GENEL - 03 Ocak 2020 Cuma 16:22

Sarıkamış Şehitlerini anma etkinlikleri başladı

A
A
A
Sarıkamış Şehitlerini anma etkinlikleri başladı

Sarıkamış Şehitlerini 105.

Sarıkamış Şehitlerini 105. yıl anma etkinlikleri, şehit yakınları, gaziler ve gazi aileleri onuruna düzenlenen yemekle başladı.


Her yıl Ocak ayının ilk haftasında düzenlenen Sarıkamış Şehitlerini anma etkinlikleri, Kars Valiliği öncülüğünde Alile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü marifetiyle şehit yakınları ve gazi aileleri onuruna yemek verildi.


Sarıkamış’ta bir otelde Kars Valisi Türker Öksüz’ün ev sahipliğinde düzenlenen yemeğe Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Koca, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı İhsan Selim Baydaş, 14’ncü Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Özgür Nuhut, Sarıkamış Kaymakamı Recep Koşal, Sarıkamış Belediye Başkanı Harun Hayali, Kars İl Jandarma Alay Komutanı Albay Hidayet Arıkan, İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, Azerbaycan Kars Başkonsolos Nuru Guluyev, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Aydın Acay, AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın ile şehit yakınları, gaziler ile gazi yakınları katıldı.


Başta Sarıkamış Şehitleri olmak üzere tüm şehitler için Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Şişli Merkez Cami İmam Hatibi Ali Derman tarafından Kuran-ı Kerim tilaveti okundu. Yenilen yemek sırasında Vali Öksüz ve Bakan Yardımcıları Koca ile Baydaş, olmak üzere tüm protokol mensupları şehit yakınları ve gaziler ile aynı masada oturarak uzun süre sohbet ettiler.


Programda bir konuşma yapan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Koca, “Sarıkamış harekatının 105. yıl dönümü münasebetiyle, başta Sarıkamış’ta vatanı için can veren kahraman askerlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimize ve ebediyete intikal etmiş kahraman gazilerimize Yüce Allahtan rahmet diliyorum. 1914 yılının Aralık ayında eksi kırk derecede her şeyi boğan soğuk, buz gibi havada askerlerimiz can verip cennete yürürken, hayat bulan, yeşeren, tüm vatan sathına yayılan ve onlardan bize kalan şey vatan sevgisi ve millet sevdası olmuştur. Tarihi kahramanlık destanlarıyla dolu bu necip millet, söz konusu olan vatan ise tıpkı ecdadının da yaptığı gibi hem serden hem yardan geçmiş ve mukaddesatı için gözünü kırpmadan ya şehadet şerbetini içmiş ya da gazilik mertebesine ulaşmıştır. Aradan geçen bir asırdan fazla zamana rağmen, Çanakkale’de, Sarıkamış’ta yaşanan olaylar bugün farklı ülkeler üzerinden bizlere tekrar yaşatılmak istenmektedir. Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Mısır, İsrail, İtalya, Fransa’nın hasmane tutumları, Suriye’de tezgâhlanan oyunlar, 15 Temmuzda yapılan hain kalkışma bize gösteriyor ki her ne kadar piyonlar değişse de Türk milletinin düşmanları bu cennet vatanı parçalamak için boş durmuyorlar ve durmayacaklar” dedi.


Kars Valisi Türker Öksüz’de , “Vatanı, milleti ve devleti için canını hiçe sayarak şehadet şerbeti içen aziz şehitlerimizin kıymetli emaneti olan siz değerli şehit ailelerimiz ve gazilerimiz ile bir arada bulunmaktan duyduğum memnuniyetimi ifade ederek, sizleri en kalbi duygularımla saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Bugün, tarih sahnesinde yerini aldığı günden beri onuruyla yaşamış aziz milletimizin, kendisine vurulmak istenen esaret zincirleri parçalamak için allahuekber dağlarında “allah-u ekber” nidalarıyla şehadete erişlerinin 105’inci yıl dönümünde aziz şehitlerimizi rahmet ve minnet ile yâd etmek, aynı zamanda siz şehit ailelerimize ve gazilerimize olan şükran duygularımızı ifade etmek için bir aradayız. Bin yıldır üzerinde yaşadığımız bu kutsal topraklarda bugün yine özgür bir şekilde yaşayabiliyorsak, burada huzurlu bir şekilde bir araya gelebiliyorsak, mukaddesatımız koruma altındaysa, minarelerimizde ezanlar okunabiliyorsa, şanlı bayrağımız dalgalanabiliyorsa, bunu; bedelini canıyla, kanıyla ödeyen aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçluyuz. Malazgirt’ten Sarıkamış’a, Çanakkale’den Sakarya’ya, Kıbrıs’tan 15 Temmuz’a, Zeytin Dalı’ndan Barış Pınarı’na kadar canlarını bu değerler uğruna feda etmiş olan aziz şehitlerimiz ve yine bu uğurda can vermeye hazır olduğunu gösteren kahraman gazilerimiz sayesinde bu güzellikleri yaşıyoruz. Onların uğrunda can verdiği bu topraklar, akıttığı kanla vatan olmuştur. Hiçbir feragat, hiçbir vazgeçiş, can kadar kıymetli olamaz. Ancak, vatan, millet, iman; can kadar, canan kadar sevilirse insan kendinden vazgeçebilir, milleti için canını feda edebilir. İşte bu şuurla devletimizin ve milletimizin bekası uğrunda büyük fedakârlıklar gösteren aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi hiçbir zaman unutmayacağız. Rabbim tüm şehitlerimize ve ebediyete intikal eden gazilerimize rahmet eylesin” diye konuştu.


