EKONOMİ - 21 Haziran 2022 Salı 13:38

İlkokul mezunu ama azmederek dünyanın sıfır emisyon problemine çözüm buldu

A
A
A
İlkokul mezunu ama azmederek dünyanın sıfır emisyon problemine çözüm buldu

Karabük’te ilkokul mezunu Ahmet Balyemez, AR-GE çalışmaları dahilinde kurduğu makine ile geri dönüşümü olmayan plastiklerden dizel, temizlik tineri, karbon siyahı, prolitik yağ ve parafin üretti.

Karabük’te ilkokul mezunu Ahmet Balyemez, AR-GE çalışmaları dahilinde kurduğu makine ile geri dönüşümü olmayan plastiklerden dizel, temizlik tineri, karbon siyahı, prolitik yağ ve parafin üretti.


Aslen Şanlıurfalı ve ilkokul mezunu 56 yaşındaki Ahmet Balyemez, Karabük Üniversitesi Tekno Kent içerisinde yanında kimyager, çevre mühendisi gibi üniversite öğrencileri ile birlikte 5 yıllık AR-GE çalışmasını tamamladığı ve tamamen kendi ürettiği yerli ve milli makineyle plastik atıkları ülke ekonomisine geri kazandırıyor. Kurduğu sistem ile adeta üniversite mezunlarına taş çıkan ilkokul mezunu Balyemez, dünyada atık plastiklerin çok ciddi ve büyük sorunlar yaşandığını ve bu sorunlarla ilgili gerek doğa ile gerek denizlerde bütün atık plastikleri piroliz yöntemi ile enerjiye ve ekonomiye dönüştürdüklerini söyledi.


İlkokul mezunu olmasına rağmen her başvurduğu yerden ‘Siz bunu yapamazsınız’ diyerek geri çevrilen ve oğlunun dahi bu cevaplardan dolayı yanından ayrıldığını anlatan Balyemez, Tekno Kentte kendi imal ettiği makineyi daha da geliştirerek, yeni hedefinin dünyanın en büyük sorunlarından biri olan sıfır emisyonlu makineleri üretmek olduğunu anlattı.



“İlkokul mezunu diye yapamazsınız dediler”


Emine Erdoğan’ın himayelerinden 2017 yılında başlatılan Sıfır Atık Projesi’nden esinlenerek, kollarını sıvadıklarını ve çalışmalara başladıklarını anlatan Ahmet Balyemez, “ Emine hanımın himayelerinde başlatılan proje ile ilgili gerekli kurumlara oğlum ve ben bir yazı yazdım. Herkes bize bunu yapabilecek kadar yeterli olmadığımıza dair cevap verdi. Ret cevabı gelince bizim bu konuda yeterli olduğumuzu yetersiz olanın kendileri olduğunu yazdık. Daha sonra birçok üniversiteye gittiğim de ilkokul mezununuz bu işi yapabilecek kadar yeterli değilsin dediler. Bu konuda fazlasıyla yeterli olduğumu onlara da söyledim. Tüm bu olumsuzluklar karşısında oğlum en son yaşı itibariyle beni yarı yolda bırakarak, baba bu işte yokum, yapmayacağım dedi. Çünkü her gittiğimiz yerde olumsuz cevap alıyoruz. Onunla ilgili de oğlumun bana olan güveni kırıldı ama benim kendime olan güvenim asla kırılmadı. Ben bu yolda tek başıma mücadelemi verdim. Bu noktaya geldik. Atık plastiklerle ilgili çalışmalara başladık. Atık plastiğin geri dönüşü oluyor. Bizim kullandığımız geri dönüşümü olmayan atıklar. Yani tehlikeli atıklar. Ekip çalışmalarımızı yaptık. İlk aşamada geri dönüşümü olmayan atıklardan prolitik yağı, dizel, parafin, temizlik tineri ve en değerlisi karbon siyahı gibi ürünler çıkarttık. Bunlarla ilgili bütün çalışmalarımı bitirdik. Daha sonra üniversitemizden ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızdan çalışmamız başarılı bir şekilde bitirdiğine dair iş bitirme belgemizi aldık” dedi.



