POLİTİKA - 20 Mart 2019 Çarşamba 13:17

Uysal, “31 Mart seçimleri iki boyutlu seçimdir”

A
A
A
Uysal, “31 Mart seçimleri iki boyutlu seçimdir”

AK Parti Karabük Belediye Başkanı adayı Prof.

AK Parti Karabük Belediye Başkanı adayı Prof. Dr. Burhanettin Uysal, 31 Mart seçimlerinin iki boyutu olduğunu belirterek, “Birincisi ülke boyutu, ikincisi ise Karabük boyutudur” dedi.


Memur-Sen Karabük İl Temsilciliği tarafından Karabük Üniversitesi 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda düzenlenen Memur-Sen teşkilat buluşması toplantısına katılan AK Parti Karabük Belediye Başkanı Adayı Prof. Dr. Burhanettin Uysal, “31 Mart seçimlerinin iki boyutu var. Birincisi ülke boyutu, ikincisi ise Karabük boyutudur” dedi.


Dış güçlerin ülkeyi dize getirme gibi oyunları olduğunu ifade eden Uysal, “Daha iki gün önce 18 Mart Çanakkale Zaferimizi kutladık. Bu zafer ülkemiz üzerinde oynan oyunları bozduğumuz bir zaferdi. Şimdi de buna benzer oyunlar oynanıyor; ama milletimizin, devletimizin, hükümetimizin dik duruşu ile bu oyunları bozuyoruz. Darbeler atlattık, 15 Temmuzu atlattık. Hani deriz ya her şer’de bir hayır vardır diye işte hainlerin bu girişiminden sonra birbirimize daha çok kenetlendik. Sadece darbelerle mi? Bizleri ezmek istiyorlar, hayır. Darbe ile başarılı olamadılar, şimdi ekonomik olarak bizleri kıskaca alıp birbirimize düşürmek, kendilerine avuç açan bir millet haline getirmek için oyunlarına devam ediyorlar. Bize düşen görev 31 Mart’ı iyi anlamak. İstenilen tek bir şey var. Recep Tayyip Erdoğan. Mevcut bugünkü Belediye Başkanlığı sayısından, daha az belediye kazanılsın. Recep Tayyip Erdoğan, bugünkü mevcut oylarından daha az oy alacak olursa kendilerinin eline bir fırsat geçmiş olacak. Bu fırsat nedir? Recep Tayyip Erdoğan, halk desteğini kaybetmiştir ve erken seçime gidilmesi gerekir. Bunun çığırtkanlığını yapıyorlar. Biz de bunun bilincindeyiz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kökleşebilmesi için kazanımlarımızın devam etmesi için 31 Mart’ı tekrar değerlendirmemiz gerekir. Aksi takdirde tüm kazanımlarımızın bir günde elimizden alındığını görür, sıkıntılar ile baş başa kalırız” diye konuştu.


“Karabük rekabet gücünü kaybetmiş bir şehir konumunda”