Etkinlikler bu akşam Sarıkamış Kazım Karabekir Cami’deki Mevlid-i Şerif okutulmasıyla devam edecek. İlk gün programı 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı’ndan Şehitler Anıtına kadar düzenlenecek Meşaleli Yürüyüş ile son bulacak. Yürüyüş öncesi meydanda kurulacak sahnede ilahiler ve yerel sanatçılar tarafından Sarıkamış ağıtları okunacak. Ayrıca Sanatçı Ömer Faruk Elmas tarafından kum sanatı gösterisi yapılacak. Saat 18.30’da başlayacak meşaleli yürüyüş, Yukarı Sarıkamış Şehitliği’nde son bulacak.


Sarıkamış şehitlerini anma etkinliklerinin ikinci gününde ise "Kardan Heykeller" sergisi açılacak. Açılışa Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katılması bekleniyor.


Aynı gün saat 17.30’da Sarıkamış Kayak Merkezi’nde meşaleli kayak gösterisi düzenlenecek. Işıklı lazer gösterisinin de yapılacağı etkinlikte, sporcular ellerinde meşalelerle Bayraktepe’den inecekler ve meşalelerle "105. Yıl" yazısı yazacaklar. 4 Ocak Cumartesi günü ayrıca saat 18.30’da Ekinata Grand Toprak Oteli’nde bir anma programı düzenlenecek. Programda Gençlik ve Spor Bakanlığınca hazırlanan "Evlat" filminin gösterimi yapılacak ve Muğla Üniversitesinden Tuncay Öğün tarafından "100 Soruda Sarıkamış" konulu bir sunum gerçekleştirilecek.