“Yatırım yapmak istiyoruz”


Bundan sonraki süreçte hedeflerinin yatırım yaparak, makineleri üretmek olduğunu da kaydeden Balyemez, “Ben yatırım yapmak istiyorum. Bundan sonraki projemiz sıfır emisyonla ilgili. Bunun için üniversitemize başvurusunu yaptık. İnşallah 3-5 gün içerisinde temellenir. Sıfır emisyon dünyada olmayan bir şey. Bunun üzerinde Türkiye’de çıkarırsak, devlet büyüklerimiz destek olursa hem ülkemize hem dünyaya hem de çevreye faydası olur. Ben sadece bunlarla ilgili Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan ile bizzat detaylı görüşmek istiyorum. Sonuçta ülkede onun himayesinde başlayan bir proje ile biz bu yola çıktık. Çok yere müracaat ettik, çok yere başvurduk ama tüm kapılar kapandı. Konuşmalarımızda yanlış anlaşılma olmasın, biz devletimizi şikayet etmiyoruz. Biz sadece sesimiz duyulsun istiyoruz. Dünya atık plastiklerle ilgili çok büyük sorun yaşarken dünya bunun içerisinde koştururken kendi ülkemizde bunun yatırımını yapamıyoruz. Dünya 6 kıta iken plastikten dolayı artık 7 kıta oldu. 5 yıl Ar-Ge çalışmamızı boşuna mı yaptık. 5-6 yıldır ARGE’si üzerinde çalıştık. Yıllarımızın heba olmaması için üretime geçerek, hem ülke ekonomisine hem de istihdama yönelik katkımız olacak. Projelerimizle ilgili Emine hanımefendiye de dosyamızı ulaştırmak istiyoruz. Kendisi ile görüşerek, projemizi ve çalışmalarımızı anlatmak istiyoruz” diye konuştu.



“Ekonomiye ve istihdama katkı sağlamak için yatırıma geçmek istiyoruz”


AR-GE çalışması sonucu ürettiği makinenin 1 milyon civarında olduğunu da belirten Balyemez, yeni yatırımla hem ülke ekonomisine katkı sağlamasını hem çevreye hem de dünyaya bunun pazarlamasını yapmayı hedeflediklerini de belirterek şunları söyledi:


“Yaptığımız emisyonla ilgili, makinenin yurtdışına çok güzel ihracatı yapılabilir. Sıfır emisyonla ilgili çalışmalarımıza da başlıyoruz. Geri dönüşüm dernekleri de sahaya çıksınlar. Dört duvar arasında oturup geri dönüşümü savunmasınlar. Çok sayıda derneğe de başvurduk ama olumlu bir dönüş gelmedi. İnşallah yapacağımız yaptırımlar katma değeri yüksek ürünleri elde ederken, mazota eş değer dizeli daha da kullanışlı hale getirmiş olacağız. Dünya genelindeki çalışmalar içerisinde bizim çalışmamız önde. Geçtiğimiz yıllarda Almanya’da düzenlenen yarışmada 600 başvurudan 60 proje arasına girdik. Biz sadece yatırım yapmak için çabalıyoruz. Üretime geçmek istiyoruz. Doğadaki geri dönüşümden ziyade denizdeki atıkları da geri dönüşümde kullanma çalışmalarımız var. Ekonomiye katkı sağlayarak, hedefimiz sıfır emisyonlu makinemizi yapacak bilgi birikime sahibiz. Ekonomiye ve istihdama katkı sağlamak için yatırıma geçmek istiyoruz.