31 Mart seçimlerinin ikinci boyutuna da değinen Uysal, Karabük’ün rekabet gücünü kaybetmiş bir şehir konumunda olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Karabük rekabet gücünü kaybetmiş bir şehir konumunda. Siyaset yapıyoruz, günde binlerce insanın elini sıkıyor ve projelerimizi anlatıyoruz. Konuştuğumuz vatandaşlarımız gönlümüz sizden yana ama Safranbolu’da oturuyoruz. Nüfusun çoğu Karabük’te değil de Safranbolu’da ikamet ediyor. O zaman burada yanlış giden bir şey yok mu? Eğer vatandaşlarımız şahsıma teveccüh gösterirse bu yanlış gidişe dur diyeceğiz. İnsanlarımız neden bu şehri terk ediyor. Her bir ferdin bir şehri terk etmesi o şehrin kan kaybetmesi demektir. Kan kaybederken de ölüm ani olmaz, kan kaybetmemize göre zaman içerisinde hastaneye ulaşamazsak ölürüz. Bu olayın tersini düşünelim. Bir şehre ekstradan gelen her kişi de o şehre kan naklidir. Ben diyorum ki eğer, şahsıma teveccüh gösterecek olursanız bu şehrin kan kaybını durduracağım ve bu şehre kan nakli yapacağım. Burada çalışan vatandaşlarımızın, Karabük’te ikamet etmelerini sağlayacağız. Hastalığı bildikten sonra tedavisini yapmak çok kolay. Bu şehir de hava kirliliği var, bu şehirde trafik sorunu var, bu şehirde sosyal hayat yok. Biz Karabük Üniversitesi’ni sizler ile beraber kurduk, çevre illerde parmakla gösterilen bir üniversite konumuna geldik. İşte burada gösterdiğimiz başarıyı şehrimizde de vatandaşlarımız ile göstereceğiz. Bizim projelerimiz bir akşam da çalakalem yazılmış projeler değildir. O projelerin büyük bir kısmı Burhanettin Uysal’ın 10 yıllık iddiası ve idealidir. Karabük’e olan adanmışlığın ifadesidir. Ben belediye başkanı olduğum zaman, size park yapacağım demiyorum, ben size çocuk parkı yağacağım demiyorum, ben size kaldırım yapacağım demiyorum. Bunu her belediye başkanı yapmak zorunda. Biri mermerden yapar, biri de Rafet Vergili gibi kara betondan yapar; ama bir kaldırım yapılır. Benim ifade etmeye çalıştığım bu şehrin ekmeğini, aşını büyütecek projelerdir. Bir havalimanı projesi, Rektörlüğüm döneminde başlayan, milletvekilliğimde kavgası yapılan bugün kamulaştırma çalışmaları devam eden devlet tarafından bütün onayları alınmış, projeleri çizilmiş hayata geçmeyi bekliyor. İnşallah bu güzel yatırım bittiğinde Karabük’ün çehresi değişecek ve Karabük rekabet gücü olan bir şehir haline gelecek. El ele verilince bir şaheser ortaya çıkıyor. 31 Mart yerel seçimlerinin akşamında inşallah belediye başkanı olarak seçildiğimizde Karabük kazanacak, Karabüklü hemşerilerimiz AK Parti belediyeciliği ile AK Parti hizmeti ile yeniden buluşacak.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü etkinliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü dolayısıyla, ESOGÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Hastane poliklinikler girişinde gerçekleştirilen etkinlikte hormonların önemi vurgulanarak obezite ile kanser ilişkisinin önemine dikkat çekildi. Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle: “Obezite yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişen, pek çok bileşeni olan bir hastalıktır. Obezite ‘Beden Kitle İndeksi’ ile ifade edilir. Kişinin beden kitle indeksi 19-24.9 kilogram/metrekare ise normal kilo, 25-29.9 kilogram/metrekare ise aşırı kilo, 30 kilogram/metrekareden yüksek ise obezite, 40 kilogram/metrekareden yüksek ise ciddi obezite veya beraberinde pek çok hastalığa da sebep olabileceğinden morbid obezite söz konusudur. Obez hastaları değerlendiren uzmanlar öncelikle obeziteye neden olan genetik, hormonal veya metabolik bir hastalığın olup olmadığını değerlendirirler. Obeziteye neden olan böyle bir patoloji varsa öncelikle buna yönelik tedavi planlanır. Obeziteye neden olabilecek bir hastalık tespit edilmez ise sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra kilo azaltıcı tıbbi tedavi önerilerinde bulunulur. Türkiye’de 12 yıl arayla yapılan Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyoloji Çalışması-I ve II’nin sonuçları obezite sıklığının aradan geçen 12 yıl içinde kadınlarda yüzde 34 ve erkeklerde yüzde 107 oranında arttığını göstermiştir. Obezite günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra ikinci en önemli nedenidir. Obezite tip 2 diyabet ve prediyabet olmak üzere kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon (HT), hiperlipidemi (HL), serebrovasküler hastalık, çeşitli kanserler, obstrüktif uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, gastroözofageyal reflü, safra yolları hastalığı, polikistik over sendromu, infertilite, osteoartroz ve depresyon gibi sağlık sorununa neden olarak sağlık harcamalarını artırmakta ve yaşam beklentisini kısaltmaktadır. Obezitenin kanser gelişimiyle olan ilişkisi, bedenimizde obeziteye neden olan mekanizmaların bazılarının kanser gelişimine de yatkınlık sağlamasıyla açıklanmaktadır. Obeziteyle ilişkili özellikle menopoz sonrası ortaya çıkan meme kanseri, ayrıca kolorektal, pankreas, mide kardiya tümörleri; yemek borusu, endometrium ve over kanserlerinin ilişkili olabileceğine ait kanıtlar vardır. Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Kanser Daire Başkanlığı tarafından 2022’de yayınlanan son kanser istatistiklerine göre, ülkemizde yıllık yeni tanı alan kanser hastası sayısı artmaktadır. Sonuç olarak toplumumuzda artan obezite sıklığı ve kanser sıklığına dikkat çekmek ve obezitenin kansere neden olan etkenler içinde tıpkı sigara gibi önlenebilir bir etken olduğunu vurgulamak için 24 Nisan Avrupa Hormon Günü’nde biz de böyle bir etkinlik düzenlemiş bulunuyoruz.”