yılı dolduruyordu. Tahmin ediyorum şimdi fazla araç aldıklarında da onlara da para cezası çıkacak 50 bin TL civarında. Onlara da sıkı denetleme yapılacağını direkt bakanlıktaki yetkili arkadaşların ağzından duydum. O da olursa vergi kaçakçılığına da son vermiş oluruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul İçin Hızlı ve Sağlam Adımlar lansmanında konuşan Kurum: "5 yılda yaptığının 2 katını biz 1 yılda yapacağız” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Şişli’de düzenlenen ‘İstanbul İçin Hızlı ve Sağlam Adımlar’ lansmanında ilk 6 ay ve 1 yıllık acil eylem planını detaylı bir şekilde anlattı. Programda konuşan Kurum, İBB yönetimin 5 yılda yaptığının; 1 yılda 2 katını yapacaklarını belirtti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi personeline yönelik projelerini de açıklayan Murat Kurum, “Buradan Büyükşehir personeline de sözümü veriyorum. Performans ücretlerini de eşit olarak dağıtacağız. Sosyal denge tazminatı ekleyerek yılda iki kez ikramiye vereceğiz. Kadrolu ve taşeron işçilerimizin maaşları arasındaki fark bir haksızlıktır; biz bu haksızlığı, adaletli bir düzenlemeyle gidereceğiz. Yani; İBB personelinin, 5 yıldır yaşadığı tüm adaletsizlikleri hızlı bir şekilde gidereceğiz” ifadelerini kullandı. Kurum ayrıca “Biz, ilk yıl içerisinde İstanbul’da tam 100 kreş açacağız. İşte bu kreşlerin bir bölümü 7 gün 24 saat esasına göre çalışacak. Gece çalışan kardeşlerimizin evlatları, büyükşehire emanet olacak” dedi. Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Şişli’de düzenlenen ‘İstanbul İçin Hızlı ve Sağlam Adımlar’ lansmanında ilk 6 ay ve 1 yıllık acil eylem planını detaylı bir şekilde anlattı. Lansmanda Kurum’a, TBMM Adalet Komisyon Başkanı Cüneyt Yüksel, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, milletvekilleri ve çok sayıda gazeteci eşlik etti. Kurum göreve gelince ilk 6 ay içerisinde gerçekleştirmeyi planladığı projelerini tek tek anlatırken, simülasyonu ve filim gösterimi ise sahneye yansıtıldı. Kurum program sonunda ise protokol eşliğinde sahnede fotoğraf çektirdi. “Gerçek belediyecilik dönemini hep birlikte başlatıyoruz” İstanbul’un köklü bir değişimin arifesinde olduğunu dile getiren Murat Kurum, “Pazar günü İstanbul’da gerçek belediyecilik dönemini hep birlikte başlatıyoruz. Aylardır sahadayız. Ve gördüğümüz şudur ki; İstanbul, artık yeni dönem için gün saymaktadır. Yediden yetmişe tüm kardeşlerimiz; İstanbul gibi kutsal bir emanetin; son beş yıldır korunmamış olduğunu, gerekli özenin gösterilmediğini yaşayarak tecrübe etmiştir. Biz yola çıktığımız günden bu yana milletimizle aynı duyguları paylaşmanın mutluluğu içerisindeyiz” dedi. “Projelerimizin hazırlanması noktasında yoğun bir mesai içinde olduk” İstanbul’u gelecek nesillere en güzel şekilde armağan etmek amacıyla çıktıkları yolda dört büyük tanıtım toplantısı düzenlediklerini söyleyen Kurum, “Bu toplantılarımızın istisnasız hepsinde; İstanbul’un acilen çözülmesi gereken sorunları olduğunu, detaylı bir acil eylem planına ihtiyacımız olduğunu ifade ettik. Halkımızdan da bu konuda çok güçlü bir destek aldık. Bir yandan sahada çalışırken; bir yandan da projelerimizin hazırlanması noktasında yoğun bir mesai içinde olduk. İstanbul’un güncel ve potansiyel sorunlarına hâkim hocalarımıza danıştık. Hızlıca acil eylem planımıza dair kararlarımızı aldık” şeklinde konuştu. “1 Nisan’da İstanbul’un yolunu açmaya geliyoruz” Hazırlanan acil eylem planıyla birlikte İstanbulluların birinci günden itibaren gerçek belediyeciliğin ilk 6 ay ve 1 yılda tamamlanacak projeleri sıraladı. İstanbul’un en büyük sorunlarının başında trafik çilesinin geldiğini sözlerine ekleyen Kurum, “İstanbulluların yaşlısı-genci, erkeği-kadını herkes artık bu çileden bıkmıştır. Biz, 5 yıl boyunca, İstanbulluların omuzlarına ağır bir yük gibi çöken bu trafik çilesini süratle bitireceğiz. Uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyor ve 1 Nisan’da İstanbul’un yolunu açmaya geliyoruz” ifadelerini kullandı. “Çekmeköy- Samandıra hattı arasındaki Sancaktepe Hastane istasyonunu hizmete alacağız” Murat Kurum, acil olarak yapılacak raylı sistem ve metro hatlarını şu şekilde sıraladı: “İlk 6 ayda, mevcut yönetimin açamadığı, İkitelli-Ataköy arasında bulunan 1 istasyonu yani Mimar Sinan İstasyonu’nu biz hemen açacağız. İlk 6 ayda, yarım yamalak açtıkları Çekmeköy- Samandıra hattı arasındaki Sancaktepe Hastane istasyonunu hizmete alacağız. 