KÜLTÜR SANAT - 29 Haziran 2020 Pazartesi 09:32

Yeşilçam’ın unutulmaz sahneleri fırçasında can buluyor

A
A
A
Yeşilçam’ın unutulmaz sahneleri fırçasında can buluyor

Türk Sineması üzerine birçok çalışması ve kitabı bulunan Yaşar Üniversitesi Film Tasarımı Bölümü Dr.

Türk Sineması üzerine birçok çalışması ve kitabı bulunan Yaşar Üniversitesi Film Tasarımı Bölümü Dr. Öğretim Görevlisi Dilara Balcı, Yeşilçam aşkını hobisiyle birleştirdi. Türk filmleri arşivi, afiş ve fotoğraf koleksiyonu da bulunan Dilara Balcı, Yeşilçam’ın unutulmaz sahnelerini suluboya tekniğiyle resimleyerek yaşatıyor.


Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Film Tasarımı Bölümü Dr. Öğretim Görevlisi Dilara Balcı, Türk Sineması hobisiyle birleştirerek filmlerden unutulmaz sahneleri fırçasıyla ölümsüzleştiriyor. Akademik hayatında Türk filmleri ve bu filmlerdeki karakterler, konular, oyuncular, yönetmenler üstüne birçok çalışması ve kitabı bulunan Dr. Dilara Balcı, hobilerini mesleğe çevirmeyi ve onları birleştirmeyi sevdiğini belirterek, Türk Sineması tutkusunun çocukluktan başlayan öyküsünü anlattı. Dr. Balcı, “Yeşilçam filmlerine olan ilgim 6-7 yaşlarımda başladı. Anneannemle Göztepe’de caddeye bakan bir apartmanda yaşıyorduk. Dışarı çıkıp oynamam pek de mümkün değildi. Okulda sosyal bir çocuk olmama rağmen okuldan sonramı televizyon izlemekle geçirdim. Çocukluğum, özel televizyonların ilk açıldığı 1990’lı yılların başına denk geliyor. Bu kanallar bol bol Yeşilçam filmi yayınlıyorlardı. Üstelik siyah beyaz yapımları göstermekten de çekinmiyorlardı. Bu filmleri zevkle izliyordum. Özellikle de Ayhan Işık, Sadri Alışık ve Belgin Doruk’un başrollerini paylaştığı Küçük Hanımefendi serisini seviyordum. Sadri Alışık ve Belgin Doruk vefat ettiklerinde çok üzüldüğümü hatırlıyorum. Daha ilkokuldayken arşivlemeye başlamıştım, gazete ve dergilerden fotoğraflar keserdim. Maalesef onları saklayamadım” dedi.


Lise yıllarında Türk Sinema tarihi, çeşitli anı ve biyografi kitaplarını okumaya başladığını ifade eden Dilara Balcı, “Artık yalnızca oyuncular değil yönetmenler de ilgimi çekiyordu ve onlarla tanışmak için lisede son sınıfta sözel bölüme geçip Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV Bölümünü tercih ettim. Bu benim için zorlu bir süreçti, çünkü lisemde sözel bölüm yoktu ve puanlarımın yüksek olmasından ötürü bu kararım ailem ve öğretmenlerim tarafından pek de hoş karşılanmadı ama bu sayede üniversitede Metin Erksan, Feyzi Tuna, Nedim Otyam, İlhan Arakon, Memduh Ün, Duygu Sağıroğlu gibi ünlü yönetmenlerden dersler alma şansı buldum. Üniversitede, film arşivinden de büyük ölçüde yararlandım ve televizyonlarda denk gelmediğim pek çok filmi izleyebildim. Bu yıllarda sahaflardan fotoğraf ve afiş toplamaya da başlamıştım. Üniversitede öğrendiğim temel bilgi, değerli bir kültürel miras olan sinemaya ilişkin her türlü malzemeyi korumaktı. Ben de bunu amaçladım. Satın aldığım her fotoğrafta aklıma ilk olarak yaşadığım süre boyunca o fotoğrafın da korunacağı gelir ve bu düşünce beni mutlu eder” diye konuştu.



“2 binden fazla filmi izledim”


Çocukluğundan bugüne kadar binlerce Yeşilçam filmi seyrettiğini söyleyen Dr. Dilara Balcı, “Aslında başlangıcından günümüze 7 binden fazla film çekilmiştir. Bu filmlerin de hatırı sayılır bir bölümü korunamadı ya da çıkan yangınlarda yok olarak günümüze ulaşamadı. 2 binden fazla filmi izlemiş olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta bunları ikişer, üçer defa izledim. Daha da ileri giderek pek çoğunu yılda en az bir kez izlediğimi söyleyebilirim. Bin 300 filmlik dijital film arşivimde ise ağırlıklı olarak 1980 öncesinde çekilmiş filmler yer alıyor” diyerek akademik hayatında da bu alanda çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.



