SPOR - 23 Şubat 2020 Pazar 14:26

Batı Karadeniz’in en uzun kayak pisti Ilgaz Yurduntepe’ye ilgi arttı

A
A
A
Batı Karadeniz’in en uzun kayak pisti Ilgaz Yurduntepe’ye ilgi arttı

Batı Karadeniz Bölgesi’nin en uzun pistine sahip Ilgaz 2 Yurduntepe Kayak Merkezi’ne her geçen gün ilgi artıyor.

Batı Karadeniz Bölgesi’nin en uzun pistine sahip Ilgaz 2 Yurduntepe Kayak Merkezi’ne her geçen gün ilgi artıyor. Açıldığı günden itibaren ilgi gören tesislerde hafta sonu yoğunluk yaşandı.


Ilgaz’da yapımına 2013’de başlanan Ilgaz 2 Yurduntepe Kayak Merkezi, 6 kilometre uzunluğu ile Batı Karadeniz’in en uzun pistine sahip kayak merkezi olarak gösteriliyor. Sporcular, 2350 rakımdaki zirveden 6 kilometre kayarak 1800 rakıma iniyor. Yaklaşık 60 milyon TL’ye mal olan tesisin eşsiz manzarası ile kayakseverlerden yoğun ilgi görmeye devam ediyor.


Türkiye’nin kış turizm merkezlerinden Ilgaz Dağı’ndaki kayak merkezlerinde hafta sonu yoğunluğu yaşandı. Hafta sonu tatilini Ilgaz 2 Yurduntepe Kayak Merkezi ile Ilgaz Dağı Kayak Merkezi’nde geçirmek isteyen yerli ve yabancı ziyaretçiler, dağın doğal güzellikleri arasında kayak ve snowboard yapıp keyifli vakit geçirdi.


Eşsiz manzarasıyla özellikle kış aylarında kartpostallık görüntüler oluşturan Ilgaz Dağı, doğaseverlerin uğrak yerleri arasında ön sıralarda yer alıyor.


Özellikle pist uzunluğu ile ocak ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla açılan Ilgaz 2 Yurduntepe Kayak Merkezi, çevre iller başta olmak üzere Ankara ve İstanbul ile Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçi akınına uğruyor.



Tuncay Sönmez: "Halkımızın gerçekten böyle bir tesise ihtiyacı varmış"


Yurdun Tepe Kayak Merkezinin açıldığı ilk günden itibaren büyük ilgi gördüğünü belirten Ilgaz 2 Yurduntepe Kayak Merkezi Tesis Müdürü Tuncay Sönmez, Ilgaz 2 Yurduntepe Kayak Merkezi’nin ilk günleri olmasına rağmen telesiyej hatlarımızda özellikle sabah saatlerinden itibaren çok güzel bir yoğunluk yaşanıyor. Telesiyejimiz gayet dolu bir şekilde gidip geliyor. Yine kafeterya binamızda büyük bir rağbet var. Halkımızın gerçekten böyle bir tesise ihtiyacı varmış" dedi.


Büyük özverilerle açılan Yurduntepe Kayak Merkezinde harika bir pistin ortaya çıktığını anlatan Sönmez, "Bu tesis Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Spor Toto Teşkilatı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkıları ve Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresi’nin büyük bir özverisiyle gerçekleşti. Yapımı tamamlandı. Güzel bir çalışmayla birlikte harika bir pist ortaya çıktı. Diğer kayak pistlerinde kayan kayakçılarımız var, Uludağ ile kıyaslayan kayakçılarımız oldu. Uludağ bir marka tabii ki de, biz de çok daha yeniyiz ama pist kalitesinin, kar kalitesinin Uludağ ile yarışabilecek seviyededir" diye konuştu.



