GENEL - 20 Şubat 2021 Cumartesi 00:15

Kastamonu’da kar mesaisi devam ediyor

A
A
A
Kastamonu’da kar mesaisi devam ediyor

Kastamonu Belediye Başkanı Op.

Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, karla mücadele çalışmaları kapsamında kendisine yöneltilen eleştirilere cevap vererek, “Aralıksız 25 saat kar yağdı. Ona rağmen bizim açık olmayan hiçbir noktamız yok. Bazı ara sokaklarla ilgili temizlikler zaman alıyor ama ana halterler açıktır. Fakat Mansur Yavaş açıklamasında ‘kar ile mücadele ekibi kuruyorum’ diyor. 2 sene olmuş, daha yeni mi kuruyorsunuz. Ankara’ya gidip de oraya bir baksaydınız. Şimdi herkes kendi yönettiği belediyelere baksın” dedi.



Meteoroloji Kastamonu İl Müdürlüğünün yoğun kar yağışı beklentisini açıklamasının üzerine hazırlıklarını tamamlayan Kastamonu Belediyesi, şehir merkezinde etkili olan kar yağışı sonrasında karla mücadelesini sürdürüyor. Kastamonu Belediyesi ekipleri, cadde ve sokaklarda biriken karları temizleme çalışmalarını sürdürürken diğer yandan soğuk hava nedeniyle don olaylarına karşı da kaldırım ve merdivenleri solüsyonla ilaçlıyor. Meteorolojinin yoğun kar yağışı uyarısı üzerine başlayan çalışmalar, yaya ve araç trafiğinde aksaklıkların yaşanmaması için 6 gündür gece gündüz devam ediyor. Kentin ana arterler ve caddelerinde gecenin geç saatlerine kadar greyder ve kepçelerle yaklaşık bir metreyi bulan kar kalınlığına rağmen çalışmasını sürdüren belediye ekipleri, ayrıca don olaylarına karşı da kullandığı özel solüsyonla kaldırım ve merdivenleri ilaçlayarak olası tehlikelerin önüne geçmeye çalışıyor.



“Biz belediye olarak laf değil, hizmet üretiyoruz”


Karla mücadele çalışmaları hakkında bilgi veren Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, karla mücadele çalışmalarına yönelik yapılan eleştirilerin yanlış olduğunu ifade ederek, “Kar mücadelesinde Cumartesi gecesi kar yağışının başlamasıyla birlikte ekipler aralıksız 60 saat planlanan program çerçevesinde çalıştı. Biz belediye olarak laf değil hizmet üretiyoruz. Doğal olarak yoğun kar yağışının olduğu yerlerde tekrar kar yağdı. Yeniden buralar temizlendi. Tuzlama çalışması yapıldı. Kaldırımlara solüsyon sıkıldı. Sokak hayvanlarımızın beslenmeleri yapıldı ve bir koordinasyon çerçevesinde bunları yaptık. Dünyanın her yerinde bir anda her noktaya ulaşmanız mümkün değil. Lakin belirli önceliklerle hareket edilir. Anlamak isteyen zaten bunu anlıyor. Lakin siyaset yapalım, konuşalım ne olursa olsan anlayışı kimseye fayda sağlamaz. Günde arkadaşlarımız 3 vardiya şeklinde çalışıyor. Her vardiyada 100 kişi çalışıyoruz. 18 iş makinesi devrede. Lojistik destekteki makinelere saymıyoruz. Açık olmayan yolumuz yok. Dün akşam saatleri itibariyle ve bugünde devam edecek kaldırım ile yol kenarlarında temizlikler başladı” dedi.



“Herkes kendi yönettiği belediyelere baksın!”


