EKONOMİ - 06 Mayıs 2019 Pazartesi 12:39

Küre’nin atığından ekonomiye 270 milyon dolarlık destek

A
A
A
Küre’nin atığından ekonomiye 270 milyon dolarlık destek

Cenevizlilerden bu yana bakır madenciliği ile ayakta duran Kastamonu’nun Küre ilçesinde kurulu Eti Bakır Küre Tesisleri, her yıl saklamak zorunda olduğu 270 milyon dolarlık atığı ekonomiye kazandıracak.

Cenevizlilerden bu yana bakır madenciliği ile ayakta duran Kastamonu’nun Küre ilçesinde kurulu Eti Bakır Küre Tesisleri, her yıl saklamak zorunda olduğu 270 milyon dolarlık atığı ekonomiye kazandıracak. Sıfır atık politikasının devreye girmesi ile Küre’nin atığı Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesislerine gönderilerek ülke ekonomisine 270 milyon dolarlık katkı sağlayacak.



Özelleştirmede Türkiye’nin başarı öyküsü olarak gösterilen ve aradan geçen 15 yıllık sürede 650 milyon dolarlık yatırım yapılan Eti Bakır şimdi de Küre Tesisleri’nde büyük bir dönüşüme imza attı. Eti Bakır’ın Kastamonu’daki Küre Tesislerinden çıkan ve atık barajında bekletilen malzeme artık Mazıdağı’nda yılda 270 milyon dolara dönüşecek. Eti Bakır Küre Yeraltı Proje ve Maden Müdürü Kazım Küçükateş, Küre’de yaşayan 3 bin nüfusun yaklaşık 700’ünün Eti Bakır’da çalıştığını belirterek “Sadece istihdam ettiklerimizle değil, ilçe ekonomisi için oluşturduğumuz ekosistem çok önemli. Yeraltı sığınma odasından, uzaktan kumandalı iş makinelerine, ağaçlandırmadan iş güvenliğine kadar en yüksek standartları yakalayan Eti Bakır, sıfır atık politikası ile dünyanın en iyi madenleri arasına girdi. İleride atık barajını da ağaçlandıracağız” dedi.



“Türkiye’nin en derin maden kuyusu”


Dünyada yıllık maden üretiminin 1.5 trilyon dolar seviyesindeyken, Türkiye’de bu rakamın sadece 11.5 milyar dolar civarında olduğunu anlatan Küçükateş, “Türkiye’de madenciliğin GSYİH içindeki oranı da yalnız yüzde 1.5. Biz Cengiz Holding olarak maden yatırımlarımızla ülkemizin ekonomik gelişimine destek vermek için çalışıyoruz. Özelleştirmeden önce Eti Bakır, Küre’de maden arama ve üretme çalışmalarını 140 metreye kadar sürdürebiliyordu. Araştırmalarımız sonucunda 140 metrenin altında yeni rezerv bulduk. Gerek tespit edilen yeni rezervler gerekse teknolojik yatırımlar sayesinde bugün 960 metreden güvenli bir şekilde maden çıkarabiliyoruz. Küre madenimizde 4x4 araç ile dolaşılabilecek 50 kilometre galeri açıldı. Eti Bakır yeraltı zenginliklerinin tespit edilmesi için, sadece bu sahada 200 bin metreden fazla sondaj yaparak, yaklaşık 50 milyon dolar Ar-Ge yatırımı yaptık. Diğer teknolojik çalışmalarla birlikte bu rakam 60 milyon doları geçti. Eti Bakır, Türkiye’de MTA’dan sonra en fazla sondaj çalışması yapan şirket konumunda” dedi.