"2350 metre rakımdan 1800 rakıma kadar iniliyor"


2350 rakımdan 1800 rakıma kadar kayakseverlerin inebildiğini anlatan Sönmez, "Açılıştan itibaren eksikliklerimiz var mı, noksanlarımız var mı, bunları görmeye çalıştık. Büyük bir yatırım, burası 1800 metre rakımda şuan bulunduğumuz günübirlik tesisimiz. Misafirlerimiz ya da yanında kayağını getiren kayakçılarımız, kayak kiralayan kayakseverler, direk biletleme gişesinden biletlerini alarak telesiyej hattına gidebiliyor. Telesiyej hattımız ise iki etaptan oluşuyor. Birinci etap yavaşlayan teknolojik dediğimiz bir sistem, misafirlerimiz çok daha rahat bir şekilde telesiyeje binip inebiliyorlar. Birinci etap sonuna 2038 metre sonra ulaşabiliyorlar. İkinci etabımızda 1182 metredir, buranın kotu da yukarıya doğru çıktıkları zaman 2350 rakıma ulaşıyor. Artık Ilgaz Dağının zirvesinde oluyorsunuz. Ilgaz’ın zirvesinden Çankırı, Tosya, Kastamonu yani çevresinde nereler varsa hepsi ayaklarımızın altında oluyor. Gerçekten rüya gibi bir manzaraya, muhteşem bir manzaraya sahip bir yer. Ziyaretçilerimiz Ilgaz’ın zirvesine çıktıkları zaman mutlaka 1 saat zaman geçiriyor. Bizim amacımız Kastamonu’muzu, bu muhteşem memleketimizi tarihi ile kültürü ile doğası ile insanı ile hoşgörüsüyle, misafirperverliğiyle yani her şeyiyle tanıtabilmek" şeklinde konuştu.



Alp Tezcan: "Telesiyejler çok rahat ve konforlu"


Ilgaz Yurduntepe Kayak Merkezi’ne Ankara’dan geldiğini söyleyen Alp Tezcan ise, "Ilgaz Dağından önce başka kayak merkezlerine de gittik. Buranın kar kalitesini, telesiyejlerini çok beğendik. Pist yeterince uzun, istediğimizi veriyor bize, kar kalitesi de çok güzel. Telesiyejlerde çok rahat ve çok konforlu. İstediğimiz zaman korumayı indirip kaldırabiliyoruz" ifadelerini kullandı.


Ilgaz Yurduntepe Kayak Merkezine Marmaris’ten geldiğini ifade eden Aynur Şahin de, şunları kaydetti:


"Ilgaz Dağı’na ilk defa geldik. Milli parkın içerisinde bulunan diğer pist kısa, oradan kayıyorduk. Bugünde burayı deneyelim dedik. Burası çok güzel, çok hoşumuza gitti. Eni geniş, kilometre olarak ta pist bir hayli uzun. 3 kilometre sanırım uzunluğu var, diğer 3 kilometresi de sonra açılacakmış. Harika çok beğendik. Yine tekrar gelmeyi düşünüyoruz. Burasının pist kalitesi de çok iyi. Biz daha önce Uludağ’a gittik, Davraz’a gittik fakat burayı çok iyi bulduk. Eni de güzel. Pist buzlanma yapmamış, uzunluğu da yeterli. Herkese tavsiye ediyorum, muhakkak gelsinler, Ilgaz Dağını da denesinler."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dilan ve Engin Polat hakkında ara karar: Tutukluluk devam Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme, Dilan Engin ve Sezgin Polat’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dilan Polat kızına “seni çok seviyorum” diyerek ağladı. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan, Engin ve Sezgin Polat’ın ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine Küçükçekmece Adliyesi’nde devam edildi. Dilan ve Engin Polat çiftinin ardından savunma yapan Engin Polat’ın babası Sezgin Polat suçlamaları kabul etmeyerek “Banu hanımın iş yerinin kurşunlanmasıyla bir alakam yok” dedi. Banu Parlak’ın iş yerini kurşunlayan sanıklardan biri olan Nizamettin Bilgili ise, “Bu insanları burada ilk defa görüyorum. Olay günü evde alkollüydüm. Yunus Emre geldi. ‘İş yeri kurşunlanacak yapar mısın?’ dedi. Alkolün de etkisiyle çekindiğim için kabul ettim. Konumu alıp gittim. Silah ilkinde tutukluluk yaptı. 4 el ateş ettim” dedi. Tutuklu sanık Yunus Emre Yıldız ise, “Polat ismini sadece televizyondan biliyorum. Banu Parlak’ı da tanımam. Küçük yaşta babamı kaybettim. Evin yükü benim üstümdeydi. Bize hiçbir canlıya zarar gelmeyeceği söylendi. Sadece camların aşağı indirileceği söylendi. Bizim de paraya ihtiyacımız vardı. Bu işi sadece para için yaptık. Onu da elimize yüzümüze bulaştırdık” dedi. İfadelerin alınması sırasında Dilan Polat kızına dönüp “seni çok seviyorum” diyerek ağlamaya başladı. Sanıkların ardından müşteki Banu Parlak beyanda bulundu. Parlak şikayetinin devam ettiğini söyleyerek, dükkanının kurşunlandığı akşam Dilan Polat’ın kendisini aradığını anlattı. Banu Parlak, “Dilan bana, ‘Sıla’yı içeri aldılar. Engin’i ve beni de alacaklar bak yapma’ dedi. O gece benim dükkanım kurşunlandı. Story çekip dükkana gittiğimi söyledim. Tekrar kurşunlandı. Ben bu suçun mala zarar verme olduğunu düşünmüyorum” dedi. Engin Polat’ın kendisini tanımadığına yönelik ifadesine değinen Parlak, “Engin beni tanımadığını söylüyor ama bizim videolarımız var Engin’le birlikte mahkemeye sunabilirim” dedi. Dilan Polat ile 2019 yılına kadar arkadaş olduklarını söyleyen Banu Parlak, “Ben güzellik merkezi açınca bütün olaylar başladı. Bu kurşunlama olayından sonra benim dükkanlarım kapandı. Ben kendimden çok kızımın can güvenliğini düşünüyorum” dedi. Banu Parlak’ın beyanlarına karşı diyeceği sorulan Dilan Polat, “Ben şaşkınlık içerisinde izledim. Tamamen beni hedef gösterip karalama amaçlı böyle bir şey yaptığını düşünüyorum. 130 şube işleten göz önünde bir insanım” dedi. Engin Polat ise, “Benim hayatımın hiçbir zaman kıyısında köşesinde olan biri değil. Kendisi bizi hayatının merkezine koymuş. Ben kendisini tanımıyorum” dedi. Öte yandan müşteki beyanlarının ardından Dilan Polat duruşma salonunda kızına sarılarak ağladı. Duruşma hakimi Polat’a peçete verilmesini istedi. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Barış Boyun, Batın Can Gökdemir ile Beratcan Gökdemir’in yakalama emirlerinin infazının beklenmesini ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Duruşmaya ara karar için ara verildi. Ara kararını açıklayan mahkeme, yakalama kararlarının ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dosyanın İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya ile birleştirilmesine hükmedilerek duruşma ertelendi. Öte yandan tutukluluk devam kararını duyan Dilan Polat sinir krizi geçirdi. Polat ‘Nida’ diye çığlık atarak duruşma salonundan jandarma ile ayrıldı.