Kar mücadelesi esnasında Kastamonu’da olmamasını eleştirenlere cevap veren Başkan Vidinlioğlu, şöyle konuştu: “Ben, Pazar günü öğlen Polonya’ya uçtum. Pazartesi gecesi de geri döndüm. 1,5 gün yolculuk yaptım. 3 saatlik uykuyla bu yılın Yunus Emre yılı olması nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımızın da önerisiyle Belediyeler Birliği tarafından organize edilen Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın olduğu, Kuzey Kıbrıs Belediyeler Birliği başkanının olduğu, Kuzey Kıbrıs’tan 15’ten fazla belediye başkanının olduğu, Makedonya’dan, Bosna Hersek’ten, Azerbaycan’dan belediye başkanlarının olduğu bir toplantıya iştirak ettim. Salı günü akşam saatlerinde de Kastamonu’ya geri döndüm. Yokluğumuzu fırsat bilen bazıları siyaset yapmak üzere evirmiş, çevirmiş. Ben sahada çalışan bu kadar personelimize laf söyletmem. Hem emeğin, emekçinin yanında olacağım diyeceksiniz, hem de emekçinin bütün çabalarını göz ardı edip bunun üzerine siyaset yapacaksınız. Bu yakışır bir durum değil. Şimdi herkes her şeyi söylerken dikkat edecek. Bende onun tabiri ile söyleyeyim. Hangi ara insafını kaybettin? Hangi ara vicdandan bu kadar uzaklaştın? Hangi ara emekçinin hakkına bu kadar kayıtsız kaldın? Hangi ara sen bu işleri öğrendin böyle? Bu her şeyden önce bu kadar insanın emeğine saygısızlıktır. Bir defa herkes kendisine yakışanı yapsın. Kar ile mücadelede belediye sınıfta kalmış Sayın Erbilgin böyle diyor. Nereniz açıkmış. Ben Salı günü Ankara’daydım, Sayın Mansur Yavaş’ın açıklaması vardı. Normalin dışında bir kar yağışı yağdı. Aralıksız 25 saat kar yağdı. Ona rağmen bizim açık olmayan hiçbir noktamız yok. Bazı ara sokaklarla ilgili temizlikler zaman alıyor ama ana halterler açıktır. Fakat Mansur Yavaş açıklamasında ‘kar ile mücadele ekibi kuruyorum’ diyor. 2 sene olmuş, daha yeni mi kuruyorsunuz. Ankara’ya gidip te oraya bir baksaydınız. Şimdi herkes kendi yönettiği belediyelere baksın. Herkes kendi partisinin belediyelerine önce bir baksın. İstanbul’da da keza böyle. Kepaze bir durum var, görüyoruz. Herkes bir laf söylerken önce dikkat edecek. Hangi ara vicdanından uzaklaştın, hangi ara emekçinin hakkına bu kadar kayıtsız kaldın. Hangi ara sen bu işleri öğrendin de konuşuyorsun. Her şeyden önce bu kadar insanın emeğine saygısızlıktır. Benim Polonya’ya gitmemi eleştiriyorsun ama hentbol takımımızın maçı 30 ülkeden canlı yayın yapıldı. 30 ülke Kastamonu Belediyesi Hentbol Takımı diye bahsetti. Ne yapalım, Belediyemizi hentbolda kader maçında yalnız mı bırakacaktık? İzin mi alıp gidecektik? Belediye bir ekip işi, başkan yardımcılarımızın hepsi burada, personelimiz sahada görevinin başında” diye konuştu.



“Su kesintileri üzerinden kimse siyaset yapmasın!”