13 kilometre uzunluğundaki, AK Parti döneminde ihalesi yapılan ancak tamamlanmayan Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metro hattını da ilk yılda hizmete açacağız. Bu hattımızla alakalı olarak şunun altını hemen çiziyorum. Biz Avrupa’nın en büyük finans merkezini açtık ama bunlar ihtiyaç duyulan bu hattı bir türlü bitiremediler. İşte bu metro hattı, İstanbul’u dünya ekonomisinin en büyük aktörlerinden biri haline getirecek olan İstanbul Finans Merkezi’nde çalışacak on binleri ilgilendiriyor. Fakat 5 yıldır tek bir adım atılmıyor. Adeta İstanbul’un gücü durduruluyor. Biz bu hattı süratle hizmete açarak, inşallah İstanbul’un gücüne güç katacağız. Yine bizim dönemimizde ihalesi yapılan ancak mevcut yönetim tarafından tamamlanamayan 5,6 kilometre uzunluğundaki Samandıra-Sultanbeyli hattımızı da biz ilk yılda hizmete açacağız. Bunun yanında 4,5 kilometre uzunluğundaki Kabataş-Yıldız hattımızı da ilk yılda hizmete almış olacağız. Yine ilk yılımızda; 17,5 km’lik Arnavutköy-Halkalı Metrosu da hizmete alınmış olacak.” Kurum, ilk görev yılının sonunda mevcut 379,5 km olan raylı sistem uzunluğunun 40,6 km’lik 4 yeni hat ile 420,1 kilometreye çıkacağını, mevcut yönetimin 5 yılda yapamadığını 1 yılda başaracaklarını sözlerine ekledi. “Kaynarca-Tuzla arasındaki 7,9 kilometrelik hattın yapımına ilk 6 ayda başlayacağız ve süratle bitireceğiz” AK Parti döneminde ihalesi yapılan ve inşasına başlanan metro projelerinin de teker teker bitirileceğini ifade eden Kurum, “Bizim dönemimizde başlanan, sonrasında ihalesi iptal edilen Kaynarca-Tuzla arasındaki 7,9 kilometrelik hattın yapımına ilk 6 ayda başlayacağız ve süratle bitireceğiz. 9,7 kilometre uzunluğundaki Bağcılar(Kirazlı)- Küçükçekmece(Halkalı) metro hattının ilk 6 ayda yapımına başlayacağız. Buraya da bir parantez açmamız gerekiyor. Bizim zamanımızda, bu hatta dair ihalemiz yapıldı. Ardından bu hattı yüzde 10 seviyesine getirdik. Ama bunlar gelir gelmez bu hattın ihalesini hemen iptal ettiler. 4 sene boyunca yüzde 10’da olan bu hatta hiçbir işlem yapmadıkları gibi, şimdi de apar topar bir göz boyama ihalesi yapmaya kalktılar şov malzemesi yaptılar; ama onu da yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Dediğim gibi biz bu gidişi durduracağız, hemen ilk altı ayda yapımına başlayacağız ve hızla milletimize armağan edeceğiz” dedi. “Mevcut liyakatsiz yönetimin 5 yılda yaptığını, biz 1 yılda tam 2 katını yapacağız” İBB yönetimin 5 yılda yaptığının; 1 yılda 2 katını yapacaklarını sözlerine ekleyen Kurum, “18,1 kilometre uzunluğundaki Mahmutbey-Halkalı-Bahçeşehir-Esenyurt hattımızı biliyorsunuz. Bu hattın içinde, henüz yapımına hiç başlanmamış olan Halkalı-Bahçeşehir-Esenyurt hattının inşasına da; ilk 6 ayda yine biz başlayacağız. Eş zamanlı olarak süratle 18 kilometre uzunluğundaki Sefaköy-Avcılar-Beylikdüzü / 17,4 km uzunluğundaki Vezneciler-Sultangazi / 5,4 km uzunluğundaki Sultanbeyli-Kurtköy / 6 kilometre uzunluğundaki Kurtköy-Sabiha Gökçen hatlarının yapımlarına da ilk altı ayda başlayacağız. Yine; 21,3 km uzunluğundaki Üsküdar-Kadıköy-Kartal-Maltepe tramvayının 3,1 kilometre uzunluğundaki Eyüp Sultan- Bayrampaşa tramvayının 2 km uzunluğundaki Eyüp Sultan-Pierre Loti teleferik hattının yapımlarına ilk 6 ayda hemen start vereceğiz. Yine ilk 6 ay içinde; 14.5 km uzunluğundaki Sefaköy-Yenikapı / ilk 1 yıl içinde, 28 km uzunluğundaki İncirli-Söğütlüçeşme / yine ilk 1 yıl içinde 62,4 km uzunluğundaki Samandıra-İstanbul havalimanı Raylı Sistem hatlarının yapımlarına başlayacağız. AK Parti döneminde başlattığımız 9 hattı da hızlandıracağız. Bunun yanı sıra toplamda 184,7 km uzunluğunda 11 yeni raylı sistem hattına da başlayacağız. Böylece; ilk yıl içinde aynı anda 20 hat ve 270,6 km raylı sistem çalışmasını sürdürmüş olacağız. Yani mevcut liyakatsiz yönetimin 5 yılda yaptığının; biz 1 yılda tam 2 katını yapacağız” diye konuştu. “Mevcut yönetim tarafından beton dökülen Dolmabahçe-Levazım Tüneli’nin inşasına ilk 6 ayda yeniden başlayacağız” Yeni tünel ve yol projeleri ile trafiğin rahatlatılacağını sözlerine ekleyen Kurum, “7,8 kilometre uzunluğa sahip olan ve bizim dönemimizde başlatılan ancak mevcut yönetim tarafından beton dökülen Dolmabahçe-Levazım Tüneli’nin inşasına; ilk 6 ayda hemen yeniden başlayacağız. 