GENEL - 09 Ekim 2019 Çarşamba 17:28

Kahramanmaraş merkezli ulusal deprem tatbikatı

A
A
A
Kahramanmaraş merkezli ulusal deprem tatbikatı

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye’de modern afet yönetim sisteminin kurulmasında önemli bir kilometre taşı olan Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında, Kahramanmaraş merkezli ulusal deprem tatbikatı başlattı.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye’de modern afet yönetim sisteminin kurulmasında önemli bir kilometre taşı olan Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında, Kahramanmaraş merkezli ulusal deprem tatbikatı başlattı.


Kahramanmaraş merkezli deprem tatbikatı 9-11 Ekim tarihleri arasında 7.5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosu üzerine gerçekleştirildi. Tatbikata, 26 il ve ulusal düzey hizmet grupları katıldı. Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Malatya depremden en çok etkilenen iller olarak ulusal seviyede, Kilis, Osmaniye ve Şanlıurfa az etkilenen iller olarak il seviyesinde tatbikatlar düzenlendi.


Tatbikatın ilk gününde, afetin ilk 24 saati canlandırıldı. Kahramanmaraş Fuar Merkezi başta olmak üzere kentin birçok noktasında yapılan tatbikatlar gerçeği aratmadı. Senaryo gereği deprem sonrası enkaz altında kalan yaralılar kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.


Tatbikatın ikinci günündeyse afetten ilk 72 saat sonrası canlandırılarak, ilk 72 saatte aktif olmayan hizmet gruplarının da tatbikata dahil edilmesi sağlanacak. Tatbikat süresince Coğrafi Bilgi Sistemleri üzerine inşa edilmiş, afet ve acil durumlarda tüm kaynakları etkin bir şekilde yönetebilen, karar destek mekanizmalarına sahip web tabanlı bir uygulama olan AYDES kullanıldı.


Depremle ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında tespit edilen iyileştirmelerle ilgili çalışmaların yapılacağını söyleyen Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, tatbikatın faydalı olduğunu ve toplum içinde farkındalığın oluştuğunu söyledi.


Vali Özkan, “Merkezi düzeydeki birimlerin koordinesiyle inşa edilmiş bir plan ve çok güzel oluşturulmuş bir plan. Bu tip tatbikatlarla artık depremin bir gerçek olduğunu ama depremde en az yöntemler nelerdir bunları bize öğretiyor. Bu tatbikatlar sayesinde depremin risklerini azaltmış oluyoruz. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve insanlar depremle ilgili bilinçli hale gelecekler. Dolayısıyla depremin bu risklerini bertaraf edecek bir olay ortaya konulmuş olacak. 26 hizmet grubundaki kamu kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Depremle ilgili bu tatbikattan eksiğimiz nedir? Bunları öğrenmiş olacağız. Depremle ilgili planlamalarda, tedbirlerde insan olarak üzerimize düşen vazifeler nedir? Bunları tespit etmemiz lazım. Bu tatbikatlar sonrası kamu kurum ve kuruluşlarında iyileştirmeler nelerdir bunları tespit edip, iyileştirme eylem planlarını yapacağız” diye konuştu.


Tatbikata katılan öğrenciler ise yapılan tatbikatın verimli olduğunu söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.