Etkinliğin son günü olan 5 Ocak Pazar günü ise "Türkiye Şehitleriyle Yürüyor" anma yürüyüşü gerçekleştirilecek. Kızılçubuk Zirve alanından Kars müftüsünün Kur’an tilavetiyle başlayacak yürüyüş, Ay Yıldız Tören Alanı’nda son bulacak. Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması, Kur’an tilaveti ile çelenk konulmasının ardından Tugay Komutanlığı tarafından bir de harekât brifingi verilecek. Anma programı, Solotürk ve Çelik Kanatlar helikopter ekibi gösterisi ile son bulacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bakan Bak, "Sınırlarımızda ve sınır ötesinde nöbet bekleyen kahramanlar yalnız bugünün değil bir yandan istikbalin de derdindedir" Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü nedeniyle 57’nci Alay Vefa Yürüyüşü anma programı çerçevesinde Conkbayırın’daki Atatürk Anıtı’nda 57’nci Alay Sancağı temsili devir teslim töreni gerçekleştirildi. Tören, Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreniyle başladı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, anıta çelenk koydu. Saygı duruşunda bulunulması ve saygı atışı yapılmasının ardından İstiklal Marşı okundu. Ardından Kur’an-ı Kerim okundu ve şehitler için dua edildi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Evlattan ecdada uzanan köprüyü birlikte inşa etmek amacıyla tertip ettiğimiz 57. Alay Vefa Yürüyüşü’nde sizlerle bir arada bulunmanın gururunu yaşıyorum. Süngüsüyle yol açanların izini takip etmek, bu ruhu yaşamak, hissetmek için Türkiye’nin dört bir yanından koşup buraya geldiniz. 57. Alay vefa Yürüyüşü bir etkinlikten çok daha fazlası. Türkiye’nin gençlerinin her yıl burada toplanmasının derin ve önemli bir anlamı var. 57. Alay kanlarının son damlasına kadar mücadele etmiş ve Arıburnu mevkiinde şehit düşmüş bir alayın fedakarlık, dirayet ve cesaret öyküsüdür. İstiklal şairimizin "Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz" dediği 57. alaydır. Onlar süngüsüyle yol açmış, can vermiş, kan akıtmış ama Türk milletin haysiyetini, birliğini müdafaa etmekten geri durmamıştır. Vatanla, toprağına, hürriyetine ezelden ebede her daim sadakatle bağlı olan bu milletin evlatları binlerce yıldan beri şehit düşer, bedel öder lakin toprak vermez. Çünkü toprak dediğimiz kara parçasından ibaret değildir. Toprak mazidir, hatıradır, köktür, bugündür ve yarındır. İşte 57. Alay canını siper ederek topraklarını korurken yalnız o gün için değil, bugün burada huzurla yaşayabilelim diye o onurlu mücadeleyi vermiştir. Sarıkamış’ın kahramanları bugün bir sür ve başı dik bir hayat sürelim diye Allah-u Ekber dağlarından geri dönmemişlerdir. 15 Temmuz’da hainlere geçit vermeyen yiğitler sınırlarımızda ve sınır ötesinde nöbet bekleyen kahramanlar da yalnız bugünün değil bir yandan istikbalinde derdindedir. Türk milleti tarih sahnesinde çıktığından beri dünden bugüne cesaretli duruşuyla dünyaya meydan okuyan cümle kahramanlara çok şey borçluyuz. Bu borcun edasını çalışarak, kıymet bilerek, kıymet vererek gerçekleştirebiliriz. Sorumluluklarımızın farkındayız. Bizim dünyanın herhangi bir yerinde başka bir motivasyon alamaya cesaret veren yeni öyküler keşfetmeye ihtiyacımız yok sevgili gençler. Aradığımız ilham, öğreneceğimiz ders işte burada, buradaki ruhta saklıdır." ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Ege Üniversitesi öğrencisi Orhan Özcan Arıkan 57’nci Alay Sancağı’nı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesine teslim edildi. Anma programına Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Vali Vekili Hakkı Uzun, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, 2’nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Denizli Muğla BİLSEM ülke genelinde en çok proje hazırlayan 2. okul oldu Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), bilimsel çalışmalar kapsamında Türkiye genelinde en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Bu yıl 18.’si düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması Ege Bölge finali Denizli’de başladı. Ege bölgesinden yapılan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Yarışmaya damga vuran Muğla Bilim ve Sanat Merkezi ise hazırladığı yetmiş proje ile Türkiye geneli en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Davet edilen on üç proje ile de Türkiye geneli en başarılı dördüncü okul oldu. Ege bölgesi özelinde ise bölgeye davet edilen yüz projeden on üçüne sahip olarak Ege Bölgesinin zirvesine yerleşti. Ege Bölge finalinin yapıldığı Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde görüştüğümüz Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, ”Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bilimsel üretkenliklerini en üst seviyeye çıkararak bu yıl Türkiye’ye damgasını vurdu. Muğla’dan bir devlet okulunun bütün istatistikleri alt üst ederek bilimsel başarılarıyla Türkiye gündemine oturması bizleri çok mutlu etti. Bu başarının mimarı sevgili öğrencilerimizi ve fedakâr öğretmenlerimizi tebrik ederim. Burada 13 ekibimizde toplam 36 kişilik dev bir kadro bulunmaktayız. Buradan güzel başarılar alarak Muğla’ya dönmeyi planlıyoruz. Ayrıca tek faaliyetimiz bilimsel projeler değil, bilimsel yayınlar ve bilimsel öğrenci bildirilerinde de Türkiye gündemine oturmaya hazırız. Haziran ayına kadar bu hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizi gözlemleyeceksiniz” dedi.