7,2 kilometre uzunluğundaki Levazım-Armutlu bölümünün yapımını da ilk 6 ayda; 4,8 kilometre uzunluğundaki Armutlu-Cendere ve 1,8 kilometre uzunluğundaki Cendere-Ayazağa Tünellerinin yapımlarını ilk yıl içerisinde başlatacağız. Yine; 4,5 kilometre uzunluğundaki Ayazağa-Çayırbaşı Tünelini ilk 6 ayda inşasına başlayacağız. Çayırbaşı, Ayazağa, Levazım ve Dolmabahçe etabında 25,7 kilometrelik tünel projesini hızla tamamladığımızda, Büyükdere caddesi ve sahil yoluna alternatif; Dolmabahçe’den başlayıp Kilyos’a uzanan tünel zincirini hayata geçirmiş olacağız. Yine 11,6 km’lik Kâğıthane-Bayrampaşa; 10,2 km’lik Göztepe-Bostancı Tünellerinin de inşasına ilk 6 ayda süratle başlayacağız” diyerek tünel projelerini sıraladı. Trafik çilesini çok daha detaylı çözümlerle bitirmenin gayreti içerisinde olduklarını söyleyen Murat Kurum, ilk 6 ayda 260 kilometrelik ana yol ve yan yolun, 45 kavşağın yapımını başlatacaklarını ve bu kavşakların tümünün ilk yıl tamamlamış olacağını sözlerine ekledi. “50 km motosiklet yolunu, 100 kilometre motosiklet güvenlik bariyerini ilk 1 yılda yapacağız” İstanbul’daki motosiklet kullanıcılarının güvenliği için motosiklet yollarının yapılacağını dile getiren Kurum, “1 yılın sonuna kadar 50 km motosiklet yolunu hemen hizmete açacağız. Ben yolların nerelerde olduğunu da söylemek istiyorum. Bakırköy Sahil Yolu, Barbaros Bulvarı, Büyükdere Caddesi, Kozyatağı, Maltepe Sahil Yolu ve Samatya... Tabi motosiklet yollarımızın yanında motosiklet kullanıcılarının bizden ısrarla istediği ve dünyanın hemen tüm şehirlerinde uygulamaya geçen motosiklet güvenlik bariyeri noktasında da hamle yapacağız. İstanbul’un en çok kullanılan yollarında toplam 100 kilometre motosiklet güvenlik bariyerini ilk 1 yılda hemen yapacağız” ifadelerini kullandı. Otopark sorununu çözmek için 250 bin araçlık otopark yapacaklarını ifade eden Kurum, ilk 1 yılda 50 bin araçlık otoparkın yapımını başlatacaklarını, 25 binini 1 yılın sonunda hizmete alacaklarını belirtti. Her otoparkta şarj istasyonlarının olacağının, sıfır atığa ve engelsiz ulaşıma uygun şekilde dizayn edeceklerinin altını çizdi. “İstanbul’un gündeminden taksi sorununu çıkaracağız” Taksi probleminin ilk 6 ay içerisinde çözüleceğini açıklayan Kurum, “Taksi problemini vatandaşımızın, esnafımızın, tüm paydaşların lehine olacak şekilde çözeceğiz. İstanbul’un gündeminden taksi sorununu çıkaracağız. Taksi eksiğini şehrimizin ihtiyaçlarına göre gidereceğiz. Yine dijital uygulamaları tek merkezde buluşturarak çok başlılığa son vereceğiz. İstanbul Taksisini marka haline getireceğiz” dedi. “Metrobüs hattının kapasitesini artıracağız” Metrobüs ve otobüs sayılarının artırılacağını ifade eden Kurum, “İlk 6 ayda mevcut metrobüs hattında yeni işletme planımızı tesis ederek, metrobüs hattının kapasitesini artıracağız. İlk yıl tamamlandığında toplam 100 yeni metrobüs, 250 yeni otobüs filolarımıza dâhil olacak. Bir yandan filolarımızı büyütürken bir yandan da metrobüs hattımızın istasyonlarının kapasitesini arttıracağız. Hazırladığımız ‘Yeni Metrobüs İşletme Planı’ sayesinde; metrobüs kapasitesini yüzde 20 arttıracağız. Altunizade, Zincirlikuyu, Yenibosna gibi yoğun olan alanlardaki yığılmayı artık sonlandıracağız. Bozuk metrobüsleri süratle onaracak; yine metro hatları için de sıkıntılı tüm araçları iyileştireceğiz.” Şeklinde konuştu. Metro, tünel, yol ve kavşak projelerinin tamamlanması ile ilk bir yılda trafikte kalma süresinin yüzde 64’ten 59’a düşeceğini belirtti. “Göreve gelir gelmez 650 bin konutun inşa sürecine 39 ilçemizde başlıyoruz” İstanbul için bir diğer acil ihtiyacın deprem hazırlığı olduğunu belirten Murat Kurum, kentsel dönüşüme yönelik projelerini şu şekilde sıraladı: “İstanbul’u depremin risklerinden korumak, İstanbul’u depreme hazır hale getirmek sorumluluk hissi taşıyan herkesin boynunun borcudur. Biz göreve gelir gelmez, milletimize vaadimiz olan 650 bin konutun inşa sürecine 39 ilçemizde başlıyoruz. 