EĞİTİM - 12 Ağustos 2018 Pazar 09:26

(Özel) Hayvan otlatırken gökyüzünde gördüğü uçak hayatını değiştirdi

A
A
A
(Özel) Hayvan otlatırken gökyüzünde gördüğü uçak hayatını değiştirdi

Kastamonu’nun Araç ilçesine bağlı bir köyde yaşayan gencin hayvan otlatırken gökyüzünde gördüğü uçak hayatını değiştirdi.

Kastamonu’nun Araç ilçesine bağlı bir köyde yaşayan gencin hayvan otlatırken gökyüzünde gördüğü uçak hayatını değiştirdi. Hayallerini süsleyen uçak için azmedip çalışan genç, üniversite sınavlarına girerek uçak mühendisliği bölümünü kazanacak puanı kazandı. Genç, şimdi de yerli uçak projesinde yer almak için kendisine hedef koydu.


Kastamonu’nun Araç ilçesine bağlı Çavuşlu köyünde ikamet eden ve çiftçilik yaparak geçimlerini sağlayan Ahmet Bulucu, hayvan otlattığı esnada gökyüzünden geçen uçağa hayran kaldı. Bunun üzerine uçaklara ilgi duymaya başlayan Ahmet Bulucu, uçaklar üzerinde araştırma yaparak uçak mühendisi olmak için kendisine hedef koydu. Uçmanın özgürlük olduğunu düşündüğünü söyleyen Ahmet Bulucu, üniversite sınavlarına hazırlanarak hayallerini süsleyen uçak mühendisliği bölümünü kazanacak puanı elde etti. Ahmet Bulucu, uçak mühendisliğini bitirdikten sonra yerli uçak projesinde de yer almak istediğini ve bu yönde de kendisine hedef koyduğunu belirtti.



"Hayvan otlatırken gökyüzünde gördüğüm uçak, hayallerimi süsledi"


Hazerbey Anadolu Lisesini okuyan ve üniversite sınavları sonrası Eskişehir Anadolu Üniversitesi Uçak Gövde-Motor Mühendisliği Bölümüne yerleşecek puanı elde eden Ahmet Bulucu, "İlkokula giderken köyde hayvan güdüyordum. Hayvan otlattığım esnada gökyüzünden bir ses geldi ve gökyüzüne baktım. Bir uçak geçiyordu. Sonra merak ettim bu uçaklar nasıl uçuyor diye. Bu uçaklar nasıl havada duruyor. Sonra uçaklar üzerine araştırma yapmaya başladım. Bunun üzerine uçak mühendisi olmaya karar verdim. Öyle bir hayalim ve merakım oldu. Ortaokul son sınıfta Hazerbey Eğitim Kurumlarının bursluluk sınavlarına girdim ve yüzde 100 bursluluk kazandım. Sağ olsun Orhan Hazer hocamızda bizleri okuttu" dedi.



"Yeni hayalim, yerli uçak projesinde yer almak istiyorum"


Yerli uçak projesinde yer almak olduğunu söyleyen Ahmet Bulucu, "Okurken hocalarım bana yardım ettiler, destek oldular, elimden tuttular. Üniversite sınavlarına hazırlandım ve girdiğim sınavlar sonucunda Eskişehir Anadolu Üniversitesi Uçak Gövde-Motor Bakım Mühendisliği Bölümünü kazanacak puanı aldım. Şimdi burayı tercih ettim. İnşallah uçak mühendisi olacağım. Şimdi bir hayalim daha var. Ülkemizin yerli uçak projesi bulunuyor. Ben de bu projede yer alıp çalışmak istiyorum. Yerli uçak projesinde yer almak istiyorum. Motorunda, tasarımında çalışmak istiyorum. Ben de, yerli uçak projesinin içerisinde olmak istiyorum" diye konuştu.



"Ben, uçmanın her zaman özgürlük olduğunu düşünüyorum"


"Ben, uçmanın her zaman özgürlük olduğunu düşünüyorum" diyen Ahmet Bulucu, "O yüzden insanların da bir yerlere uçmasını istedim. Bu yüzden uçak yapmak istiyorum, bu yüzden uçak mühendisliğini tercih ettim. İnsanlarında özgürce yaşamasını ve özgürce uçmalarını istediğim için uçak mühendisi olacağım" şeklinde konuştu.



"Bol bol kitap okusunlar, günlük 3-4 saat ders çalışsınlar"


Kendisinin bir çiftçi çocuğu olduğunu ve köyden çıkarak neler başarabileceğini göstermek istediğini belirten Ahmet Bulucu, şöyle konuştu:


"Ben, bir çiftçi çocuğum. Bu köyden çıkarak bizim gibi insanların da neler başarabileceğini göstermek istiyorum. Arkadaşlarıma bol bol kitap okumalarını tavsiye ediyorum. Çünkü sürekli anlama üzerine sorular soruyorlar. Günlük 3-4 saat ders çalışmaları yeterli gelecektir."



