EKONOMİ - 17 Ocak 2021 Pazar 11:12

Türkiye-Birleşik Krallık STA’sı ticari ilişkileri konuşuldu

A
A
A
Türkiye-Birleşik Krallık STA’sı ticari ilişkileri konuşuldu

Türkiye-Birleşik Krallık arasında serbest ticaret anlaşması (STA) sonrası süreci değerlendiren Ege İhracatçı Birliklerinin (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, "25 yıllık Gümrük Birliği’nin sağladığı muafiyet avantajını koruyarak ticaretimizi 20 milyar dolara ulaştıracağımız bir dönemin kapısı aralandı" dedi.

Türkiye-Birleşik Krallık arasında serbest ticaret anlaşması (STA) sonrası süreci değerlendiren Ege İhracatçı Birliklerinin (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, "25 yıllık Gümrük Birliği’nin sağladığı muafiyet avantajını koruyarak ticaretimizi 20 milyar dolara ulaştıracağımız bir dönemin kapısı aralandı" dedi.


Türkiye-Birleşik Krallık arasında serbest ticaret anlaşması 29 Aralık 2020’de imzalandı, 1 Ocak’ta yürürlüğe girdi. Sanayi ürünlerinde tüm gümrük vergileri sıfırlandı. Tarım ihracatının ise yüzde 80’i vergi muafiyetinden yararlanıyor. Serbest dolaşım sona erdi, artık menşe kuralları geçerli olacak. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Avrupa Birliği (AB) Genel Müdür Yardımcısı Atilla Bastırmacı, Ticaret Bakanlığı AB Uzmanı Ahmet Şevket Dayıoğlu, Ticaret Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Elif Gürsoy, Ticaret Bakanlığı Ticaret Uzmanı İmge Kolağasıgil Türkiye’nin Birleşik Krallık ile ilişkilerini daha da derinleştirecek STA sonrası süreci, EİB’in düzenlediği online video konferansta anlattı. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Sadece Birleşik Krallık ve Avrupa Birliğini değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiren, Brexit müzakereleri iki tarafında uzlaşmasıyla sona erdi. Gümrük vergisiz ve kotasız ticareti kabul eden AB içindeki en büyük ticaret anlaşması böylece gerçekleştirilmiş oldu. Birleşik Krallık, Brexit sonrası AB ile vardığı anlaşmanın ardından ilk serbest ticaret anlaşmasını Türkiye ile gerçekleştirdi. Böylece bizim de ikili ticari ilişkilerimiz yeni bir yasal zemine oturdu. 25 yıllık Gümrük Birliği’nin sağladığı muafiyet avantajını koruyarak ticaretimizi 20 milyar dolara ulaştıracağımız bir dönemin kapısı aralandı. Birleşik Krallık, 2020’de 10,4 milyar dolarla Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ikinci pazar, Ege İhracatçı Birliklerinin ise 825 milyon dolarla en çok ihracat yaptığı üçüncü pazar konumunda yer alıyor. Ege’den en fazla ihracat yaptığımız sektörlerimiz kuru meyve, konfeksiyon, yaş meyve sebze mamuller ve su ürünleri. Yıllardır yukarı yönlü bir seyir izleyen ticaretimiz var. Son 10 senede ticaretimizde yüzde 70’lik artış yaşandı" diye konuştu.



Birleşik Krallık-Türkiye STA’sına dair öne çıkan başlıklar şu şekilde oldu:


"- Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasıyla Gümrük Birliği ilişkimiz sona erdi. Birleşik Krallık 165 ülkeyle muhatap olduğu ticaret rejimini yeniden kurgulamaya başladı.


- Süreç henüz tamamlanmadı. Bazı alanlarda İngilizler kendi tercihleri çerçevesinde geçiş süreci aldı. O geçiş sürecinde bazı uygulamalara devam ediyorlar. Bir yandan da kendi uygulamalarını getirdiler.


