EĞİTİM - 17 Ocak 2020 Cuma 10:27

(Özel) 58 yaşındaki kadın, kendisini engelli torunun okumasına adadı

A
A
A
(Özel) 58 yaşındaki kadın, kendisini engelli torunun okumasına adadı

Doğuştan engelli olan 10 yaşındaki torununun iyi bir eğitim alabilmesi için 4 yıldır her sabah erkenden kalkıp torununu okula hazırlıyor.

Doğuştan engelli olan 10 yaşındaki torununun iyi bir eğitim alabilmesi için 4 yıldır her sabah erkenden kalkıp torununu okula hazırlıyor. Ayakları çamurlanmasın diye servise kadar engelli torununu sırtında taşıyan babaanne, sabahın erken saatlerinde okula getirdiği torunu için akşama kadar da okulda bekliyor.



Kastamonu’nun Daday ilçesinde 58 yaşındaki Naciye Dolapçı, günün tamamını ve enerjisini engelli torunun okuması için adadı. Yeterli eğitim göremediği için burukluk hisseden Naciye Dolapçı, torununun daha iyi eğitim görmesi için elinden gelen ne varsa yapmaya çalışıyor. Sabah 05.00’da kalkan Naciye Dolapçı, torunu Harun’u kaldırıp kahvaltısını elleriyle yediriyor. Kahvaltı sonrasında torunun okul kıyafetlerini giydirip okula hazır hale getiren Dolapçı, doğuştan fiziksel engelli olan torunu Harun Muhammed Dolapçı’yı ayakları çamurlanmasın diye servise kadar sırtında taşıyor. Torunuyla birlikte okula giden babaanne Dolapçı, sabah serken saatlerden akşama kadar torunu için okulda bekliyor.



Babaannesinin desteğiyle tekerlekli sandalyeden kurtuldu


Miralay Halitbey İlkokulu 4’ncü sınıfta öğrenim gören Harun Muhammed Dolapçı, birinci sınıfa başladığında tekerlekli sandalye ile okula gidiyordu. 10 yaşındaki Harun, babaannesinin sevgisi ve ilgisi ile hayata tutunarak tekerlekli sandalyelerinden kurtuldu. Babaannesinin desteği ile koltuk değnekleri kullanarak okula gidip gelmeye başlayan Muhammed Dolapçı, derslerini dikkatle takip ediyor. Teneffüs aralarında torununu elinden tutup gezdiren, yemek yediren babaanne Dolapçı, en büyük hayalinin ise torununun iyi bir eğitim alarak meslek sahibi olması olduğunu söyledi.



"Ben okuyamadım torunum okusun"


Hafta içi torunu ile okulda yaklaşık 10 saat vakit geçiren Naciye Dolapçı, derste olan torununu beklediği sırada sıkılmamak için de el işleri yaparak dantel örüyor. Kendisi okuyamadığı için bir yere gittiğinde çok zorlandığını, gittiği yerlerde arkadaşlarının yardımı ile işlerini hallettiğini ifade eden Naciye Dolapçı, “Gerekirse her gün sırtımda taşırım, servis olmasa da okutmak için elimden gelen her şeyi yaparım. Ben oğlumun okumasını istiyorum. Ben her zaman nefesim yettiği kadar oğlumun arkasındayım. Oğlumda okumak istiyor, o da çok seviniyor okula geliyorum diye. Ben daha çok seviniyorum oğlum okudukça. Fakat durumum çok iyi değil, mağdur durumdayım. Ben okuyamadım. Annem babam beni okula göndermedi. Bu yüzden hiçbir yer bilmiyordum. Arkadaşların desteğiyle gidiyordum bir şehre gidince. Bu yüzden de torunumun okumasını istiyorum” dedi.



“O okudukça daha çok seviniyorum”


Kendisini torununun okumasına adadığını ifade eden Dolapçı, “Oğlumu kucağımda taşır yine getiririm okula. Okuturum oğlumu gücümün yettiği kadarıyla. Soluğumun yetiştiği yere kadar arkasındayım oğlumun, her zaman yardımcısıyım. İş miş benim için hiç. Kendim okuyamadım, bir yere gidince bilemedim, bir yer bilip gidemedim, hep yardım istedim. Eşim de bana niye okumadın derdi. Ama beni annem babam okutmadı. Çocuklarımı okutacağım. ’Tarla satarım, hayvan satarım’ dedim öylelikle ileriye adım attım. Oğlum benim imam olmak istiyor ve çok seviyor okumasını. Bende o okudukça daha çok seviniyorum. Ailemiz hep seviniyor, hep gözümüz onda. Oğlumu burada okulda akşama kadar bekliyorum. Oğlumu okulda sevinçli bekliyorum, hiç gücenmiyorum. Onun okumasını çok istiyorum” diye konuştu.