Dünyanın sıfır emisyon sorununa çözüm bulduk. Dünya da bu makine yok. İnşallah nasip olursa bunu yaparak, ülke ekonomimizi kalkındırarak, güçlenmesi adına bürokrasi engelini aşmaya çalışıyoruz.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da yaban hayvanlarına ait yüzlerce tahnitin ele geçirildiği operasyonunun detayları ortaya çıktı İstanbul’un Sarıyer ve Arnavutköy ilçelerinde yapılan operasyonda, koruma altındaki yaban hayvanlarına ait 396 tahnite el konulmuştu. Yurt içi ve yurt dışında avladığı hayvanları tahnitleyerek kendisine özel müze kuran Ali H.Ü. adlı şüpheli yakalandığı öğrenildi. Alınan bilgilere göre, öldürülmüş yaban hayvanlarının dolgusunu süs eşyası olarak sergileyen ve bunun ticaretini yapan bir kişi olduğu ihbarı üzerine harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube ekipleri, İstanbul’un Sarıyer ve Arnavutköy ilçelerinde iki ayrı adreste yüzlerce hayvanın tahnit şekilde bulunduğu bilgisi üzerine çalışma başlatmıştı. Tespit edilen adreslere dün gerçekleştirilen baskında, yaban hayvanlarına ait 396 parça işlenmiş süs eşyası ve tahnit ele geçirilmişti. Operasyonunu yeni detayları ortaya çıktı tabiat canlılarının tahnit ve trofelerinin bulunduğu belirlenmesi üzerine düzenlenen operasyonda Ali H.Ü. adlı 1 kişi “şüpheli” olarak gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda ise piyasa değeri yaklaşık 75 milyon lirayı bulan aralarında geyik, Amerika antilobu, bizon, jaguar, timsah ve ayı ile dağ keçisi tahnitinin de bulunduğu çeşitli türde yüzlerce dolgu hayvan tahniti ele geçirildi. Bulunan tahnitlerin profesyonel avcı olduğu aktarılan Ali H.Ü. tarafından 30’u aşkın ülkede yurt içi ve yurt dışında avladığı hayvanlardan oluştuğu kaydedildi. Operasyonda yakalanan şüpheli Ali H.Ü.’nün, Türkiye’deki son Anadolu kaplanını da Hakkari’de vurup öldürdüğü, derisini de sergilediği belirlendi. Adreslerdeki aramalarda aralarında ise Türkiye’deki son Anadolu kaplanının postunun da yer aldığı ceylan, leopar, bizon, kutup ayısı, timsah, aslan, maymun ve jaguar gibi farklı türde hayvanlar ile çeşitli boynuz ve hayvan dişlerinin yer aldığı 396 parça malzeme ele geçirildi. Söz konusu mahluklara ait trofe, post ve eşyalarının da yer aldığı ele geçirilen materyaller Doğa ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkililerine teslim edileceği öğrenildi. Yakalanan şüpheli Ali H.Ü., ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.
Trabzon Balık çok alan yok Karadeniz’de son zamanlarda sezonun en bereketli sezonu yaşanırken faklı balık çeşitleri tezgâhları süslüyor. Balıkçılar balık fiyatlarının Ramazan öncesine göre daha ucuz olmasına rağmen vatandaşın pek rağbet göstermediğini belirtirken en ucuz balık kilosu 40-50 TL’den satılan istavrit oldu. Trabzon Balık Hali’nde farklı balık çeşitleri tezgahları süslerken balıkçılar, satışların bugünlerde durgun olmasından yakınıyor. Ramazan’da balığa olan ilginin Ramazan öncesine göre azaldığını fiyatlarında gayet makul olduğunu belirten balıkçılar en ucuz olan istavrite bile ilginin olmadığını belirtiyorlar. Balıkçı esnaflarından Erkan Keleş, Ramazan’da satışların durgun geçtiğini belirterek “Her şey bol. Ramazandan önce balık daha çok satılıyordu Ramazan geldi satışlar durdu. Mezgit 75 TL, istavrit 40 TL, Somon Ramazandan önce 150-200 TL idi şimdi 125 TL. Dolayısıyla fiyatlar bayağı düştü ama vatandaş yemiyor sebebini de bilmiyoruz. Balık Ramazandan önce daha bol idi daha pahalı idi Ramazan’da da