EKONOMİ - 05 Aralık 2018 Çarşamba 16:24

TÜMSİAD Genel Başkanı Doğan: "Ülkelerin birbirleriyle olan savaşları topla tüfekle değil ekonomiyle ticaretle oluyor"

A
A
A
TÜMSİAD Genel Başkanı Doğan: "Ülkelerin birbirleriyle olan savaşları topla tüfekle değil ekonomiyle ticaretle oluyor"

İzmir Katip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) ‘Ticaret Savaşları ve Ülke Ekonomisine Etkileri’ konulu panelde konuşan Tüm Sanayici ve İş adamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Yaşar Doğan, "Ülkelerin birbirleriyle olan savaşları topla tüfekle değil ekonomiyle ticaretle oluyor" dedi.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) ‘Ticaret Savaşları ve Ülke Ekonomisine Etkileri’ konulu panelde konuşan Tüm Sanayici ve İş adamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Yaşar Doğan, "Ülkelerin birbirleriyle olan savaşları topla tüfekle değil ekonomiyle ticaretle oluyor" dedi.


İKÇÜ Ekonomi Topluluğu tarafından ‘Ticaret Savaşları ve Ülke Ekonomisine Etkileri’ konulu panel düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü İKÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğrul Deliktaş üstlenirken, konuşmacılar ise TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, TÜMSİAD Genel Sekreteri Osman Kurtkan Kapıcıoğlu, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İKÇÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Emine Beyza Satoğlu’dan oluştu.


Ticaret savaşlarının populize olmaya başladığını kaydeden TÜMSİAD Genel Başkanı Doğan, “Ülkelerin birbirleriyle olan savaşları topla tüfekle değil ekonomiyle ticaretle oluyor. Bu da ülkelerin içinde olan büyük firmalarla, sermayelerle olmaya başladı. Burada ülkelerin bir takım stratejik rolleri var. Aynı zamanda buna entegre olan toplumsal kitlelerin algılarıyla oluşan bir takım problemler var” diye konuştu.


Doğan ayrıca iş dünyasının sakin ve gergin olmayan ortamları tercih ettiğini, daha riski az olacak şekilde hareket etmeye çalıştığını belirtirken, sermaye ve yatırımın güvenli limanlarda hareket ettiğini belitti.



“Yerli ve milli yatırımlar güçlenmeli”


İş dünyası hakkında da değerlendirmede bulunan Doğan, “100 liraya sattığımızı 80 liraya üretiyoruz diye düşünüyoruz ama eğer yarı ham madde gibi bunu dışarıdan alıyorsak, sıkıntı yaşıyoruz. Üniversite proje geliştiriyor, para yok. Dolayısıyla parayı da oluşturabilecek unsurları deşifre etmeliyiz. 2017’de 157 milyar, 2018’de 17 milyar ihracat var ama hedeflerin çok altındayız. Tasarruf etmiyoruz, tasarruf etmeliyiz. Yerli ve milli yatırımlar güçlenmeli. Teknoloji üretmeli, teknolojiyi ticarete dönüştürüp ihracat yapmalıyız, markalar oluşturmalıyız" ifadelerine yer verdi.



“Türkiye’mizde atacağımız çok adım var”


İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de dünyada “Ticaret savaşları” denilince genellikle ABD’den sonra baş rolü Çin aldığını, iki ülkenin karşılıklı gümrük duvarlarını yükselttiği bu filmde, dönem dönem AB’yi de sahnede görebildiklerini kaydetti. Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bu savaşlar sönümlendiğinde başrol oyuncularını izleyen bir Türkiye değil, kendini konumlandırmış, hazırlıklarını yapmış ve rekabet üstünlüklerini yeniden biçimlendirmiş bir Türkiye için çaba göstermeliyiz. Başrol potansiyeli olduğu halde figüranlıkla yetinen ülkeleri gözünüzün önüne getirdiğinizde, bunu açıkça görebilirsiniz. Savaşlarda, krizlerde değil; tarihi ve stratejik konumu gereği kalkınmada ana aktör olabilecek, tarihi boyunca hiçbir zaman yan rolleri kabul etmemiş Türkiye’mizde de atacağımız çok adım var. Ticaret savaşlarının ortasında, ateş çemberiyle çevrili bir ülke olarak, bir yandan geleneksel pazarımız AB ile irtibatı koparmadan, öte yandan ABD ile hassas dengeleri gözeterek Çin gibi çok büyük avantajlar barındıran alternatif pazarlarla büyümeliyiz.”



"Cumhuriyetimizin 100. yılına bir başarı hikayesi taşımalıyız”


Türkiye’nin 2018 yılı içerisinde birçok ekonomik saldırıya maruz kaldığını hatırlatan Özgener, ancak tansiyonun düştüğünü, ekonomi, üretim ve ihracat için yeniden motive olduğunu belirtti. Enflasyonla Mücadele Programı’nı destekleyen vergi indirimleriyle birlikte piyasalarda ciddi bir rahatlama da yaşandığını vurgulayan Özgener, "Cumhuriyetimizin 100. yılına bir başarı hikayesi taşımalıyız. Bu da yerli ve milli paramızı kullanmaktan, yerli ve milli ürünlere yönelmekten ve ara malı bağımlılığından kurtulacak reçeteler bulmaktan geçiyor. Ortadoğu coğrafyasında küresel bir güç olabilmek, Ulu Önder Atatürk’ün de işaret ettiği gibi ekonomik bağımsızlık şiarından geçiyor. Yerli ürünler tercih edildiği zaman ülkemizde kalan parayla organize sanayilerinin oluşmasına, sanayinin gelişmesine katkı sağlanabilir. Bu sayede üniversiteyi tamamlamış gençlerimiz daha kolay iş bulur. Bu nedenle, toplumumuzda yerli ve milli ürün kullanımı konusunda farkındalık ve bilinç oluşturulması amacıyla toplantıların sayısını artırmalıyız” dedi.