"Babaannem ile birlikte her gün okula gelip gidiyorum"


Her gün okula babaannesiyle birlikte geldiğini aktaran Miralay Halitbey İlkokulu 4. Sınıf öğrencisi bedensel engelli Harun Muhammed Dolapçı, “Arkadaşlarımı seviyorum. Öğretmenlerimi seviyorum. Babaannem ile birlikte her gün okula gelip gidiyorum. Babaannem beni okulda her gün bekliyor” şeklinde konuştu.



“Babaannesi, 4 yıldır Harun ile birlikte okula gelip gidiyor”


Harun’un birinci sınıftan beri öğrencisi olduğunu aktaran Sınıf Öğretmeni Yaşar Derici de, “Harun, şu anda 4’üncü sınıfta. Harun, 1’inci sınıftan beri öğrencimiz. İlk geldiği yıllarda yürüyemiyordu. Tekerlekli sandalyeyle hareket ediyordu. Şu anda azmi ve kararlılığıyla tekerlekli sandalyeyi bıraktı. Az çok yürüyebiliyor. Harun’a her türlü desteği sağlıyor. Harun, gayretli, azimli, çalışmak istiyor ama fiziksel engeli var. Başarılı bir öğrencimiz, okumada istekli” ifadelerini kullandı.



“Harun, artık kendi kendisine yetebilecek bir öğrenci durumuna geldi”


Harun’un artık kendi kendisine yetebilecek bir öğrenci durumuna geldiğini ifade eden Miralay Halitbey İlkokulu Müdürü Sinan Ahmet Aynacı ise şöyle konuştu: “Öğrencimiz Harun Dolapçı’nın bazı dezavantajları var. Birinci sınıftan beri Harun okulumuzda. Ama Harun geldiğinden beri bir hayli yol kat etti. Harun artık neredeyse kendi kendisine yetecek bir öğrenci durumuna gelmeye başladı. Babaannesi yardımcı oluyor, biz de yardımcı oluyoruz, arkadaşları da yardımcı oluyorlar. Bu şekilde Harun’un okul hayatı daha kolaylaşmış oluyor” diye konuştu.



“Babaannenin yaptığı örnek bir davranıştır”