- Türkiye-Birleşik Krallık STA’sı devamlılık anlaşması ve temel amacı; Gümrük Birliği şartlarını günümüze uyarlamak. Büyük ölçüde Gümrük Birliği şartlarının ihracatımıza ve ithalatımıza, ticaretimize yansıtılması. Anlaşmamızın ilk basamağı ve temel kapsamı mal ticaretine yönelik. AB’nin anlaşmasından ayrıldığı temel nokta bu. AB anlaşması hizmetler, yatırımlar, güvenlik, eğitim gibi birçok alanı kapsıyor.


- Bu anlaşmalar müzakere sürecinin ilk aşaması. Önümüzdeki aylarda Türkiye açısından önemli hizmetler ve yatırımlar gibi birkaç konu başlığıyla devam edecek.


- Gümrük Birliği’nden temel farklılığı ise menşe konusu. Sanayi ve tarımda gümrük vergisi boyutuyla tamamen Gümrük Birliği şartları devam ediyor. Değişiklik olmadı. Ancak serbest dolaşımdan, menşe bazlı bir ticarete geçildiği için anlaşmada, kapsamlı menşe kurallarının yer aldığı protokol var.


- Menşe kurallarının yürürlüğe konması ile birlikte en büyük değişiklik menşe beyanı sistemine geçiliyor olması.


- ATR dolaşım belgeleri düzenlenirken bakılması gereken tek unsur eşyanın serbest dolaşımda olup olmamasıydı. Eşyalar ATR dolaşım belgesiyle ticarete konu oluyordu, menşenin bir önemi yoktu. Gümrük Birliği kapsamındaki eşya ticareti de dahil olmak üzere Birleşik Krallık ile ticarette menşe kuralları ve menşe beyanı geçerli olacak. Mevcut durumda bir dolaşım belgesi olmayacak.


- ATR dolaşım belgesiyle bir eşya öncesinde Birleşik Krallık’a gönderilirken, Birleşik Kralık AB üyesi olduğu için telafi edici vergi ödeme yükümlülüğü vardı.


-Yeni sistemde “geri ödeme” yükümlülüğünde esnemeye gidildi. 50 ve 63’üncü fasıllar tekstil ve konfeksiyon eşyası hariç geri kalan bütün fasıllarda geri ödeme yükümlülüğü kaldırıldı. Dahilde işleme rejimini kullanabiliyorsunuz. İhraç ürününe, Türk menşei kazandırılıyorsa telafi edici vergi ödeme yükümlülüğü yok. Menşe beyanını düzenleyip Birleşik Krallık’a ihraç edebiliyorsunuz.


- Bu fasıllarda (50 ve 63’üncü fasıllar) bir eşya Birleşik Krallık’a ihraç ediliyorsa telafi edici vergi yükümlülüğü hala var. Diğer fasıllarda Türk menşeli bir eşya ihraç ediyorsanız o eşyanın üretiminde kullandığınız girdiler için dahilde işleme rejiminden telafi edici vergi yükümlülüğü olmadan istifade edilebilecek.


- AB’nin tercihleri nedeniyle, Birleşik Krallık, PAN Avrupa-Akdeniz kümülasyon sistemine şu an taraf değil. İkili bazlı menşe kurallarıyla ticaretimiz devam edecek. İkili bazlı menşe kurallarıyla ticaretimiz devam edecek. Çapraz kümülasyon işlemiyor.


- Devamlılık, gümrük vergileri ve menşe boyutuyla ilgili büyük ölçüde Türkiye tarafının istekleri karşılandı. Tarım, teknik düzenlemeler, CE işareti, sübvansiyonlar, devlet yardımları ve menşe kuralları yeniden gözden geçirilecek ve müzakere edilecek.


- Bu hafta başı itibariyle AB anlaşmasına paralel olarak yeni bir menşe protokol taslağı paylaşıldı. Bazı farklılıklar olduğu tespit edildiği için menşe eki revize edildi. Teknik düzenlemeler için de AB anlaşması inceleniyor.


- İngiliz tarafıyla yapılan görüşmelerde tarımın ayrı bir müzakere konusu olması gerektiği konusunda mutabakat sağlandı. Tarım konusunda karşılıkla tavizlerin değişiminin yapılacağı müzakere süreci başlayacak.