300 bin konutumuzu yarısı büyükşehirden diyerek Kiptaş eliyle yapacağımızı duyurmuştuk. Başvuruları hemen 15 Nisan’da almaya başlayacak, 1 ay içerisinde başvuru sürecini tamamlayacağız. İlk 6 ayda 20 bin konutun yapımına başlayacağız. Yine ilk yılın sonunda 60 bin konutun yapımına başlamış olacağız. Yani 6 ay gibi kısa bir sürede; mevcut yönetimin, 5 yılda yaptığının tam 4 katının yapımına başlayacağız. 100 bin sosyal konut çalışmamıza da eş zamanlı olarak başlayacak, ilk 6 ayda 20 bin sosyal konutun yapımını başlatacağız. 250 bin konut projemize geldiğimizde; orada da bir yıl içerisinde anlaşıp müracat eden vatandaşlarımızın imar düzenlemelerini tamamlayacağız. Dönüşümü İstanbul’un her sokağında eş zamanlı olarak başlatacağız” diye ifade etti. “80 bin yeni yuvamızı milletimize armağan etmiş kadrolarız” Geçtiğimiz 5 yılda İstanbul’un 39 ilçesinde 173 bin konutun dönüşümünü başlattıklarının altını çizen Kurum, “80 bin yeni yuvamızı milletimize armağan etmiş kadrolarız. Milletimizin dualarını alma bahtiyarlığına erişmeyi en büyük şeref olarak görüyoruz ve inşallah önümüzdeki 5 yılda da milletimize layık olmak için çalışacağız” dedi. “Birinci yılın sonuna geldiğimizde, İstanbul’umuz muhtemel bir afete çok daha hazır hale gelecek” Depreme hazır olmak için kapsamlı bir afet yönetim sisteminin kurulacağını sözlerine ekleyen Kurum, “İlk 6 ayda Anadolu ve Avrupa yakalarına birer adet afet müdahale merkezinin yapımına başlayacağız. İlk yılın sonu gelmeden, kalan 7 afet müdahale merkezimizin yapımına da başlamış olacağız. Yine ilk yılımızda Anadolu ve Avrupa yakalarına birer adet lojistik merkezimizi de yapacağız. Yine yıl bitmeden, hem İstanbul’da afet çantası dağıtımına başlayacağız hem de afet akademisini kuracağız. Yine ilk altı ay içinde 39 ilçemizde, tam donanımlı geçici yaşam alanları yapımına başlayacağız. İlk yıl Anadolu ve Avrupa yakalarında birer adet hasta yakını konaklama merkezi yapımına da başlayacağız. Yine afetlerde bizi son derece destekleyecek olan dijital ikiz projemizin; veri bilgi altyapısını ilk 6 ayda kuracağız. Ve ilk yılın sonuna kadar hizmete alacağız. Birinci yılın sonuna geldiğimizde, İstanbul’umuz mbir afete çok daha hazır hale gelecek” ifadelerini kullandı. “İstanbul için; ‘İstanbul Medeniyet Kentsel Tasarım Rehberimizi’ hazırlayacağız” İstanbul’un sosyal ve kültürel hayatının canlanması için de bir dizi proje açıklayan Murat Kurum, “İstanbul için; ‘İstanbul Medeniyet Kentsel Tasarım Rehberimizi’ hazırlayacağız. İlk yıl içerisinde 39 ilçemizin tamamında meydan düzenlemelerine başlayacağız. Yine ilk 6 ay içerisinde; 39 ilçemizin mahalle bahçesi çalışmalarını başlatacağız; İstanbul Botanik Bahçesi’nin 1 yılın sonuna gelmeden ilk etabını açacağız. Yine 1. Yıl içerisinde bizim dönemimizde inşaat ilerleme oranı yüzde 70 olan ve 5 yıldır çivi çakılmayan İstanbul Müzesi’ni tamamlayacağız. Şehir kütüphanelerimizin çalışmalarına ilk 1 yıl içerisinde başlayacağız ve bunlardan bir tanesini de aynı yıl tamamlayacağız. Olimpiyat şehri İstanbul hedefiyle; ilk 6 ay içerisinde her mahallemizde spor tesislerinin yapımına başlayacağız” dedi. “İlk yıl içerisinde İstanbul’da tam 100 kreş açacağız” Mevcut yönetimin 5 yılda yapamadığı kreşleri 1 yılda yapacaklarını söyleyen Murat Kurum, “Biz, ilk yıl içerisinde İstanbul’da tam 100 kreş açacağız. İşte bu kreşlerin bir bölümü 7 gün 24 saat esasına göre çalışacak. Gece çalışan kardeşlerimizin evlatları, büyükşehire emanet olacak” dedi. “Geçici sahipsiz hayvan bakım merkezlerini ilk yılda hizmete alacağız” Sahipsiz sokak hayvanları için de harekete geçeceklerini ifade eden Kurum, “39 ilçemize geçici sahipsiz hayvan bakım merkezleri yapacağız. Tamamını ilk yılda hizmete alacağız. Sokak hayvanlarını aşama aşama bu tesislere getireceğiz. Bakıma ihtiyaç duyan hayvanların ön bakımlarını buralarda yapacağız. Yine 1 yıl içerisinde iki yakada 50 bin kapasiteli hayvan yaşam merkezlerinin yapımına da başlayacağız. Burada da kimliklendirme, kısırlaştırma, aşılama gibi uygulamaları hayata geçireceğiz” dedi. Mevcut yönetimin ihalesini iptal ettiği ve temel atmama töreni yaptığı Silahtarağa Arıtma Tesisi için ilk 6 ay içerisinde yeniden temel atma töreni düzenleneceğini de sözlerine ekledi. “İlk 6 ay içerisinde 39 ilçemize hizmet edecek şekilde paylaşımlı ofislerimizi açıyoruz” Gençlerin kendi işlerini kurabilmeleri için her türlü desteği vereceklerini ifade eden