Her sabah Harun’u evinden alıp Daday’a getirdiğini söyleyen Servis Şoförü Recep Musa is şu ifadeleri kullandı: “Harun’u her sabah aynı saatte aynı yerden evinden alıp Daday merkeze getiriyorum. Araca binerken veya inerken yardımcıda olmaya çalışıyoruz. Yollarımız açık olduğu zaman evinin önünden alıyoruz. Yollar karlı veya çamurlu olduğu zaman kendi imkanlarıyla aşağıya kadar iniyorlar. Her zaman kucağında indirir, bindirir. Bizde kendilerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Harun’un babaannesi her gün bizimle beraber okula gelip gidiyor. Kar demeden kış demeden soğuk demeden beraber gidip geliyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da nefes kesen orman yangını tatbikatına 2 sikorsky helikopter ve 3 uçak destek verdi Antalya’da orman yangınları ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen orman yangını tatbikatı adeta nefesleri kesti. Tatbikatta metrelerce havaya çıkan alevlere havadan 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Karadan çok sayıda arazöz ve 82 personelin görev aldığı yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tatbikatı yakından takip eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınları ile mücadelede geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiklerini söyleyerek yangına müdahale suresinde hedefin 10 dakika olduğunu belirtti. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Orman Yangınları ile Mücadele kapsamında Döşemealtı İlçesinde Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi’nde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangın simülasyon merkezini ziyaret etti. Bakan Yumaklı’ya yaşanabilecek bir orman yangınında eylem planı harita üzerinde anlatıldı. Ardından ise ormanlık alan içerisinde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat gereği belirli bir alanda orman yangını oluşturuldu. Daha sonra ise ihbarla bölgeye hava ve kara unsurları sevk edildi. Yangına ilk olarak 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Hava unsurlarının müdahalesi ile büyük çapta sundurulan yangına karadan ekipler yönlendirildi. 82 personelin katıldığı yangında 13 arazöz, 2 ilk müdahale aracı, 1 dozer, 2 yangın yönetim aracı, 1 greyder, 1 treyler, 2 su ikmal aracı görev aldı. Yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangını söndürmede görev alan hava ve kara ekibine teşekkür etti. “Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk” Tatbikatın ardından Bakan Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangınla mücadele kullandığı hava ve kara araçlarında incelemelerde bulunarak personelden bilgi aldı. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İbrahim Yumaklı, “Ülkemiz Akdeniz Havzası’nda yer alması nedeniyle; küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bütün doğal afetlerle Bakanlık olarak etkin şekilde mücadele ediyoruz. Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u ormanlardan oluşuyor. Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk. Elbette bir yandan da bu ormanlarımızı korumak için olağanüstü bir gayret gösteriyoruz. Orman yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 90’ı insan kaynaklıdır. Bunlar ihmal ve dikkatsizliktir. Zira bilimsel çalışmalar, önümüzdeki yıllarda iklim şartlarına bağlı olarak orman yangınlarının artacağını gösteriyor. Bizler de bu gerçek karşısında, geçmişten gelen tecrübelerimizle birlikte gerekli tüm tedbirleri almaya gayret ediyoruz. Bu çalışmalarımızı yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası diye üçe ayırıyoruz” dedi. Hedef 10 dakika Yangını önlemek için çocuklar, öğrenciler, orman köylüleri ile çeşitli meslek gruplarına yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Yangın sırasındaki çalışmalarımız ve bu mücadeleye baktığımızda; geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Yangının ilk tespitinden son ateşin söndüğü ana kadar, hem yönetimi hem mücadelesinde Orman Genel Müdürlüğümüzün tecrübesini görüyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızda devletimizin ilgili kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın desteklerinin de çok önemli olduğunun altını çizmeliyim. Geçmişte 40 dakikaları bulan ilk müdahale süresini bugün, 11 dakikaya indirmiş bulunuyoruz, geçtiğimiz yıl bunu 10 dakikaya düşürmek için mücadele ettik, hedefimiz 10 dakikaya düşürmek. Ülkemiz genelinde, 776 yangın gözetleme kulesi ve yerli-milli insansız hava araçları sayesinde tabiri caizse nokta atışı etkili bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Yangına müdahale noktasında; ihtiyaçlarımız doğrultusunda kapasite artırımı ve teknoloji geliştirme odaklı bir strateji izliyoruz” ifadelerine yer verdi. "105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır" Yangınlarla mücadelede tarihin en büyük hava filosunun kurulduğunu belirten Yumaklı, “105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır. Türk savunma sanayiimizin ürettiği Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA’larımız ile T-70 Nefes helikopterlerimizin filomuza ayrı bir güç verdiğini de vurgulamak isterim. Daha etkili bir mücadele için, her hava aracımızı etkin bir şekilde kullanacağız. Helikopterlerimiz yalnızca açık su kaynaklarından değil, daha hızlı müdahale edilmesi için inşa ettiğimiz yangın havuzlarından da su alabilecek. Bu anlamda 2002 yılında hiç yangın havuzu yokken, bugün 4 bin 727 adet yangın havuzu bu mücadelede helikopterlerimize destek oluyor. Bilimsel veriler ve tecrübeler göstermiştir ki; yangınların söndürülmesinde asıl güç kara ekipleridir. 