- Bazı ürünlerde Türkiye tarafının ilave talepleri var. İngiliz tarafının da Türkiye’den açılım beklentisi var. Bu süreç önümüzdeki aylarda başlayacak.


- Brexit ve Türkiye’nin STA’sından bağımsız olarak Birleşik Krallık’ın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde tarife kotalarıyla ilgili devam eden Türkiye’nin de taraf olduğu bir süreç var. Birleşik Krallık, AB’den ayrılmasıyla birlikte tüm dünyaya tanıdığı tarife kotalarını yeniden müzakere etti. DTÖ boyutuyla süreç devam ediyor. Bir taraftan DTÖ sürecini takip edilirken, bir yandan tarım konusunda karşılıklı taviz yoluyla ilave bir serbestleşme yapılıp yapılamayacağı ele alınacak.


-Anlaşmanın en önemli unsuru artık menşe beyanı ile ticaret yapılacak olması ve menşe kurallarına geçiliyor olması.


- Hem Türkiye hem Birleşik Krallık tarafında Meclis onay süreci tamamlandıktan sonra anlaşmanın yürürlük süreçleri tamamlanacak. Menşe ile başlayarak anlaşmanın revizyonu, menşe çalışması bu ay içerisinde tamamlanacak. Ardından tarım ve teknik düzenleme süreci de görüşülecek.


-EORI numarası bizim ihracatçımız için geçerli değil. Birleşik Krallık’ın kendi ihracatçıları için alması gereken bir numara.


