GENEL - 16 Mayıs 2019 Perşembe 10:58

Tarihi Havagazı Fabrikası’nda İzmir-Selanik gemi hattı zirvesi

A
A
A
Tarihi Havagazı Fabrikası’nda İzmir-Selanik gemi hattı zirvesi

İzmir-Selanik arasında yapılması planlanan gemi seferleri konusunda çok önemli bir adım atıldı.

İzmir-Selanik arasında yapılması planlanan gemi seferleri konusunda çok önemli bir adım atıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Tarihi Havagazı Fabrikası’nda seferlerin başlaması için Türkiye’ye gelen Selanik heyeti ve sektör temsilcileri ile bir araya geldi. İzmir-Selanik gemi hattı ile dünyanın en güzel iki kentinin birleşeceğini söyleyen Başkan Soyer, "Büyükşehir belediyemiz tüm imkanları ile bu hattın tanıtımı, pazarlanması ve güçlenmesi için elinden gelen desteği verecektir" dedi. İki saat süren zirvede projenin hayata geçmesi için tüm sektörlerin işbirliği yapması kararı alındı.


İzmir-Selanik arasında gemi seferlerinin başlaması için süren çabalar hedefe ulaşıyor. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde düzenlenen zirvede projenin tüm detayları ele alındı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer’in de katıldığı toplantıda; Yunanistan’ın İzmir Başkonsolosu Argyro Papoulia, TÜRSAB Ege Bölge Temsil Kurulu Başkanı Osman Tolga Gencer, Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir Deniz Nakliyecileri Derneği yöneticileri, Uluslararası Karayolu ve Yük Taşımacıları ve Acenta Sahipleri Derneği Başkanı Ayhan Turhan, projenin danışmanları Michalis Triandafillis ile gazeteci Süleyman Gençel, gemi seferlerini yapmak isteyen Levante Ferries Denizcilik şirketi yetkilileri ile Selanik’ten gelen heyet yer aldı.



Hayal gerçeğe dönüşüyor


Toplantının açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, çok önemli bir projenin başlangıcı için bir arada olduklarını belirterek, "Bu projeyi olgunlaştırmak ve bundan sonraki aşamaları konuşmak için bir araya geldik. Katıldığınız ve destek verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Bu bir tanıtım toplantısı. Uzun yılların hayalinin gerçeğe dönüştüğünü görmek hepimizi mutlu ediyor. Daha üzerinde konuşacağımız; teknik detaylar, öğrenilmesi gereken konular, sorulacak sorular var ama bunları süreç içinde yapacağımızı düşünüyorum. Bu hat sadece ticaret, turizm, istihdam değil ondan çok daha fazlası olacak. 2015 yılında dünyanın en güzel feribotuna sahip olma unvanını kazanmış şirket bu hattı çalıştırmak istiyor. Dünyanın en güzel gem isinde dünyanın en güzel iki kentini birleştirecek olmaları nedeniyle onlara teşekkür ediyorum. Biliyorum ki her iki kentin kurumları, insanları bu hatta sahip çıkacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak şunu söylemek isterim ki; belediyemiz bütün imkanlarıyla bu hattın tanıtılması, pazarlanması ve güçlenmesi için elinden ne geliyorsa yapacaktır. İnşallah en kısa sürede gemide seyahati hep birlikte gerçekleştiririz" dedi.


Yunanistan’ın İzmir Konsolosu Argyro Papoulia, iki ülke arasındaki ticaret ve turizmin gelişmesi için projenin önemli olduğunu belirtti.



Haftada 3 gün iki gemi


İki ülke arasında seferleri başlatmak isteyen Levante Ferries Denizcilik’in Sahibi Armatör Yorgos Theodosis, İzmir-Selanik gemi hattında iki gemiyle haftada üç gün hizmet vermeye hazır olduklarını belirterek, "Başkanımız Tunç Soyer’in bu hattın devreye alınması için verdiği destek beni çok etkiledi. 2001 yılından bu yana konuşulan projenin gerçekleşmesi için önemli adımlar atıyoruz. Gemimiz akşamüstü Alsancak Limanı’ndan hareket edecek, sabah saatlerinde Selanik’te olacak. Yine akşamüstü Selanik’ten çıkarak sabah saatlerinde İzmir’e ulaşacak. Dünyada iş birliği yapmadığımız tur acentesi yok. Gemi seferlerinin başlaması ile iki ülke halkı birbirini yakından tanıyacak, turizm gelişecek, iş hacmi artacak" diye konuştu.