25 bin orman kahramanımız daha etkili ve güçlü şekilde orman yangınlarıyla mücadele edecektir. Bin 649 arasöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı ve 821 iş makinesi inşallah alevlere karşı en büyük güçlerimiz olacak” dedi. “120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var” Orman teşkilatının bugün, teknoloji odaklı mücadelede artık önemli bir aşamaya geldiğini ifade eden Yumaklı, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İHA’larımız ve yapay zekanın kullanıldığı akıllı yangın gözetleme kulelerimizle milyonlarca hektar ormanı anbean 7/24 gözetliyoruz. Bugün 184 akıllı kuleyle hizmet verdiğimizi ayrıca belirtmek isterim. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilen ’Yangın Karar Destek Sistemi’ ile yangınla mücadeleyi yapay zeka tabanlı bir sistemle yapıyoruz. Orman yangınlarıyla ’Görevden Değil, Gönülden Mücadele’ ilkesini benimsiyoruz. Aslında millet olarak; ağaca, doğaya ve yeşile önem veriyoruz. Bir orman yangını meydana geldiğinde vatandaşlarımız tabiri caizse ayağında terliği ile orman teşkilatına yardıma koşuyor. Bizler de vatandaşlarımızın bu teveccühünü ’Orman Yangın Gönüllülüğü’ sistemiyle bir düzene oturtmak istedik. 100 bin gönüllü hedeflemişken, bugün 120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var. Vatandaşlarımız bu sistemle artık daha bilinçli şekilde yangınlarda bizlere yardım ediyor.” Tatbikat hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, “Bugün gerçekleştirdiğimiz orman yangınları tatbikatıyla, bu mücadelemizin bir ön gösterimizin izledik. Buradaki tatbikatın daha çetini ormanın kahramanları tarafından Yeşil Vatan’da gerçekleştiriliyor. Geçmişten bugüne, bu mücadele esnasında hayatını kaybetmiş şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Göğsünü siper ederek mücadele eden ormanın kahramanlarını tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası çalışmalarda emeği olan Orman Genel Müdürlüğümüzün işçisinden mühendisine her kademedeki çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
İstanbul Paycell’den yerli ödeme yöntemi TROY kart Dijital ödeme ve finansal hizmetler platformu Paycell, kartlı ödeme sistemlerinin yerli çözümü TROY’u Paycell Kart’la birleştirdi. Kullanıcılar Paycell uygulaması üzerinden TROY sanal kart oluşturarak, yurt içi alışverişlerinde kolay, hızlı ve güvenli bir deneyim yaşayabilecek. Türkiye’nin önde gelen finansal hizmetler platformu Paycell, inovatif çözümlerine bir yenisini daha ekledi. Bankalararası Kart Merkezi A.Ş. (BKM) tarafından kurulan ve işletilen yerli ve milli kart seçeneği olarak geliştirilen TROY kart, kullanıcıların ilgisine sunuldu. Kullanıcılar Paycell uygulaması üzerinden TROY sanal kart oluşturarak, bu kartı yurt içi alışverişlerinde kullanabilecek. Tüm finansal işlemler kullanıcının hizmetinde Verilen bilgilere göre; kullanıcılarına herhangi bir bankacılık sistemine dâhil olmadan tek uygulama üzerinden tüm finansal işlemlerini yapma ayrıcalığı sunan Paycell’de kolayca fatura ödenebiliyor, 7/24 para transferi yapılabiliyor, kayıtlı tüm kartlar dijital cüzdanla kontrol edebiliyor. Kullanıcılar ödemelerini ve para transfer işlemlerini kolayca yaparken, Colendi Menkul Değerler aracılığıyla Borsa İstanbul’daki şirketlerden hisse alım satım, Amerikan Borsalarına yatırım ve Emtia alım satım işlemleri gerçekleştirilebiliyor. Kullanıcılar ödemelerini, yatırımlarını ve para transfer işlemlerini yaparken, tüm kartlarını dijital cüzdanla kontrol edebiliyor. Paycell’den ya da Turkcell mağazaları ve anlaşmalı üye iş yerlerinden faturalarını ödeyen kullanıcılar, faturalarını ödedikçe puan da kazanıyor. Paycell, TR Karekod ile tüm müşterilerine kart bakiyeleri ile cüzdan üzerinden hızlı ödeme ödeme imkânı sağlarken, Turkcell kullanıcılarına harcamalarını faturalarına yansıtma ayrıcalığı sunuyor. Anında kullanıma hazır ön ödemeli Paycell Kart yalnızca telefon numarasıyla aktive edilerek tüm alışverişlerde kullanılabiliyor. Paycell uygulaması bugüne kadar 26 milyondan fazla kez indirildi ve uygulama aracılığıyla 8,5 milyondan fazla alışveriş yapıldı. Ayrıca Paycell’in işyerleri için özel avantajlarla sunduğu Sanal POS, Android POS, Vitrin ve Linkle Ödeme çözümleri, müşterilerine yenilikçi ve güvenli ödeme kabul ürünleriyle hizmet vermek isteyen işletmelerin tercihi oluyor.