“Yaşayarak öğreniyoruz”


Panelde konuşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse de "Ekonomi deyince üretim, tüketim, rekabet anlardık. Artık bunun içine ekonomik savaş da girdi. En kötüsü bunu yaşayarak öğreniyoruz, içinde bulunuyoruz. Ekonomik araçlar etkili silah olarak kullanılıyor. Bu dünyanın ciddi bir sorunu” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Gerçeği görülmez olunca, nesli tükenmekte olan hayvanlar tahnit sergisi ile tanıtıldı Aydın’da bu yıl 11.’si gerçekleştirilen Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda özel firmalar ürünlerini tanıtırken, resmi kurumlar ise halkı bilinçlendirmek ve tabiatın dengesinin bozulmaması için doğadaki canlıların korunmasının önemini anlattı. Bu kapsamda stant açan Doğa Koruma ve Milli Parklar Aydın Şube Müdürlüğü binlerce kişiyi bilgilendirdi. Oldukça ilgi gören standa nesli tükenme tehlikesi altında olan pek çok hayvan tahnitleri ile tanıtıldı. Türkiye’nin önemli tarım kentlerinden biri olan Aydın’da 18-21 Nisan 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen 11’inci Uluslararası Tarım Gıda ve Hayvancılık Fuarında, Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürlüğü, tabiatın korunması için yoğun bir çalışma gerçekleştirdi. Karakulaktan pelikana, keklikten ördeğe kadar nesli tükenme tehlikesi altında olan pek çok hayvanın tahnit sergisini yapıldığı stanta Aydın’ın biyoçeşitliliği, korunan alanlar ve yaban hayatı tanıtıldı. Oldukça ilgi gören stanta pek çok çocuk uzun süre ilgiyle tahnit sergisini inceledi. Stanta ayrıca doğayı ve çevreyi korumanın öneminden söz edilerek, Türkiye’nin en önemli doğal mirasları arasında yer alan ve barındırdığı bitki ve hayvan türleriyle gelecek nesillere aktarılması gereken Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın zenginlikleri de tanıtıldı. Yaklaşık 250 adet kuş türü bulunan ve bunlardan 70’iin üreme alanı olan Dilek Yarımadası Milli Parkı’na sahip Aydın’da çocuklara tarımın sürdürülebilirliğinin tabiatın korunmasına bağlı olduğu da anlatıldı. Sadece Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda görülen 804 bitki türünden 6’sının dünyada sadece Aydın’da görüldüğü belirtildi. Bunun yanı sıra Aydın’ın sahip olduğu Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın 28 memeli, 42 sürüngen, 45 çeşit balık türüne ve çok sayıda deniz canlısına ev sahipliği yaptığı belirtildi.
Aydın Erikmen, belediyeyi büyük borçlarla terk etmiş Karacasu Belediyesi’nin önceki dönem Belediye Başkanı Mehmet Erikmen’in belediyeyi büyük borçlarla terk ettiği ortaya çıktı. Yapılan incelemelerin ardından Karacasu Belediyesi’nin 62 milyon 444 bin 557 lira borcu olduğu paylaşıldı. Aydın’ın en küçük ilçelerinden olan ve Dünya Kalıcı Mirası Listesi’nde yer alan Afrodisyas Antik Kenti’ne ev sahipliği yapan Karacasu ilçesinde açıklanan belediye borç tablosu görenleri şaşırttı. Önceki dönem belediye başkanı Mehmet Erikmen’in belediyeyi büyük borçlarla devrettiği ortaya çıkarken, yeniden belediye başkanı seçilen Mustafa Büyükyapıcı’nın açıkladığı rakamlara göre Karacasu Belediyesi’nin 62 milyon 444 bin 557 lira 60 kuruş borcu olduğu öğrenildi. Belediyenin borçlarına karşılık alacak rakamları ise 8 milyon 421 bin 940 lira 12 kuruş olduğu açıklandı. Borçlarla alacaklar arasındaki 54 milyon 22 bin 617 liralık fark dikkat çekti. CHP’li Mustafa Büyükyapıcı’nın görevi devraldığı 5 Nisan 2024 tarihi öncesine ait açıklanan rakamlara göre Karacasu Belediyesi’nin, emlak vergisi, kira, harç, banka vadesi gibi kalemlerden 8 milyon 421 bin 940 lira alacağı olduğu, akaryakıt istasyonundan alım nedeniyle 8 milyon 250 bin lira, SGK yapılandırma borcu 439 bin 329 lira, Karacasu Belediyesi Personel Limited Şirketi’nin borcu 1 milyon 266 bin 236 lira ve diğer kalemlerle birlikte toplam 62 milyon 444 bin 557 lira borcu olduğu açıklandı.