EKONOMİ - 17 Mayıs 2018 Perşembe 13:46

Bakan Arslan: "Yerlilik oranını yüzde 10 öngörmüştük, yüzde 43’e çıkardık"

A
A
A
Bakan Arslan: "Yerlilik oranını yüzde 10 öngörmüştük, yüzde 43’e çıkardık"

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "ULAK Projesinde birinci faz için bin 799 yerleşim yeri için yerlilik oranını yüzde 10 öngörmüştük, yüzde 43’e çıkardık.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "ULAK Projesinde birinci faz için bin 799 yerleşim yeri için yerlilik oranını yüzde 10 öngörmüştük, yüzde 43’e çıkardık. İkinci faz bin 472 yerleşim yeri için ise yerlilik oranını yüzde 30 öngörmüştük, yüzde 54’e çıktı. Böylece milli haberleşme sanayisinin oluşmasına bakanlık olarak destek veriyoruz" dedi.


Mobil iletişim teknolojilerinin milli tasarım ile kazanımında bir mihenk taşı olan ULAK Baz İstasyonu’nun Evrensel Hizmet Projesi Faz 1 kapsamında ilk parti teslimatının Nisan ayında gerçekleşmesinin ardından Kars’ta yapılan törenle ULAK baz istasyonu servis vermeye başlayacak. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın katıldığı törenle açılacak ilk baz istasyonunun ardından yenileri hızla devreye girecek. Açılış töreni konuşmasını gerçekleştiren Bakan Arslan, memleketi Kars’ta böyle bir törenin yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.


Geleceğin, bilgi ve iletişim çağıyla çok daha anlamlı hale geleceğini dile getiren Arslan, bu bilinçle haberleşme sektörünü büyütmek ve ülkeyi bu alanda en üst sıralara taşımak için çalıştıklarını bildirdi. Gelinen noktada fiber uzunluğun 325 bin kilometreyi aştığını ifade eden Arslan, genişbant abone sayısının 69 milyonu aştığını, 2,3 milyonu geçen fiber aboneye ulaşıldığını, bilişim sektörü büyüklüğünün de 94 milyar lira yani 100 milyar liraya yaklaştığını kaydetti. Arslan, e-Devlet kullanıcı sayısının 37 milyonu geçtiğine dikkati çekerek, e-Devlet kapısı üzerinden 437 kurumun 3 bin 157 hizmetini sunduklarını, hedefin yıl sonuna kadar kamu kurumlarının tüm işlemlerinin buradan verilmesi olduğunu vurguladı. Coğrafi ve yüksek maliyet nedeniyle yatırım zorluğu bulunan kırsal alanlardaki vatandaşlara Evrensel Hizmet projeleriyle gittiklerine işaret eden Arslan, insanların hızlı internet taleplerinin karşılanması sorumluluğunu sadece operatörlere bırakmadıklarını, Evrensel Hizmet projelerini devreye soktuklarını anlattı. Bakan Arslan, bugüne kadar yaklaşık 4 bin yerleşim yerine sabit veya mobil genişbant internet ve ses hizmetini götürdüklerini belirterek, hedeflerinin 2020’ye kadar 3 bin yere daha bu hizmetleri götürmek olduğunu kaydetti. Hedeflerinin ülkenin her köşesinde, vatandaşlara gelişmiş bilgi ve iletişim teknolojilerini götürmek ve bilgi toplumu sürecini tamamlamak olduğunu dile getiren Arslan, burada yerli ve milli üretimin her alanda azami seviye çıkarılmasını istediklerini vurguladı.



"Yerlilik oranını yüzde 10 öngörmüştük, yüzde 43’e çıkardık"


Bakanlık olarak yürüttükleri Evrensel Hizmet projelerinde yerli ve milli imkanlarla üretilen ürünlerin kullanımını zorunlu tutulduğunu ifade eden Arslan, "ULAK Projesinde birinci Faz için bin 799 yerleşim yeri için yerlilik oranını yüzde 10 öngörmüştük, yüzde 43’e çıkardık. İkinci faz bin 472 yerleşim yeri için ise yerlilik oranını yüzde 30 öngörmüştük, yüzde 54’e çıktı. Böylece milli haberleşme sanayisinin oluşmasına bakanlık olarak destek veriyoruz. Bu çalışmalar, artık meyvelerini vermeye başladı" seklinde konuştu.


Türk mühendislerinin özverili çalışmaları sonucunda üretilen ULAK’ın, ilk yerli ve milli 4,5G baz istasyonu olduğunu ifade eden Arslan, ULAK’ın haberleşme gibi ulusal güvenliği yakından ilgilendiren ve milli üretimi şart olan bir alanda atılan dev bir adım olduğunu ifade etti.


Arslan, Kars’ta evrensel hizmet kapsamında kurulan yerli ve milli baz istasyonu ULAK’ı kullanıma sunacaklarını bildirdi. Arslan, 17 Mayıs gününün, Türkiye’nin de kurucu üyesi olduğu Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü olarak kutlandığını anımsatarak, ITU’nun bu sene "Herkes için Yapay Zekanın Olumlu Kullanımının Sağlanması" temasını belirlediğini ifade etti.


Tüketen değil üreten ülke konumunda olmayı sağlayacak önemli bir potansiyelin bulunduğuna dikkati çeken Arslan, hedefin sadece teknolojiyi yakalamak değil, teknolojiyi dünyayla eş-zamanlı biçimde geliştirmek, üretmek ve uygulamak olduğunu kaydetti. Kars Akıllı Şehir Projesi hakkında da bilgi veren Arslan, proje kapsamında kaynak tasarrufu en üst düzeye çıkacak, şehir güvenliği çok daha etkin sağlanacağını anlattı.



"Fiber optik altyapısı ortak kullanım lansmanı yapacağız"


Bakan Arslan, fiber optik altyapısında mükerrer yatırımdan kaçınılması adına önümüzde hafta Başbakan Binali Yıldırım’ın da katılımıyla fiber optik altyapısının ortak kullanılması, geliştirilmesi ve işletilmesine ilişkin lansman yapacaklarını söyledi. Önümüzdeki dönemde operatörlerin her birinin ayrı ayrı yatırım yapmaları durumunda her bir operatörün yatırımının 25 milyar lirayı bulacağını dile getiren Arslan, Türk Telekom’un ayrı, diğer operatörlerin birlikte ayrı yatırım yapması durumunda yaklaşık 10 milyar lira ilave masrafın söz konusu olduğunu bildirdi. Söz konusu lansmanla 25 milyar lira yerine 4 milyar liralık yatırımla ihtiyacın görüleceğini bildiren Arslan, bu konuyu çok önemsediklerini vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.