bol fiyatı ise daha ucuz. En ucuz balık istavrit kilosu 40 TL” dedi. Balıkçı esnaflarından Mehmetcan Örseloğlu, balık fiyatlarının makul olmasına rağmen vatandaşın balığı tercih etmediğini kaydederek, “Bu sezon bolluk bereket sezonu diyebiliriz. Sezon başından beri balık hiç hız kesmedi fiyatlarda gayet makul. Balık ucuz olmasına rağmen vatandaş daha çok tavuk ete yöneliyor. Balık ucuz olmasına rağmen vatandaşın tüketmemesine şaşırıyoruz. İstavrit 50 TL, mezgit 125-150 TL, sargan 250 TL, sarıkulak 75-100 TL, hamsi 100 TL, levrek 200 -300, somon 150 TL, tirsi 50 TL, kupez 50 TL, barbun 200-250 TL. Fiyatlarımız Ramazan öncesine göre aynı gayet makul “diye konuştu. Balıkçı esnaflarından Emin Avcı ise balık çeşidinin çok olduğunu ancak alan olmadığından yakınarak“ Fiyatlarımız gayet normal. İstavrit 40-50 TL, somon 150, alabalık 125 TL, levrek, çupra 200-250 TL, mezgit 150-300 TL, yerli hamsi 150 TL, sargan 300 TL, barbun 250-300 TL. Fiyatlarımız Ramazan öncesine göre daha ucuz daha uygun. Ramazan’da balığa fazla talep yok. Genelde Ramazan’da balığa talep daha fazla olur ama bir haftadan beri fazla talep yok. Çeşit bol alan yok” ifadelerini kullandı.
İstanbul “Vaatler kararsız seçmen için yetersiz kalıyor” Kararsız seçmenler ve depremzedelerin yerel seçimlerde önemli rol oynayacağını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, belediye başkan adaylarının kentin sorunlarına odaklanması gerektiğini vurguladı. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerine günler kala belediye başkan adayları sahalarda hızlarını artırarak çalışmalarını sürdürüyor. Birçok belediye başkan adayı mega projeleri ile seçmenden oy isterken, seçmenin adaylar tarafından sunulan vaat ve projelere karşı tepkisi ise merak ediliyor. Konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan İstanbul Arel Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, seçimlerde kararsız ve genç seçmemin sonuçları önemli derece de etkileyeceğini ifade etti. Gençlerin son günlerde gündeme gelen siyasi tartışmamalardan rahatsız olduğunu belirten Ercan özellikle istihdam anlamında izlenecek politikaların gençler tarafından daha çok önemsediğini söyledi. “Gençlerimiz şu an kararsızlar” Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan; “Önemli bir seçmen profiline dikkat çekmek istiyorum. Kararsız seçmenler. Kararsız seçmenlerin şu anda olumlu ya da olumsuz yaklaşacakları belli değil. Bu kararsız seçmenlerin içerisinde de belli bir kitle var; genç kitle. Gençlerimiz şu an kararsızlar. Gençlerimiz bu siyasi olaylardan rahatsızlık duyuyorlar. Umut verici; politikalar anlamında, istihdam anlamında izleyecek politikaları önemsiyorlar. Bir diğer önemli kesim ise depremzedeler. Biliyorsunuz 6 Şubat 2023 tarihinde büyük bir deprem yaşadılar ve bu durumdan muzdaripler. Sağlam binalarda yaşamak istiyorlar. Bu tüm insanların hakkı. Depremzedeler korunaklı sağlam binalar istiyorlar. Daha umut verici kentlerde yaşamak istiyorlar. Bunun içinde partilerin uyguladığı politikalar çok önemli. O nedenle benim önerim bu vaatler gençleri de düşünerek, depremzedeleri de düşünerek bu hassasiyet çerçevesinde gerçekleşirse çok daha güzel ilerler” şeklinde konuştu. “Vaatler arasında çok eksikler var” Açıklamasının devamında İstanbul’un kent sorunlarına odaklanılması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan özellikle deprem riskinin gündemde tutulması gerektiğini vurguladı. Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan; “Trafik ve ulaşım İstanbul için temel bir sorun. Konut kira fiyatlarının artıyor olması, çevre kirliği tüm Türkiye’de büyük bir problem. Bunun önüne geçilmesi için çözüm geliştirilmeli. Siyasi partilerin buna odaklanması gerekiyor. Su kirliliği, su kıtlığı bunlar gündemimiz olmalı. Alt yapı ve yerleşim sorunları. Deprem riski gündemimiz olmalı. Sosyal ve kültürel çatışmalar var. Buna ilişkin yine vaatler benimsenirse ve önlemler alınırsa güzel olur” dedi. “Gençler düşünce ve fikirlerini dile getirmek istiyor” Yerel seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını dileyen Ercan; “Gençler düşünceleri, fikirlerini dile getirmek istiyorlar. Şu anda bu şartlarda rahatça, özgürce dile getiremediklerini, korktuklarını, ilgi duymadıklarını, siyasi olaylardan bir şeylerin beslendiğini ifade ediyorlar. Katılımcı demokrasi ne demekse, o gerçekten gerçekleşsin. Seslerinin duyulmasını istiyorlar. Biz derslerde olabildiğince onlara söz hakkı vermeye çalışıyoruz. Güzel etkileşimli dersler yapıyoruz. Onlar bu dersleri hayatta da yaşamak istiyorlar” ifadelerine yer verdi.
Mersin Başkan Tarhan: "İstihdam imkanlarını geliştirecek projelerimizi hayata geçireceğiz" Mersin’in merkez ilçe Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, ilçe geneline dağılmış olan küçük sanayi esnafını sektörel bazda ortak çalışma alanlarında bir araya getirmek amacıyla yeni imar planları hazırladıklarını belirterek, "İmar planları bu hizmet dönemimiz içerisinde tamamlandı. Önümüzdeki dönemde ise planlanan başta Küçük Sanayi Sitesi olmak üzere, bu çalışma alanlarının uygulanmasını, ilçenin ekonomik durumunu ve istihdam imkanlarını geliştirecek projelerimizi hayata geçireceğiz" dedi. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan Atatürk Mahallesi’nde bulunan Küçük Sanayi Sitesi’ni ziyaret ederek sanayi esnafıyla bir araya geldi. Ziyaret sırasında, gelecek dönem için sanayi sitesiyle ilgili önemli projelerini açıklayan Başkan Tarhan, ilçenin ekonomik gelişimine katkı sağlayacağını belirttiği yeni dönem projelerinden de söz etti. Başkan Tarhan, yeni dönemde Küçük Sanayi Sitesi’nin modernizasyonu ve genişletilmesi için kapsamlı bir çalışma programı hazırladıklarını belirtirken, mevcut sanayi sitesinin yetersizliğinden kaynaklı olarak ilçe geneline dağılmış olan küçük sanayi esnafını bir araya getirmeyi hedeflediklerini vurguladı. "Daha modern bir Küçük Sanayi Sitesi’ni ilçemize kazandıracağız" Mezitli’nin ekonomik durumunu ve istihdam imkanlarını geliştirecek projelerin uygulanması için hazırlıkların tamamlandığını ve önümüzdeki dönemde hayata geçirileceğini belirten Başkan Tarhan, “Önümüzdeki beş yıllık çalışma programımızda, artık ilçe merkezi içerisinde kalmış olan mevcut Küçük Sanayi Sitesinin tasfiye edilmesi, bunun yerine daha yeterli büyüklüğe sahip, daha doğru yer seçimiyle, daha modern bir Küçük Sanayi Sitesini ilçemize kazandırılmasını planladık. Alternatif ekonomik sektörleri desteklemek, mevcut Küçük Sanayi Sitesi’nin yetersizliğinden kaynaklı ilçe geneline dağılmış olan küçük sanayi esnafını sektörel bazda ortak çalışma alanlarında bir araya getirmek amacıyla hazırladığımız imar planları bu hizmet dönemimiz içerisinde tamamlandı. Önümüzdeki dönemde ise planlanan başta Küçük Sanayi Sitesi olmak üzere, bu çalışma alanlarının uygulanmasını, ilçenin ekonomik durumunu ve istihdam imkanlarını geliştirecek projelerimizi hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.