KÜLTÜR SANAT - 23 Haziran 2020 Salı 09:55

950 yıllık tarih ayağa kalkıyor

A
A
A
950 yıllık tarih ayağa kalkıyor

Sultan Alparslan’ın 1071’de Malazgirt Savaşı’nı kazanmasının ardından bugün Ani Harabeleri olarak bilinen yerde inşa edilen Anadolu’nun ilk Türk camisi yeniden ayağa kalkıyor.

Sultan Alparslan’ın 1071’de Malazgirt Savaşı’nı kazanmasının ardından bugün Ani Harabeleri olarak bilinen yerde inşa edilen Anadolu’nun ilk Türk camisi yeniden ayağa kalkıyor.


1072’de Ebu’l Manuçehr Bey tarafından yaptırılan ve onun adını taşıyan cami, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda restore edilecek.


Türkiye genelinde bölgesel bazda faaliyet yürüten 26 kalkınma ajansı, projeye maddi anlamda destek verecek. Restorasyon çalışmaları Malazgirt Zaferi’nin 950’nci yıl dönümü olan 26 Ağustos 2021 tamamlanacak ve cami ibadete açılacak.



Dünya Mirası Listesinde


Kars’a 42 kilometre uzaklıkta bulunan Ebu’l Manuçehr Camii, Ani Arkeolojik Alanı’ndaki diğer anıtsal eserlerle birlikte 2016 yılında UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi’ne girdi. Günümüze yıkılmadan ulaşabilmeyi başaran cami, Anadolu’daki en eski Selçuklu eserlerinden biri olarak biliniyor. Dikdörtgen planlı iki katlı yapının tavanı zengin Selçuklu motifleri ile süslü. Caminin 99 merdivenli minaresinin gözcü kulesi olarak da kullanıldığı belirtiliyor.



Bilinirliği artacak


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten Serhat Kalkınma Ajansı, caminin gelecek nesillere aktarılması, ulusal ve uluslararası çapta bilinirliğinin artması için kolları sıvadı.



İki Genel Müdürlük çalıştı


Bu kapsamda geçmiş yıllarda da bazı restorasyonlardan geçen caminin tam anlamıyla ayağa kaldırılması için Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü çalışmalara başladı.



İmzalar tamam


Çalışmaların sonuçlanmasının ardından Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Barış Yeniçeri ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Gökhan Yazgı arasında projelendirme ve restorasyon uygulamaları için protokol imzalandı.


İmza törenine Kars Valisi Türker Öksüz, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Kars Milletvekili Ahmet Arslan, AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç katıldı.



İnanç turizmi için önemli


Törenin ardından açıklama yapan Vali Öksüz, restorasyonun kısa sürede tamamlanmasını hedeflediklerini belirterek, “Bu bizim için inanç turizmi gelişmesi ve ilimizin ulusal ve uluslararası çapta bilinirliğinin artması yönünde de çok önemli bir adım olacak” dedi.



Ecdat yadigarı


Eski Bakan Arslan, “Ecdat yadigarı bu kadar değerli bir eserimizin gün yüzüne çıkarılması konusundaki gayret nedeni ile mutluyuz. Kısa zamanda restore edilerek burada namaz kılınacak hale gelmesi de hepimizin hasretle beklediği bir durum” diye konuştu.



Vefa göstergesi


Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Yeniçeri, bölgeyi geçen yıl ziyaret ettiğini hatırlatarak, şunları söyledi:


“Bir an önce burayı ayağa kaldıralım. Ezan okunabilir namaz kılınabilir hale getirelim diye karar aldık. Serhat Kalkınma Ajansımızın önemli potansiyel başlıklarından biri de turizm. Burayı Anadolu’ya yurt yapanlara bir vefa göstergesi olarak Anadolu’daki 26 kalkınma ajansımızın emeği ve iş birliği ile ayağa kaldıralım istiyoruz. Tüm kalkınma ajanslarımızla beraber Anadolu’yu temsilen her biri ile imece usulü burayı ayağa kaldırmak istiyoruz. Burası 5 bin yıllık ören yeri ve burada gün yüzüne çıkmış 23 eser var. Biz bunu bir kolyeye benzetiyoruz. Her biri bir yakut, zümrüt, elmas.”



Bakanlar talimat verdi


Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yazgı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın talimatlarıyla çalışmalara başladıklarını kaydederek, “Biz de hızlı bir şekilde hizmete açma arzusu içindeyiz.” dedi.



