EKONOMİ - 28 Temmuz 2020 Salı 17:29

Güleç ailesinden açıklamalara sert cevap

A
A
A
Güleç ailesinden açıklamalara sert cevap

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları A.

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları A.Ş (KARDEMİR) Kurucu Başkanı ve yönetim kurulu üyesi Kamil Güleç ile Çağrı Güleç, şirket yönetim kurulunca kendilerine yönelik yapılan açıklama cevap verdi.


Güleç ailesi tarafından yapılan açıklamada, “Tarihinde örneği görülmediği şekilde KARDEMİR AŞ.’nin kişisel ihtiraslarla tartışma mevzi haline getirilmesini, polemiklerle toplumsal hayatın meşgul edilmesini tasvip etmediğimizin bilinmesini diler, herkesin sağduyulu ve serinkanlı hareket etmesinde müşterek fayda mülahaza ettiğimizi arz ederiz” ifadelerine yer verildi.


Dün yapılması kararlaştırılan olağan genel kurulunun toplantı yeter sayısının sağlamaması nedeniyle Bakanlık temsilcisi tarafından ertelenmesi sonrasında Kardemir AŞ yönetim kurulu olarak yayınlanan, nezaketsiz, üslubuyla bir sanayi ve ticaret şirketini temsilden uzak duyuruya büyük bir üzüntüyle, hayretle vakıf oldukları ifade edilen açıklamada, “ Tarihinde örneği görülmediği şekilde Kardemir AŞ.’nin kişisel ihtiraslarla tartışma mevzi haline getirilmesini, polemiklerle toplumsal hayatın meşgul edilmesini tasvip etmediğimizin bilinmesini diler, herkesin sağduyulu ve serinkanlı hareket etmesinde müşterek fayda mülahaza ettiğimizi arz ederiz. Diğer taraftan yanıltıcı, yanlış bilgiler içeren bu ilana karşı; kamuoyunun, yatırımcılarımızın doğru bilgilendirilmesi yönetim kurulu üyesi olarak görevimizdir. Evvela bildirmek isteriz ki Kamil Güleç, 27.07.2020 tarihli Genel Kurul toplantısına COVIT-19 salgının oluşturduğu tehlike ve riskler sebebi ile Elektronik G.K. sistemi ortamında katılmıştır. Hazirun cetvelinde ismi listelenmiştir. Genel kurulun toplantı nisabının sağlanmaması sebebiyle ertelenmesinin mesuliyetinin Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’e yüklenmesi izansızlıktır. Olağan genel kurul toplantısının yapılabilmesi için yüzde 25 oranında sermayeyi temsil eden pay sahiplerinin veya temsilcilerinin bulunması zorunluluğunun ve bunun sağlanamamasından esinlendiği gözlenen öfkenin, toplantıya katılım sağlamayan tüm hissedarlarımıza, yatırımcılarımıza yönelik olduğunu da unutmamak gerekir. 2017 yılında Çağ Çelik AŞ. ile Kardökmak AŞ. ve Karçel AŞ. arasında gerçekleştirilen pay alım-satım işlemleri, üç (3) defa Sermaye Piyasası Kurulunun denetim ve gözetiminden geçmiş, bu işlemlerde halka açık ortaklık statüsündeki şirketimizin kârının veya mal varlığının azalttıldığı, emsallerine uygunluk, piyasa teamülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel, şartlar içeren anlaşmalar veya ticari uygulamalar yapıldığı yönünde bir karar tensip edilmemiştir. Duyuruda geçen Karabük 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/10 E., 2019/260 K. sayılı ilamının konusu pay alım-satım işlemlerinin hukuka aykırılığının tespit ve edası değil, 2017 yılı genel kurulunda alınan seçim kararın iptalidir. Kukla eliyle açılan güdümlü dava, bağımsız Türk Yargısı tarafından reddedilmiştir. Şirketimiz lehine sonuçlanmış bir davanın, aleyhimize istismara kalkışılması himaye edilemez” denildi.


“Hukuka riayetsizliktir”


Çağ Çelik AŞ. ile Kardökmak AŞ. ve Karçel AŞ. arasında 2017 yılında gerçekleşen pay alım-satım işlemleri neticesinde Kardökmak AŞ. 20 milyon 643 bin 338 TL, Karçel AŞ. 21 milyon 740 bin 171 TL kâr elde ettiği ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:


“Yani şirketimizin bağlı şirketleri olan Kardökmak AŞ.ve Karçel AŞ. toplamda 42 milyon 383 bin 509 TL kurum kazancı elde etmişler; bunları defter ve belgelerine, finansal kayıtlarına işlemişlerdir. Bağlı şirketlerin elde ettikleri kârların, şirketimiz Kardemir AŞ.’nin de kârını oluşturacağı son derece açıktır.


