GENEL - 11 Şubat 2019 Pazartesi 18:02

Bir garip tek kişilik eylem

A
A
A
Bir garip tek kişilik eylem

Karabük’te Sebahattin Aksoy isimli vatandaş, müteahhit firmaya kot altı için imza vermediği için dairesinin elektrik ve suyunu bağlatamayınca kentin en işlek caddesinde tek kişilik eylem yaptı.

Karabük’te Sebahattin Aksoy isimli vatandaş, müteahhit firmaya kot altı için imza vermediği için dairesinin elektrik ve suyunu bağlatamayınca kentin en işlek caddesinde tek kişilik eylem yaptı.


Ev sahibi olma umudu ile yurt dışında işçi olarak çalışarak biriktirdiği para ile Aydınlıkevler Mahallesi’nde bir daireye yazılan Sebahattin Aksoy, kot altı olarak tabir edilen alanlar için müteahhide imza vermeyince 8 aydır elektrik ve suyunu bağlatamadı. Bunun üzerine kentin en işlek caddesinde 18 daireli binada elektrik ve suyunu bağlatamadığını yazdığı yazı ile müteahhit firmayı halka teşhir eden Aksoy, gerekli mercilere başvurmasına rağmen sonuç alamadığını söyledi. Aksoy, daireyi 160 bin liraya aldığını, tapuda 120 bin lira yazdığından maliyeye şikayet ettiğini ve 700 lira ceza ödediğini söyledi.


Parasıyla satın aldığı dairede 8 aydır elektrik olmadığından jeneratör kullandığını, komşuların şikayeti üzerine bunu da kullanamadığını belirten Aksoy, “Kot altı daireler var, ben ve bir kişi daha imza vermediğimiz için 8 aydır elektrik ve suyum yok. Jeneratör aldım, balkonda kullanınca komşular şikayetçi olunca onu da çalıştıramadım. İskan alınmadığı için 18 dairede şuan inşaat elektriği ve suyu kullanıyor ama biz kot altı için imza vermediğimizden abone olamıyoruz. Valiliğe, Cumhurbaşkanlığına, belediyeye ve savcılığa başvurdum. Bina madem iskansız mühürlensin diye dilekçe bile vermiyorum. Kot altı için ben imza vermiyorum. Devlet bana hak tanımış, 20’de biri benim diye. Ben imza vermediğim için elektrik ve suyum yok. Oğluma düğün yaptım, onlar oturacaktı. Düğünden 2 gün sonra elektriği kestiler” diyerek tepkisini ortaya koydu.


Karton üzerine yazdığı ‘Kapıcı dairesi ve depo sığın müteahhide imza vermediğim için 18 dairede elektrik var, 2 dairede elektrik vermiyor. İskan olmadığı için abone olamıyorum. 8 aydır elektriğim yok. Maliyeye şikayet ettim’ yazılı pankart ile sözleşme ve tapu belgelerini sergileyen Aksoy’u vatandaşlar meraklı bakışlarla izledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.