POLİTİKA - 15 Mart 2019 Cuma 13:30

Zeybekci: "10 yıl belediye başkanlığı yapmış, ilçede satılmamış yer kalmamış"

A
A
A
Zeybekci: "10 yıl belediye başkanlığı yapmış, ilçede satılmamış yer kalmamış"

Pınarbaşı Fincancılar Çarşısı, Bornova Çarşısı ve Pınarbaşı 5.

Pınarbaşı Fincancılar Çarşısı, Bornova Çarşısı ve Pınarbaşı 5. Sanayi Sitesi esnafını ziyaret eden, Bornova sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile bir araya gelen Cumhur İttifakı AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci, vatandaşlarla da sohbet etti, dertlerini, isteklerini dinledi, bol bol da fotoğraf çektirdi. Zeybekci, CHP’li Tunç Soyer’i eleştirerek, "10 yıl belediye başkanlığı yapmış, ilçede satılmamış yer kalmamış. Bir de, ’İzmir pazarlatmam’ diyorsun; ama sen Seferihisar’ı sattın" dedi.


Cumhur İttifakı AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci, seçim çalışmalarına devam ediyor. Gezdiği yerlerdeki esnafla görüşmeleri sırasında Zeybekci’yi fark eden bir taksi şoförü, “Allah rızası için kurtar İzmir’i. Hakikaten kurtar, buramıza kadar geldi, bıktık. Bugüne kadar hep CHP’ye oy verdim, pişmanım size hiç oy vermedim, bin pişmanım” dedi. Taksicinin sözleri üzerine yanına giden Zeybekci, “Oyunuzu kimseye değil İzmir’e verin, bu sene o sene inşallah” yanıtını verdi.


Zeybekci, Bornova Çarşı içindeki kahvehaneleri de ziyaret ederek vatandaşlardan gelen teklifi kırmadı, birlikte çay içerek sohbet etti; ayrıca hayır için dağıtılan nohutlu pilavdan yedi. Bornova Çarşı’da Tavaslı bir hemşehrisi, hazırladığı “Tavas efesi hoş geldin” yazısını pencereden göstererek, Zeybekci’ye desteğini dile getirdi. Zeybekci’nin daveti üzerine yanına gelen kişi, Tavas’a ait tanıtım kitaplarını da gösterdi.



"Gençleri işsiz, çocukların spor alanı, ailelerin gönlünce gidebilecekleri yerler yok"


Bornova’da sivil toplum kuruluşları temsilcileri, hemşehri dernek temsilcileri ve mahalle muhtarlarıyla bir araya gelen Zeybekci, STK’ların, hemşehri derneklerinin önemine değinerek toplumda önemli rol üstlendiklerini belirtti. İzmir’e ilişkin tespitler yapan Zeybekci, Karabağlar’da bir konferans salonu, sinema salonu, çocukların gidebilecekleri spor salonunun bulunmadığına dikkati çekerek, "Karabağlar, bazı illerden fazla nüfusa sahip ama ailelerin gidebilecekleri büyük bir parkı dahi yok. Gençleri işsiz, çocukların spor alanı, ailelerin gönlünce gidebilecekleri yerler yok. Arka mahallelerdeki insanlar Kordonboyu’nu, Karşıyaka, İnciraltı sahilini uzaktan seyrediyor. Belediye başkanı olarak sizin içinizde hiç dert yok mu? Bunlar derdiniz değil mi?" ifadesini kullandı.


"İnsanlara kentin sorunlarını sorduk. Trafik, ulaşım, bozuk yollar, yağmurda kenti su basması, çöp gibi konular öncelikli çıktı. Ardından işsizlik geliyor" diyen Zeybekci şöyle devam etti:


"Türkiye ortalamasının üzerinde işsizliğin olduğu, 4 gençten birinin işsiz olduğu bu kente, insanca yaşamla ilgili noktalardan sonra işsizlik geliyor. Burası dünyanın en güzel, Türkiye’nin en avantajlı şehri. Neden işsizlik diğer illerde değil de İzmir’de bu kadar yüksek? Belediye olarak esnafa, sanayiciye, turizmciye yeni yatırım alanları açmazsan, altyapısını, üst yapısını tamamlayarak yatırımcıyı çağırmazsan kimse gelip tesis kurmaz, yatırım yapmaz."


Belediye başkanlarının şehirler yarışında yatırımcı avcısı gibi olması gerektiğini belirten Zeybekci, "Başkanlar, her türlü desteği sağlayarak yatırımcıyı iline yatırım için, aşı, işi, ekonomiyi büyütmesi için çağırıyor. İzmir’e 1 milyon, yarı nüfusundaki Antalya’ya 19 milyon turist geldi. Turizmden Antalya 100 milyon, İzmir ise 5 milyon gelir sağladı. Bu para o ilin esnafına gitti" dedi.


"İzmir çöplerini dağlara atıyor, çöpten sızan zehirli sular doğaya karışıyor" diyen Zeybekci, "Her yağmurda şehri kanalizasyon basıyor, kanalizasyon körfeze veriliyor. Tüm Türkiye’de böyle olduğunu mu sanıyorsunuz? Böyle bir kent kalmadı Türkiye’de. İzmir’deki 4,5 milyon nüfuslu şehrin hastanelerindeki tıbbi atıklarını Manisa Büyükşehir Belediyesi alıyor, normal şeyler mi bunlar" ifadesini kullandı.



Tunç Soyer’i eleştirdi


Bu sorunlara “çiçek, böcek, öpeyim” sözleriyle çözüm bulunamayacağını, İzmir’in sorunlarının konuşulması gerektiğini dile getiren Zeybekci, CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer’i eleştirerek, "10 yıl belediye başkanlığı yapmış, ilçede satılmamış yer kalmamış. Bir de, ’İzmir pazarlatmam’ diyorsun; ama sen Seferihisar’ı sattın. 250 yataklı otel, koyuyla 10 milyon mu eder? 28 dönümlük adası 1 milyon 300 bin lira mı eder? Tarla niyetine satsan, daha pahalı satarsın. Belediye çalışanları 4 ay boyunca maaşlarını eksik almış. Belediye başkanı 178 kez ülke dışında çıkıyor. ‘İzmir’i sattırmam’, işin gücün satmada senin, aklın orada kalmış. Aziz Kocaoğlu’na sorun; Nihat Zeybekci’ye karşı aday olmadın da CHP adayının ismi netleştiğinde koşa koşa neden Ankara’ya gittin de aday adaylığını açıkladın" diye konuştu.


Salondakilerden temsil ettikleri STK’ların, İzmir’in, geleceklerinin tarafı olmasını isteyen Zeybekci, “Burada 21’nci yüzyılın ikinci çeyreğini konuşuyoruz, seçilenler ilk çeyreği bitirecek, ikinci çeyreğin yol haritasını çıkaracak.’2050 İzmir’i çocuklarımızın İzmir’ini konuşuyoruz. Oyunuzu hiçbir şahsa vermeyin; aklınıza, kendinize, şehrinize verin” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.