Destek kararı alındı


Deniz Ticaret Odası Başkanı Yusuf Öztürk de, Avrupa’nın en büyük kamyon filosuna sahip Türkiye’nin Avrupa bölgesine erken ulaşmasında hattın önemli olduğunu vurguladı. Selanik Limanı’nın hem Güney Avrupa’ya, hem Balkanlar’a hem de İtalya’ya geçiş noktası olduğunu hatırlatan Öztürk, hattın çalışması için gereken desteği fazlasıyla vereceklerini söyledi. Toplantıda söz alan meslek odalarının temsilcileri, İzmir-Selanik gemi seferlerinin Türkiye-Yunanistan arasında kruvaziyer hattı oluşmasına vesile olacağı ve içinde Doğu Akdeniz’in de içinde yer alacağı bir programla iki ülkenin doğal zenginliklerini gösterme imkanı doğacağına dikkat çekerek, hattın seferlere başlaması için işbirliği kararı aldı. Toplantıda İzmir - Selanik arasında gemi seferleri yapmayı planlayan Levante Ferries Denizcilik’in kamyon, araba ve yolcu taşıyan gemileri tanıtıldı. Gemilerden biri 160, diğeri 190 metre uzunluğunda. Birinin 400 yolcu, 60 tır kapasitesi, diğerinin ise 1350 yolcu ile 120 tır kapasitesi bulunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı.Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.Hastanede tedavi altına alındılarBelirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı."Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi"Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi.Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
Amasya Amasya’da hastanelerin temizlik malzemesi kimyacı liselilerden Amasya’da hastanelerin ihtiyacı olan temizlik malzemeleri, kimyacı lise öğrencilerinin üretimiyle karşılanıyor. Şehrin sembolü elmadan esinlenip “elma’s” markasıyla ürettikleri temizlik ile hijyen malzemelerini hastanelere ve fabrikalara satan Merzifon Mithatpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bu yıl 3 milyon liranın üstünde gelir hedefliyor. İl Sağlık Müdürlüğü ile protokol yapıldı Kimya teknolojisi eğitimi alan öğrenciler ve öğretmenleri, okulda oluşturulan atölyede dezenfektan, sıvı el sabunu, çamaşır suyu ile kolonya gibi 25 farklı malzemenin üretimi yapıyorlar. Bu ürünlerden 15’i Amasya İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan protokolle ildeki hastanelere gönderiliyor. Bakanlık üretimi destekliyor Amasya Milli Eğitim Müdürü Mehmet Türkmen, Amasya’daki hastanelerin temizlik ve hijyen malzemelerinin tamamının öğrenciler ile öğretmenlerin emekleriyle hazırlandığını söyledi. Okulun yılsonuna kadar 3 milyon liranın üstünde satış yapmayı hedeflediğini anlatan Mehmet Türkmen, “Okulumuzdaki imalata Milli Eğitim Bakanlığımız gereken desteği sağlıyor. Artacak kapasiteyle birlikte satışların da büyümesini planlıyoruz” dedi. Okul müdürü Sadık Turan ve kimya teknolojisi alanı şefi Fatma Nakır’dan çalışmalarla ilgili bilgi alan Türkmen, satış sonrası ürünlerden memnun kalınmasının da kaliteli bir iş çıkartıldığının kanıtı olduğunu vurguladı. “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” düşüncesiyle üretimde görev alan öğrencilerden 9. sınıf öğrencisi Hilal Bıcıl, çalışmalarının kozmetik alanında gelişeceğine inandığını anlatırken üniversite eğitimini kimya alanında sürdürmeyi hedeflediğini söyledi. Arkadaşı Mustafa Yusuf Töre de ürettikleri temizlik maddelerinin anneleri tarafından da beğenildiğine işaret etti.