EKONOMİ - 20 Temmuz 2021 Salı 13:14

Tekstil ihracatı, 2021’in ilk yarısında yüzde 126 arttı

A
A
A
Tekstil ihracatı, 2021’in ilk yarısında yüzde 126 arttı

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, 2021’in ilk 6 ayında ihracatını yüzde 126 artırarak bir önceki yıla göre 92 milyon dolardan 208 milyon dolara yükseltti.

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, 2021’in ilk 6 ayında ihracatını yüzde 126 artırarak bir önceki yıla göre 92 milyon dolardan 208 milyon dolara yükseltti.


Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğinin 2021’in ilk 6 ayında ihracatını, yüzde 126 artırarak bir önceki yıla göre 92 milyon dolardan 208 milyon dolara yükselttiğini açıkladı. Covid-19 süreci devam ederken aşılamanın hız kazanması ve fiziksel mağazaların açılmasıyla birlikte beklenen olumlu etkilerin görülmeye başlandığını belirten Eskinazi, “Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği olarak haziran ayını bir önceki aya göre yüzde 122 artışla diğer 5 ayda olduğu gibi rekor kırarak 36,5 milyon dolarlık ihracatla kapattık. Ocak-haziran döneminde ise ihracatımızda yüzde 126 artış gerçekleşti ve bir önceki yıl ocak-haziran döneminde ihracatımız 92 milyon dolarken, bu yılın ilk 6 ayında ihracatımız 208 milyon dolara yükseldi” dedi.



İklim krizi, çevre dostu üretim ve dijitalleşme


Bu yılın ilk yarısında en çok ihracat yapılan ilk 5 ülkenin Pakistan, Çin, İtalya, Portekiz ve Hindistan olduğunu kaydeden Eskinazi, “Pandemi sürecinde öne çıkan iki önemli kavram vardı. Birincisi alışkanlıkların değişip kaynakların kullanımının daha bilinçli hale gelmesi ikincisi ise dijitalleşme. Birliğimizin bu dönemde de önceliği sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve her dönem olduğu gibi katma değerli ihracat olmaya devam etti. Tekstil, çevreye en fazla zarar veren ve dünyada en çok su israfına yol açan sektörlerden arasında yer alıyor. Korona sonrası toparlanmanın hedefinde iklim krizi, çevre dostu üretim ve dijitalleşme olmalı. Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme politikalarını sağlam zeminler üzerine inşa eden ve hızla aksiyona geçen ülkeler artık küresel ekonomiyi domine ediyor” ifadelerini kullandı.



“Yeni stratejiler belirleniyor”


Avrupa Birliğinin (AB), Avrupa Yeşil Anlaşması ile iklim ve çevreyle ilgili zorluklarla mücadele konusunda etkili düzenlemeler içeren bir yol haritası belirlediğini dile getiren Eskinazi, şöyle devam etti: “Anlaşma kapsamında 2030’a kadar karbon salınımını yüzde 50 oranında azaltma, 2050’de ise karbon salınımını sıfıra indirme hedeflerine ulaşmak için yeni stratejiler belirleniyor. Bu hedeflere ulaşabilmek için kademeli olarak yeni sektörel kriterler, vergiler ve iş modelleri uygulamaya konulacak.”



UR-GE projesi başlatıldı


Sektör olarak gerekli bilinci oluşturup hazırlıkları yaparak bu durumu fırsat haline getirmeyi hedeflediklerini söyleyen Eskinazi, “Yeşil Anlaşma, Türkiye’nin düşük karbonlu üretimi desteklemesine ve bu şekilde yüksek karbonlu ülkelere göre avantajlı konuma gelerek AB ülkelerine yaptığı ihracatta pazar payını artırmasına fırsat oluşturabilir. Yeşil Anlaşma hedeflerine hızlı adapte olacak işletmeler görece rekabet avantajı da elde edeceklerdir. Bu kapsamda biz de 2021 yılında sürdürülebilirlik konusunda farkındalık oluşturmayı hedefleyerek Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle Tekstil Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi konulu bir UR-GE projesi başlatma kararı aldık. Talep toplama aşamasında olan projemiz üyelerimizin Avrupa Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere önümüzdeki dönemde sektörün dinamiklerini etkileyecek sürdürülebilirlik ile ilgili gerekli koşullara hazırlıklı olmalarını sağlamayı amaçlıyor” dedi.