Kurum, “Gençlerimize yeni işlerini kurabilecekleri, görüşmelerini yapabilecekleri ve onları profesyonel yaşamlarında destekleyecek olan paylaşımlı ofisler vaad etmiştik. İlk 6 ay içerisinde 39 ilçemize hizmet edecek şekilde paylaşımlı ofislerimizi açıyoruz. Yine ilk 6 ay içerisinde İSMEK’imizi büyütecek, yeni kurslar açacağız. Müfredatını güncelleyecek; eğitmen ve bina sayısını süratle arttıracağız. Eğitim fakültelerinde okuyan genç öğretmen adaylarımıza belli bir ücret karşılığı İSMEK’te görevler vereceğiz. İSMEK’imizi yeniden özüne döndüreceğiz” diye konuştu. “Emeklilerimizin İstanbul kartlarına 2 bin 500’er lirayı yükleyeceğiz” Emeklilerin yaşamını kolaylaştırmak için her anlarında hep yanlarında olacaklarını sözlerine ekleyen Murat Kurum, “Emeklilerimiz için tüm adımları, ‘Yarın Değil Hemen Şimdi’ düsturunda göreve gelir gelmez hızlıca atacağız. Emeklilerimizin İstanbul kartlarına 2 bin 500’er lirayı yükleyeceğiz” dedi. “Su tüketimlerinde, faturanın yüzde 50’si İBB’den olacak” Aynı anlayışla sosyal su tarifesinin hayata geçirileceğini dile getiren Kurum, “Öğrenci evlerinin, 65 yaş üstü aboneler ile ihtiyaç sahibi tüm emekli abonelerimizin, kamu kurumlarından sosyal destek alan kardeşlerimizin, 10 metreküpe kadar su tüketimlerinde, faturanın yüzde 50’si büyükşehirden olacak. Yani bugün, 237 lira olan faturalarınızı, ilk ay itibariyle 118 lira olarak ödeyeceksiniz. Küçük Esnaf tarifemizle, 5 metreküpe kadar tüketimde yüzde 50 indirim uygulayacağız. Yani şu an 5 metreküpe 310 lira ödeyen benim esnaf kardeşim, bundan böyle sadece 155 lira ödeyecek” şeklinde konuştu. “İstanbul gençler için çok daha keyifli ve huzurlu bir şehre dönüşecek” Ücretsiz ulaşım ve toplu taşımaya dair sözlerini göreve gelir gelmez yerine getireceklerini sözlerine ekleyen Kurum, çocuklara, gençlere ve kadınlara yönelik projelerini de şu şekilde sıraladı: “İlköğretim öğrencilerimize ücretsiz ulaşımı hemen hayata geçireceğiz. İstanbul gençler için çok daha keyifli ve huzurlu bir şehre dönüşecek. Evet, Üniversite öğrencilerimize mevcut tarifeden yüzde 40 indirimi ilk ay içinde uygulayacağız. Yani öğrencilerimizin aylık abonmanları mayıs ayında 150 lira olacak. Sözleşmeli, memur fark etmeksizin tüm öğretmenlerimize indirimli ulaşımı başlatacağız. Deniz ulaşımında da ücretsiz aktarma sistemine ilk ay itibariyle geçeceğiz. Eş zamanlı olarak üniversite öğrencilerimizin hesaplarına 10 bin liralık eğitim desteğini hemen başlatacağız. Yine öğrenci evlerimize aylık 25 metreküplük doğalgaz desteğimizi; yeni evlenecek genç çiftlerimize 50 bin liralık evlilik desteğini ilk altı ayda başlatacağız. Ayrıca kadın girişimcilerimize 100 bin lira hibe ödemesini ve ilk işini kuran gençlerimize de 100 bin lira destek ödemelerimizi ilk 6 ayda başlatacağız. Mekân İstanbul’ları 1 yıl içinde hemen 39 ilçemizde açacağız. Sosyal tesislerde gençlerimize indirim uygulamalarımızı göreve geldiğimiz hafta başlatacağız. Yine ilkokul öğrencilerimizin tamamen doğal ürünlerden oluşan beslenme desteğini bu eğitim yılı içerisinde başlatacağız. Göreve geldiğimiz ilk hafta itibarıyla okullarımızda güvenlik ve temizlik uygulamalarını Büyükşehir yapacak. Büyüklerimize de yemek ve temizlik hizmetine hemen başlayacağız” diye belirtti. “Tüm köylerimize doğrudan destek paketlerini hemen sunacağız” 151 köyün tamamına ‘Kırsal Kalkınma Projesi’ desteklerini vermeye başlayacaklarını dile getiren Kurum, “Buna göre; ilk ay itibariyle tüm köylerimize, tohum, fide, gübre, yakıt, büyükbaş / küçükbaş hayvan, makine, teçhizat ve sulama noktasında doğrudan destek paketlerini hemen sunacağız” dedi. “İBB personelinin, 5 yıldır yaşadığı tüm adaletsizlikleri hızlı bir şekilde gidereceğiz” İstanbul Büyükşehir Belediyesi personeline yönelik projelerini de açıklayan Murat Kurum, “Buradan Büyükşehir personeline de sözümü veriyorum. Göreve geldiğimiz anda, 1 ay içerisinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden haksız yere işten çıkarılmış tüm kardeşlerimizi görevlerine geri alacağız. Ve bizim dönemimizde hiç kimse haksız bir şekilde işinden, ekmeğinden olmayacak. Performans ücretlerini de eşit olarak dağıtacağız. Sosyal denge tazminatı ekleyerek yılda iki kez ikramiye vereceğiz. Kadrolu ve taşeron işçilerimizin maaşları arasındaki fark bir