Bursa Yıldırım’da ‘Dönüşüme cam, doğaya can’ projesi hayata geçti Yıldırım Belediyesi, ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can Projesi’ çerçevesinde, 7 ayda 90 ton atık cam toplayarak bunları yeniden üretime kazandırdı. Yıldırım Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayelerinde başlatılan ‘Sıfır Atık Projesi’ne tam destek veriyor.2019 yılından bu yana ilçe geneline yerleştirdiği 208 cam kumbarasından 6 bin ton atık cam toplayan Yıldırım Belediyesi, vatandaşlarda farkındalık oluşturacak bir projeye imza attı. Eylül ayında hayata geçirilen ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can Projesi’ çerçevesinde ilçedeki kahvehane, çay ocağı ve kafeteryalarda sıfır atık masaları oluşturuldu. İşletme sahipleri ve vatandaşlar sıfır atık konusunda bilgilendirilirken cam atığı toplayan işletmelere masa örtüsü, çay, kesme şeker, çay bardağı gibi hediyeler veriliyor. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ekipleri tarafından belli periyotlarla toplanılan atık camlar geri dönüşüme kazandırılıyor. 90 ton atık cam dönüştürüldü İlçenin dört bir yanına yerleştirilen atık cam kumbaraları ve gerçekleştirilen kampanyalar ile çalışmaların kesintisiz devam ettiğini söyleyen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Atıkları kaynağında ayrıştırma noktasında gerek belediyemizde gerekse düzenlediğimiz kampanyalarla ilçemizde önemli çalışmalar yürütüyoruz. ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can’ sloganıyla hayata geçirdiğimiz proje çerçevesinde 240 işletmeye 4 bin 700 masa örtüsü dağıtımı gerçekleştirdik ve hemşehrilerimizi proje ile ilgili bilgilendirdik. İlerleyen süreçte projemizi sitelerimizde de devam ettireceğiz. Cam doğada 4 bin yılda yok olmakta. Gelecek nesillere daha yaşanılır bir kent bırakmak adına hayata geçirdiğimiz projemiz ile 7 ayda 90 ton cam atığını toplayarak geri dönüşümünü sağladık. Gerçekleştirdiğimiz geri dönüşüm çalışmaları sayesinde hem çevremizi koruyor hem de ekonomimize artı değer katıyoruz. Yıldırım Belediyesi olarak, Yıldırım’ı tam anlamıyla çevre dostu bir kent haline getirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Çorum Taşkından korkan köylülerden ıslah talebi Çorum’un Dodurga ilçesindeki Obruk köyünde yaşayan vatandaşlar, Karadeniz’de son dönemde yaşanan seller sebebiyle korktuklarını belirterek, köy merkezinden geçen derenin ıslah edilmesini talep etti. Çorum’un Dodurga ilçesine bağlı Obruk köyünde yaşayan vatandaşlar, köyden geçen 1,5 kilometrelik dere sebebiyle taşkın korkusu yaşıyor. Karadeniz’de son dönemde yaşanan seller sebebiyle korktuklarını söyleyen vatandaşlar, köylerinden geçen derenin taşkına karşı ıslah edilmesini istedi. ’Karadeniz’de yaşanan sel baskınları korkutuyor’ Sel tehlikesi ile karşı karşıya kalmak istemediklerini belirten Köy Muhtarı Ali Ekber Sever, “Dere yatağı ile ilgili sıkıntılarımız var. Köyümüz büyük tehlike altında. Dere yatağı yok, yağmur yağdığı zaman sel gelecek diye köylü dışarıda bekliyor. Karadeniz’de sellere neden olan ani dere taşkınlarının köyümüzde yaşanmamasını istiyoruz" dedi. "Korkuluk, üzerine de yeni yaya köprülerinin yapılması konusunda yardım istiyoruz" Muhtar azası Mustafa Ertaş ise, köylüler tarafından yapılan geçitlerin de tehlike saçtığını belirterek, “Köyümüzde yaşayan 300 kişi için dere yatağı tehlike arz ediyor. Dere yatağının köyden geçen bölümünün ıslah edilmesini kalan bölümün ise temizlenmesi gerekiyor. Dere üzerinde bulunan yaya geçitleri köy halkımız ve önceki muhtarlar tarafından yapılmış. Ahşap olan köprüler de tehlike arz ediyor. Her an birileri düşebilir. Dere kenarına korkuluk, üzerine de yeni yaya köprülerinin yapılması konusunda yardım istiyoruz. Mevcut araç köprülerinin de dayanıklı olup olmadığını incelemesini, derenin ıslah edilmeyen kısmının üzerine de en az bir köprü daha yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. "Ahşap köprüler sağlam değil" Derenin üzerinde bulunan yaya köprülerinin sağlam olmadığını belirten köy sakinlerinden Arif Doğar da, “Dereden sel geldiği zaman mağdur oluyoruz. Çocuklarımız taşımalı olarak servis ile okula gidiyor. Sel geldiği zaman ya yolda kalıyor eve geçemiyor ya da evden okula gönderemiyoruz. Yağmur yağdığında sel gelir diye korkuyor, evde kalamıyoruz. Acil bir durum olsa, hastamız olsa evde kalıyor, dereden atlatamıyoruz. Bu sıkıntıların giderilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.