GENEL - 22 Ekim 2020 Perşembe 21:40

Tunç Soyer 18 ayda neler yaptığını anlattı

A
A
A
Tunç Soyer 18 ayda neler yaptığını anlattı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, göreve seçildiği 31 Mart 2019’dan bugüne uzanan 550 günün hikâyesini anlattı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, göreve seçildiği 31 Mart 2019’dan bugüne uzanan 550 günün hikâyesini anlattı. “Başka bir hayat mümkün” diyerek çıktıkları yolda kararlılıkla yürüdüklerini belirten Soyer, 2026 yılındaki Botanik Exposu’nun İzmir’de yapılacağının müjdesini de verdi.


31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde yüzde 58’in üzerindeki oy oranıyla tarihi bir başarı elde eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, görevdeki ilk 550 gününün değerlendirmesini kentin farklı kesimlerinden temsilcilerin davet edildiği bir toplantıyla yaptı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde “İzmir’de Başka Bir Hayat Mümkün” başlığıyla düzenlenen toplantı pandemi önlemleri nedeniyle seyreltilmiş oturma düzeniyle yapıldı. Başkan Soyer, 9 ana başlık altında yaptığı sunumda hayata geçirilen demokratik yerel yönetim uygulamalarını, tarımı kalkındırmaya yönelik çalışmaları, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmaya, istihdamı geliştirmeye yönelik sosyal projeleri, doğa dostu icraatları, ulaşım alanında atılan adımları, pandemi sürecindeki dayanışma odaklı kriz yönetim modelini, kentsel altyapı yatırımlarını, kültür ve sanat alanındaki çalışmalarla İzmir’i dünya kenti haline getirmeyi hedefleyen atılımları anlattı.



Demokrasinin 550 günü


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçim kampanyası sürecinde “üç cemre” başlığı altında özetlediği İzmir vizyonuna atıfta bulunarak başladığı sunumda seçimin ardından en az oyu aldığı Kiraz’ın Dokuzlar köyüne ziyaretini hatırlattı. İzmir’deki temel çıkış noktalarının şehrin yerelden kalkınma mücadelesini büyütmek, refahı artırmak ve adil dağılımı sağlamak olduğunun altını çizen Başkan Soyer şunları kaydetti:


“İzmir’de bir kent koalisyonu kuracağız ve herkesi dinleyeceğiz demiştik. Bu vaadimizi yerine getirirken, İzmir’deki sivil toplum kuruluşlarıyla ve meslek odalarıyla düzenli toplantılar yapıyoruz. Her kesimin taleplerini dinleyerek politikalar üretiyoruz. Merkeze uzak mahallelerimize gidip muhtarlarla toplantılar düzenliyoruz. Seçimlerde vaat ettiğimiz gibi, Seyyar Makam aracıyla Belediye bürokratlarımızla birlikte özellikle arka mahallelere gidiyoruz. Muhtarlara ve vatandaşa dokunma imkanı buluyoruz, talepleri yerinde dinleyip sorunları hızla çözmek için hemen belediye ekiplerimizi yönlendiriyoruz.”



İzmir’de başka bir tarım


Başkan Tunç Soyer, geride kalan 550 günlük sürede İzmir tarımını çeşitlendirmek ve ürünlerin satışını desteklemek için birçok adım attıklarını belirterek şunları kaydetti:


“Köylerin mahalle statüsüne geçmesiyle, Türkiye tarımı toplumun hiçbir kesiminin inkar edemeyeceği bir düzeyde zarar gördü, örselendi. Biz, hem bu büyük adaletsizliğe son vermek, hem de İzmir ekonomisine güç kazandırmak için başka bir tarım mümkün diyoruz.”


Başka Bir Tarım Mümkün vizyonunun, dört temel ilkeye dayandığını belirten Başkan Soyer, şöyle konuştu:


“Birincisi yerli tohuma ve yerli hayvan ırklarına sahip çıkmak. İkinci ilkemiz, ürünlerimizi işlemek ve katma değerini yükseltmek, markalaştırmak. Üçüncüsü bir araya gelerek güçlenmek, yani kooperatifleşmek. Çünkü küçük üreticinin hayatta kalabilmesi için bir araya gelmesi ve haklarını birlikte savunması şart. Son konumuz ise ürünü, ulusal ve uluslararası piyasada pazarlamak. Bu noktada Belediye şirketimiz İZFAŞ, yaşamsal bir önem taşıyor. Markalaşma, e-ticaret ve ihracat konularında tecrübesi olmayan küçük üreticilerimizi, fuarlarımız ile dünyaya açıyoruz.”



