GENEL - 31 Mart 2020 Salı 17:38

102 Ahıskalı sağlıkçı Covid-19 ile mücadelede gönüllü oldu

A
A
A
102 Ahıskalı sağlıkçı Covid-19 ile mücadelede gönüllü oldu

Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Teşkilatı, Ahıskalı sağlıkçılarla birlikte Bursa İl Sağlık Müdürlüğünü ziyaret ederek, korona virüs ile mücadelede Türkiye’de gönüllü olarak görev alabileceklerini bildirdiler.

Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Teşkilatı, Ahıskalı sağlıkçılarla birlikte Bursa İl Sağlık Müdürlüğünü ziyaret ederek, korona virüs ile mücadelede Türkiye’de gönüllü olarak görev alabileceklerini bildirdiler.


Ziyarete, DATÜB İcra Komitesi Başkanı ve İnegöl Ahıska Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Taş, Başkan Yardımcısı Osman Hatipoğlu, DATÜB Bursa İl Temsilci Yardımcısı Orhan Faik, Ahıskalı sağlıkçılar; Senem Arif, Faik Faig, Mevlut Nebi ve İbrahim Murat katıldı.


DATÜB İcra Komitesi Başkanı Mehmet Taş, Türkiye’nin Ahıska Türkleri için verdiği destekten bahsederek, “İster vatandaşlık, isterse de ikametle ilgili sorunların çözüldüğünü, her nerede olursa olsun Ahıska Türk’ünün Türkiye devletinin desteğini hissetti. Vefa borcu olarak Ahıskalı sağlıkçılar dünyanın ve içerisinde bulunan Türkiye’nin bu zor zamanda, pandemi döneminde Covid-19 ile mücadelede devletinin yanında olduğunu ifade ederek, gönüllü olarak çalışmaya hazır olduklarını belirtmek istiyorum” dedi.


DATÜB Bursa İl Temsilci Yardımcısı Orhan Faik, doktorların gönüllülük esasında Türkiye’ye katkı sağlamak için bir araya geldiklerini ifade ederek, “102 Ahıskalı sağlıkçı dilekçe imzalayarak desteğe hazır. Bunun dışında denklik bekleyen 300’e kadar sağlıkçı ise denklik beklemesine rağmen ihtiyaç duyulursa devletimizin yanındadır” diye konuştu.


Bursa İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Ayhan atılan adımın büyük bir içtenlikle yapıldığını hissettiğini kaydederek şunları söyledi: “Devletimiz için bu kadar fedakar insanların olduğunu görmek beni çok gururlandırdı. Anne tarafından Ahıskalı biri olarak zaten Ahıska Türklerine de yakışanın bu hareket olduğunu biliyordum. Böyle bir adımın açılacağından emindim. Devletimiz adına tüm Ahıskalı sağlıkçılara attıkları adımdan dolayı teşekkür ediyorum. Hazırda devletimiz pandeminin önlenmesi adına gereken tüm adımları atmaktadır. İhtiyaç duyulduğu takdirde Ahıskalı sağlıkçıların başvurularını dikkate alarak göreve çağıracağız. Fakat temennimiz böyle bir duruma gelinmemesi ve ihtiyaç duyulmamasıdır. Şu an çalışabilir durumda olan kişiler Müdürlüğümüze başvuru yaptı, fakat biz diğer başvuru yapmayan denkliği olmayan kişilerin de listesini görmek isteriz. Gerektiği zaman nasıl destek alınabilirliği şimdiden gözden geçirmemiz ve şimdi başvuru yapan gönüllüler gibi onların da kadrosunu görmenizde fayda var. Biz Ahıska Türklerini mert, sakin, devletine ve milletine sadık insanlar olarak bilmekteyiz. Biz farklı toplumlar değiliz, aynı toplumun zamanla farklı bölgelere dağılmış fertleriydik ve Bursa’da bir çok sağlık birimlerinin kurulmasında ve idaresinde Ahıskalı sağlıkçılarımızın büyük desteği olmuştur ve hazırda da devam etmektedir. Bir daha gönüllü olarak devletimize destek vermek isteyen tüm Ahıskalı sağlıkçılarımıza gönülden teşekkürümü belirtmek ve saygılarımı sunmak istiyorum.”


Ahıskalı sağlıkçıların gönüllü destek dilekçeleri İl Sağlık Müdürlüğüne teslim edildi ve hatıra fotoğrafı çekildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.