“Ege Bölgesi avantajlı”


“Uluslararası markaların Türkiye’den özellikle organik pamuk ve pamuk ipliği ürünlerini her yıl artırarak alma planları olduğunu biliyoruz” diyen Eskinazi, “Hatta bazı büyük markaların siparişleri Uzak Doğu’dan Türkiye’ye kaymış durumda. Dünya çapındaki giyim markalarının önümüzdeki 5 sene içinde kullandıkları pamuk elyaflarının tamamını organik ya da ‘better cotton’ gibi sürdürülebilir pamuk elyaflarından alma hedefleri var. Ege Bölgesinin, tekstil sektöründe organik pamuk, organik kumaş ve organik kıyafet üretiminde öncü konumda olması önemli bir avantaj" diye konuştu.



Sürdürülebilir üretimle ihracat hedefi


Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölge olarak organik pamuğa en yakın Ege pamuğu ve Türkiye’de üretilen geri dönüştürülmüş ipliğin yüzde 75’inin üretildiği Uşak’ın rejenere iplikleri bizi öne çıkaran hammaddeler. Pamuk, polyester ve yünün geri dönüştürülerek ipliğe dönüştürüldüğü ilimizde bu konuda önemli yatırımlar gerçekleştirilmiş durumda. 2021 yılında da daha az karbon izi bırakarak yeşil ekonomiye uyumlu sürdürülebilir üretimle ihracat yapmayı hedefliyoruz. Ülkemizde organik pamuk üretiminin artmasına yönelik çalışmalarının yanı sıra takip edilerek sağlıklı büyümesinin sağlanması ve uzun vadeli istikrarlı büyüme modelinin benimsenmesi ve desteklenmesinin sektörümüz açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.”



Pazarlama faaliyetlerini online oldu


Pandemi sonrası artık tedarik zincirlerinin kısalmaya başladığını ve az adetli ve kısa terminli siparişlerin yoğunlaştığını belirten Eskinazi, bu durumun en fazla ihracatı Avrupa’ya olan Türkiye ile hedef ülkeler arasında daha yakın ilişkilerin geliştirilmesi için bir avantajı da beraberinde getirdiğini kaydetti. Bu kapsamda, fiziksel olarak gerçekleştiremedikleri pazarlama faaliyetlerini online olarak gerçekleştirdiklerini söyleyen Eskinazi, “Ticaret Bakanlığı desteğiyle birliğimiz, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği işbirliğiyle tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin lider pazarlarından İspanya’ya beş gün süren dijital ticaret heyetini gerçekleştirdik. 24-28 Mayıs 2021 tarihlerinde gerçekleştirilen söz konusu heyet organizasyonunda, 45 Türk firması 100’den fazla İspanyol alıcıyla iş görüşmesi gerçekleştirdi” ifadelerini kullandı.



Virüsün 2 saat içinde etkisiz hale gelmesini sağlayan kumaş


Bundan sonraki faaliyetleri de hibrit olarak gerçekleştirmeyi planladıklarını, online gerçekleştirilen faaliyetlerin avantajlarından faydalanmaya devam edeceklerini sözlerine ekleyen Eskinazi, şöyle konuştu: “Pandemi sürecinde, 2014’te sektöre kazandırdığımız Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi (TEKSMER A.Ş.) medikal alanda çalışmalarını hızlandırdı ve 2021 yılının başında TEKSMER A.Ş. tarafından Covid-19’a neden olan korona virüsün 2 saat içinde etkisiz hale gelmesini sağlayan kumaş geliştirildi. Bakırın antiviral özelliği dikkate alınarak başlatılan projenin ilk denemelerinden elde edilen olumlu sonuçlar ile TEKSMER A.Ş., geliştirdiği lifin viral koruma seviyesini artıracak çalışmalarına devam etmekte olup geliştirilen antiviral özellikli kumaşın medikal ve koruyucu tekstil olarak kullanımı hedeflenmektedir.”