35 özel tasarımlı park geliyor


Başkan Soyer, doğaya dair politikalar üretmenin ve uygulamanın yerel yönetimlerin de asli görevlerinden biri kabul edildiğini belirterek bu kapsamda yaptıkları çalışmaları ise söyle özetledi: “Yaşayan Parklar adını verdiğimiz çok özel 35 parkı, şehrin çeperindeki Meles Vadisi, Gediz Deltası, Yamanlar Dağı ve Yarımada’da Olivelo Alanı’ndan başlamak üzere tüm il geneline yayıyoruz.”



Kişi başına 30 metrekare yeşil alan


Yeni stratejik planla yeşil altyapıyı, yeşil alanların artırılmasını, en temel altyapı önceliklerinden biri kabul ettiklerini dile getiren Soyer, “Bu doğrultuda, İzmir’de kişi başına düşen yeşil alan miktarını iki kat arttırmak; 16 metrekareden 30 metrekareye çıkarmak için tüm teknik çalışmaları tamamladık. Avrupa Kalkınma Bankası’ndan alınan hibeyle hazırladığımız Yeşil Şehir Eylem Planımız, bu yılın sonunda Belediye Meclisimize sunulacak ve yeşil altyapıyla ilgili pek çok yatırımımızı da hızlandıracak” dedi.



Arka sıradakiler için “Acil Çözüm”


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, her türlü ayrımcılık ve nefret söylemiyle mücadele ederek bir arada yaşamı teşvik ettiklerini, barış ve insan hakları kültürünün şehrin her köşesine yayılmasını sağlamak amacıyla Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü’nü kurduklarını söyledi. Değişimin sırrının İzmir’in arka mahallelerindeki sorunları görmek ve dinlemek olduğunun altını çizen Soyer, “Arka mahallelerdeki sorunları yerinde tespit edip ihtiyaçlarına kısa sürede cevap verebilmek için Acil Çözüm ekipleri oluşturduk. Ekiplerimizle birlikte bu mahallelere gidip dinliyoruz ve sorunları en hızlı şekilde çözüyoruz. Acil çözüm ekibi, hem belediyenin iş yapma hızını artırıyor, hem de tüm İzmirliler arasındaki bağları güçlendiriyor” diye konuştu.



Ulaşımda dev adımlar


Başkan Soyer, yüzde 12’lik kısmı tamamlanmış halde devraldıkları Narlıdere Metro inşaatını 125 Milyon Euro yatırım ile yüzde 65 tamamlanma oranına getirdiklerini belirterek şunları kaydetti:


“Sadece kendi kaynaklarımızla 11,2 km metroyu söz verildiği tarihte, vaktinde bitireceğiz. Temmuzda Metro tünelini açıp bitirmiş olacağız. Türkiye tarihinin en uygun maliyetiyle, en hızlı inşa edilen bu metroyu 2022’de İzmirlilerin kullanımına sunacağız. Uzun zamandır mücadelesini verdiğimiz ve İzmir tarihinin en büyük yatırım projesi olan Buca Metrosu’nu hayata geçirme yolunda çok ilerledik. İlk iş olarak uluslararası finans kuruluşlarından yatırım fırsatları doğurmak için yoğun bir çalışmaya girdik. Çiğli Tramvay hattımızın yapım ihalesini iki hafta içinde, 5 Kasım 2020’de gerçekleştiriyoruz. 11 kilometrelik Çiğli Tramvayı, Karşıyaka Tramvayı’nın devamı niteliğinde ve 14 istasyondan oluşuyor. Çiğli tramvayı 2023 yılında hizmete girecek. İzmir’i, demir ağlarla örüyoruz. Otobüs filosunun üçte birini yeniledik. 451 yeni otobüs aldık. Bu alımla ülke genelinde 2020’de tek kalemde gerçekleşen en büyük otobüs ihalesine imza attık. Avrupa’nın en genç deniz filosuna sahip olan İZDENİZ, yeni gemilerle güçlenmeye devam ediyor. Ağustos ayında sefere başlayan Fethi Sekin Arabalı Vapuru’ndan sonra Uğur Mumcu Arabalı Vapuru da filoya dahil olmak için gün sayıyor. İzmir Bisiklet ve Yaya Eylem Planı’nı hayata geçiriyoruz. İzmir’de kent içi bisiklet altyapısını güçlendiriyor, bisikleti toplu taşıma araçlarıyla entegre ediyoruz.”