Özenli bir yönetici gibi davranılarak Kardökmak ve Karçel’de elde edilen 42 milyon 383 bin 509 TL kurum kazancının, Kurumlar Vergisi Kanunun 5/1-e maddesi uyarınca istisnadan faydalanması için yapılan başvuru Vergi İdaresince kabul edilmiştir. Yine, Karabük Defterdarlığı, Genel Müdürlüğünün 03.12.2019 ve 04.12.2019 tarihli özelgesiyle vergi istisnasından yararlanılabileceği şirketimiz Kardemir AŞ.’ye bildirilmiştir. Hal böyle olmasına rağmen, yönetim kurulunda bağımsız üyelerle birlikte çoğunluk oluşturularak, şirketimizin zararına söz konusu duyuruda adı geçen üyelerin imzalarıyla istisna uygulamasından vazgeçilmiştir. Değinilmesi gereken bir diğer nokta ise, söz konusu pay alım-satım işlemlerinin Karçel AŞ. Kardökmak AŞ. ve şirketimiz finansal tabloları ile faaliyet raporlarına yansıtıldığı, bu işlemler için yönetim kurulu üyelerinin tamamının 2017 yılı olağan genel kurulları olan 28.03.2018 tarihli olağan toplantılarda ibra edildikleridir. Zaten ibra edilen Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in ibra olmayabilecekleri endişesini taşıdıklarının söylenmesi her şeyden evvel hukuka riayetsizliktir. Zira Türk Ticaret Kanununun 558’inci maddesi gereğince ibra kararının, bir başka genel kurul kararıyla kaldırılması mümkün değildir. Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç, yönetim kurulu üyesinin şirketimiz menfaatlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle gözetmek borcu altında olduklarının bilincinde olarak; şirketimizi zarara uğratan yönetim kurulu kararlarına karşı muhalif kalmışlardır. Yönetim kurulu başkanından ve yönetim kurulundan, mal alımlarına ve diğer iş ve işlemlere yönelik defalarca bilgi alma talebinde bulunulmuş ise de bu makul istirhamları karşılanmamış, reddedilmiştir. Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in kararlara karşı muhalefet şerhleri, duyuruda adı geçen yönetim kurulu üyelerinin şahıslarına değil, şirketimizi zarara uğratan iş ve işlemlere karşıdır. 2019 faaliyet yılında şirketimiz zararı da bunun en bariz göstergesidir. Karçel AŞ. ve Kardökmak AŞ. portföyünde bulunan Kardemir A ve D grubu hisselerinin satılmaması yatırımcıların menfaatini korumak için değildir. Bu tamamen, yönetim kurulunda çoğunluğu oluşturan yönetim kurulu üyelerinin ve temsil ettikleri grupların menfaatinedir. 27.07.2020 tarihli genel kurul toplantısı hazirun cetveline, Kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak, toplantı ve karar nisabının hesaplanmasında dikkate alınamayacak Karçel AŞ. ve Kardökmak AŞ. hisselerinin de yazdırılmasıyla asıl gaye afişe olmuştur. Genel kurulca onaylanmış geri alma programı olmadığı sürece halka açık anonim ortaklıklar, gerek kendileri gerek bağlı şirketleri aracılığıyla elde ettikleri kendi paylarını, edinme tarihinden itibaren bir (1) yıl içerisinde elden çıkarmak zorundadırlar. Şirketimiz genel kurulunca onaylanmış bir geri alma programı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle KARÇEL AŞ. ve KARDÖKMAK AŞ. portföyünde olan Kardemir A ve Kardemir D hisselerinin elden çıkarılması mevzuat gereğince mecburidir. Kardemir yönetim kurulunun duyurusunda ismi geçen bağımsız yönetim kurulu üyeleri, maalesef uzun süredir bağımsızlıklarını yitirmişlerdir. Kurumsal Yönetim İlkeleri uyarınca bağımsız üyeler görevlerini hiçbir etki altında kalmaksızın yapmalıdır. Kayıkçı kavgası bizim işimiz değildir. 25 yıldır Kardemir’imizin menfaatlerini her şeyden üstün tuttuğumuz, büyük bir özveri ile emek ve iş gücümüzü şirketimizin gelişimine, büyümesine tahsis edişimiz devlet ve iş hayatının takdirindedir. Bizim için önemli olan insanımızın işini, aşını büyültmek, devletimizin ortaya koyduğu büyüme ve kalkınma hedeflerine hizmet uğrunda koşmaktır. Türk sanayisi olarak ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşmasına, 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilmesine katkıda bulunmaktır. Gelinen noktada; Türkiye’mizin önde gelen sanayi kuruluşu olan şirketimizin ve siz değerli yatırımcılarımızın, yöre halkımızın, çalışanlarımızın