GENEL - 18 Şubat 2020 Salı 13:09

Yaban hayvanlarına balık

A
A
A
Yaban hayvanlarına balık

Kahramanmaraş’ta bir balıkçı esnafı iş yerinde topladığı balık atıklarını yaban hayvanlarının yemesi için karlı bölgelere bırakıyor.

Kahramanmaraş’ta bir balıkçı esnafı iş yerinde topladığı balık atıklarını yaban hayvanlarının yemesi için karlı bölgelere bırakıyor.


Onikişubat ilçesi Hayrullah Mahallesi’nde 20 yıldır balıkçılık yapan esnaf İbrahim Sarı (38), kış mevsiminde yaban hayvanlarını unutmadı. İş yerinde balıkların temizlenmesiyle kovalara biriken atıkları, yaban hayvanları yesin diye Tekir Mahallesi’ndeki karlı bölgelere bıraktı.


Yaban hayvanlarının da can taşıdığını söyleyen İbrahim Sarı, “İş yerimizdeki balık atıklarını biriktiriyoruz. Farklı zamanlarda yaban hayvanları için karlı bölgelerdeki arazilere bırakıyoruz" dedi.


Balık atıklarının çöpe gitmemesi için böyle bir çalışma içinde olduklarını ifade eden Sarı, “Bu çalışmayı kış mevsiminin gelmesiyle elimizden geldiği kadarıyla yapmaya çalışıyoruz. Biriken balık atıklarını çöpe atmak yerine yaban hayvanlar yesin diye elimizden gelen gayreti yapıyoruz. Yaban hayvanlarının doğada zor şartlarda yaşadığı için ve onlar da bir canlı olduğu için yanlarında olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Hububatta ’küllenme, kök boğazı ve sarı pas’ alarmı SAMSUN (İHA) – Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, buğday ve arpa alanlarında sarı pas, külleme ve kök boğaz hastalığı belirtilerinin başladığını gözlemlediklerini söyledi. İl genelinde hububat ekiliş alanlarında il/ilçe tarım ve orman müdürlüğü teknik personelleri tarafından yürütülen tarla kontrollerinde, hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesi ve ilk üst gübre kullanılması sonucunda hızlı bir şekilde büyüyen buğday ve arpa alanlarında sarı pas, külleme ve kök boğaz hastalığı belirtilerinin başladığını gözlemlediklerini belirten Müdür İbrahim Sağlam, önemli uyarılarda bulundu. “Sarı pas, Ülkemizde buğdayın en önemli pas hastalığıdır” Buğday tarlalarında görülen sarı pas hastalığı hakkında bilgilendirmede bulunan Sağlam, “Buğdayda pasların en erken görülen çeşidi olan sarı pas, ülkemizde buğdayın en önemli pas hastalığıdır. Hastalığın şiddetli geçtiği zamanlarda yaprak üzerindeki pas sıraları karışır yaprağın tamamını kaplar ve yaprağı öldürür. Buğday tarlalarında ilkbahardaki yüksek nem veya yağış hastalığın oluşmasını tetikler. Hastalığın oluşması ve gelişmesi için optimum 10-15 derece sıcaklık en uygun ortamdır. Pas hastalığının artışı ile birlikte besin maddesi ve su kullanımı artar bunun yanı sıra bitkinin fotosentez alanı daralır ve sonuçta dane meydana getirecek besin maddesi miktarı azalır. Pasların bitkide normal kök gelişimini ve besin maddesi alımını belirli oranda engelledikleri belirlenmiştir. Ayrıca pas enfeksiyonu bitkilerin normalden daha erken olgunluğa erişmelerine neden olduğundan dane doldurma süresinin de kısalmasına neden olur ve zarar artmaktadır. Çiçeklenme ve daha önceki dönemler zararın en fazla olacağı dönemlerdir. Çeşit seçerken; pasa dayanıklı buğday çeşitleri ile üretim yapılmalı, ara konukçu bitkiler imha edilmelidir. Kimyasal mücadelede; buğdayda alt yapraklarda ilk belirtiler görüldüğünde ve hava şartları uygun olduğunda hastalığa karşı aşağıda belirtilen ruhsatlı bitki koruma ürünleriyle uygulama yapılması gerekmektedir” dedi. Pas haricinde görülen diğer