Selçuklu mimarisi


Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Dr. Muhammet Arslan, cami minaresinin “Kufeki” adı verilen yöreye özgü bir taş ile inşa edildiğin ifade ederek, “Caminin iç mekanı kıbleye dikey üç sahanlı olarak inşa edilmiş ve her sahanın üzerinde karelere bölünerek tonoz örtüler meydana getirilmiş. Bu tonoz örtülerde Selçuklu mimarisini yansıtan süslemeler yer almaktadır.” bilgisini verdi.



Kayıp kitabe


Dr. Arslan şöyle devam etti: Camimizin batı cephesinde kayıp bir kitabemiz var. Maalesef günümüze ulaşamamış. Ne zaman kayıp olduğuyla ilgili bir bilgi de mevcut değil. Bu kitabede caminin Alpaslan oğlu Sultan Melikşah’ın emri ile yerel emirlerden olan Ebu-l Menucerh tarafından yaptırıldığı yazılı.



Kültürlerin buluşma noktası


Türkiye- Ermenistan sınırında yer alan Ani Arkeolojik Alanı, Erken Demir Çağından 16’ncı yüzyıla kadar sürekli bir yerleşim yeri oldu. İpek Yolu üzerinde bulunan alan, Orta Çağ’ın şehircilik ve mimari açısından çok kültürlü özelliğiyle dikkat çekti. Ermeni, Gürcü, Bizans ve Selçuklu kültürlerinin buluşma noktası olan Ani’de kilise, cami, manastır, kervansaray, hamam, köprü, değirmen gibi 23 tescilli anıt yapı bulunuyor. Ani ayrıca, yıkılarak toprak altında kalmış birçok sivil mimarlık örneğine de ev sahipliği yapıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da 3 çocuklu çift her yere bisikletle gidiyor Adana’da yurt dışında gördükleri ekipmanları alarak bisikletlerinin arkasına monte eden 3 çocuklu çift, her yere bisikletle gidiyor. Çocukluk yıllarında hobi olarak bisiklet süren ve zaman içerisinde hobisinin tutkuya dönüştüğünü belirten Erkmen Akan, çocukları olmasından sonra da eşi ile birlikte bu hobisini tutkuyla sürdürdüğünü anlattı. Akan, “Herhangi bir kişiye sorsanız çocuklarımız ile yaptığımız bu yolculuğun yanlış olduğunu söylerler. Fakat biz trafikte bisiklet süren kişiler olarak net bir şekilde Adana’da bisiklet ve motosiklete çok ciddi bir farkındalık olduğunu, ayrıca bizim bisikletlerimiz de farklı ve ilgi çekici olduğu için bize daha fazla tolerans sağladıklarını bisikletlerimizi kullanırken görüyoruz” dedi. “Eşim çocukları okula götürürken bisikleti tercih ediyor” Ufak tefek tehlikelerin yaşanabileceğini ancak aynı tehlikelerine araçla trafiğe çıkıldığında da mümkün olduğunu aktaran Akan, “Ufak tefek illa ki tehlikeler yaşanabilir ama araçla bu trafikte yer alsaydık bizi daha fazla tehlikelerin beklediğini düşünüyoruz. Bisikletlerimizle günlük hayatımızda çarşı, postane, hastane gibi her türlü günlük ihtiyacımızda kullanıyoruz. Eşim evde olduğu için çocukları okula götürürken bile bisikleti tercih ediyor” diye konuştu. “Bisiklet sağlıktır, özgürlüktür. Herkese öneriyoruz” Adana’nın büyük bir kent olmasından kaynaklı belirli saatlerde yoğun trafik ile de karşılaştıklarını aktaran Akan, “Adana, büyük şehir olduğu için burada belli saatlerde yoğun trafik olabiliyor. Bu sürelerde park yeri bulabilmek imkansız diyebiliriz ama biz bisiklet sayesinde bu sorunu ortadan kaldırmış olduk. Hem trafikte daha rahat ilerliyoruz hem de park sorunu yaşamıyoruz. Hayat sıkıcı değil, sizin bisikletiniz yok. Bisiklet sağlıktır, özgürlüktür. Herkese öneriyoruz” ifadelerini kullandı. “Bisiklet bizim en keyifli ulaşım aracımız” Ceren Akan ise Eren, Deren ve Beren ismindeki çocukları ile birlikte bisiklete binmekten çok keyif aldıklarını söyledi. Çocuklarının da bisikletin arkasında gerçekleştirdikleri yolculuk ile çok keyif aldığını belirten Akan, “Ne zaman araçla bir yere gidecek olsak, araç yerine bisikletle gitmek istediklerini söylüyorlar ve