EKONOMİ - 12 Haziran 2019 Çarşamba 17:36

Şimşek’ten ihracat vurgusu: "Türkiye ekonomisine bayram hediyesi olmuştur"

A
A
A
Şimşek’ten ihracat vurgusu: "Türkiye ekonomisine bayram hediyesi olmuştur"

İMEAK Deniz Ticaret Odası Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, "80 yıllık tarihimizin aylık bazda en yüksek ihracat rakamına 1,3 milyar dolar ile mayıs ayı ihracatı ile ulaştığımızı öğrendik.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, "80 yıllık tarihimizin aylık bazda en yüksek ihracat rakamına 1,3 milyar dolar ile mayıs ayı ihracatı ile ulaştığımızı öğrendik. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 15 arttı ve aylık bazdaki önceki rekorumuzu 100 milyon dolar olarak geliştirdik. Bu artış, ihracatçılarımızdan Türkiye ekonomisine adeta bayram hediyesi olmuştur" dedi.


İMEAK Deniz Ticaret Odası Aliağa Şubesi, haziran ayı meclis toplantısını üyelerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Aliağa Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen oturumda, bir önceki ayın toplantı zabıtlarının oylanarak onaylanmasının ardından, Nisan 2019 ayı mizanının hesapları inceleme komisyonu tarafından meclis onayına sunuldu.


Toplantıda, bir gemi söküm şirketinin avukatı Serhan Güder, Aliağa Amatör Balıkçılar ve Deniz Sporları Derneği Başkanı Naci Biçer de konuşmacı olarak katıldı. Konuşmacılar, toplantıda bazı bilgiler aktardı.


İMEAK Deniz Ticaret Odası Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, mayıs ayı içerisindeki gelişmelerle ilgili paylaşımlarda bulundu.



İhracatta rekor vurgusu


Şimşek’in ihracata dikkat çektiği açıklamasında, "80 yıllık tarihimizin aylık bazda en yüksek ihracat rakamına 1,3 milyar dolar ile mayıs ayı ihracatı ile ulaştığımızı öğrendik. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 15 arttı ve aylık bazdaki önceki rekorumuzu 100 milyon dolar olarak geliştirdik. Tüm ihracatçılarımızı tebrik ederim. Bu artış, ihracatçılarımızdan Türkiye ekonomisine adeta bayram hediyesi olmuştur. İhracatımızdaki bu momentum, Çin’in bile aylık ihracatının düştüğü, ticarette korumacılık eğilimlerinin arttığı, Avrupa’nın ekonomisinde yavaşlamanın olduğu bir dönemde görülmüştür. Mayıs’ta AB’ye yaptığımız ihracat geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 4 artarken, hedef pazarlardan ABD’ye yüzde 25, Rusya’ya yüzde 14, Meksika’ya yüzde 21, Çin’e yüzde 2,6 oranında artmıştır. 2019 yılı boyunca Türkiye ihracatındaki bu olumlu performansın sürmesini diliyorum. 2019 yılının ilk 5 ayı değerlendirildiğinde ihracatın yüzde 5,37 artışla 76,6 milyar dolara ulaştığı görülmektedir. Yılın ilk 5 ayında dış ticaret açığımızdaki daralma 25,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir" dedi.



"Denizciliğimizi ve küresel ticareti doğrudan etkilemektedir"


Şimşek, son günlerde denizcilik sektöründe yaşanan kaygılara da değinerek, şöyle devam etti:


"Bu yalnızca ülkemize ait değil, global bir sorundur. Uluslararası Deniz Ticaret Odası, Asya ve Avrupa Armatör Birliklerinin ortak yapmış olduğu bir açıklama ve Dünya Ticaret Örgütüne bir çağrısı var. Küresel deniz ticaretinin yıllık 10 milyar ton yük hacmini aştığı günümüzde, ülkeler arasında yaşanan politik ve ticari sorunlar denizciliğimizi ve küresel ticareti doğrudan etkilemektedir. 2017-2018 yılları arasında ticareti kısıtlayıcı 137 adet yeni önlem devreye sokulmuş ve bu durum malların serbest dolaşımına ciddi bir yük ve maliyet eklemiştir. 2017 yılı itibariyle kısıtlamaların 7 kat arttığının altını çizerek, bu durumun küresel ticarete yaklaşık 600 milyar dolar ek masraf oluşturduğunu belirtmek isterim. Sürdürülebilir ekonomik büyüme ve serbest rekabetin eşit şartlarda var olabilmesi için Dünya Ticaret Örgütüne çağrıda bulunulmuştur."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.