haksızlıktır; biz bu haksızlığı, adaletli bir düzenlemeyle gidereceğiz. Yani; İBB personelinin, 5 yıldır yaşadığı tüm adaletsizlikleri hızlı bir şekilde gidereceğiz” diye konuştu. “Vatandaşımız tüm projelerimizi ve ilerlemelerini kurumsal hesaplarımızdan anlık olarak takip edebilecekler” İlk 6 ay ve 1 yılda yapılacak projelerin Büyükşehir Belediyesi tarihinde ilk kez açıklandığının altını çizen Murat Kurum, “Bizim dönemimizde vatandaşımız tüm projelerimizi ve ilerlemelerini kurumsal hesaplarımızdan anlık olarak takip edebilecekler. Yorumlarını, eleştirilerini, önerilerini oradan bize hemen iletebilecekler; biz de hemen uygulamaya geçeceğiz. Bakanlık döneminde onlarca, yüzlerce projeyi toplu olarak hizmete sunan, her gün mutlaka bir temel atma veya açılış yapan bir kardeşiniz olarak diyorum ki; İstanbul bizi daima projelerde, daima eserlerde görecek. Aziz İstanbullular öyle bir belediyecilik yapacağız ki, her gün, ‘Murat Kurum ve arkadaşları, İstanbul’da acaba yeni ne yapıyor’ diye merak edecek, kendi eserlerinizle gurur duyacaksınız. Biz İstanbul’un göğsünü kabartacağız. Çünkü biz İstanbul için aşkla çalışacağız ve İstanbul’a hizmette tarih yazacağız! Sizler de şahit oldunuz, 6 ay ve 1 yıllık icraat planımızı özetin özeti olarak bile anlatmamız, bir hayli uzun sürdü” diye konuştu. “Gelin, vakit İstanbul vakti diyelim ve bu şehri geleceğe birlikte taşıyalım” İstanbul’un kaybedecek vakti olmadığını dile getiren Kurum, “Vakit kaybına hiçbir insanımızın artık tahammülü yoktur. Ben bu vesileyle, İstanbullu her hemşerimden, her haneden oylarını istiyorum. İstanbul’un 5 yılını kayıp bilerek; 2 kat, 3 kat daha fazla çalışacağıma söz veriyorum. Hepinizden bu kardeşinize dua ve desteklerinizi bekliyorum. Gelin, vakit İstanbul vakti diyelim ve bu şehri geleceğe birlikte taşıyalım. Biz İstanbul’umuzu asla ve asla kendi haline terk etmeyeceğiz. Milletimizin her anında hep yanında olacağız. ‘Sadece İstanbul’ diyeceğiz, ‘Daima İstanbul’ diyeceğiz. Bu söz, eser adamlarının sözüdür. Bu söz, sağlam adamların sözüdür, bu söz Murat Kurum sözüdür” ifadelerini kullandı.
Ankara Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Canpolat: “AK Parti’nin özellikle adaylarının zorlandığı yerlerde adaylarımızı geri çekme kararı aldık” Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’ne ilişkin, “AK Parti’nin özellikle adaylarının zorlandığı yerlerde adaylarımızı geri çekme kararı aldık” dedi. Canpolat, parti genel merkezinde 3 gün sonra yapılacak olan Mahalli İdareler Seçimleri’ne ilişkin açıklama yaptı. Türkiye genelinde çeşitli illerde çok zor şartlar altında aday çıkardıklarını dile getiren Canpolat, “Beş ayda seçime girme özelliği kazanan Ocak Partisi, İstanbul’da, Ankara’da, Malatya’da, Adana’da ve çeşitli illerde adaylarını çıkardı. Kendi memleketim Erzurum’da ve hiçbir ilçede aday çıkarmadık. Bunların nedenleri oldu. Bizler, ‘Cumhurbaşkanımızın kefenli askerleriyiz’ sloganlarıyla harekete geçen Ocak Partisi, Osmanlı Ocakları’nın kurmuş olduğu bir siyasi parti olması münasebetiyle her zorlukta, her karanlık gecede ülkemizin ve devlet liderimizin yanında boy gösterdik” ifadelerini kullandı. “Yeniden Refah Partisi gibi siyasi partilerin AK Parti’nin önüne çelme takması, önünde engel teşkil etmesi, bizleri de bir hayli üzdü” diyen Canpolat, sözlerine şöyle devam etti: “Cumhur İttifakı’nda olan bir siyasi partinin yeniden FETÖ’yle siyasal anlaşmaya çalışması Cumhur İttifakı’na, partiye, özellikle bizce Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a karşı yapılmış bir hamleydi ve biz buna kayıtsız ve şartsız kalamazdık. Biz de üzerimizdeki sorumluluğu gördük, hissettik ve anladık. Bu anlamda da 31 Mart seçimlerinde sandığa gitme aşamasında hepimizin de bir vicdanı var, bir sorumluluğu var. Biz Cumhur İttifakı’nın ve millet ittifakının taraftarı olmamakla birlikte yapılacak olan bu seçimlerde de kayıtsız şartsız kalmamak adına kendimizi yeniden Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’nin geleceği için hep birlikte karar aldık ve dedik ki; AK Parti’nin özellikle adaylarının zorlandığı yerlerde adaylarımızı geri çekme kararı aldık.” Canpolat, partililerle yapılan istişarelere de değinerek, “Bugün de arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz istişareler sonucunda Ankara’mıza Turgut Altınok’un güzel şeyler yapacağını, daha öncesinde yapmış olduğu belediye başkanlığını da göz önünde tutarak Mansur Yavaş’ın da yapmış olduğu faaliyetleri kıyas tutarsak arasında uçurumlar var. Biz de Ocak Partisi olarak adayımızı Turgut Altınok’tan yana çekme kararı aldık. Hayırlı uğurlu olsun” açıklamasında bulundu.