Kriz belediyeciliği


Göreve gelir gelmez Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığı’nı kurduklarını söyleyen Başkan Soyer, pandemi koşullarına göre çok hızlı bir kurumsal yenilenmeyi hayata geçirerek Türkiye’de örneği olmayan bu uygulamaya “Kriz Belediyeciliği” adını verdiklerini dile getirdi. Başkan Soyer, pandemi başlar başlamaz doktorlardan, sağlıkçılardan, akademisyenlerden oluşan bir bilim kurulu kurduklarını vurgulayarak şöyle devam etti:


“Halkın Bakkalı’nı, Askıda Kitap’ı, Askıda Fatura’yı tüm İzmirlilerle birlikte hayata geçirdik. Pandemi döneminde uzaktan eğitimde; evinde internet ve bilgisayarı olmayan öğrencilerimiz için belediyemiz imkânlarını seferber etti. Belediye tesislerimizi eğitim merkezlerine dönüştürdük. Ayrıca interneti olmayan 20 bin öğrenciye 4 GB internet, 3 bin öğrenciye de tablet dağıtıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi Covid-19 salgınıyla mücadelede vatandaşların maskeye ücretsiz erişimini kolaylaştırmak için, maskematik uygulamasını başlatan ilk belediye oldu. Pandemide ürettiğimiz çözümlerle sadece Türkiye’ye değil dünyaya da ilham verdik.”



Yaşam kalitesi artıyor


Seçim kampanyası döneminde dile getirdiği rekor asfalt yılları yaşanacağına yönelik söylemini hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “Hem ana arterlerde hem kent içindeki caddelerde çok özenli bir çalışma yürütüyoruz. İZBETON ekiplerimiz trafik yoğunluğunun büyük ölçüde azaldığı salgın sürecinde kentin dört bir yanında asfalt serimi, parke kaplama, kilit taş döşeme işlerini yoğunlaştırdı. Türkiye’de en fazla köy yolu yapan belediyeyiz” dedi. Başkan Soyer, Yeni Otogar projesinin uluslararası bir mimari proje yarışmasıyla belirlendiğini sözlerine ekledi.



Dünya kenti İzmir


Kent refahını artırmak için, İzmir’in iade-i itibarının peşine düştüklerini söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “Dünya ile kurduğumuz bağ sayesinde hem ekonomik, hem kültürel, hem sosyal alışverişlerimizi artırıp İzmir’de daha zengin bir hayat inşa ediyoruz” dedi. Başkan Soyer, hem turizm hem de ekonomik ilişkiler için kurulan Moskova ve Brüksel ofislerinin işlemlerinin tamamlandığını belirterek şunları kaydetti: “Çin, ABD ve Almanya tanıtım ve ekonomik işbirliği ofislerimiz de pandeminin yatışması ile hayata geçecek. Böylece İzmir’e hem turist hem yatırım çekeceğiz. Dünya’nın en önemli kültür etkinliklerinden birisi olan Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesini 2021 yılında İzmir’de düzenleyeceğiz. Dünya’nın önde gelen kültür üreticileri, sanatçıları, kanaat önderleri İzmir’e gelecekler, kentimizi kültürümüzü tanıyacaklar.”



2026 Botanik EXPO’su İzmir’de


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in dünyaya tanıtılması açısından büyük önem taşıyan bir haberi de ilk kez toplantıda duyurdu. Soyer, “2026 Botanik EXPO’sunu İzmir’de düzenleyeceğiz. Botanik Expo kentimizdeki süs bitkileri sektörünü ateşlerken, kentimizin hem kalkınmasına hem de uluslararası tanınırlığına büyük katkı yapacak. Botanik Expo, 2030 Dünya Expo’suna giden yolda önemli bir kilometre taşı olacak” dedi.


Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, eşi Neptün Soyer, kızları Duygu ve Defne’nin yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, CHP Parti Meclisi (PM) üyeleri Rıfat Nalbantoğlu ve Devrim Barış Çelik, CHP İzmir milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç, Atilla Sertel ve Mahir Polat, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, İyi Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, ilçe belediye başkanları, fahri konsoloslar, meslek örgütlerinin ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, İzmir’deki üniversitelerin rektörleri ve iş insanları katıldı.



550 Gün Sergisi 31 Aralık’a kadar ziyaret edilebilir


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sunumunun ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 31 Mart 2019 tarihinden bu yana öne çıkan projelerinin kronolojik olarak sıralandığı sergi gezildi. Fotoğraf, görsel ve videoların bulunduğu 550 Gün Sergisi, 31 Aralık 2020 tarihine kadar ziyarete açık olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.