Bu yıla kadar fabrikadan çıkan atığı atık barajında stokladıklarını ifade eden Küçükateş, 2019 itibarıyla sıfır atık politikasına geçtiklerini anlattı. Küçükateş, atıkların bu yıldan itibaren Mazıdağı Tesisleri’ne gönderildiğini ve yılda 270 milyon doların sadece atıkla ekonomiye kazandırılacağını ifade eden Küçükateş sözlerini şöyle sürdürdü: “Mardin Mazıdağı’nda 1.2 milyar dolar yatırımla kurduğumuz Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri ile Küre madeninde bakır cevheri yanında elde ettiğimiz, kobalt cevheri de ekonomiye kazandırılıyor. Daha önce değerlendirilemeyen maden atıkları da içinde çinko, demir, bakır gibi değerli madenler barındırmaktadır. Bu tesis sayesinde yılda 270 milyon dolar değerinde metal ithalatının önüne geçeceğiz. Metal geri kazanımı sırasında ortaya çıkan sülfürik asidi, bölgeden elde ettiğimiz fosfat ile değerlendirerek yılda 500 bin ton DAP veya müdahili fosfatlı gübre üretimi yapacağız.”



“İhtiyacın yüzde 20’si Eti Bakır’dan”


Eti Bakır’ın Türkiye’de cevherden izabe bakır üretimi yapan tek tesis konumunda bulunduğunu ve bu tesis ayakta kalmasaydı, Türkiye bakır ihtiyacının tamamını ithal etmek zorunda kalacağını belirten Küçükateş, “Ülkemizin yıllık bakır ihtiyacı 435 bin ton, parasal olarak değeri 3 milyar doların üzerinde. Bu miktarın 50 bin tonu hurda geri dönüşünden sağlanıyor. Geriye kalan 385 bin tonun Eti Bakır üretimi olan 75 bin ton dışındaki miktar ise mamul veya yarı mamul olarak ithal edilmektedir. Eti Bakır ise şu anda ülke ihtiyacının 75 bin tonunu karşılamaktadır. Bu da yaklaşık yüzde 20’sine denk gelmektedir. Parasal anlamda bakarsak yılda yaklaşık 550 milyon doların üzerinde dövizin yurt içinde kalması anlamına gelmektedir” diye konuştu.



“650 bin ağaç dikilecek”


Sanayinin çevre ile uyumlu olması gerektiğini Holding olarak çok iyi bildiklerini ve bu yüzden de Eti Bakır Tesisleri için yürütülen teknoloji yatırımlarının yanı sıra çevre yatırımları gerçekleştirmeye de aynı şekilde özen gösterdiklerini anlatan Küçükateş sözlerini şöyle sürdürdü: “Eti Bakır, Samsun, Küre ve Murgul tesislerinde şu ana kadar 2 milyon 900 bin metrekare alan 8 milyon dolar harcamayla rehabilite edilerek 900 bin ağaç dikildi. Rehabilitasyonu devam eden 1 milyon 250 bin m2 önümüzdeki sene sonuna kadar 650 bin ağaç daha dikeceğiz. Sıfır atık politikamızla, çevre ile tam uyumlu üretime devam edeceğiz.”



“Zor günler geride kalacak”