Çorum Çorum Belediyesi’nden Gazze’ye anlamlı destek Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, bir Ramazan geleneği olan mahya ile Gazze’deki direnişe destek verdi. Türkiye’de ilk kez mahya ile Gazze’ye direnişini açıklayan ilin Çorum olduğunu vurgulayan Başkan Aşgın, “Gazze’ye selam, direnişe devam ifadesini Türkiye’de belki de ilk kez mahyada kullanan bir il olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz” dedi. Düzenledikleri etkinliklerle Ramazan ayını tüm gelenekleriyle yaşatmaya çalıştıklarını ifade eden Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, “Akşemseddin Camiizin birbirinden güzel dört minaresinin arasına bir gerdanlık, bir mahya takalım istedik. Mahya, bizim geleneğimizde Selçuklu’dan Osmanlı’ya Ramazan demek. Mahyalarla ecdadımız orada yaşayan insanlara bir takım mesajlar vermiş. Kimi zaman ’11 Ayın Sultanı Ramazan Hoş Geldin’ demiş, kimi zaman ’Ramazan Berekettir’ demiş, kimi zaman ’Zekat Malı Artırır’ demiş. Biz de hem bu mahya geleneğini yaşatalım, Akşemseddin Camii’nde geleneksel hale getirelim, hangi mesaja ihtiyacımız varsa o mesajı hemşehrilerimize duyursun, ışıl ışıl mahyalar şehre renk katsın istedik” şeklinde konuştu. “Gölgesinde gölgelendiğimiz, yüce Türk milletini ve devletini simgeleyen Türk bayrağımızı da mahyaya yansıttık” diyen Başkan Aşgın, “Bugün mahyamızda özellikle şu ifadenin yazmasını istedik; Gazze’ye selam, direnişe devam. Gazze’de kardeşlerimiz, asrın firavunlarına karşı direnmeye devam ediyor. Gazze’yi asla unutamayız. Gazze, bizim her şeyimiz. Filistin bizim her şeyimiz. Kudüs, bizim her şeyimiz” ifadelerini kullandı. Merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın da ifade ettiği gibi Kudüs’ün coğrafi değil, imani bir mesele olduğunu söyleyen Başkan Aşgın, “Her anımızda Kudüs’ü, Gazze’yi düşünmemiz, Filistinli kardeşlerimizin mücadelesini düşünmemiz lazım. Dualarımızın başında hep Gazze olmalı, Kudüs olmalı, oraların özgürlüğü olmalı. Orada aylardır direniş var. Orada tüm Müslümanlar direniyor. Bizler de dualarıyla, yardımlarıyla Gazzeli kardeşlerinin yanında olmaya, onlara güç vermeye, onlara destek olmaya devam ediyoruz. Kadeş Barış Anlaşması’nın yapıldığı bu şehirde, yeryüzündeki ilk barış anlaşmasının yapıldığı bu şehirde ’Gazze’ye Selam Direnişe Devam’ mahyasını Akşemseddin Camii’nin minarelerine yerleştirdik” diye konuştu.
Kocaeli 5 kişiyi ölüme götüren 17 kişinin yaralanmasına sebep olan şoförün tahliyesi talep edildi Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bir kadın ve 4 öğrencinin hayatını kaybettiği, 17 öğrencinin yaralandığı servis kazasına ilişkin biri tutuklu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanık şoför Mehmet Ö’nün avukatı, müvekkilinin bir bacağını kaybettiğini ve bu nedenle sağlık sorunları yaşadığını, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak ev hapsi veya tahliyesini talep etti. Yavuz Selim Mahallesi Fikri Altıok Caddesi’nde 9 Kasım 2021’de meydana gelen kazada, Emlak Konutları Anadolu Lisesi öğrencilerini taşıyan Mehmet Ö. idaresindeki 41 P 0860 plakalı servis midibüsü önce Birsen Giriş (51) isimli yayaya çarpıp, ardından takla atarak dere yatağına uçmuştu. Kazanın ardından Mehmet Ö., serviste bulunan 20 kişi ve Birsen Giriş yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Birsen Giriş, öğrencilerden Mert Efe Akıllı (14), Rabia Üst (14), Esma Nur Avcı (13) ve Ege Yılmaz (15) tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Şoförün kanında 3 çeşit uyuşturucu madde çıkmıştı Sürücü Mehmet Ö., hastanede yapılan tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece, "taksirle birden fazla kişinin ölüme ve yaralanmasına sebep olma" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş ve sürücü Mehmet Ö.’nün öğrenci servisi kullanabilmesi için belgelerinin yeterli olmadığı ortaya çıkmıştı. Sanığın kanında ise metamfetamin, amfetamin isimli uyuşturucu maddelere ve narkotik benzeri bir ağrı kesiciye rastlanmıştı. Mahkeme için oluşturulan heyet tarafından, uyarıcı madde etkisi altındaki sürücü Mehmet Ö.’nün emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceği kanaatine varılmıştı. Kazaya karışan midibüsün ikiz plaka olduğu tespit edilmişti. Servis sürücüsü Mehmet Ö. ile araç sahiplerinden İ.A. ve C.A., okul servis firması sahiplerinden C.