- CE işareti iliştirerek ihracat yapılan ürünlerde Birleşik Krallık bu işareti 1 Ocak 2022’ye kadar tanıyacak."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Başkan Baltacı’nın ilk gündemi şehir içi ulaşım oldu Göreve başlamasının ardından ilk olarak şehir içi ulaşım problemini gündemine alan Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, "Ulaşım master planı, mesafeye göre ücret, sarı otobüs ve otoparklar başta olmak üzere seçim öncesi üzerinde durduğumuz konuları bilimsel ve akılcı çözümlerle hayata geçireceğiz” dedi. 31 Mart Mahalli İdareler seçimi sonucunda Belediye Başkanı seçilen ve 6 Nisan’da görevi devralan Hasan Baltacı’nın seçim kampanyası süresi boyunca üzerinde sıklıkla durduğu şehir içi ulaşım problemi gündemine aldığı ilk konu oldu. Bu çerçevede Başkan Hasan Baltacı, belediyedeki ilk toplantısını şehir içi ulaşımın en önemli paydaşlarından olan S.S. Kastamonu Özel Halk Otobüsü İşletmesi ile gerçekleştirdi. Belediye Başkanlığı makamında gerçekleşen ve yaklaşık 2 saat süren toplantıda Başkan Hasan Baltacı, S.S. Kastamonu Özel Halk Otobüsü İşletmesi Başkanı Mehmet Tiryakioğlu ve yönetimiyle bir araya geldi. Belediye Başkan Yardımcıları Abdullah Burak Livan ve Eda Büyükdemirci’nin yanı sıra Kastamonu Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürü Ahmet Üstün Göksoy’un da yer aldığı toplantıda, şehir içi ulaşım hizmetlerinde yaşanan sorunlar masaya yatırıldı, çözüm yolları hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Belediye Başkanı Hasan Baltacı toplantı sonrası sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Şehir içi ulaşımdaki sorunların çözümü ve eksiklerin en kısa sürede tamamlanması için paydaşlarımızla bir araya geliyoruz. İlk toplantımızı S.S. Kastamonu Özel Halk Otobüsü İşletmesi Başkanı Mehmet Tiryakioğlu ve yönetimiyle gerçekleştirdik, fikir alışverişinde bulunduk. Ulaşım master planı, mesafeye göre ücret, sarı otobüs ve otoparklar başta olmak üzere seçim öncesi üzerinde durduğumuz konuları bilimsel ve akılcı çözümlerle hayata geçireceğiz” ifadelerine yer verdi.
Niğde Niğ-Bor Kültür Sanat Festivali’nin 4’üncüsü düzenlenecek Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Kemerhisar ve Bahçeli beldelerinde Uluslararası Sanat Festivali gerçekleştirilecek. Niğde’yi tanıtmak için Halibas Art tarafından geleneksel hale getirilen Uluslararası Niğ-Bor Kültür Sanat Festivali’nin bu yıl 4.’sü gerçekleştirilecek. Niğde Valiliği, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Kemerhisar ve Bahçeli Beldesi katkılarıyla 22 -28 Nisan tarihleri arasında yapılacak olan festivale 15 ülkeden 50’yi aşkın sanatçı katılacak. Amaçlarının sanatın, tüm engelleri yıkacağını ve insanların hayatının bir parçası olduğunu göstermek olduğunu söyleyen etkinliğin organizatörü Serkan Haliloğulları , hayatın bir parçası olan sanatı kitlelere ulaştırmak, toplumdaki sanat bilincini yükseltmek ve kentimizi tanıtmak istediklerini ifade etti. Haliloğulları, "Bor Rum Kilisesi’nde 22 Nisan’da bir açılışımız olacak. O açılışımızdan sonra 23 Nisan’da Kemerhisar’da çocuklarla ve sanatçılarımızla beraber 23 Nisan kutlamaları gerçekleşecek. Aynı gün Roma Havuzu’nda bir etkinliğimiz olacak. 24 Nisan’da engelli çocuklarla beraber engelsiz sanatı tanıtma amaçlı programımız olacak. 25 Nisan günü ise Perşembe Güzel Sanatlar Lisesi ile etkinliğimiz olacak. 26-27 Nisan’da Kemerhisar’da ve Bahçeli’de etkinliğimize edeceğiz, 28 Nisan günü ise Niğde İl Kültür Merkezi’nde kapanış programı yapacağız. Amacımız burada farklı kültürleri bir araya getirmek, kaynaşmayı sağlamak. 15 ülkeden yaklaşık yüz civarı bir sanatçı topluluğuyla beraber sanatın her dalında etkinlikler yapacağız" şeklinde konuştu.
Kayseri Tokat depreminde Kayseri’deki evde hasar iddiası Kayseri’de yaşayan 5 çocuk babası Ferdi Yakupoğlu, Tokat’ta meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem sonrası evinin hasar gördüğünü iddia ederek, yetkililerden yardım istedi. AFAD’dan alınan bilgiye göre, saat 18.11’de merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde 5.6 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 5.9 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem Kayseri’den de hissedildi. İddiaya göre, Kayseri’nin Kocasinan ilçesine bağlı Mevlana Mahallesi Havuzbaşı Sokak’ta bulunan 3 katlı bir ikamette de hasra meydana geldi. Tokat Sulusaray merkezli depremde evinin duvarlarında ve kolonlarında çatlak meydana geldiğini söyleyen Yakupoğlu, “Bugünkü depremde benim evim bu hale geldi. Yetkililerden gelip, evimize bakmalarını istiyoruz. En azından riskli olup, olmadığımızı bilmek istiyoruz. Çocuklarımla birlikte korku içerisindeyiz. Ben maddi olarak bir yardım da talep etmiyorum. Sadece risk altında olup, olmadığımızın cevabını bize versinler. Rahatlık içerisinde evimizde oturalım. Ben marketteydim. Eşim ve çocuklarım beni aradılar. ‘Baba deprem oldu’ dediler. Benim büyük kızım, telefonunu almak için eve girdiğinde evin bu hale geldiğini söyleyerek, fotoğraf attılar. Biz evimizde korku içerisinde oturuyoruz. Yetkililerden biz herhangi bir maddi yardım talep etmiyoruz. Sadece gelip, evimize bakarak riskli olup, olmadığına bakmalarını istiyoruz. Başka herhangi bir isteğimiz yok” ifadelerini kullandı.