Hatay Paris’e tatile giden profesörün paraları, yabancı uyruklu şahsın ayakkabısından çıktı Hatay’da yaşayan Profesör Dr. Mustafa Zortuk, tatil amaçlı gitmek istediği Paris yolculuğu öncesinde hırsızlık şoku yaşadı. Prof. Dr. Zortuk’un çalınan bin 500 eurosu ve 4 bin TL’si kabin memurunun dikkati sayesinde yabancı uyruklu bir şahsın ayakkabısının içerisinden ele geçirildi. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde görevli Öğretim Üyesi Profesör Dr. Mustafa Zortuk, Ramazan Bayramı tatilini ailesiyle birlikte Paris’te geçirmek istedi. Ailesiyle birlikte Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan uçağa binmek üzere servisle götürülen profesör, uçağa bineceği esnada çantasının yanında olmadığını fark etti ve durumu görevlilerle paylaştı. Profesör Zortuk, kaybolan çantasını uçakta yaptığı aramada bulsa da tatil parası olan bin 500 euronun ve 4 bin TL’nin içinde olmadığını fark etti. Zortuk’un yardımına yetişen uçakta görevli kabin memurunun çantayı uçağa biniş esnasında başka bir şahsın elinde gördüğünü söylemesi üzerine polis ekipleri konuyla ilgili çalışma başlattı. Polis ekiplerinin yaptığı çalışma sonrası Zortuk’a ait 4 bin TL ve bin 500 euro, kabin memurunun bahsettiği yabancı uyruklu şahsın ayakkabısının üzerinden çıktı. Tatil parasına yeniden kavuşan Zortuk ailesi ve uçaktaki diğer yolcular 1 saat gecikmeli olarak Paris yolculuğuna başladı. “4 günlük Paris gezisi paramın çantanın içinde olmadığını görünce panikledim” 4 gün tatil parasının çantanın içinde olmadığını görmesi üzerine paniklediğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Zortuk, “Ailemle beraber Paris’e gidiyorduk. Servis aracından uçağa yaklaştığım zaman sırt çantamızı otobüste unuttuğumuzu fark ettik. O anda panik aldık, tüm paramız sırt çantası içerisindeydi. Uçağın altında çalışanlar sakin olmamızı söylediler. Servis aracını arayacaklarını söylediler. Servis aracında sırt çantamızın olmadığı ortaya çıktı ve bir kişinin çantamızı alarak iyi bir niyetle uçağa getirebileceği söylendi. Bin 500 euro ve 4 bin TL civarında paramız vardı. Ben uçağın ön tarafından arkaya doğru valiz alanlarına bakmaya başladım. Onuncu sırada çantamı buldum ve çok sevindim. Tekrar uçağın ön tarafına gelip, çantanın içerisinde parama bakmaya başlarken paramın olmadığını fark ettim. 4 günlük Paris gezisi paramın çantanın içinde olmadığını görünce panikledim” dedi. “Bütün paralar yabancı uyruklu şahsın ayakkabısının içerisinden çıktı” Uçakta görevli Rengin Koç isimli kabin memuru sayesinde çalınan parasının polis ekipleri tarafından bulunduğunu belirten Prof. Dr. Zortuk, “Rengin Koç isimli kabin memuruyla konuştum ve paramın çantada olmadığını söyledim. Kabin memuru da bana; uçağa binerken Fransızca konuşan bir kişinin sırt çantamın içerisini açtığını ve çıkarken paraları söyledi. O anda bende paraları birinin alıp, sırt çantasını içeriye koyduğunu anladım ve şikayetçiyim dedim. Yarım saat bekledik, polis ekipleri geldi. İlk önce uçak girişinde beni sorguya çektiler, detayları anlattım. Uçaktaki Fransızca konuşan şahsı alıp dışarıya çıkarttılar, bütün paralar bu şahsın ayakkabısının içerisinden çıktı. Böyle bir şey yaşayacağım aklıma gelmezdi. Yurt dışına çıkarken hırsızlık olayına karşı önlem alıyorsunuz ama Sabiha Gökçen Havalimanı’nda direkt paranızın tümünü kaybetmek biraz enteresan oldu. Uçak 1 saate yakın apronda bekledi” ifadelerini kullandı. “Özellikle kabin memurunun o merdivenden çıkarken ki dikkati çok önemliydi” Parasını çalan şahıstan davacı ve şikayetçi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Zortuk, Sabiha Gökçen’de görevli polis ekiplerine teşekkür ederek, “Davacı ve şikayetçiyim. Gereken evrakları imzaladım. Parayı bulduktan sonra inanılmaz derecede mutluyuz. Özellikle kabin memurunun o merdivenden çıkarkenki dikkati çok önemliydi. Sırt çantası içerisinde para sayan birini görmesi, bize çok büyük katkı sağladı. Paramız bulunduğu için çok çok mutluyuz. Havalimanında görevli bütün polis memurlarına çok çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.