“Medikal veya koruyucu teknik tekstil alanlarında ayrı ayrı çalışmalar yapıldı”


Ayrıca Ege İhracatçı Birlikleri ve Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından yürütülen ‘Teknik Tekstil Sektöründe İhracat Potansiyelinin Artırılması’ konulu UR-GE projesi kapsamında katılımcı firmalara yönelik ‘Koruyucu ve Medikal Teknik Tekstil Ürün Geliştirme’ danışmanlık hizmeti verildiğini dile getiren Eskinazi, “Katılımcı firmalarla 5 ana başlıkta 6 ay süre boyunca gerçekleştirilen görüşmeler ile teknik tekstillerin medikal veya koruyucu teknik tekstil alanlarında ayrı ayrı çalışmalar yapıldı ve böylece katılımcı firmaların uluslararası arenada teknik tekstil alanında rekabetçilik gücünün artırılmasına destek olundu” diye konuştu.



“Türkiye ekonomisi için durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz”


Tekstil mühendisliği mesleğine ilginin artırılması ve gençlerin tekstil mühendisliğini tercih etmelerini sağlamak amacıyla Tekstil ve Hazır Giyim İhracatçı Birlikleri olarak tanıtım kampanyalarına devam ettiklerini ifade eden Eskinazi, şunları söyledi: “Üniversite sınavında ilk 80 bine girerek burs şartlarını sağlayan tüm öğrencilerimize eğitim hayatları boyunca asgari ücrete kadar karşılıksız burs sağlıyoruz. Gençlerin önünü açarak ekolojiyi koruyarak, güncel kalarak, kısacası akıllı uzmanlaşarak ilerlediğimiz sürdürülebilir üretim planımızla gelişen ve büyüyen Türkiye ekonomisi için durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da nefes kesen orman yangını tatbikatına 2 sikorsky helikopter ve 3 uçak destek verdi Antalya’da orman yangınları ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen orman yangını tatbikatı adeta nefesleri kesti. Tatbikatta metrelerce havaya çıkan alevlere havadan 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Karadan çok sayıda arazöz ve 82 personelin görev aldığı yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tatbikatı yakından takip eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınları ile mücadelede geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiklerini söyleyerek yangına müdahale suresinde hedefin 10 dakika olduğunu belirtti. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Orman Yangınları ile Mücadele kapsamında Döşemealtı İlçesinde Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi’nde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangın simülasyon merkezini ziyaret etti. Bakan Yumaklı’ya yaşanabilecek bir orman yangınında eylem planı harita üzerinde anlatıldı. Ardından ise ormanlık alan içerisinde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat gereği belirli bir alanda orman yangını oluşturuldu. Daha sonra ise ihbarla bölgeye hava ve kara unsurları sevk edildi. Yangına ilk olarak 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Hava unsurlarının müdahalesi ile büyük çapta sundurulan yangına karadan ekipler yönlendirildi. 82 personelin katıldığı yangında 13 arazöz, 2 ilk müdahale aracı, 1 dozer, 2 yangın yönetim aracı, 1 greyder, 1 treyler, 2 su ikmal aracı görev aldı. Yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangını söndürmede görev alan hava ve kara ekibine teşekkür etti. “Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk” Tatbikatın ardından Bakan Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangınla mücadele kullandığı hava ve kara araçlarında incelemelerde bulunarak personelden bilgi aldı. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İbrahim Yumaklı, “Ülkemiz Akdeniz Havzası’nda yer alması nedeniyle; küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bütün doğal afetlerle Bakanlık olarak etkin şekilde mücadele ediyoruz. Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u ormanlardan oluşuyor. Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk. Elbette bir yandan da bu ormanlarımızı korumak için olağanüstü bir gayret gösteriyoruz. Orman yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 90’ı insan kaynaklıdır. Bunlar ihmal ve dikkatsizliktir. Zira bilimsel çalışmalar, önümüzdeki yıllarda iklim şartlarına bağlı olarak orman yangınlarının artacağını gösteriyor. Bizler de bu gerçek karşısında, geçmişten gelen tecrübelerimizle birlikte gerekli tüm tedbirleri almaya gayret ediyoruz. Bu çalışmalarımızı yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası diye üçe ayırıyoruz” dedi. Hedef 10 dakika Yangını önlemek için çocuklar, öğrenciler, orman köylüleri ile çeşitli meslek gruplarına yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Yangın sırasındaki çalışmalarımız ve bu mücadeleye baktığımızda; geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Yangının ilk tespitinden son ateşin söndüğü ana kadar, hem yönetimi hem mücadelesinde Orman Genel Müdürlüğümüzün tecrübesini görüyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızda devletimizin ilgili kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın desteklerinin de çok önemli olduğunun altını çizmeliyim. Geçmişte 40 dakikaları bulan ilk müdahale süresini bugün, 11 dakikaya indirmiş bulunuyoruz, geçtiğimiz yıl bunu 10 dakikaya düşürmek için mücadele ettik, hedefimiz 10 dakikaya düşürmek. Ülkemiz genelinde, 776 yangın gözetleme kulesi ve yerli-milli insansız hava araçları sayesinde tabiri caizse nokta atışı etkili bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Yangına müdahale noktasında; ihtiyaçlarımız doğrultusunda kapasite artırımı ve teknoloji geliştirme odaklı bir strateji izliyoruz” ifadelerine yer verdi. "105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır" Yangınlarla mücadelede tarihin en büyük hava filosunun kurulduğunu belirten Yumaklı, “105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır. Türk savunma sanayiimizin ürettiği Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA’larımız ile T-70 Nefes helikopterlerimizin filomuza ayrı bir güç verdiğini de vurgulamak isterim. Daha etkili bir mücadele için, her hava aracımızı etkin bir şekilde kullanacağız. Helikopterlerimiz yalnızca açık su kaynaklarından değil, daha hızlı müdahale edilmesi için inşa ettiğimiz yangın havuzlarından da su alabilecek. Bu anlamda 2002 yılında hiç yangın havuzu yokken, bugün 4 bin 727 adet yangın havuzu bu mücadelede helikopterlerimize destek oluyor. Bilimsel veriler ve tecrübeler göstermiştir ki; yangınların söndürülmesinde asıl güç kara ekipleridir. 25 bin orman kahramanımız daha etkili ve güçlü şekilde orman yangınlarıyla mücadele edecektir. Bin 649 arasöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı ve 821 iş makinesi inşallah alevlere karşı en büyük güçlerimiz olacak” dedi. “120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var” Orman teşkilatının bugün, teknoloji odaklı mücadelede artık önemli bir aşamaya geldiğini ifade eden Yumaklı, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İHA’larımız ve yapay zekanın kullanıldığı akıllı yangın gözetleme kulelerimizle milyonlarca hektar ormanı anbean 7/24 gözetliyoruz. Bugün 184 akıllı kuleyle hizmet verdiğimizi ayrıca belirtmek isterim. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilen ’Yangın Karar Destek Sistemi’ ile yangınla mücadeleyi yapay zeka tabanlı bir sistemle yapıyoruz. Orman yangınlarıyla ’Görevden Değil, Gönülden Mücadele’ ilkesini benimsiyoruz. Aslında millet olarak; ağaca, doğaya ve yeşile önem veriyoruz. Bir orman yangını meydana geldiğinde vatandaşlarımız tabiri caizse ayağında terliği ile orman teşkilatına yardıma koşuyor. Bizler de vatandaşlarımızın bu teveccühünü ’Orman Yangın Gönüllülüğü’ sistemiyle bir düzene oturtmak istedik. 100 bin gönüllü hedeflemişken, bugün 120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var. Vatandaşlarımız bu sistemle artık daha bilinçli şekilde yangınlarda bizlere yardım ediyor.” Tatbikat hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, “Bugün gerçekleştirdiğimiz orman yangınları tatbikatıyla, bu mücadelemizin bir ön gösterimizin izledik. Buradaki tatbikatın daha çetini ormanın kahramanları tarafından Yeşil Vatan’da gerçekleştiriliyor. Geçmişten bugüne, bu mücadele esnasında hayatını kaybetmiş şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Göğsünü siper ederek mücadele eden ormanın kahramanlarını tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası çalışmalarda emeği olan Orman Genel Müdürlüğümüzün işçisinden mühendisine her kademedeki çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
İstanbul Paycell’den yerli ödeme yöntemi TROY kart Dijital ödeme ve finansal hizmetler platformu Paycell, kartlı ödeme sistemlerinin yerli çözümü TROY’u Paycell Kart’la birleştirdi. Kullanıcılar Paycell uygulaması üzerinden TROY sanal kart oluşturarak, yurt içi alışverişlerinde kolay, hızlı ve güvenli bir deneyim yaşayabilecek. Türkiye’nin önde gelen finansal hizmetler platformu Paycell, inovatif çözümlerine bir yenisini daha ekledi. Bankalararası Kart Merkezi A.Ş. (BKM) tarafından kurulan ve işletilen yerli ve milli kart seçeneği olarak geliştirilen TROY kart, kullanıcıların ilgisine sunuldu. Kullanıcılar Paycell uygulaması üzerinden TROY sanal kart oluşturarak, bu kartı yurt içi alışverişlerinde kullanabilecek. Tüm finansal işlemler kullanıcının hizmetinde Verilen bilgilere göre; kullanıcılarına herhangi bir bankacılık sistemine dâhil olmadan tek uygulama üzerinden tüm finansal işlemlerini yapma ayrıcalığı sunan Paycell’de kolayca fatura ödenebiliyor, 7/24 para transferi yapılabiliyor, kayıtlı tüm kartlar dijital cüzdanla kontrol edebiliyor. Kullanıcılar ödemelerini ve para transfer işlemlerini kolayca yaparken, Colendi Menkul Değerler aracılığıyla Borsa İstanbul’daki şirketlerden hisse alım satım, Amerikan Borsalarına yatırım ve Emtia alım satım işlemleri gerçekleştirilebiliyor. Kullanıcılar ödemelerini, yatırımlarını ve para transfer işlemlerini yaparken, tüm kartlarını dijital cüzdanla kontrol edebiliyor. Paycell’den ya da Turkcell mağazaları ve anlaşmalı üye iş yerlerinden faturalarını ödeyen kullanıcılar, faturalarını ödedikçe puan da kazanıyor. Paycell, TR Karekod ile tüm müşterilerine kart bakiyeleri ile cüzdan üzerinden hızlı ödeme ödeme imkânı sağlarken, Turkcell kullanıcılarına harcamalarını faturalarına yansıtma ayrıcalığı sunuyor. Anında kullanıma hazır ön ödemeli Paycell Kart yalnızca telefon numarasıyla aktive edilerek tüm alışverişlerde kullanılabiliyor. Paycell uygulaması bugüne kadar 26 milyondan fazla kez indirildi ve uygulama aracılığıyla 8,5 milyondan fazla alışveriş yapıldı. Ayrıca Paycell’in işyerleri için özel avantajlarla sunduğu Sanal POS, Android POS, Vitrin ve Linkle Ödeme çözümleri, müşterilerine yenilikçi ve güvenli ödeme kabul ürünleriyle hizmet vermek isteyen işletmelerin tercihi oluyor.