bisikleti gösteriyorlar. Etraflarını inceleyerek, arkamızda bizimle konuşarak, gördüğümüz yerleri onlara anlatarak yolculuk yapmak daha çok hoşlarına gidiyor. Böylelikle daha fazla keyif alıyorlar. Araba kapalı bir ortam olduğu için, bisiklet her açıdan bizim en keyifli ulaşım aracımız oluyor” sözlerine yer verdi. “Ekipmanları yurt dışı kullanımında gördük” Çocukları ile bisiklette gerçekleştirdikleri yolculuklarına bebek koltuğu ile başladıklarını, bebek koltuğu ile çocuklarının gayet güzel bir biçimde seyahat etmelerine rağmen çocukların büyümeleri ile birlikte daha sonraları arkada uyudukları zaman bebek koltuğunun pek konforlu olmadığını ve çocukların rahatsız olduklarını fark ettiklerini anlatan Akan, “Uyuduklarında daha konforlu hale gelebilmesi için diğer ekipmanları taktık. Bu ekipmanları da yurt dışında bazı ailelerde görüp biz de yapmak istedik ve ekipmanları almış olduk. Genelde yolda giderken diğer vatandaşlar video çekiyorlar, fotoğraf çektirmek isteyenler oluyor. Video çekenleri görünce biz de mutlu oluyoruz tabi” ifadelerini kullandı.
Ankara ‘Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk’ temasıyla ilk kez Çocuk Zirvesi düzenlenecek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri çerçevesinde ‘Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk’ temasıyla ilk kez Çocuk Zirvesi düzenleyecek. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çocuklara yönelik politikalarının ve uygulamalarının çocuk merkezli oluşturulması ve istişare mekanizmalarının aktif olarak çalıştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının himayelerinde 25-26 Nisan tarihlerinde Çocuk Zirvesi gerçekleştirilecek. Zirvede çok sayıda politikacının yanı sıra akademisyenler, uzmanlar, çocuklar ve gençler yer alacak. İlk kez yapılacak olan ve teması “Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk” olarak belirlenen Çocuk Zirvesi’nin geleneksel hale getirilmesi hedefleniyor. Çocuklarla ilgili yürütülen güncel çalışmaların takip edilerek, gelişen teknoloji ile dijitalleşen uygulamalar arasında çocukluk kavramının yeniden tartışmaya açılacağı zirvede geleceğe dair çocuk politikalarının oluşturulması için zemin hazırlanacak. Etkili bilgi paylaşımı, çocukların güvenli bir geleceğe hazırlanması, toplumun bu konudaki farkındalığının artırılması da hedeflenen zirvede ulusal platformda yapılan çalışmalar hakkında bilgi ve tecrübe paylaşımı da yapılacak. Zirvede alanında uzman kişilerin moderatörlüğünde farklı başlıklarda paneller düzenlenecek. “İnsani Krizlerden Etkilenen Çocuklar” konulu açılış oturumunda “Göçmen Çocukların Eğitimi”, “Göçmen Ailelerin İç Dinamikleri, Aile İçindeki Destek Sistemleri” ve “İnsani Krizlerin Psikososyal Etkileri” ele alınacak. "Medya ve Çocuk" temalı oturumda “Medyanın Çocuk Üzerindeki Etkileri”, “Medyanın Çocuklara Yönelik Sorumlulukları”, “Çocuklar Açısından Medyanın Sağladığı Fırsatları Arttırmak için Yapabileceklerimiz”, “Çocukların Bilinçli Medya Kullanımında Ailelerin ve Eğitimcilerin Rolü” ve “Çocuklara İlişkin Medyadaki Haberlerin Çocuklar ve Toplum Üzerindeki Etkisi” konuları görüşülecek. “Çocuk ve Gençlerin Geleceğe Dair Beklentileri” temalı oturumda ise “Toplumsal Katılım ve Sorumluluk”, “Çevresel Bilinç ve Sürdürülebilirlik”, “Dijital Dünyada Güvenlik ve Bilinçlilik” ile “Eğitim ve Kariyer Beklentileri” konuları ele alınacak. Rapor hazırlanarak kamuoyuyla paylaşılacak Çocuk konusunda uzmanların, akademisyenlerin, çocuk politikalarının üretilmesinde rol oynayan kişilerin de katılacağı zirvenin çıktıları rapor olarak hazırlanarak kamuoyuyla paylaşılacak.