Türkiye’ye ve ekonomik gücüne her zaman inandıklarını sözlerine ekleyen Kazım Küçükateş, “Ekonomik anlamda zor günler geride kalacak. Türkiye, 2008 krizini bile en hafif atlatan ülkelerden birisi olmayı başardı. Bu sıkıntıları da atlatabilecek gücü var. Yaz dönemine doğru bu ekonomik toparlanmanın hızlanarak devam edeceğine inanıyorum. Kendi cevherini çıkararak, işleyen bir şirket olarak bizim gibi şirketlerin artması, ülke ekonomimiz için büyük önem taşıyor. Umarım, bizim yaptığımız sanayi yatırımları, diğer şirketlerimize de örnek olur” dedi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 81 ilde "Çember-15" operasyonu: 2 bin 840 firari yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, aranan şahıslara yönelik 81 ilde 4 gündür devam eden "Çember-15" operasyonlarında arama kaydı bulunan 2 bin 840 firarinin yakalandığını açıkladı. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki firari suçluların sokaklarımızda gezmelerine asla izin vermeyeceğiz. Ailelerimizin huzurunu kaçırmalarına müsaade etmedik, etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. Paylaşımında yakalanan şahısların kaç yıldır arandığı bilgisini de paylaşan Yerlikaya, 2 bin 797 şahsın son 5 yıldır, 25 şahsın 5 ile 10 yıldır, 18 şahsın 10 yıl ve üzerinde arandığını kaydetti. Yerlikaya, şahısların hangi suçlardan arandığını şöyle ifade etti: "Hırsızlıktan 442 şahıs, dolandırıcılıktan 250 şahıs, yağmadan 103 şahıs, adam öldürmeden 22 şahıs, cinsel suçlardan 67 şahıs, narkotik suçlarından 450 şahıs, terörden 45 şahıs, kaçakçılık ve organize (KOM) 297 şahıs olmak üzere diğer suçlardan yakalananlarla birlikte toplam 2 bin 840 şahıs adalete teslim edildi." Bakan Yerlikaya, İl Jandarma Komutanlıkları, İl Emniyet Müdürlükleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca 81 il genelinde arama kaydı olanlara yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda şahısların yol aramalarında, ev ve iş yerleri baskınlarında, kimlik kontrollerinde yakalanıp adalete teslim edildiğini kaydetti.
Denizli Denizli OSB’den teknik tekstile katkı sunacak seminer Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü ve TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi işbirliği ile teknik tekstil alanında katkı sunacak "Carbon Fiber ve Kompozit Tekstillerin Denizli’deki Serüveni" konulu seminer gerçekleştirildi. Tekstil sektörünün geleceği olarak nitelendirilen teknik tekstil alanında önemli adımlar atan Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü ile TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi işbirliğinde "Carbon Fiber ve Kompozit Tekstillerin Denizli’deki Serüveni" konulu seminer gerçekleştirildi. Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen seminerde yine bölgede yer alan Spinteks firmasının Genel Müdürü Tekstil Mühendisi Yalın Aydın konuşmacı olarak yer aldı. Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi’nin ‘Üyelerimizden Üyelerimize’ başlığı ile başlattığı ve ilkini Denizli OSB ev sahipliğinde gerçekleştirdiği seminere katılım oldukça yoğun olurken, Genel Müdür Aydın firma olarak carbon fiber üzerine hayata geçirdikleri çalışmalardan ve kullanım alanlarından bahsetti. “carbon fiberin kentimizdeki hikayesini anlatacağım” Düzenlenen seminer hakkında bilgiler veren Spinteks Genel Müdürü Tekstil Mühendisi Yalın Aydın; “2002 yılında kurulan firmamız 2010 yılında carbon fiber üzerine çalışmaya başladı. Alanında Türkiye’nin en yüksek kapasitesine ulaşmış, Denizli’deki bir teknik tekstil firmasıyız. Bugünkü seminerimizde de katılımcılarımıza bu hikayeyi anlatacağım. Teknik tekstil ile ilgili yaptığımız çalışmaları, carbon fiberin kentimizdeki hikayesini anlatacağım. Bu kapsamda toplantıyı düzenleyen Tekstil Mühendisleri Odası’na ve ev sahipliğinden dolayı Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğümüze çok teşekkür ederim” dedi. “Teknik tekstil konusu çok önemli ve gerekli” Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Mehmet Kaner ise şunları söyledi: “Göreve geldiğimizden bu yana pek çok sektörel eğitim ve seminerler düzenledik. ‘Üyelerimizden üyelerimize’ başlığıyla başlattığımız seminerlerin ilkini bugün Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğümüz ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda teşekkürlerimizi sunuyoruz. Üyemiz olan Yalın