KÜLTÜR SANAT - 10 Ekim 2021 Pazar 11:41

Tarihi konaklar ilçenin simgesi oldu

A
A
A
Tarihi konaklar ilçenin simgesi oldu

Kahramanmaraş’ın merkez Dulkadiroğlu ilçesindeki tarihi konakların birçoğu restore edilerek turizme kazandırıldı.

Kahramanmaraş’ın merkez Dulkadiroğlu ilçesindeki tarihi konakların birçoğu restore edilerek turizme kazandırıldı.


Dulkadiroğlu Belediyesi, ilçenin tarihi ve kültürel değerlerini turizme kazandırmak amacıyla 20’nin üzerinde tescil kaydı bulunan konağı yeniden gün yüzüne çıkardı.


İlçenin eski yerleşim yerinde bulunması ve tarihi konakların çokluğu ile bilinen Dulkadiroğlu’nda; Maraş Araştırma Konağı, Mutfak Müzesi Konağı, Somut Olmayan Kültürel Değerler Müzesi Konağı ve Bahtiyar Yokuşu’nda yer alan irili ufaklı 17 konak yenilenerek yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine sunuldu.


Tarihi konakların yenileme işlemlerinin ardından ilçenin turizm potansiyelinin arttığını ifade eden Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay, eski mahallelerin yeniden eski ihtişamına kavuştuğunu belirtti.


Tarihi tescilli konakları tek tek yenileyerek insanların istifadesine sunduklarını söyleyen Başkan Okay, “En önemli konaklarımızdan olan Mutfak Müzesi ve restore ederek yemek kültürümüzü burada her alanda hemşerilerimize ve gelen konuklarımıza sunduk. Bitişiğindeki Somut Olmayan Değerler Müzesini de restore ederek oluşturduk. Bunun da içinde çok çeşitli masal odalarımız, Hacivat ve Karagöz odalarımız, tam teşekküllü ses odamız ve çok çeşitli folklorik eğitimlerin yapılacağı bir mekan haline geldi” dedi.


Kahramanmaraş’ın kültürünün Üdürgücü Konağı’nda yaşatıldığını ifade eden Başkan Okay, “Üdürgücü Konağı’nda ise, el sanatları ve kültürümüz ile ilgili neler varsa burada sergileme ve çalıştırma hazırlama işlemleri yapılıyor. Aynı zamanda Üdürgücü Konağı’mızda 2 bin yıllık 5 odalı bir Roma mezarımız da var. Dolayısıyla burası da büyük bir konak olarak Kahramanmaraşlı hemşehrilerimizin bu bölgede yaşayanların istifadesine sunuldu. Bu konaklarımızın bir bir restore edilerek cazip hale getirilmesiyle de Maraş’ımızın bu eski mahalleleri tekrar eski şaşalı ve cazip günlerine tekrar kavuştu. Bu konaklarımızın yanı sıra Bahtiyar Yokuşu’nda ise 17 tane konağı restore ederek bir sokağı komple eski tarihi siluetine kavuşturmuş bulunuyoruz Kahramanmaraş’ımıza gelen tüm misafirlerimizi gururla bu eski konaklarımızın bulunduğu Bahtiyar Yokuşumuz, demirciler ve kapalı çarşımız gezdiriliyor. Dolayısıyla bu bölgelerde bizim tarihimiz açısından çok çok önemli. Buraların restore edilip gün yüzüne çıkarılması da kentimizin turizmine ve kapalı çarşılarımız ile ticaretine çok büyük bir katkı sunmaktadır. Bu kapsamda çalışmalarımız devam edecektir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamında bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası.” diye konuştu. (AZ-