Yeşilçam temalı bir sergi açmayı hedefliyor


Yüksek lisans ve doktora sürecinde de Türk Sineması üzerine çalışmalarını sürdüren, bu alanda birçok makale, kitap yayınlayan Dr. Dilara Balcı, “Ben hobilerimi mesleğe çevirmeyi, birleştirmeyi seviyorum galiba. Son yıllarda suluboya resim yapmaya da merak sardım. Önceleri, resim yaparken ses olsun diye arşivimden bir Türk filmi açıyordum, çünkü sessizlikte ya da müzikle çalışmayı sevmem. Daha sonra filmlerden kareleri resmedebileceğimi düşündüm. Şimdilik kendimi amatör buluyorum, ancak birkaç yıl içerisinde daha iyi resimler yapabilmek ve Yeşilçam temalı bir sergi açmayı hedefliyorum” diyerek hobisinin tutkusuyla nasıl birleştiğini anlattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Dikkat eksikliği yetişkinler için de sorun Eskişehir Özel Ümit Vişnelik Hastanesi Klinik Psikoloğu Gonca Malkoç Arı, dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite bozukluğunun çocukların yanı sıra yetişkinlerde de görülebilen bir sorun olduğunu belirterek, tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirdi. Kısaca DEHB olarak tanımlanan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, aşırı hareketlilik, dürtüsellik, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu gibi durumlar ile ortaya çıkan bir tür psikolojik bir rahatsızlık olduğunu aktaran Klinik Psikolog Arı, ailelerin; dikkatini toplayamama, unutkanlık, zamanı iyi kullanamama, odaklanamama, ders çalışmaktan çabuk sıkılma, derse dikkatini verememe şikayeti ile geldiğini anlattı. Öte yandan bu belirtileri gösteren her çocuk için dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı koymanın mümkün olmadığını belirten Gonca Malkoç Arı, “Bazen, çeşitli fiziksel rahatsızlıklar nedeniyle de bu gibi semptomlar gözlemlenebilmektedir. Bu nedenle bir çocuğa dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı koyabilmek için en az 6 ay boyunca belirtilerin devam etmesi ve çocuğun aynı davranışları yalnızca ev ya da okul ortamında değil, girdiği her ortamda sergiliyor olması gerekmektedir.” şeklinde konuştu. Profesyonel yardım gerekli Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite bozukluğunun yetişkinlerde de görülen bir sorun olduğunu ifade eden Arı, yetişkinlerde görülen belirtileri şöyle sıraladı: “Bireyin yaşamında işe başlayamama, iş yerinde verimli olamama, stresle baş edememe, bir toplantı boyunca oturamama, zamanı iyi yönetememe, öfke atakları, evliliğin idaresi ile alakalı yaşanan sorunlar olarak ortaya çıkabilmektedir.” Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite bozukluğunun; bireylerin yaşamında oldukça ciddi akademik, psikolojik ya da sosyal problemlere neden olabilecek türden bir rahatsız olduğunu belirten Arı, bireylerin bu konuda mutlaka profesyonel yardım almaları gerektiğini belirtti. İlaçlı veya ilaçsız tedavi DEHB tedavisinin; yetişkinlerde ve çocuklarda farklı yöntemlerle gerçekleştirildiğini dile getiren Arı, şunları kaydetti: “Genellikle bu alanda uzman psikolog tarafından yürütülen tedavilerde öncelikle çocuğun ya da yetişkinin neden hiperaktif olduğu, neden dikkat eksikliği olduğu ve bu rahatsızlıkların düzeyi araştırılarak incelenmekte ve buna göre ilaçlı ya da ilaçsız bir tedavi planı oluşturulmaktadır. Uyguladığımız testler ile dikkat, zamanlama, hiperaktivite gibi parametreleri ölçebiliyoruz. 6 yaş üzerindeki tüm çocuklara uygulanabilmekte, testin çocuk ve yetişkin olmak üzere iki formu bulunuyor, çocuk formu yaklaşık 15 dakika, yetişkin formu ise 18 dakika sürüyor, kendinizde veya çocuğunuzda bu tür zorluklar gözlüyorsanız dikkat testi talep ediniz.”
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği cuma günü başlıyor" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 19 Nisan 2024 Cuma günü başlayacak olan Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’nde çok özel organizasyonların olacağını duyurdu. Başkan Büyükkılıç, ‘Ağaç yaşken eğilir’ atasözüne uygun olarak çocukların eğitimi, öğretimi ve gelişmesi için gayretlerini ve hizmetlerini sürdürüyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, okuyan ve okutan şehir Kayseri mottosuyla donanımlı, eğitimli bir nesil yetişmesi için çocuk kütüphanelerinin ardından şimdi de Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’ni çocuklarla buluşturuyor. Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Geleceğin teminatı olarak gördüğümüz çocuklara ayrı bir özen gösteriyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da içine alan çocuklara özel harika bir fuar ve şenlik hazırladık” dedi. Birbirinden eğlenceli etkinlikler, kitaplar ve organizasyonlarla çocukların muhteşem bir 10 gün geçireceklerini söyleyen Başkan Büyükkılıç, “Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği Cuma günü başlıyor. Birbirinden eğlenceli etkinlikler, kitaplar ve organizasyonlarla çocuklarımız için hazırız. TRT Çocuk’un sevilen çizgi filmlerinin olacağı şenliğimiz 19-28 Nisan 2024 tarihleri arasında çocuklarımızla buluşacak” diye konuştu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak, tüm çocukları bu etkinliğe davet eden Büyükkılıç, “Bütün yavrularımızı 19-28 Nisan günleri arasında Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi etkinlik alanına bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği kapsamında 20 Nisan Cumartesi Günü Çocuk Tiyatrosu “Heidi”, 21 Nisan Pazar Günü Çocuk Tiyatrosu “Elif ve Arkadaşları” Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi etkinlik alanında çocuklarla olacak.