Bey bugün seminerimizde katılımcılarımızla bilgi ve deneyimlerini paylaşacak. Hem üyelerimiz hem de sektör paydaşlarımız bilgilenmiş olacaklar. Teknik tekstil önü çok açık bir konu. Geleceğin konusu aslında. Yüzyıllardır tekstil sektöründe üretim yapan bir şehirdeyiz. Ancak teknik tekstil konusu çok daha önemli ve gerekli. Bu bağlamda çalışmalar yapan ve başarılı olan örneklerle üyelerimizi ve sektördeki paydaşlarımızı bilgilendirmek bizim için çok kıymetli.” “Teknik tekstil geleceğimiz” Teknik tekstilin önemine vurgu yapan Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkanı M. Abdülkadir Uslu da “Tekstilin başkenti olan Denizli’de sektörde faaliyetlerini yürüten firmalarımız artık tekstili teknoloji ve inovasyonla buluşturuyor. Teknik tekstilin geleceğimiz olduğu bilinci ile çalışmalar hızla büyüyor. Bizler de bu kapsamda Bölge Müdürlüğü olarak sanayicilerimize fayda sağlayacak etkinliklere ev sahipliği yapmaya, teknik tekstile geçişte taş üstüne taş koymaya önem veriyoruz” diye konuştu. Seminerin sonunda Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi tarafından katkılarından dolayı Spinteks Genel Müdürü Tekstil Mühendisi Yalın Aydın’a teşekkür plaketi verildi. Katılımcılar ise soru-cevap kısmında merak ettiklerini sorma imkanı buldular.
Malatya ’Hayat Kurtaran Gençlik’ projesinin lansmanı gerçekleştirildi İnönü Üniversitesi Yeni Fikirler Topluluğu, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) iş birliği ile “Hayat Kurtaran Gençlik” projesinin lansmanı Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Lansman programına İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Türkmen, TÜGVA İl Başkanı Mesut Demir, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Hakan Tunç, AFAD Malatya Eğitim Şube Müdürü Emrah Altuntaş, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ulaş, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. TÜGVA İl Başkanı Mesut Demir, projenin başlangıç töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son dönemde seller, yangınlar ve afetlerle mücadele ettiğini, devlet ve millet olarak bu afetlerle mücadeleye birlikte giriştiklerini söyledi. TÜGVA Malatya olarak sivil toplum kuruluşu sorumluluğuyla “Gençlerle birlikte neleri daha iyi yapabiliriz, hangi noktada katkı sunabiliriz?” derdiyle yola çıktıklarını belirten Demir, 170 gencin 6 Şubat’taki afette canla başla mücadele ederek birçok insana yardım ettiğini kaydetti. Demir “Kıymetli arkadaşlar, buradan mezun olduğunuzda gittiğiniz illerde bu manada çok ciddi katkı sunacağınızdan şüphemiz yok. Eğitimlerimizin sonunda AFAD İl Müdürlüğümüz sizlere Afet Destek Gönüllüsü Kimlik Kartı’nı takdim edecek. Burada inşallah eğitim öğretim sürecini dolu dolu yaşayarak hep birlikte sonuca ulaşacağız” dedi. Daha sonra konuşan İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Türkmen, Türkiye’nin deprem riskine dikkat çekerek 30 yılda bir büyük bir deprem yaşanma ihtimali olduğunu belirtti. Yaşanan doğal afetlerde nasıl müdahale edilmesi gerektiğine dikkat çeken Türkmen, “Hayat Kurtaran Gençlik Projesi ile gençlerin eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Türkmen, “Özellikle üniversite eğitimi almış gençlerin bu önemli etkinliğe katılarak bilinçlenmesini sağlamak, eğitim almalarını teşvik etmek oldukça kıymetli bir adımdır. Gençlerin katılımını artırmak için desteğe ihtiyaç duymaktadır. Bu sebeple, çevrenizdeki arkadaşlarınızı da bu tür eğitimlere katılmaya teşvik etmeniz büyük önem taşıyor” diyerek sözlerine son verdi. Son olarak konuşan AFAD Malatya Eğitim Şube Müdürü Emrah Altuntaş Türkiye’nin deprem bölgesi olduğunu ve her an yeni bir afetle karşılaşma ihtimalini düşünerek gençleri ve vatandaşları Hayat Kurtaran Gençlik Projesi’yle bilinçlendirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak gönüllü sisteminden bahsetti. Altuntaş "E-devlet üzerinden AFAD gönüllü başvurusu yapılabilir. Orada uzaktan eğitimler var. Bu eğitimler ‘Afet riskini anlama azaltma, afet farkındalık, liderlik, kişisel stres yönetimi ve bunun yanı sıra da ipler, düğümler şeklinde 6 tane çevrim içi eğitimi tamamlarsanız temel AFAD gönüllüsü oluyorsunuz. Saha eğitimlerini teorik ve uygulamalı olarak tamamlayarak başarılı olan öğrencilere kimlik kartı çıkartılıyor" diye konuştu. Lansman çekiliş ile son buldu.