menfaatlerini her zaman gözeteceğimizi; hukuksuzluğa, şirketimiz zararına yol açan iş ve işlemlere karşı asla musamaha göstermeyeceğimizi ve bu amaçla kanunların bizlere tanıdığı hak ve yetkileri, sonuna kadar kullanacağımızı kamuoyuna duyurmaktan ve taahhüt etmekten büyük bir onur duyduğumuzu bildirir, saygılar sunarız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Aliağa’da CHP Grup Sözcüsünden şok eden gaf Aliağa Belediyesi CHP’li Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, meclis toplantısında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ismine “Cemil Bayık” dedi. Doğangül, binlerce kişinin istihdam edildiği Gemi Söküm sektörüne “uyuşturucu trafiğinin durağı” iddiasında bulundu. 31 Mart’ta yapılan seçimlerde Aliağa’da MHP’li Serkan Acar’ın üçüncü kez Belediye Başkanı seçilmesinin ardından Belediye Meclisinin 2. oturumu yapıldı. Hararetli geçen Belediye Meclis toplantısına CHP Meclis Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül’ün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’dan bölücü terör örgütünün elebaşlarından “Cemil Bayık” olarak söz etmesi damgasını vurdu. Cemil Tugay’dan “Cemil Bayık” olarak bahsetti, herkes şok oldu CHP Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, belediyenin faaliyet raporunun görüşüldüğü oturumun sonunda dilek ve temennileri olduğunu belirterek söz istedi. Doğangül sözlerine, “Dün veya evvelsi gün Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Bayık’ın” diyerek söze bölücü terör örgütünün eli kanlı elebaşlarından birinin adıyla başladı. CHP’li meclis üyesinin bölücü örgütün eli kanlı isimlerinden birinden bahsetmesi bir anda salonda şaşkınlığa sebep oldu. O sırada büyük bir gafa imza atan CHP’li meclis üyesine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının adının Cemil Tugay olduğunu hatırlatan isim ise MHP Grup sözcüsü Avukat Hilal Sadıkoğlu Akar oldu. MHP Grup sözcüsü Avukat Hilal Sadıkoğlu Akar “Tugay, soy ismi” dedi. Bunun üzerine büyük bir şaşkınlık yaşayan CHP’li üye, sözlerini düzeltti ancak sözlerinin devamında bir gafa daha imza atarak hem belediye meclis üyelerinin hem de salondaki vatandaşların tepkisini çekti. CHP Grup Sözcüsü Doğangül’den Gemi Söküm sektörüne uyuşturucu iddiası Aliağa Belediye Meclisi toplantısında birbiri ardına gaflarına devam eden CHP Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, bu kez binlerce işçinin çalıştığı gemi söküm sektörüne uyuşturucu iddiasında bulundu. Aliağa’da binlerce ailenin istihdam edilerek geçimini sağladığı gemi sökümden “uyuşturucu trafiğinin duraklarından” olarak söz eden Doğangül’ün iddiaları tepki çekti. Meclis toplantısını izleyen bir vatandaş, CHP’li meclis üyesine yüksek sesle, "Öyle bir iddia size yakışmıyor. Uyuşturucu trafiği yok" diyerek sert tepki gösterdi.
İstanbul Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA test uçuşlarına hız kesmeden devam ediyor. Hafta boyunca süren testlerde iki prototipi de test uçuşları gerçekleştiren Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) test uçuşlarını ara vermeden sürdürüyor. Hafta boyunca gerçekleştirilen testlerde iki prototipi de uçuş icra eden milli SİHA’nın toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. İki Bayraktar TB3 havada Cumhuriyet’in 100. yılını taçlandırmak amacıyla 27 Ekim 2023 tarihinde ilk uçuş testini başarıyla tamamlayarak gökyüzü ile buluşan Bayraktar TB3 SİHA’nın iki prototipi de test uçuşlarını Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde sürdürüyor. Bayraktar TB3 PT-1 ve PT-2, geçtiğimiz hafta boyunca orta irtifada icra edilen sistem ve dayanım performanslarının ölçüldüğü testlerin tamamını başarıyla tamamladı. Toplam uçuş 272 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 272 saat 47 dakika havada kaldı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG ANADOLU’dan ilk uçuş 2024’te Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. Öte yandan Baykar 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Öte yandan Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.