ÇEVRE - 06 Ağustos 2022 Cumartesi 10:36

Ekoturizm kalbi Başkonuş Yaylası’nda atıyor

A
A
A
Ekoturizm kalbi Başkonuş Yaylası’nda atıyor

Kahramanmaraş ve bölgenin yaz mevsiminde soğuk hava deposu konumunda yer alan ve binlerce endemik bitkisiyle dikkat çeken Başkonuş Yaylası, ekoturizm yürüyüşü ile yeni rota haline geldi.

Kahramanmaraş ve bölgenin yaz mevsiminde soğuk hava deposu konumunda yer alan ve binlerce endemik bitkisiyle dikkat çeken Başkonuş Yaylası, ekoturizm yürüyüşü ile yeni rota haline geldi.


Akdeniz Bölgesinin doğusu Onikişubat ilçesi sınırlarında yer alan Başkonuş Yaylası, Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2021 yılında Ekoturizm alanı olarak hayata kazandırıldı. Pandemi nedeniyle ekoturizmin tadını çıkaramayan yerli ve yabancı turistler bu yıl ilk defa bölgeye gelerek, doğa harikası yaylada eko turizm yapmayı tercih ettiler.


Merkeze 55 kilometre uzaklıkta bulunan ekoturizm alanında, hem bölge halkını hem çevre illeri ve hem de yabancı turistleri cezbeden onlarca kültürel dinamik yer alıyor.


Yayla içerisinde yer alan başta sümbül ve salep olmak üzere birçok endemik bitkiyi bünyesinde barındırması; köknar, sedir, meşe ve ardıç ağaçlarından oluşan orman, rengarenk çiçekleri ve endemik bitkileriyle doğal yapısını korurken, geyikler ve kuşlara da ev sahipliği yapıyor.


Ekoturizm alanında yer alan 4.5 kilometrelik, yaklaşık bin 500 basamak merdivenle tırmanılan teras tepeye uzanan vatandaşlar, bin 850 rakımda doğa ile iç içe bulunmanın farkındalığını, çektikleri fotoğrafla ölümsüzleştiriyorlar.


Yaz ve kış aylarındaki farklı güzellikleri ile turistleri ağırlayan mekanda yaylanın giriş kısmı A tipi mesire alanı olarak düzenlendi.


Bu alan sınırları içinde kır lokantası, bungalov orman evleri, spor alanları, çadır kamp alanı, karavan kamp alanı, piknik alanları, çocuk oyun alanları ve yürüyüş yolları da yine ekoturizm için tercih sebepleri arasında yer alıyor.


Ekoturizm alanında toplamda 11.100 metrelik bir parkur yer alıyor. 2 adet yürüyüş parkuru, 1 adet bisiklet parkuru olmak üzere toplam 3 kısımdan oluşuyor.


Bölgeye seyahatlerini anlamlı kılmak isteyen ziyaretçilerin kimisi karavanda kalıyor, kimileri ise bungalov orman evlerini tercih ediyorlar.


Orman Genel Müdürlüğü tarafından ekoturizm rotası olarak ilan edilen Başkonuş yaylası, turistlerin yanı sıra fotoğraf ve doğa severlerin de yeni rotası oldu.


Başkonuş Yaylası işletmecisi Serhan Erdoğanyılmaz, “Başkonuş Yaylası 1350 rakımda ve kent merkezine 30 - 40 kilometrede yer alıyor. Yazın özellikle misafirlerimiz 22 adet bungalov evlerde konaklamaya özellikle çadır ve kamp alanında kalarak aileleriyle vakit geçiriyor. Yaylamızda ekoturizm projemiz devreye girdi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sisteme alınan ekoturizm yolu, Türkiye’de belli alanlara yapıldı ve bunlardan biride burası. Orman Genel Müdürü ve diğer ilgililere çok teşekkür ederiz. Hafta sonu yüzlerce aile buraya gelerek yaklaşık 4 - 5 bin metrelik parkuru yürüyerek endemik bitki çeşitliliği ile ilgili bili alarak gözlemliyorlar” dedi.


Yayladaki endemik bitki çeşitliliğinin fazla olması ve soğuk havası ile şifa bekleyenlerin de yeri haline geldiğini ifade eden Erdoğanyılmaz, “Orman Bölge Müdürlüğü’müzden aldığımız bilgiye göre yaylamızdaki endemik bitki çeşitliliği İngiltere ve Hollanda’nın toplamının bir buçuk katıdır. Yaylamızın da ekoturizm açısından çok zengin olduğunu gösteriyor. Bu rotada yürürken bitki çeşitliliğini görüp bıraktığımız panolardan da bilgi alabiliyor ziyaretçiler. Başkonuş Yaylası yüzyıllardır solunum hastalığı çeken hastalar için şifa kaynağıdır. Adeta buz dolabı etkisine girmiş gibi bir ortam oluşuyor” dedi.


Yaylayı ziyaret eden bir vatandaş ise “Çok tavsiye ederim. Ağaçlar, kuşlar, kelebekler bence burası ekoturizm alanında harika bir yer” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.