SPOR - 09 Haziran 2021 Çarşamba 12:33

Sınırları aşan kulaçlar

A
A
A
Sınırları aşan kulaçlar

Otizmli yüzücü 15 yaşındaki Artun Özdemir, yüzme kariyerine şimdiye dek 38 madalya sığdırdı.

Otizmli yüzücü 15 yaşındaki Artun Özdemir, yüzme kariyerine şimdiye dek 38 madalya sığdırdı. Pandemi nedeniyle havuzların kapandığı dönemde babasıyla birlikte denizde antrenman yapan Özdemir, bir süredir Dokuz Eylül Üniversitesi Spor Kulübünde lisanslı sporcu olarak antrenmanlarına devam ediyor. Otizmli yüzücünün en büyük hedefi ise Paralimpik Oyunları’nda ülkesini temsil etmek.


İzmir’de yaşayan 15 yaşındaki otizmli Artun Özdemir, 9 yaşından beri yüzüyor. 10 yaşından bu yana yarışmalara katılan Özdemir’in, bölge yüzme şampiyonaları ve Türkiye yüzme şampiyonalarından elde ettiği 38 madalyası mevcut. Yüzmeye aşkla bağlı olan başarılı yüzücü, pandemi döneminde havuzlar kapalı olduğunda bile denizde antrenman yaptı. Artun Özdemir’in babası Feridun Özdemir ise 7 ay boyunca oğlunun antrenörü olarak denizde ona eşlik etti. Özdemir, bir süredir ise Dokuz Eylül Üniversitesi Spor Kulübünde lisanslı sporcu olarak havuz antrenmanları yapıyor. Antrenörü Deniz Bora Alkan ve babası ile çalışmaya devam eden Artun Özdemir’in hedefi ise Paralimpik Oyunları’nda Türkiye’yi temsil etmek.



“Hem baba hem de antrenör oldum”


Artun Özdemir’in babası Feridun Özdemir, “Artun, 2016’dan beri Türkiye şampiyonasında yüzen bir sporcu. Şu ana kadar 38 madalyası var. Bunlardan 28’i altın, geri kalanı gümüş ve bronz. Artun 10 yaşındayken katıldığı bölge yarışlarında en küçük sporcuydu ve ilk tecrübesinde bir ikincilik ve bir üçüncülük aldı. O seneden sonra bütün yarışlarında birinci geldi ve şampiyon oldu. Artun’a emeği geçen çok sayıda antrenör arkadaşımız oldu. Artun’un ilk antrenörü Mert Onaran’dı. Çok uzun yıllar onunla devam etti. Daha sonra görevi gereği takımdan ayrıldı ve Alp Kandemir’le devam etti. Pandemi sürecinde havuzlar kapandı. Artun bu yüzden antrenmanlarını uzun süre benimle birlikte denizde yaptı. O dönemde Artun’a hem baba hem de antrenör oldum. 6-7 ay benimle birlikte çalıştı. Ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Spor Kulübü’nde havuz açıldı ve Artun lisanslı sporcu olarak antrenmana başladı. Şu anda Deniz Bora Alkan ile çalışıyor. Ancak benim desteğim hiçbir zaman eksilmedi. Haftanın iki günü benimle antrenman yapıyor, üç gün de Deniz Bora Alkan ile çalışıyor” dedi.



"Gurur duyuyorum"


Hedeflerinin büyük olduğunu söyleyen Özdemir, “Artun özel bir sporcu, otizmli bir birey. Özel sporcuların katıldığı olimpiyatlara kadar gitmek istiyoruz. Bundan önce Avrupa şampiyonası, Dünya şampiyonası var. En son hedefimiz Paralimpik Oyunları. Artun bebekliğinden itibaren suyu çok seviyordu. 2 yaşındayken denize gittiğimizde kolluklarını çıkarıp atmıştı. Birkaç kere daldı çıktı ve yüzmeye başladı. Zaman içinde iyi antrenörlerle biz bu zamana kadar geldik. Otizmli bir bireyin babası olarak çok gurur duyuyorum. Pandemi sürecinde en büyük dayanağımız yüzme. Bunun üzerine gidiyoruz, antrenmanları aksatmıyoruz. Dokuz Eylül Üniversitesinin, Rektör Hocamızın çok büyük desteği var. Biz gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz. Artun da Avrupa ve Amerika hedeflerini bize bir şekilde anlatıyor. O da yurt dışında Türkiye’yi temsil etmek istiyor. Artun’un hem babası hem de antrenörü olmak elbette zordu. Çünkü devamlı birlikteydik. 24 saat birlikte olunca disiplinde zayıflama oluyor ama şu an bir düzene girdik. Dokuz Eylül Üniversitesi Spor Kulübü de kara antrenmanı için bir antrenör hoca daha tahsis etti. Haftaya da onunla antrenmanlara başlayacak. Artun böylelikle inşallah ulaşacağız” diye konuştu.



Hedeflerini yazarak anlatıyor


Özdemir’in annesi Işın Özdemir de, “Otizmli bireylerde sporun çok işe yaradığını düşünüyorum. Artun’un yüzmeye yeteneği olduğunu hissettiğimizden beri oğlumuz ders almaya ve yüzmeye başladı. Bu süreçte hayatımızda çok büyük değişiklikler oldu. Enerjisini faydalı bir şeye harcadığı için Artun çok mutlu. Her madalya kazandığında kendine daha çok güveniyor. Onun mutluluğu evimize de yansıyor. Hepimiz mutlu oluyoruz. Onun sporda başarılı olması evimize güzellik getirdi. Artun’un hedefleri var. Olimpiyatlara katılmayı çok istiyor. Artun fazla konuşamaz ama olimpiyatları istediğini yazarak bize anlatıyor” ifadelerini kullandı.



“Artun’un yüzmeye doğal bir yeteneği var”


Özdemir’in antrenörü Deniz Bora Alkan ise şunları söyledi: “Artun ile haftada 8 kez antrenman yapıyoruz. Çok yoğun bir programımız var. Artun’un yüzmeye doğal bir yeteneği var. Onunla hedeflerimiz büyük. Şu anki hedefimiz, Paralimpik Oyunları’nda madalya almak. Bu konuda Dokuz Eylül Üniversitesinin bize verdiği destek de göz ardı edilemez. Artun bizim için bir başlangıç. Daha fazla özel sporcular ile çalışmak istiyoruz. Hatta özel sporcuların fabrikası olmak istiyoruz. Artun’un bünyemize katılması çok güzel. Bu sebeple üniversitemize ve Rektörümüz Prof. Dr. Nükhet Hotar’a teşekkür ediyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.