Şehirde yaşanan su kesintileri üzerinden kimsenin siyaset yapmaması gerektiğini belirten Başkan Vidinlioğlu, “Geçtiğimiz günlerde şehrin Kuzey bölgesinde 3 günlük bir su kesintileri oldu. Eleştirmek herkesin hakkı ama kusura bakmayın orada 3 gün boyunca mesai harcayan emekçi kardeşimizin hakkını da kimseye yedirtmem. Bu ana hatta meydana gelen bir arızadan kaynaklandı. Sürekli bilgilendirme de yaptık. Bunun üzerinden kimse siyaset yapmasın. Doğru değil, çünkü hiç kimse bir başkasının suyunun kesik olmasından zevk almaz. Hele hele pandemi sürecinde insanın suyunun kesik olması kadar kötü bir durum yok ama 3 gün arkadaşlar gece gündüzlü uğraştılar. Ben yanlarındaydım. Başkan yardımcılarımız sahadaydı, meclis üyelerimiz sahadaydı. Sürekli bilgilendirmeler de yaptık” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da pişkin müşteriler kamerada: Sigara içirmeyince ücretini ödemeyip kaçtılar Güngören’den Mecidiyeköy’e gitmek için taksiye binen üç kişi, sürücünün araçta sigara içilmesine izin vermemesinin ardından ücreti ödemeden araçtan indi. Taksi sürücüsünün, “90 liramı verir misin?” sözlerine karşılık yolcu, “Benim param yok. Git, onlardan al. Paramla beni rehin mi alacaksın” şeklinde pişkin bir cevap verdi. Yaşanan tartışmayı taksi sürücüsü cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Güngören Merter’de dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda taksi sürücüsü İsa Ünver, yol kenarında kendisini durduran üç kişiyi aracına aldı. Şişli Mecidiyeköy’e gitmek için yola çıkan takside yolcular, bir anda sigara içmek istediklerini belirtti. “Paramla beni rehin mi alacaksın?” Ünver’in aracının içinde sigara içilmesine izin vermemesinin ardından yolcular ile sürücü arasında tartışma çıktı. Bunun üzerine araçtan inen yolcular, 90 liralık taksimetre ücretini ödemek istemedi. Ünver’in, “90 liramı verir misin” sorusuna, “Paramla beni rehin mi alacaksın? Benim param yok, git onlardan al” diyerek cevap veren pişkin yolcular ücreti ödemeden araçtan ayrıldı. O anlar taksi sürücüsünün cep telefonu kamerası tarafından kaydedildi. Kaydedildiğini gören şahıs ise “Hem beni sosyal medyaya atacaksın hem de para isteyeceksin” diyerek uzaklaştı. “Sen niye karışıyorsun?’ diyerek araçtan ineceklerini söylediler” Taksi sürücüsü İsa Ünver ise, “Bugün E-5’te ilerlerken bir arkadaş Merter’de beni durdurdu. Kendisiyle birlikte iki tane de kadın bindi. Bana Mecidiyeköy’e gideceklerini söylediler. Kavşaktan dönüp Mecidiyeköy istikametine bağlanacağım esnada araçta sigara içmek istediler. Araçta sigara içmenin yasak olduğunu ve buna izin veremeyeceğimi bildirdim. Arkadaş bunun üzerine söylenmeye başladı. ‘Biz içiyoruz, kimse karışmıyor. Sen niye karışıyorsun? diyerek araçtan ineceklerini söylediler. İndirmek için müsait bir yere yanaştım. 90 liralık taksimetre ücretine itiraz ettiler” dedi.
İstanbul Beşiktaş’ta o eve yine araç çarptı: 3. kez faciadan dönülen anlar kamerada Beşiktaş Yıldız Mahallesi’ndeki bir apartmanın bodrum katındaki daire, 3 ayda içinde 3. kez meydana gelen kaza nedeniyle bir kez daha hasar aldı. Ehliyetsiz olduğu ve boş viteste seyrettiği iddia edilen sürücü, aracının kontrolünü kaybedince kısa süre önce tadilatı biten eve daldı. Ölen ya da yaralının olmadığı kazada evde bir kez daha hasar oluşurken, dehşet anları kameralara yansıdı. Beşiktaş Yıldız Mahallesi’ndeki bir apartmanın bodrum katındaki daire, 3 ay içerisinde 3. kez meydana gelen kaza nedeniyle bir kez daha hasar aldı. O dairede yaşaya Selver Yaprak ise 23 Nisan sabahı uyandıktan kısa süre sonra dışarıdan gelen çarpma sesiyle dışarı koştu. Saat 06.30 sıralarında 34 GAV 509 plakalı