EKONOMİ - 27 Temmuz 2020 Pazartesi 19:20

KARDEMİR’den "genel kurul" açıklaması

A
A
A
KARDEMİR’den "genel kurul" açıklaması

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları A.

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları A.Ş (KARDEMİR) Yönetim Kurulu, çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle ertelenen 25. Olağan Genel Kurul toplantısıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in katılmama sureti ile kasıtlı olarak KARDEMİR A.Ş. Olağan Genel Kurul toplantısının yapılmasını engellediklerini ortaya koymuştur" denildi.


KARDEMİR Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, 30 Mart tarihinde yapılacağı ilan edilen olağan mali genel kurul toplantısının etkili olan pandemi süreci nedeniyle yapılamayarak ertelenmek zorunda kaldığı belirtildi. Bu erteleme nedeniyle şirketin 2020 hesap yılı için bağımsız denetim şirketinin de belirlenemediği, şirketin ilk 6 ay finansal sonuçlarının bağımsız denetimden geçerek 19 Ağustos tarihine kadar kamuoyuna açıklanma zorunluluğu bulunduğu ifade edilen açıklamada, "Yönetim kurulumuzca da bu zorunluluk gözetilerek olağan genel kurul toplantımızın 27.07.2020 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir. Şirketimiz yönetim kurulu üyeleri ve aynı zamanda şirketimiz hissedarı Çağ Çelik A.Ş.’nin hakim hissedarları ile kanuni yöneticileri olan Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç toplantı tarihinden bir gün önce şirketimiz yatırımcı ilişkileri birimini arayarak toplantıya katılacaklarını bildirmişlerdir. Bu bildirim kapsamında genel kurul saatinde büyük miktarda yerli ve yabancı hissedarımız gerek fiziki ve gerekse çevrimiçi olarak toplantıya katılmışlardır. Ancak Çağ Çelik A.Ş.’nin yetkilileri olan Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in toplantıya katılmaması ve katılımı engellemesi nedenleriyle yasal çoğunluk oluşmadığından toplantı yapılamamıştır. Ancak bu durumdan belki daha da üzücü olan Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in toplantı salonuna gönderdiği müdürü ve avukatları vasıtası ile toplantı nisabının oluşmadığından emin olma çabalarıdır. Bu çaba katılımcı hissedarlarımızın huzurunda Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in katılmama sureti ile kasıtlı olarak KARDEMİR A.Ş. Olağan Genel Kurul toplantısının yapılmasını engellediklerini ortaya koymuştur. Esasen şirketimizin bağımsız denetim şirketi belirleme zorunluluğuna rağmen Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in katılmama sureti ile toplantı yapılmasını engellemesi toplantı gündeminde yer alan usulsüz takas işlemleri nedeni ile yapılacak bilgilendirmedir. Bu durum; her iki yönetim kurulu üyemizin bundan önce defalarca örneği görülen kendi menfaatlerini KARDEMİR A.Ş. menfaatlerinden önde tutma anlayışlarının bir sonucudur. Yapılan usulsüz takas işlemleri nedeni ile bağlı ortaklıklarımız KARÇEL A.Ş. ve KARDÖKMAK A.Ş. genel kurullarında ibra olmayan Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç, KARDEMİR A.Ş. Genel Kurulunda da ibra olamayabilecekleri endişesi ile kasıtlı olarak KARDEMİR A.Ş. Genel Kurulunun da yasal nisabın sağlanmasını engellemişlerdir" denildi.


25 Temmuz 2017 tarihinde Kamil Güleç tarafından yapılan takas işlemleriyle Çağ Çelik A.Ş. tarafından edinilen KARDEMİR B grubu paylar ile Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi olarak seçilmelerine ilişkin genel kurul kararının iptali davasının sonunda verilen Karabük Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nin 2018/10 E. 2019/260 K. sayılı kararının gerekçesinde pay takas işlemlerinin usulsüz olduğunun tespit edildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:


"Şirketimiz İç Denetim Direktörlüğü ve Hukuk Müşavirliğince de takas işlemlerinin usulsüz olduğu tespit edilmiştir. Bu işlemler nedeni ile şirketimizce suç duyurusu da dahil olmak üzere tüm hukuki süreçler başlatılmıştır. Kamuoyunca bilinmesi gereken bir husus ise Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in usulsüz takas işlemleri nedeniyle oluşan vergi yükü kapsamında yasal ve ekonomik şartlar oluşmamasına rağmen bağlı şirketlerce takasla elde edilen KARDEMİR A ve D grubu hisse senetlerinin satılması yönündeki ısrarlarıdır. Bu ısrar da Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in kendi menfaatlerini KARDEMİR A.Ş. menfaatlerinin üstünde tutma anlayışlarının bir örneğidir. Usulsüz takas işlemleri ile oluşan sorumluluklarından kurtulmak saikı ile şirketimizce oluşturulan komisyonun istisna şartları ve ekonomik koşullar kapsamında hisselerin satılmaması gerektiği yönündeki raporuna rağmen Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç tarafından hisselerin 31.12.2019 tarihine kadar satılması yönünde yönetim kuruluna önerge verilmiştir. O tarihte başta bağımsız yönetim kurulu üyelerimiz Ömer Faruk Öz, Bülent Gedikli ve Mehmet Erdoğan ile yönetim kurulu başkanımız Mustafa Yolbulan, yönetim kurulu üyelerimiz Murat Yolbulan, Burak Yolbulan, Talat Yılmaz ve Atilla Tamer Alptekin’in oyları ile reddedilmiş ve hisseler satılmamıştır. 31.12.2019 tarihinden bu yana KARDEMİR A ve D grubu hisselerin ulaştığı değer göz önüne alındığında yönetim kurulumuzun basiretli kararı ile Şirketimiz büyük miktarda ticari kayba uğramaktan kurtulmuştur. Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in bu güne değin gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantılarında yönetim kurulu üyesi sorumluluğundan uzak bir tavır içerisinde şirket iş ve işlemlerinin sürüncemede bırakılmasına yönelik, sorumsuz ve nezaketten uzak davranışları, talepleri ve usulsüz şerhleri de kamuoyunca bilinmesi gereken bir başka husustur. Bu kişilerin kendi menfaatlerini KARDEMİR A.Ş. menfaatlerinden üstün tutma davranışları defalarca yönetim kurulu toplantılarında da tezahür etmiş ancak başta bağımsız yönetim kurulu üyelerimiz ve diğer yönetim kurulu üyelerimizin basireti ile şirketimiz işleri sorunsuz olarak yürütülmüştür. 27.07.2020 tarihinde şirketimiz genel kurulunun yapılabilmesi için fedakarca görev yapan şirketimiz çalışanlarına, genel kurulumuz için toplantı salonuna teşrif eden tüm hissedarlarımıza gönülden teşekkür ediyoruz. KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu üyeleri olarak başta 83 yıllık mazisi olan şirketimize, genel kurulun yapılması için fedakarca çalışan şirketimiz görevlilerinin emeğine, toplantıya teşrif eden tüm hissedarlarımıza yapılan bu saygısızlığı, şirkete ihanete eşdeğer olan bu tutum ve zihniyeti kınıyor kamuoyunun takdirine bırakıyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.