GENEL - 18 Ekim 2019 Cuma 13:07

KMÜ’de 1. Ulusal Mühendislik ve Teknolojileri Kongresi

A
A
A
KMÜ’de 1. Ulusal Mühendislik ve Teknolojileri Kongresi

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Mühendislik Fakültesi tarafından düzenlenen 1.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Mühendislik Fakültesi tarafından düzenlenen 1. Ulusal Mühendislik ve Teknoloji Kongresi’nin açılışı yapıldı.


Açılış programına KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ercan Oktay ve Prof. Dr. Birol Üner, üniversitenin akademik ve idari personeli, öğrenciler, bilim insanları ve davetliler katıldı.


Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Birol Üner yaptı. Prof. Dr. Üner, bilginin önemi ve paylaşılmasına ilişkin örnekler sunarak, “İnsanoğlunun tek sermayesi bilgidir. Bilgi, paylaşımda bulunulduğu zaman değer kazanır ve insanlığa fayda sağlar. Düzenlemekte olduğumuz kongre de endüstrinin akademi ile buluştuğu, görüşlerin aktarılacağı, bilginin paylaşımı açısından faydalı bir kongre olacaktır. Kongre sonucunda üniversite-sanayi işbirliğini güçlendireceğimizi umut ediyorum. Kongremizin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.



“Üretilen bilginin paylaşılması ve insanlığın hizmetine sunulması büyük önem taşıyor”


KMÜ Rektörü ve Kongre Şeref Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akgül ise bilginin üretilmesi ve kamuya mal edilmesi anlamında üniversitelere büyük bir görev düştüğünü hatırlatarak, “İnsanoğlunun bilgi arayışı, varoluşundan bugüne dek her dönemde süregelmiştir. Bilginin üretiminin önemi kadar o bilginin paylaşılması, başkalarına aktarılması ve en önemlisi de insanlığın hizmetine sunulması büyük bir önem taşımaktadır. Bu sebeple bilgiyi elde etmek için gösterdiğimiz çabayı o bilginin paylaşılması noktasında da göstermeliyiz. KMÜ olarak bilimi toplumla paylaşmak, bilimsel bilginin çoğaltılmasına katkı sağlamak, üretilen bilginin başta sanayi olmak üzere çeşitli mecralarda uygulanmasına ön ayak olmak amacıyla pek çok bilimsel toplantı ve çalıştay düzenlemekte, Ar-Ge faaliyetleri yürütmekteyiz. Bugün düzenlenen kongremiz de mühendislik ve teknoloji alanında güncel bilgileri paylaşmak ve alanda çalışma yapan araştırmacıları bir araya getirerek bilimsel kültürün güçlenmesine yol açmak adına önemli bir platformdur. Kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.



“Sürdürülebilir ve doğru planlamalarla ülkemizin enerji ihtiyacını doğru yönetmeliyiz”


Kongrenin davetli konuşmacılarından Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Sefa, ‘Şebeke Ölçekli Enerji Depolama Sistemleri ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları’ konulu sunum yaptı. Prof. Dr. Sefa, elektrik güç endüstrisinin akıllı şebeke uygulamalarının etkisiyle geçmişte benzeri görülmemiş dönüşümler ve zorluklarla yüz yüze olduğunu vurgulayarak, “Bu yeni kavram, enerji kaynakları ve yüklerin verimli, ekonomik, sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde daha iyi koordine edildiği esnek bir elektrik şebekesinin oluşturulması fikrinden doğmuştur. Geçmişte yapılan yanlış planlamalardan dolayı ülkemiz zaman zaman enerji alanında aksaklıklar yaşamıştır. Şimdi geleceğe dönük sürdürülebilir planlamalarla ülkemizin enerji ihtiyacını doğru yönetmemiz gerekiyor. Üretim zinciri içerisinde ülkemize uygun depolama sistemlerini geliştirmeliyiz. Rüzgar ve güneş, ülkelerin milli enerji kaynaklarıdır. Başka ülkelere bağımlılığı azaltmak için doğal kaynakları daha faydalı kullanmalıyız” dedi.


Prof. Dr. Sefa konuşmasının devamında ise, “Değişken ve belirli sürelerde enerji üretebilen güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretiminden bütünüyle yararlanma fikri bu şebekelerin başlangıç fikirlerini oluşturmuştur. Elektrik sistemleri; üretilen enerji ile tüketilen enerjinin anlık olarak dengelendiği sistemlerdir. Elektrik enerjisi sadece talep miktarı kadar üretilir ve tüketicilere dağıtılır. Enerji depolama ünitesi; üretilen enerji ile talep edilen enerji arasında bir fark oluştuğu anda görev üstlenir” ifadelerine yer verdi.



“Çalışma yaparken hem deneysel hem de teorik çalışma yapın”


Kongrenin misafir konuşmacılarından Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Kurt ise ‘Düşük Güç Enerji Kaynakları: Enerji Hasatçıları’ konulu sunum yaptı. Prof. Dr. Kurt, enerji hasat eden jeneratörlerin belli bir depolama yöntemi ile elektronik bir cihazı çalıştırmak üzere kurulu sistemler olduğunu belirterek, “Günlük hayatta düşük güç tüketen cihazları aslında kullanıyoruz. Kullandığımız cihazlardaki pillerin ömürleri kullanım şekillerine göre değişebilmektedir. Pillerin kullanımını daha doğru bir şekilde yaparak doğaya daha az zarar verecek çalışmalar üzerinde yoğunlaşmalıyız. Bir çalışma yaparken hem deneysel hem de teorik çalışma yapın. Teorik çalışma sizin ayağınızı yere bastırır. Teorik çalışma yapmadan deney yaparsanız sağlam olarak ilerleyemezsiniz. Her deneyde cebirsel yaklaşımınız olmalı” şeklinde konuştu.



“Eski nesil fabrikaların yerini akıllı robotlarla donatılmış yeni nesil fabrikalar alıyor”


Kongrenin misafir konuşmacılarından Mitsubishi Electric Temsilcisi Can Tolga Bizel ise ‘Dijital Fabrikalar Zamanı’ konulu sunum yaptı. Mitsubishi Electric firmasının dünyada ve ülkemizdeki faaliyetleri hakkında bilgi veren Bizel, dünyanın ve insanlığın çok hızlı bir değişim içerisinde olduğu belirterek, “Bu değişimle birlikte endüstri evresinde yeni tipte ürünler karşımıza çıkmaktadır. Aslında değişen endüstri değil ticaret anlayışı. İnsanların ihtiyaçlarına, ilgilerine ve tüketim alışkanlıklarına göre endüstri sektörü de farklı uygulamalara giderek ticaret anlayışını değiştiriyor. Eski nesil fabrikaların yerini akıllı robotların görev aldığı modern fabrikalar alıyor. Biz de Mitsubishi Electric olarak bu değişime ayak uyduruyoruz. Aynı zamanda gençlerimiz için sosyal sorumluluk projesi kapsamında eğitimler veriyoruz ve onları bu değişim sürecine daha hazır hale getirmeye çaba gösteriyoruz” dedi.


Açılış oturumu katılımcıların sorularının cevaplandırılması ve plaket takdimleri ile sona ererken, kongre gün boyu farklı oturumların yapıldığı sunumlarla devam etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.