otomobiliyle dik bir yokuştan inen Erten Çayir (58), aracın kontrolünü kaybedince Selver Yaprak’ın yaşadığı eve çarpmıştı. Yaprak, gördüğü manzara karşısında şaşkınına döndü. Pencere demirlerinin daha büyük bir kazanın önüne geçtiği olayda yaralanan olmazken otomobil sürücüsü ve mahalleli büyük bir panik yaşadı. Eve çarpan Çayir, büyük bir şok yaşadı. İddiaya göre ehliyetsiz olan sürücünün yardımına koşan vatandaşlar, onu sakinleştirmeye çalıştı. Kazanın sabah erken saatlerde olması sebebiyle sokakta kimsenin olmaması facianın önüne geçti. Dehşet anları kameraya yansıdı Dehşet anları ise güvenlik kameralarına anbean yansıdı. Görüntülerde, Erten Çayir’ın direksiyon hakimiyetini kaybettiği aracın, Selver Yaprak’ın evine daldığı görülüyor. “3 ayda üçüncü kaza” 3 ay içerisinde evine 3 araç daldığını söyleyen Selver Yaprak, “Yine aynı şey, yine aynı kaza bir ay önce de olmuştu. Bu sabah yine bir gürültüyle uyandık. O saatte ben uyuyordum, kazadan 10 dakika önce su içmeye kalkmıştım. Yine yokuştan inen araba girdi bu 3 ayda üçüncü kaza. 1 ay önce olan kazanın masrafının ödemesini dün aldık bugün yine araba girdi. Kazanın ardından ben dışarı çıktığımda sürücü şoktaydı. Komşumuz sakinleştirmeye çalışıp su vermiş. Sabah saat 6 gibi bana sütçü geldi kaza olduğunda uyanıktım. Yine demirler değişecek, camlar değişecek” diye konuştu. “Deprem oldu sandık ama bu kazalara alıştık” Bu kazalarının toplamda 6 kere yaşandığı söyleyen apartmanın 30 yıldır yöneticisi olan Coşkun Ökol, “Bu apartmanda 60 yıldır yaşıyorum. 30 yıldır da yöneticisiyim. Bu yaşadığımız olay 3 ayda 3 kez oldu. Benim çocukluğumdan bu yana da 3 kez daha olmuştu. Bu olayı 6 kez yaşadık. Önlem alınmıyor, buraya iki tane baba koymakla önlem alındı zannediliyor. Bu yokuşa hız kesici koydular, 2 tane koydular ama az. Arabalar yine vites boşta iniyorlar, yine hızlı geliyorlar ve apartmanın içine giriyorlar. Buna engel olamıyoruz, çözüm bulunması lazım. Yokuş iniş değil çıkış yapılabilir, hız kesici sayısı artırılabilir, buraya çelik halat konulabilir. Sabahın altısında deprem oluyor zannettik. Burada trajikomik bir durum var. Biz buna alışıyoruz, depremde bile korkmayacağız bu gidişle. Sokağın kalabalık olduğu bir anda bu kazanın sonu ölümdür. Yokuş dik ve boş viteste gelen bir arabayı durdurmak imkansız. Şoförün ehliyeti yoktu, suçunu kabul ediyor. Sonrasında el frenine asıldım ama durduramadım diyor. Boş viteste indikten sonra bir değil iki tane el freni çeksen ne olur. Birinci viteste inse hiç böyle sorunlar olmayacak” dedi
Rize Stajyer ebe olarak görev yaptığı Çocuk Cerrahi Servisi’ni çizimleri ile renklendirdi Rize Çay Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde eğitim gören stajyer ebe İrem Dinç, staj yaptığı hastanede Çocuk Cerrahi Servisi’nin duvarlarına çizdiği çizgi film karakterleri ile hasta çocuklar mutlu ediyor. Rize Merkez Çay Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören 17 yaşındaki Yaren İrem Dinç, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Çocuk Cerrahi Servisinde ebe yardımcısı stajyer öğrenci olarak çalışmaya başladı. Çocuk Cerrahi Servisinin duvarlarının boya yenilenmesi yapılacağı sırada serviste hizmet veren hemşirelerin "Keşke biraz eğlenceli yaptırsak" demesi üzerine "İsterseniz ben yapabilirim" diyen stajyer öğrenci Yaren İrem Dinç, hastane duvarlarına çizgi film karakterlerini çizdi. Dinç, tüm servis duvarlarına farklı çizgi film karakterleri çizerken, hemşireler ve diğer stajyer arkadaşları da büyük bir keyifle boyamaları gerçekleştirdi. Ortaya rengarenk bir çocuk cerrahi servisi çıkarken bu işlemin bütçesi ise doktorlar ve hemşireler başta olmak üzere