Ö. ve H.Ö. ile firmanın servis sorumlusu S.D. ve okul müdürü Z.A.Y. hakkında dava açılmıştı. Davanın ardından hazırlanan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda ise servis aracında emniyet kemeri olmadığı bilgisine yer verilmişti. Yargılamaya devam edildi Olaya ilişkin açılan davanın duruşması, Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Salonda müştekiler, yakınları ve taraf avukatları ile lisede servis denetimi için oluşturulan kuruldan sorumlu 2 öğretmen hazır bulundu; şoförü tutuklu sanık Mehmet Ö. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. “İlk imzayı da Soner öğretmenimiz attığı için onun bu araca baktığını tahmin ediyorum” 11 servis aracını 3 öğretmenin 3’er araç şeklinde pay ederek denetlediklerini ifade eden tanık öğretmen Şenol B. mahkeme salonunda yaptığı konuşmada, “Aracı kim denetlediyse ilk imzayı o öğretmenimiz atıyordu. Bu aracın denetimini Soner hocamız yaptı. Bir aracı aynı anda 3 öğretmen denetleyemiyorduk. Biz sadece araçlarda gördüğümüz detayları formda işaretleyip okul müdürümüze teslim ediyorduk. Bu yüzden bana sorup göstermiş olduğunuz denetim formundaki imza bana aittir. İlk imzayı da Soner öğretmenimiz attığı için onun bu araca baktığını tahmin ediyorum. Ayrıca benim bildiğim kadarıyla da araçları denetledikten sonra bizim işlem yapma hükümlülüğümüz yoktur" dedi. “Cihan isimli şoförün değiştiğinden haberim yoktu bize bildirilmemişti” Servis şoförlerinin ve araç plakalarını Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı personeli astsubaya attığını ifade eden tanık Müdür Yardımcısı İbrahim Ali Ç., "Okul Müdürü benden astsubaya servis araçlarının plakalarını, şoförlerini ve kimlik bilgilerini öğrenmemi ardından da astsubaya göndermemi istedi. Bende servis firmasının okuldaki temsilcisi Seyfettin beyden listeleri aldım. Astsubaya gönderdim. Ancak gönderdikten sonra jandarmanın herhangi bir denetim yaptığını görmedim. Olay günü başka bir şoförün aracı kullandığından da haberimiz yoktu. Cihan isimli şoförün değiştiğinden haberim yoktu bize bildirilmemişti. Ayrıca idarecilikte ikinci yılımdı. İlk yıl pandemiyle geçildiği için okullar kapalıydı. Denetimlerle ilgili çok fazla bilgim yoktu. Denetimleri biz 1 ay arayla yapmayı planlamıştık. İlk denetimin ardından kaza oldu. Şu anda okulda müdür yardımcısı değilim ayrıldım” diye konuştu. Sanığın avukatı tahliye talep etti Sadece sanık Mehmet Ö’nün suçlu olmadığını dile getiren Mehmet Ö’nün avukatı Beste Aslan ise müvekkilinin bir bacağını kaybettiğini ve bu nedenle sağlık sorunları yaşadığını, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak ev hapsi veya tahliyesini talep etti. Gözyaşlarını tutamayan sanık Mehmet Ö’de çocuklar için üzgün olduğunu ve avukatının söylediklerine katıldığını ifade etti. Mahkeme heyeti, gerekli bilgilerin mesaj atılarak iletildiği astsubayın tanık sıfatıyla dinlenmesi için gerekli makamlara yazı yazılmasına, Okul Müdürü Z.A.Y.’nin avukatının gösterdiği mesajların mahkeme zaptına eklenmesi, Ali Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin hazırladığı raporda sadece sürücünün kusurlu olduğu, hayatını kaybeden yayanının kendi ölümü neticesinde kusurlu belirtildiği, olaya sebep olan diğer kusurlar için kimlerin sorumlu olduğunun belirtilmediği, sanığın uyuşturucunun etkisinde olduğu fakat sanık avukatının söylediği araçta oluşan problemin kusuru böldüğü kanında uyuşturucu olmasa bile aracı durduramayacağını savunduğu, aracın bakımıyla ilgilenen kişiler ve aracın kullanılmasına müsaade eden denetim yetkisindeki kişilerin yetki mekanizmasını çalıştırmadığı, diğer kusurluların kimler olduğu, hangi nedenlerle kusurlu olduğu rapor haline getirilerek dosyaya sunulmasına, İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün duruşmaya getirilmesiyle ilgili talebin değerlendirmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.