"Oğlum, sürekli gökyüzünü gözetlerdi, ben de merak ederdim gökyüzüne niye baktığını"


Uçak Mühendisliği bölümünü kazanan Ahmet Bulucu’nun babası Mehmet Bulucu ise, "Küçükken oğlum hayvan otlattığı esnada sürekli gökyüzünü gözetlerdi. Gökyüzünden geçen uçaklara bakardı. Ben de, bu çocuk ne yapıyor derdim kendime sürekli. Bir gün merak ettim sordum, ’oğlum niye sürekli gökyüzüne bakıyorsun?’ dedim. ’Baba, ben uçak mühendisi olacağım’ dedi. Ben de ’inşallah oğlum, olursun’ dedim. ’Okulu bitir sınavlara gir bakalım’ dedim. Sınavlara girdi, şimdi de inşallah hayallerine kavuşacak inşallah" ifadelerini kaydetti.



"Kastamonu’nun bir köyünden gelip uçak mühendisi olma hayali bizlere çok ilginç geldi"


Kastamonu’nun bir köyünden gelip uçak mühendisi olma hayalinin o dönem çok ilginç geldiğini anlatan Hazerbey Eğitim Kurumları Genel Müdürü Orhan Hazer de, "Ahmet Bulucu, bizim ilk öğrencilerimizden birisi oluyor. 2014 yılında yeni açılan Hazerbey Anadolu Lisesine ilk kayıt yaptığımız öğrencimizdi. Ahmet, babası ile beraber Araç’tan Çavuşlu köyünden çıkıp yanımıza geldiler. ’Hocam, oğlumun hayalleri var’ dedi. ’Oğlumun hedefleri var’ dedi. ’Oğlum, uçak mühendisi olmak istiyor’ dedi. Bize de tabii ki o dönem çok ilginç geldi bu durum. Çünkü daha 12-13 yaşlarında bir çocuğun Kastamonu’nun bir köyünden gelip uçak mühendisi olma hayali bizlere çok ilginç geldi. Yaptığımız sınavlara katıldı. Bu sınavlarda başarılı oldu ve bizler de onun hayallerine ulaşabilmesi noktasında bütün öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz ile birlikte gayret ederek öğrencimizi hedefine ulaştırmak için gayret sarf ettik. Öğrencimiz, üniversite sınavlarında Türkiye genelinde ilk 40 bin içerisine girdi. Bu sınava 2 milyondan fazla öğrencimiz katıldı. Ayrıca uçak mühendisliği de yüksek puan ve başarı gerektiren bir bölüm. Sağ olsun öğrencimiz ailesinin de yüzünü kara çıkartmadı, öğretmenlerinin de, kurumumuzun da yüzünü kara çıkartmadı. Gerçekten verilen emeklerin hakkını verdi. Mücadelesini sürdürdü" dedi.



"Okulumuzda okurken yerli uçak projesinde yer almak için kendisine hedef koydu"


Ahmet Bulucu’nun okullarında okurken yerli uçak projesinde yer almak için kendisine o zamandan itibaren hedef koyduğunu ifade eden Orhan Hazer, şöyle devam etti:


"Öğrencimiz, okulumuzda okurken 2’nci sınıfta yanımıza gelerek ‘hocam, ülkemizin yerli uçak projesi var, ben mühendis olacağım biliyorsunuz, bu projede de yer almak istiyorum, ne yapmam gerekiyor’ dedi. Bizler de, kendisine ilk olarak uçak mühendisi olması gerektiğini anlattık. ’Önce bir fakülteye girip kazanacaksın ve bitireceksin’ dedik. ’Ondan sonra ülkemizin kalkınması adına, ülkemizin yerli projelerinin desteklenmesi adına sen de gayret edip, emek verip ülkemize bir nebze olsun fayda sağlayacaksın ama bunun için çok daha iyi çalışıp istediğin fakülteyi bitirmek gerekiyor’ dedik. Ahmet, başarılı bir öğrenciydi ama aile olarak ekonomik anlamda biraz sıkıntılılardı. Çiftçi bir ailenin çocuğuydu. Köyde doğup yaşamış bir çocuk. Azmederek tırnaklarını kazıyarak bir yerlere geldi. Okulumuzun da yüz akı oldu, ailesinin de yüz akı oldu. İnşallah hedeflerine ulaştığında özellikle yerli uçak projesinde de yer alabilirse eğer ülkemizin de yüz akı olacaktır, hayatını sürdürecektir inşallah."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.