hastalıklara da değinen İbrahim Sağlam, “Külleme hastalığı yaprak, sap ve başaklarda kolaylıkla teşhis edilebilir. Beyaz, pamuksu hifler hastalığa yakalanmış organ üzerinde çıplak gözle görülebilir. Özellikle hastalığa yakalanmış yapraklarda zamanından önce sararma tipiktir. Orta yapraklarda yüzde 60 oranında hastalık belirtisi görülüyor ise, geç kalınmadan ilaçlama yapılmalıdır. Ancak hastalık erken dönemlerde de görülebilir ve böyle durumlarda hastalık ilerlemeden ilaçlama yapılmalıdır. Erkenci çeşitlerde hastalığa daha hassas olup; yağışlar ve sıcaklık gibi iklim faktörleri hassas çeşitler üzerinde epidemi oluşturabilmektedir. Hastalık belirtileri görülmeye başladığında tarlada fazla bir yoğunluk kazanmadan ilaçlamaya başlanmalıdır. İlaçlar önerilen dozlarda yaprakların alt ve üst yüzeylerinin kaplanmasını sağlayacak şekilde uygulanmalıdır. Hastalığı yoğunluk ve devam etme durumuna göre, 15 gün sonra ikinci bir ilaçlama yapılmalıdır. İlaçlamalar havaların rüzgarsız ve sakin olduğu, arıların doğada en az bulunduğu akşam üzeri veya sabah erken saatlerinde yapılması önem arz etmektedir. Biyolojik etkinliğin bozulmaması için çoklu karışım yapılmamalıdır. Çiftçilerimizin hububat ekiliş alanlarını kontrol ederek bu hastalık belirtilerini görmeleri durumunda il/ ilçe tarım müdürlüğümüze başvurarak kullanılacak bitki koruma ürünleri hakkında bilgi alması ve mücadele yapılması konusunda gerekli hassasiyeti göstermeleri gerekiyor” diye konuştu.
Adana Nisan’da sıcaklık Adana’da rekor seviyeye ulaştı, termometreler 39 dereceyi gösterdi Adana’da termometreler 39 dereceyi gösterirken, sıcaktan bunalan vatandaşlar ağaçların gölgesinde serinledi. Şehirde devam eden Portakal Çiçeği Karnavalı nedeniyle ulusal ve uluslararası birçok misafiri de ağırlayan Adana’da, vatandaşlar aşırı sıcak nedeniyle parklarda ağaç gölgesinde serinledi. Araç termometrelerindeki sıcaklığın 39 dereceye ulaştığı kentte, meteoroloji ise gölgede sıcaklığın Afrika’dan gelen sıcak hava dalgasıyla bugünden itibaren artacağını ve 42 dereceye kadar çıkacağını bildirdi. Sıcaktan bunalan bazı çocuklar parklarda bulunan havuzlarda serinlerken, yaşlı vatandaşlar da banklarda sohbet etti. "Adana her zaman böyle, 45-50 dereceleri hissettiriyor insanlara" Hissedilen sıcaklığın termometrelerin gösterdiğinin çok üzerinde olduğuna dikkat çeken vatandaşlardan Cengizhan Temuçin, ikliminden dolayı Adana’nın çok sıcak bir memleket olduğunu belirtti. Temuçin, "Adana ikliminden dolayı çok sıcak bir memlekettir. Yazın 50 dereceyi gördüğümüz olmuştur burada. Geçtiğimiz yıllarda nem ve rutubet ile birlikte 50 derecenin üstlerini de görmüş olduk. İnsanlar ağaçların altında gölgede çayını, kahvesini içer ve oturur. Güneşten kendisini korumaya çalışır. Şu an biz alışkın olduğumuz ve bu memlekette yaşadığımız için dışarıdan gelen yerli turistlerimize çok aşırı şekilde sıcak gelebilir burası. Biz Adana’da çok yüksek dereceleri gördük. Adana her zaman böyle, 45-50 dereceleri hissettiriyor insanlara" dedi. "Adana’da gölge vermeyen ağaç sevilmez" Termometrelerin 31 dereceyi göstermesine rağmen yakın zamanda havaların çok daha sıcak olacağını belirten vatandaşlardan Eyüp Kırkıl da, "Bugün sıcaklık 31 derece gösteriyor ama 37’ye kadar yükselmesini bekliyoruz. Sıcak havalarda gölgede oturuyoruz, soğuk su içiyoruz. Gölgeler bizim için çok önemli. Gölge vermeyen ağaç sevilmez bizim Adana’da" şeklinde konuştu.