tüm servis çalışanları tarafından sağlandı. Hastalarının çocuk olduğu serviste artık ağlama sesleri daha az duyulurken, hasta yakınları ise çocuklarının keyifli zaman geçirmesinden memnun. "Küçük ayrıntılar bazen çok güzel oluyor" Oğlunun sünneti için Çocuk Cerrahi Servisi’nde bulunan Mehmet Mustafa Telci, sünnet öncesinde çocukla beraber duvarlarda yer alan tüm karakterler hakkında konuşarak korkusunu azalttıklarını ve bu durumdan çok memnun olduklarını ifade ederek “Oğlumuzun sünnetini yaptık. Sağ olsun buradaki arkadaşlar da yardımcı oldu. Gayet memnunuz şu anda. Vallahi kimin aklına geldiyse çok güzel olmuş. Özellikle şu boyama işini yapan kızımızın eline emeğine sağlık. Küçük ayrıntılar bazen çok güzel oluyor. Vallahi bizimkinin ilgisini çekti” dedi. “Stajyer hemşiremiz çiziyor, biz de ona yardım ederek boyuyoruz” Çocuk cerrahi servisinin sorumlu hemşiresi Oya Kutlu ise stajyer öğrencinin böyle bir yeteneği olduğunu duyduklarında hemen harekete geçtiklerini ve hasta yakınlarının durumdan çok memnun olduğunu kaydederek “Stajyer arkadaşımızın böyle bir yeteneği var doğuştan. Ben de çocuk cerrahi servisini renklendirmek istiyordum. Tam da üzerine denk geldi. Arkadaşlarımla birlikte stajyer hemşiremiz çiziyor, biz de ona yardım ederek boyuyoruz. Servis bu şekilde bu hale geldi. Herkes çok memnun. Tepkiler çok güzel. Zaten bütün çabamız çocuklarımız için. Hasta çocuklar için de bir nebze olsun rahatlatıcı oluyor. Hani korkuyorlar, servise gelmek istemiyorlar, içeri girmek istemiyorlar ama karakterleri görünce, duvarları renkli görünce hepsi koşarak geliyor. Sevinçli oluyorlar. Mutlu oluyorlar. En güzel bizim için çok güzel bir şey. Emeklerimiz amacına ulaştı” ifadelerini kullandı. “Çocukların ağlamaları en azından ertelenmiş oluyor” Serviste boya tadilatının başladığı sırada hemşirelerin kendi arasında ki servisi eğlenceli hale getirme hayali sohbetlerini duyan stajyer hemşire Yaren İrem Dinç, kendisinin resim çizme yeteneği olduğunu söyledi. Dinç “Servis yeni boyanıyordu o sıralar. Hani keşke biraz daha süslü olsa gibisinden konuşmalar oldu hemşirelerle. Ondan sonra ben de böyle bir şey yapabileceğimi söyledim. İşte küçüklüğümden beri uğraştığımı söyledim. Sonrasında böyle bir şeye kalkıştık. İlk önce hemşirelerle beraber yeni yeni boyalar alarak başladı. Sonra işte doktorlar da yardım ettiler. Öyle böyle gelişti yavaş yavaş. Şimdi fotoğraf çekiyorlar, çocukları burada daha çok eğlendiriyorlar, oynatıyorlar. Hani çocukların da odağı genelde duvarlar oluyor, karakterler oluyor. Bu yüzden de hani ağlamaları en azından ertelenmiş oluyor. Hoşuma gidiyor yaptığım şeyin böyle güzel bir şekilde karşılanması, hani beğenilmesi” diye konuştu. “Burası daha çok küçüklerin olduğu bir yer, daha çok eğlenilmesi gereken bir yer” Yeteneğinin küçük yaşlardan bu yana geldiğini ve hiç eğitim almadan kendisini resim konusunda geliştirdiğini ifade eden Dinç “Küçüklüğümden beri zaten uğraşıyordum böyle bir şeyle. O yüzden hani pek de zor olmadı benim için ama bir eğitim veya ekstradan bir yardım asla yok. Kendi kendime geliştirdim genel olarak. Yani çalışmadan çalışmaya değişiyor hani gölge gerekiyorsa çalışmaya bu tabii daha fazla vakit istiyor, daha fazla emek istiyor. Çizgileri, büyüklüğü, küçüklüğü çok fazla fark ediyor ama bir duvarı ortalama karakterse eğer bir günde bitiyoruz boyamasıyla beraber. Bence daha çok ilgi odağı oluyor burası çünkü diğer servislerden bir tık daha farklı. Çünkü burası daha çok küçüklerin olduğu bir yer, daha çok eğlenilmesi gereken bir yer. O yüzden engel yok olmak tabii ki de daha çok ilgi çekiyor. Böyle olması daha güzel” şeklinde konuştu.